@yazarinadizeyymiss
|
"Seçmiş olduğunuz ve karar verdiğiniz şeylerin bedelini siz ödersiniz; size akıl verenler değil!' ~Thomas Stearns Elliott ... •Zehra'dan• Asıl herşey şimdi başlıyordu kimimiz ölecektik kimimiz yaşayacaktık peki bu plan nasıl mı oluştu anlatayım biz derken ben ve büyük patron bir plan oluşturduk polis ekipleri ile birlikte yapacağımız bir ekip çalışması ile hem bütün düşmanlardan kurtulup başa biz geçecektik hemde bu aracılık ile daha da güçlenip polisleri bile kendi ekibimize katacaktık Ve bundan böyle biz çok daha güçlüydük ....
•Savaş'tan• Zehra'nın yaşaması benim ölümümden daha önemliydi ve ben onun yaşaması için elimden geleni yapacaktım.. Ölümden dönmüştüm küllerimden yeniden doğmuştum ve en sonunda bütün yer altı ve yer üstünün bahsettiği ve herkesin korkulu rüyası olan Büyük Patron olmuştum bu hikayeyi ilk defa benim ağzımdan okuyacaksınız ancak sonda olmayacak..
O da benim gibiydi sanki benim bir parçamdı ve o daha 21 yaşındaydı ben ise 28 aramızda koskoca 7 yıl vardı o hala çocuktu ancak zekasını süper bir şekilde kullanılabilen ve her işi incelik ile yapan çok güçlü bir çocuk burdaki yani emrimin altında çalışan her biri bana ihanet edebilirdi ki eden olmuştu ancak ben bi şekilde onu bulmuş ve öldürmüştüm ardından benimle ilgili verdikleri dosyalar bi anda gitmişti ki bunu da ben yapmıştım ancak o farklıydı isteseydi o gün gider beni polise verebilirdi ve de onun aracılığıyla beni bir çırpıda yok edebilirlerdi ancak yapmadı herkesten şüphe duyardım beni yok edebilirler diye ancak o arkamda sapasağlam durup beni korurdu çünkü biz böyleydik ben olsam bende ona aynısını yapardım arkasında dimdik sapasağlam durup onu korurdum o gün o cinayet işlendiğinde o daha yeni 19'una yeni girmişti ve o gece dışarda sabahlamak istiyordu tabi o dönemler birine aşıktı ancak şimdi hissedebiliyorum ki ona aşık değil gözlerinden sesinden ruhunu okuyordum basbas ben artık ona aşık değilim diyordu inanıyordum dedim ya o bana dünya düz dese inanırdım sorgusuz sualsiz... O gün merkeze gittiğimizde resmen ikizimi görmüştüm Rojhat komiseri kendisini tanıyordum ancak onu şuan söylemeyeceğim kendisi ile baya benziyorduk tabii yüzümün daha sağlam ve güzel olduğu dönemlerde daha çok benzerdik şimdi o tamamen düz ben ise yamuk yumuktum kendimi hep eksik hissediyordum hala da öyle hissediyorum ancak o yani Zehra bana çok iyi geliyordu sebepsiz bir şekilde varlığı bana iyi geliyordu bunu inkar edemezdim biliyorum çok uzattım o yüzden hızlıca anlatmaya başlıyorum
~•~•~ ~Zehra'dan~ Hızlıca hazırlanmaya başladım bu sefer bir tık daha renkli giyinmeye karar verdim çünkü neden olmasın değil mi yani?! Üstüme siyah bir boğazlı kazak giydim altıma ise kahverengimsi bir pantolon giyip siyah bir kemer ile kombinimi tamamladım hemencecik motorumun anahtarını kaptım ve mutfakta olan Derya'ya
"Derya ben gidiyorum görev beklemez!" Dedim ve Derya da bana " Görüşürüz dikkat et bu arada yakıyorsunn" dedi bende göz kırptım ve direk olarak kaçtım.
Motoruma bindim , kaskımı takıp ardından anahtarı motora taktım ve yolculuğumuz burda başladı yaklaşık bir yarım saatlik yoldan sonra merkez üsse gelmiştim.. anahtarımı cebime atıp kaskımı da koluma taktım ve ana binaya giriş yaptım direkt olarak kimseye bakmadan Patronun odasına doğru yola çıktım..
Kapıyı tıkladım ve içeriden
"Gel !" diyen bir ses duyunca hemen içeri girdim Patron beni masada - ki bu sefer ayakta - karşıladı "Beni ayakta beklemeniz ne hoş patron" dedim sevecen bir ses ile "Öyle yapayım dedim bir seferde güzelim " dedi tabii içim bi coştu o güzelim diyince hayır yani bana her zaman dediği şey neden şimdi oldu ki bu neyse boş ver zehra boş ver sen göreve odaklan her zaman ki gibi Diyerek kendimi motive etmeye çalıştım ve başarılı da olmuştum
"Neyse şimdi ne yapıyoruz o kadar ortak olduk şimdi ne yapacağız " dedim sorgularcasına "Evet tam doğru noktaya parmak bastın Zehracığım şimdi ne yapacağız onu diyeceğim Sercan komiser ile konuştuk bu avlayacağımız adamın kim olduğu ile ilgili henüz bir bilgi yok ipuçları ile gidersek doğru yoldayız adam kimliğini sır gibi saklıyor ancak bizden kaçamaz kaçsa bile çok fazla hayatta kalabileceğini zannetmiyorum " dedi Büyük Patron
"Bende öyle bizim elimizden o kadar çabuk kaçabileceğini bende zannetmiyorum" dedim
"Aynen öyle güzelim şimdi sen sana lazım olanları Emre ile arka bölgeden gerekenleri al ve karakola git sonrasını sen biliyorsun " dedi Başımı salladım tamam anlamında tam çıkıyordum ki kolumdan tuttu sağ kolu ile ve kulağıma eğildi onu ilk defa bu kadar yakınımda hissediyordum ve bu biraz tuhaftı..
"Ve sakın o çocuk ile doğru düzgün muhattap olma !" Dedi tehdit edercesine Ne olduğunu anlamamıştım ve seslice bir yutkundum ardından kafamı salladım çünkü bu hayatta bir tek Büyük Patron'dan korkuyordum o 'yaparım' dediği her şeyi yapabilecek potansiyelde biriydi ve en çok da bu özelliğine bayılıyordum.. Çok uzatmadan odasından çıktım Emre'nin yanına gelmiştim bile "Hah! Hoşgeldin kankitella Patron ne dedi? " Diye sordu hemen Emre
"Sen bana gerekli eşyaları verecekmişsin bende aldıktan sonra karakola gidecekmişim" dedim
"Hm yani oturup iki dk sohbet edemiyoruz sıkıldım vallahi" dedi der demez Büyük Patron yanımızda bitti ve Emre ' ye "Sıkıldıysan gidebilirsin Emre hadi!" Dedi sert sesi ile bugün ne olmuştu buna sinirliydi çok belliydi acaba neye sinirlenmişti Emre şok içindeydi takılı kalmıştı yerinde ki bende öyle Büyük Patron Emre'ye öyle dedikten sonra uzun bir süre Emre'nin gözleri içine baktı sonra gözlerini bana çevirdi ben ise sadece öyle bakmak ile yetindim yine bir yutkunma peydah etti boğazımdan uzun bir süre de bana baktıktan sonra "Boş gevezelik yeri değil burası gidin ve adam akıllı görevlerinizi yerine getirin ha getirmek istemeyen için kapı orda!" Dedi arkasını dönüp ellerini arkadan burası benim der gibi birleştirdi ardından bunları söyledi Kafasını çevirip bize baktı sonra gitti tabi iki koruma da peşinden Emre ile bir iki saniyelik birbirimize baktık ikimizde bir şey anlamamıştık ardından Emre morali bozuk bir şekilde bana yolu gösterdi gerekli malzemeleri elime verdi ve gitti bende hepsini taktım telsiz görevi gören kulaklık ve bir saat ardından da bir çanta vardı bunları taktım ve motor anahtarımı aldım ardından yola koyulmak için girişten kaskımı aldım tam arkamı dönüp Patron'a gidecekken onun zaten arkamdan yine elleri arkada bitişik ve dimdik ayakta bir şekilde kapının önünde buldum onu .. Yanıma geldi ve kulağıma yaklaştı ben ise mıhlanmış duruyordum harbiden ben niye sürekli bu adam bana yaklaşsa böyleydim ..
"Dikkatli ol güzelim.. sana bişey olursa YAKARIM, YIKARIM VE YOK EDERİM." dedi Yanaklarım kızarıyordu neden etkileniyor muydum kesinlikle EVET! Ben bu adamdan feci halde etkileniyorum galiba Geri çekildi ve hafif bir gülümseme gördüm yüzü her zamanki gibi maskeliydi ancak ben anladım ve gitti bende bir iki saniye sonra kendime geldim.
Hemen motoruma atladım hızlı bir şekilde ordan ayrıldım ve karakola geldim..beni Rojhat karşıladı açıkçası artık eskisi gibi onu görünce kalbim ağzımda olmuyordu
"Merhaba?" Dedi Rojhat
"Mümkünse benimle görev harici konuşma." Dedim net bir sesle
"Ama en azından bir merhaba ve nasılsınımız olmalı çünkü bu saatten sonra ekip arkadaşıyız" dedi aslında haklıydı ancak burda Büyük Patron'un adamları kol geziyordu ve her hareketimi izliyordu "Haklısın iyi o zaman.. Merhaba ve nasılsın? Oldu mu??" Diye sordum
"Oldu.. ben iyiyim senn" dedi
"Ağh iyiyim tamam mı şimdi beni rahat bırak!" Dedim bıkmıştım bundan ben onun yanına gitmek istiyordum saatlerce odasında kalmak o mimiklerini izlemek istiyordum Allah'ım lütfen duy sesimi.
Sesi çıkmıyordu kafamı çevirdim ve ona baktım şok olmuştu çünkü benden böyle birşey beklemezdi ancak doğruya doğru ben onu istemiyordum benim yerime biri olsa burda ben uzaktan onun yanında takip etsem burayı olmaz mıydı
Beni aldı ve Sercan Komiser'in odasına götürdü komiser de beni beklemiş mübarek
"Hah hoşgeldiniz Zehra hanım bizde sizi bekliyorduk hazır mısınız göreve?" Dedi ardından kulağımda bir ses
"Gerçekten hazır mısın Zehra?" Dedi b-bu oydu Büyük Patron Savaş Bey Hafifçe nefes alıp verdim ve
"Hazırım " dedim Artık resmen başlıyorduk göreve ha
SON
Gelecek bölümden fragman;)
Silah sesleri ile birlikte resmen başladığımızın işaretiydi kulağımda yine onun sesi duyuldu
"Dikkat et güzelim destek yolluyorum!" Dedi ve bir kurşun sesi lakin bu ses kurşun bende değildi
Gözlerim pörtlemişti b-bu kan kaybediyor Rojhat ölüyor
"Ambulans çağırın!"
Gelecek bölümden fragman bitti;) |
0% |