"Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler ; ağzına dolar insanın. Sussan acıtır , konuşsan kanatır"~ Oğuz Atay ~

Rojhat'tan;

"Cinayeti o işlemedi " diyordu kafamdap ki ses ancak bunu ilk kez birinin üstelik de aynı meslekten olduğum bir arkadaşımın demesi ayrı bir koyuyordu kaç zamandır bu ses vardı kafamda madem o yani Zehra işlemedi cinayeti kim işledi benim bilmeyip de Ozan'ın bildiği ne vardı bunu öğrenmem gerekiyordu ancak öğrenmek için tek bir kişiye ihtiyacım var oda belliydi Zehra Deniz onu araştırdım en başından beri bu olayın onunla ilgili olup olmadığını anlamak için araştırdım Ozan'ın öldüğü zamandan beri yani evet Zehra Deniz bakalım sen kimsin kimlerdensin ...

Zehra' dan;

Dosyayı okumuştum rolüme iyi bürünmüştüm çalışmıştım şimdi de Emre'nin yanına gitmek var da ona ne diyeceğim uzun zamandır burda oluş sebebimin patronun işlediği cinayet yüzünden olduğunu mu yoksa o cinayetin üstüme kaldığı mı hangi birini hangi bir şeyi yada ailemin uzun zamandır beni aradığını mı ha pardon sözde ailem demeliydim düzeltiyorum. Üstelik babam tarafından aldığım karalama en büyük yara oldu benim için herkesten bekliyordum ancak o benim babamdı ya benim babam hele annem o hiç bir şekilde zaten arkamda durmamıştı ve karalama kampanyasında bana destek olmuştu.

Tam çıkıp Emre'nin yanına gidecekken patron beni arıyordu.

"Efendim Patron?" Dedim

"Zehra yanıma gel çabuk" dedi ve kapattı hemen Emre'nin yanına gideceğim yoldan geri dönüp patronun odasına vardım kapıyı çaldım ve içeri girdim.

"Gel otur sana bir görev vereceğim" dedi sakin bir sesle korkmuyor değildim ancak çok da üstelemedim.

Rojhat'tan;

Zehra Deniz aslında İshak Deniz'in kızıymış büyük bir iş adamı olan İshak Deniz iyi aile babası olması ile biliniyor kızına olan düşkünlüğü ile de göz boyamaya çalışan bir şeytan peki ben bunları nerden biliyorum

Geçmişe dönüş:

"Rojhat?" Dedi Zehra

"Gerçekleri biliyorum Zehra lakin baban ile ilgili gerçekleri senden de duymak istiyorum" dedi Rojhat

"Peki" dedi ve anlatmaya başladı Zehra.

Geçmişe dönüş bitti~

Hatırladıkça o adamdan daha çok nefret ediyordum ona bunları yaşattığı için nefret ediyordum tüm dünyanın sevdiği ama benim nefret ettiğim bu adam Zehra'nın canına zarar vermişti ve ben ondan gün ve gün daha çok nefret ediyordum.

Zehra' dan:)

Canım sıkılıyordu görevim vardı ancak bugün değil de görevim haftaya başlaması gerekiyordu.

*Yazar'dan minik not; hadi size spoiler.*

Emre'nin yanına gittim sıkılmış ve bunalmıştım enerjim düşmüştü ve ben enerjim düşünce hiç çekilen biri olmuyordum yani Emre'ye göre öyleydi de neyse koştur koştur merdivenlerden inip Emre'nin yanına gitmiştim

"Direk konuya giriyorum çok sıkıldım acayip enerjiye ihtiyacım var " dedim.

"Aha işte başlıyoruz" dedi ve göz devirdi Emre

"Lan oğlum canım sıkılıyor canım sıkılınca ne oluyor enerjim düşüyor enerjim düşünce noluyor sinirli biri oluyorum." Dedim tek nefeste söyleyerek

"Allah'ım nolur neydi günahım " diye isyan etti resmen Emre ya ona trip atmaya karar vermiştim benim nazımı tuzumu çeken tek kişi Emre idi benim bu hayatta ki tek dostum olabilirdi.

"Neyse görev ney?!" Dedi konuşmadım

"Hey Zehra!!" Dedi tekrar

Yine cevap vermedim

Çünkü sinir olmuştum ona bu hayatta tek nazımı geçirebileceğim kişiydi Emre.

"Öf neyse dur anlatiyim görevi.." dedim ve anlatmaya başladım.

Rojhat'tan:)

Bu hayatta hiç kimse masum değildi ben ,sen ,o ,biz ,siz , onlar masum olan sadece bir kaç kişi vardı onlar da yavaştan bozuluyordu biz polisler bile o kadar masum insanlar değiliz...

Avukatlar ,hakimler bile evet onlar bile o kadar masum değilken bu adamın yani İshak Deniz'in bu kadar masum olmasını bekleyemeyiz bu adamın da peşine düşeceğim.

"Pişt! Caner!! Bana İshak Deniz'in dosyasını getir suçlar muçlar falan hepsi ne varsa onları bana getir!" Dedim Caner'e

"Tamam komiser'im." Dedi Caner. Kafamla hadi git iması verdikten sonra gitti.

Yorgundum geçmişimden , şimdimden , geleceğimden hepsinden yorgun ve güçsüz kalmıştım. Zehra'ya ulaşmak ve gerçekleri öğrenmek istiyordum bana bütün gerçekleri anlatsın istiyordum ben yapmadım desin o yaptı desin bu yaptı desin şu yaptı desin istiyordum ona inanmak istiyordum lakin onun dosyasına bakınca yapması çok mümkün ve bütün deliller dahil onu gösteriyordu.

Ve ben bu delillere inanmak istemiyordum ben ona inanmak istiyordum.

"Buyrun komiser'im." Dedi ve gerekli dosyaları verdikten sonra gitti Caner

Bakalım senin arkanda ki kirli işler nelermiş İshak Deniz...

Zehra' dan;)

"Lann! Oha çüş yok artık!" Diyerek hepsini tek tek saydı Emre

"Ayy Emre yeter kafamı şişirme sürekli oha moha falan yeter be !" Dedim isyan ederek

"Bu nasıl görev lan hayati risklerini bilmiyor mu bu adam ya bişey olursa ya yakalanırsan sonucu ne olur biliyor musun?" Dedi Emre

"Biliyorum da bilmez olaydım" dedim

"Zehra keşke en başından beri onu yani patronu daha doğrusu patron seni görmeseydi belki de yalnız daha mutlu olurdun bu işe hiç girmezdin." Dedi Emre gözlerimin içine bakarak hafifçe gülümsedi ardından da

"Biliyorum çok fazla duygusal edebiyat yaptım ama sana sadece içimden geçenleri söylemek istedim neyse benim işlerim vardı ben gidiyim sonra konuşuruz sende eve git dinlen yarın daha buradayız yine" dedi ve el sallayıp gitti Emre

Ben de bir nefes vererek çıkışa doğru yürüdüm adamlardan birine arabamı getirmesini söyledikten sonra bir beş dakika kadar bekledim hemen gelmişti anahtarımı aldıktan sonra direkmen arabaya binip evime gittim gittiğim gibi de zaten Derya kapıyı açtı ve geçmem için yer açtı içeri geçtim

"Hoşgeldin " dedi Derya

"Hoşbuldum Derya umarım bensiz burda sıkılmamışsındır malum artık ikimiz birlikte yaşıyoruz ve sen doktorluğu bıraktın " dedim bu derken de aynı anda salonda ki ikili koltuğun üzerine direk kendimi attım koltuklar ve ev mafyatik yani siyah gri ve beyaz ağırlıklı idi.

"Yok sıkılmadım merak etme çay kahve meyve suyu yada herhangi bir şey ister misin getireyim aaa dur açsındır sen şimdi bek-"

"Bir dur be kızım soluklan be seni dinlerken ben yoruldum " dedim

"Afedersin "dedi hafif kıkırdayarak

"Ben bir duşa gireyim geliyorum birlikte hazırlayalım bir şeyler" dedim ve kafasını salladı ben de o sırada yukarı çıktım üstümü hemen kirliye attım ve duşa girdim .

Hemencecik iki şampuan bir saç kremi yaptım ve duş Jelimi sürdüm ardından duruladıktan sonra duşum bitmişti bittiği gibi çıktım saçımı toplayıp toka vurdum ardından da içeri geçtim bornozumu çıkarıp üstümü giyindim.



Bunları giyindikten sonra tokayı açıp saçlarımı ayriyetten bir daha taradım ve yine toka vurup topladım bakım kremlerimi sürüp bitirdim ve içeri geçtim rahatlamıştım enerjim yükselmişti yine.

"Yine ben geldim Deryacım hadi bakalım daha yemek hazırlayacaz marş marş" dedim ellerimi çırpıp onu gaza getirmeye çalışarak

"Tamam tamam" dedi gülerek ve mutfağa geçtik

Peynir ekmek zeytin domates, salatalık karpuz ve herşey hazırdı bide çay

"Of of ellerime sağlık ya" dedim Derya ters ters baktı bana ne var anlamında esprili bir şekilde kafamı salladım

"Sen mi yaptın be hepsini " dedi demeyelim de çemkirdi bu kıza bayılıyorum hemen yemeğe geçtik.

Rojhat'tan:)

"Ohaa bu ne be " dedim bu adamın resmen herhangi bir suç kaydı görünmüyordu bizde

"Rojhat Güneş odama gel!" Dedi amirim hoparlörden bende el mecbur gittim.

Kapıyı çaldım ve gel komutunu alır almaz içeri girdim

"Gel otur " dedi bende oturdum

"Sen mi Caner'e İshak Deniz ile ilgili dosyaları vermesini söyledin" dedi

"Evet amirim " dedim

"Bak Rojhat bunun yasak olduğunu biliyorsun hadi kendin için yaptın istedin anlarım da İshak Deniz'in herhangi bir alakası yok ki neden onun dosyasına bakarsın ki herhangi bir suç ta yok onunla alakalı neden böyle yaparsın be adam" dedi

"Amirim ben- huh şöyle bir sebebi yok bilmiyorum" dedim harbiden ben neden İshak Deniz'in dosyasını istedim ki biliyorum zaten kim olduğunu hepsini biliyorum da şimdi böyle yaparak kendi konumumu da tehlikeye atmış oldum resmen peki neden böyle yaptım bende bilmiyorum doğrusu ama keşke yapmasaydım

" Off neyse bu seferlik seni affediyorum ancak lütfen bak lütfen bir daha olmasın kendini bir daha tehlikeye atma polislik için ne kadar çalıştığını biliyorum ancak bunu yaparak tehlike ile oynama sal gitsin akışına bırak zaten aradığın ne varsa eninde sonunda sana gelir" dedi ve

"Çıkabilirsin " diye ekledi kafamı salladım ve

"Sağolun amirim" dedim ve çıktım

Huh ucuz kurtulmuştum

Zehra' dan:)

"Ellerimize sağlık Deryacım "

"Afiyet olsun Zehra'cım "

Telefonum çalmıştı yemekten kalktık ve telefonuma doğru ilerledim patron arıyordu hemen açtım

"Alo"

"Zehra görev başlıyor hadi bakalım ayarladım her şeyi "

"Tamamdır "

Kapattık evett görevim başlıyordu

Allah yardımcımız olsun..

"Derya patron çağırdı acil bir görev varmış gitmem gerek " dedim mahçup bir şekilde oysaki bugünü kendimize ayırırız diye düşünmüştüm

"Y-yok sorun yok" dedi

"Söz veriyorum geldiğim zaman ilk işim seninle tatile baş başa çıkmak" dedim

"Söz mü" dedi sevinçle iki sevgili gibiydik lakin değildik keşke olsaydık lan ne diyorum ben

İşi pek uzatmayı seven bir insan olmadığım için direkmen yukarı çıktım ve üstüme görev için uygun bir şeyler aramaya başladım bir bakalım!

Aradığım şeyi bulduktan sonra küçük bir gülümseme kondurdum yüzüme ve kıyafetlerimi alıp giyinmeye çıktım önce patronun yanına uğrayacaktım sonra da görev yerine geçecektim...



Rojhat'tan:)

Ucuz kurtulmuştum evet ancak bu saatten sonra istesem de ailemin katilleri ile ilgili bir şey bulamazdım bu olanı unutulması gerekiyordu hatta beni unutmaları gerekiyordu ki ben ailem ile ilgili bir şey yapabileyim koridora çıktım ve dönüş aldım kafamı kaldırıp bakmam ile onu görmem bir oldu yani Zehra'yı.... İkimizde bakışmayı sürdürdük...

Geçmişe dönüş;)

"Hazır mısın?" Dedi büyük patron ona bir şey olsun istemiyordu herkes büyük patronu yaşlı biri olarak beklerken o aksine 27 yaşında gayet hoş yakışıklı bir beyefendiydi kibardı hiç öyle mafya gibi durmuyordu ..

"Hazırım şimdi çıkacağım" dedi Zehra

"Bak gerçekten bu zamana kadar sormadım soramadım altında bir neden aranılsın istemedim kimsenin seni kayırdığımı düşünmesini istemedim ancak bunu şuan sorma fırsatı buluyorum ve inan bana her şirkete gittiğimde veyahut her yerde ona keşke bunu deseydim diye düşünmekten kafayı yiyorum emin ol ki neyse sen gerçekten bu görevi yapmak istediğine emin misin?" Dedi büyük patron büyük bir ilgi ile Zehra şaşırdı hiç kimse beklemezdi böyle bir şeyi ancak anlatmalıydı belki de ne diyecek ne dese de gözümden düşse gibi bir şey yapıyordu ve o ise gözünden düşme gibi bir hata istemiyordu düşerse bir daha kalkamazdı ona sımsıkı sarılıp her anında ona güzel hissettiren varlığı ile de dağ gibi arkasında duran bu adamın gözünden düşerse biterdi.

"Sizin yanınıza geldiğim ilk gün bana ne demiştiniz hatırlıyor musunuz?..

Durun ben söyleyeyim 'seni kimse bir daha incitemeyecek küçük kızım' ve ben bu söze güvendim emin olun siz varken bana hiç bir şey olmaz" dedi gülümseyerek ona güvendiğini belli etmek istiyordu ona olan herşeyini görsün istiyordu aşık mıydı belki bunu yalnızca Allah bilebilirdi.

"Yani demem o ki evet bu görevi yapmak istiyorum yapmazsam üzülürsünüz ve ben sizin üzülmenizi istemem" dedi Zehra

"Benim üzüleceğim tek konu sana bir şey olmasıdır o olursa da Allah korusun çünkü ben acımak nedir bilmeyeceğim !" Dedi büyük patron yüzünde ki maskeye rağmen sesi çok gür çıkmıştı.

"Ben çıkıyorum o zaman" dedi Zehra

"Tamam çık o zaman güzelim ama dikkat et kendine" Güzelim? Ona hep böyle derdi ancak rahatsız olmuyordu Zehra aksine hoşuna gidiyordu ona böyle demesi bir keresinde de patron ona böyle denmesinden rahatsız mı olduğunu demişti oda aksine hoşuna gittiğini demişti ve konu orda kapanmıştı..

Geçmişe dönüş finish:)

Rojhat'tan devam:)

"Senin ne işin var burda?!" Dedim kafam karışmıştı ne olduğunu anlamamıştım ne işi vardı burda derken tam o sırada baş komiser geldi ve bizi gördü

"Ah çocuklar sizi gördüğüm iyi oldu Hah Rojhat'cım şimdi Zehra kızımız bir operasyon için bizimle çalışacak da biliyorum kendisi baya bi suçlu ancak bu dosyayı onun yardımı olmaz ise kapatamayız" dedi başkomiser mecbur başımı salladım

"Yani büyük patronun ekibi ile çalışacağız..." Dedi başkomiser bir fırtına koptu içimde sanki büyük patron kimdi ve en önemlisi bu dosyada ne gibi bir yardımı olacaktı işte bunu bilmiyordum....

Son 

Gelecek bölümden

"Neden!!" Diye bağırdı Rojhat herkes onlara bakıyordu

"Rojhat odama gel!" Dedi komiser sert bir sesle

Odaya geçtiler

"Sen ne demek istiyorsun?!" Dedi komiser

"Demek istediğim şu bunların bu suçluların neden bize yardım edeceği n

e gibi çıkarlar doğrultusunda acaba " diye sordu Rojhat büyük patron denilince gözüne bir sahne geliyordu o da bulanıktı. Biri gidiyordu ve bir daha da geri gelmiyordu...

Gelecek bölümden fragman bitti...

Son