Yeni Üyelik
11.
Bölüm

9. BÖLÜM: HASTANE ( BÖLÜM 2)

@yazarinadizeyymiss

" Ağlamak için gözyaşı mı gerek? Bazen dertliler de ağlar ama gülerek" - Necip Fazıl Kısakürek -

°°°•••°°°

 

"Açılın açılın hasta geliyor. Polis ve yaralı tam kalbinin altından vurulmuş acil ameliyata alınmalı" dedi Hemşire örnek olarak doktora söyledi

 

"Bence de ameliyathaneyi hazırlayın... Peki siz kimsiniz?" Dedi doktor Zehra 'ya

 

"B-ben arkadaşıyım " dedim

 

"Burda beklemelisiniz çünkü ameliyathaneye giremezsiniz" dedi Doktor

 

"Peki." Dedim kalbim ağrıyordu elimi kalbimin üstüne koydum nefes nefeseydim nefes alamıyordum.

 

"Allah'ım nolur bişey olmasın ona Ailesinin vebalini hala taşıyorum lütfen Allah'ım bişey olmasın... " Dedim yalvardım Allah'a

Telefonum çalıyordu arayan Büyük Patron'du yani Savaş

 

"A-Alo? Patron?" Dedim

 

"Hahh Zehra ne yaptınız o iyi mi bişey yok dimi peki sen sen nasılsın?" Dedi ona karşı niye böyleydi önemsiyordu peki ya beni beni niye önemsiyordu...

Ne oluyordu bu adama çok bekletmeden cevap verdim

"İ-iyi iyiyim o ise ameliyatta p- patron bişey olmayacak değil mi ona zaten vebalini taşıyorum onun üstüne bide bu olursa ben biterim ben giderim kendimi düşünmekten değil bilmiyorum ne yapacağım bilmiyorum" dedim ağlıyordum deliriyordum..

 

Kendime gelmeliydim daha fazla düşmemeliydim üstelik herkesin ortasında. Bu olmamalıydı düşünmemeliydim bu olmaz yine telefonum çalıyordu yine arayan Büyük Patron'du

 

"Alo patron?" Dedim sorgulayan bir sesle ki sorguluyordum.

 

"Yoldayım geliyorum yanına dikkatli ol her an tetikte olman gerek ben gelene kadar bişey yapma " dedi sertti sesi bu sefer ne olmuştu

"Merak etme bişey olmadı" dedi ve kapattı iç sesimi mi okudu o

 

--------

 

Savaş'tan;

Konuşmamız bitmişti ister istemez sert çıkmış olabilirdi bide iç sesini okumuş olabilirim ha gerçekten böyle bişey dememiş de olabilir yada içinden geçirmemiş olabilir ancak böyle deme ihtiyacı hissettim.

 

Aradan bi 25 dakika geçmişti yolda durma ihtiyacı hissettim neden diye sorulacaktır kendimi tuhaf hissediyordum ben niye onu yani Rojhat'ı düşünüyordum of iyi değilim

Kafam çok karışık ne oluyordu bu aralar bana..

 

 

•Rojhat'tan•

 

Bir yerdeydim bembeyaz ışıklı bir dere ışıl ışıl bir ormandaydım karşımda onu gördüm herkesin deyimi ile Büyük Patron yani Savaş'tı.

Göz bebeklerim büyümüştü kolları hafif açıktı arada mesafe vardı derenin diğer tarafındaydı.

Bana bakıyordu kafasını hafif eğmişti. Ve bana şunu dedi

"Büyük sırrı öğrenmeye hazır mısın?" Dedi

 

" Uyanıyor kendine geldi ... " Dedi yabancı bir ses

Ve aynı sesi bir daha duydum

"Uyanıyor ameliyathanede uyanmamalıydı !" Dedi aynı ses ancak o ses panikti ameliyathane mi?! Ben hastanede miydim?! Ne olmuştu bana

Kafam yeni yeni yerine geliyordu en son bişeyler hatırlamaya çalıştım ancak olmuyordu gözlerim hafif açıldı ve buranın gerçekten de bir ameliyathane olduğunu anladım sonra gözlerim kendiliğinden kapandı.

 

•Zehra'dan•

 

Yaklaşık iki buçuk saattir Büyük Patron ile bekliyorduk Rojhat'ı hadi ben neyse de onu niye bu kadar önemsedi de iki buçuk saattir buradaydı onların da arasında bişey vardı eminim ancak bunu sonra çözecektim karar vermiştim kesin ve net bunlar da da bişeyler vardı ancak daha sonra Zehra daha sonra

Keşke içeriyi görebilseydim aslında kılık değiştirerek girebilirim ancak Büyük Patron çok yanlış anlardı aramızda bişey olduğunu sanabilirdi

 

"Ne zaman bitecek bu Ameliyat?!" Diye sordu sert sesi ile bugün bi sertti ama anlamış değilim onu da

"Bilmiyorum Patron bilmiyorum" dedim çaresizdim eskiden yanımda olan tek yakın arkadaşımı da kaybetmiştim ah niye erken konuşuyordum ki daha iyi olacak Zehra çok daha iyi...

 

 

Bu Ameliyat gerçekten de Büyük Patron'un dediği gibi bitmiyordu ne yapıyorlar bu kadar içerde anlamış değilim

 

Ah sonunda doktor çıktı

 

"Doktor Bey k- Rojhat'ın durumu nasıl?" Diye sordu Büyük Patron kasları çatıktı

 

Doktor önce mini bir süzdü Patron'u

 

"Siz nesi oluyorsunuz?" Dedi ardından

 

"Ab- Arkadaşıyız" dedi konuşmam lazım ancak konuşamıyordum sesime ne oldu heeeyyy sesciğim orda mısın?!

 

"Arkadaşınız gayet iyi merak etmeyin bir saatte normal odaya alırlar" dedi doktor derin bir ' oh' çektim

 

"Bak gördün mü güzelim daha iyi oldu hadi sen şimdi git üstünü falan değiştir ne zamandandır böylesin rahatsız olmuşsundur sen git ben adam dikiyorum buraya merak etme " dedi o çok etkilendiğim hafif sert ama çok yumuşak sesi ile

 

"Tamam Patron ben gidiyim bi duş falan alayım öyle geri gelirim." Dedim

Kafasını salladı ve beraber çıkışa doğru yol aldık. Arabaya binmiştik birlikte onun büyük ve özel arabasında yol alıyorduk yol boyunca ben her konuşmak istediğimde ağzım ve dudaklarım sanki mühürlenmiş gibi açılmıyordu.

En sonunda benim için aldığı dağ evine geldik önden geçip kapıyı açtım ve onu içeri davet ettim oda hemen içeri geldi omuzlarına astığı kabanı aldım ve askılığa astım.

O içeri geçip oturdu bende ona

 

"Patron ben yukardayım duş alıp üstümü değiştireyim " dedim oda

"Tamam ben bekliyorum" dedi

Kafamı salladım ve yukarı çıkıp gereken kıyafetleri aldım daha doğrusu hazırladım ardından hızlıca duş aldım ve çıktım hemencecik saçlarımı kurutmadan üstümü giyinip aşağı indim tabiki inmeden önce cilt bakımı yapıp öyle indim patron bana baktı ancak saçlarımda biraz fazla oyalandı gibi sonra yavaşça yanıma geldi ben olduğum yerde dikildim kaldım elini saçlarıma attı ve eli ile okşadı ıslak olduğunu anladı ve bana

"Saçlarını neden kurutmadın?" Diye sordu

"Ö- öyle" dedim. Ah! niye kekeliyorum kiii!

"Demek öyle ha?!" Dedi Savaş

Ve ardından elimi tuttu sonra

"Gel hadi!" Dedi sert sesi ile

Birlikte yukarı çıktık ve benim yatak odama doğru gittik beni yatağa oturttu ve eline hızla saç kurutma makinesini aldı ve taktı sonra da yavaş yavaş saçlarımı kurutmaya başladı ben şok aynı zamanda gözlerim dolu dolu onun saçlarımı kurutmasını bitirmesini bekledim... Bitirdi benim gözler hala dolu doluydu gözlerime baktı oyalandı oyalandı baktı ve bana dedi ki

"Doldurma o güzel gözlerini " dedi yumuşak bir sesle çok yumuşaktı. Bende ona

"Kız çocukları için babaları çok önemlidir bilir misin bilmem ama benim babamda bana böyle yumuşak davransın isterdim" dedim gözlerim hala doluydu..

"Ben gerekirse sana hayalindeki baba da olurum yeter ki dolmasın o güzel gözlerin.." dedi göz yaşlarım boşalmaya başladı. Göz yaşlarım onun lacivert gömleğine damlıyordu başımı göğsüne geliyordu şuan bi eli ile kafamı tutmuş okşuyor diğer eli ile de omzumu okşuyordu..

Ağlıyordum içim dışıma çıkana kadar ağlıyordum normalde böyle bişey başkasının önünde olsa ağlamam ancak bilmiyorum Savaş olunca göz yaşlarım kendiliğinden dökülmeye başladı kendimi onun yanında güvende hissediyordum..

Bir süre sonra ağlamam durunca yüzüme göz şisliğimi ve o mor göz altım için biraz makyaj yaptım ardından ceketimi aldım ve beni bekleyen bir Savaş Bey 'i görünce direkt yanına gittim birlikte arabaya bindik şoför arabayı sürüyordu ancak hastaneye gitmiyorduk nereye gidiyorduk ki sormaya karar verdim ki zaten sordum

 

"Nereye gidiyoruz Patron!" Dedim

 

"Hastaneye gitmiyoruz karargaha !" Dedi sert sesi ile sustum yolu izlemeye başladım aklım hala biraz önce yaşadığımız o andaydı.

 

Büyük Patron neden böyleydi bi tek bana karşı mı böyleydi diye düşünürken gözüm yavaş yavaş kapanmaya başladı ve en sonunda kafam birinin omuzuna düştü

 

 

~~~

 

• Emre' den •

 

Karargahta bana verilen dosyaları inceliyordum ki herkesi kapının oraya şaşkın bir halde görene dek ben de yavaş adımlarla oraya ilerledim ve gördüğüm şey ile ben de şok oldum çünkü Patron beyimiz Zehra'yı kucağında taşıyordu Zehra'nın bir eli onun ensesinde kafası boynundaydı ve bu duruş bana çok romantik gelmişti sanki karı koca idiler. :)

 

Patron'u görür görmez hemen yanına gittim ve Patron'a

"Ben alayım Patron" dedim sonra oda

"Yok gerek yok ben hallettim alamazsın." Dedi net ve kararlıydı sanki genel herkese diyordu ' o benim benden alamazsınız ' der gibiydi..

 

İkisi birlikte yukarı odaya çıktılar..

 

~~~

 

•Savaş'tan•

Bi elim belinde diğer elim bacaklarındaydı yani kucağımda odama doğru çıktık kapıyı tek ayağım ile ittim kapı açıldı içeri girdik.

Onu geniş ve rahat koltuğa bıraktım uykusunu bölmek istemedim kendiliğinden uyansın istedim.

Onu yavaşça koltuğuna bıraktıktan sonra direkmen koltuğuma oturdum gereken dosya ve diğer gerekli şeyleri incelerken Zehra'nın uyandığını gördüm..

 

 

• Zehra'dan •

Gözlerim yavaştan açılıyordu ilk önce bir kaç saniye etrafı inceledim ve buranın bizim karargah olduğunu hatta buranın Savaş'ın odası olduğunu fark ettim hemen ayaklanmaya çalıştım ancak ani bir gözüm karardı tansiyonum düşmüş olmalı hiç bir şey yememiştim çünkü

 

"İyi misin?" Diye sordu yumuşak bir ses bu ses Büyük Patron'a yani Savaş'a aitti.

 

"İyiyim. Tansiyonum düştü galiba " dedim ardından hemen

 

"Alo benim odama hemen tuzlu ayran ve yiyecek bir şeyler getirin." Dedi Savaş

Tam gerek yok diyecekken bana

"Onu yani Rojhat'ı normal odaya aldılar daha iyiymiş ancak dinleniyor yani uyukluyormuş " dedi

"Tamam" dedim normal bir tamamdı.

"Girebilir miyim?" Diye kibar bir kadın sesi geldi.

"Gir!" Dedi kalın ve sert sesi ile Savaş

"Buyrun efendim getirdim." Dedi kibarca bize bakmıyordu ve çok genç idi. Benden bile genç ben şuan 21-22 yaşındayım ama bu benden daha genç duruyor neyse amaaannn banane?!

Kızın getirdiklerini yemeye başladım çok açıkmıştım bide tansiyonum düşmüştü yemeğim bittikten sonra üstüne tuzlu ayran içtim şimdi daha iyiydim ben yemek yerken Savaş full bana bakıyordu birazcık utana sıkıla yesem de yemiştim

 

♪♪♪

 

İkimiz birlikte yola koyulduk ben ve Savaş birlikte hastaneye gidiyorduk doğrusu o gitmek istemişti..

 

Bir süre sonra vardık içeri girip danışmanlıktan Rojhat'ı sorduk normal odaya alındığını ve oda numarasını verdiler bizde hızlıca odaya doğru yola çıktık bize belirtilen yere ulaştık kapının önünde korumalar vardı Savaş onlara

"O nasıl?" Diye sordu

"İyi efendim hemşire içerde şuan" dedi nedense içime kurt düştü ve hemen kapıyı açtım açar açmaz gördüğüm şey ile gözlerim büyüdü çünkü şuan da uyuyan bir hastaya zehir veriliyordu serumla !!

 

SON 

 

Gelecek bölümden :)

 

"Sen ne yapıyorsun?!" Diye bir hışımla daldım odaya

"B-ben" diye kekelemeye başladı Savaş hemen kadının koluna yapıştı

"Ne yapıyorsun derhal izahat ver!" Dedi

"İlaç veriyordum daha iyi olması için" dedi korka korka

"Sen bizi aptal mı sanıyorsun ha ! Biz bunun zehir olduğunu bilmiyor muyuz?!" Dedim

"Yemin ederim benim bi suçum yok" dedi devamını getirecekti ki Savaş izin vermedi

 

"Ali, Ahmet! Derhal buraya gelin ve bu kadını burdan götürün" dedi emir verir sesi ile

 

"Yalvarırım bişey yapmayın bana" diye yalvarıyordu kadın ama nafile çünkü Büyük Patron Savaş Bey yakaladığını affetmezdi.

"Biri suikast yapıyor bize ve hedefe ilk olarak Rojhat ile başlıyorlar" dedi düşünür gibi

"Doğru söylüyorsun ama kim" dedim

"Bilmiyorum ama öğreneceğiz.." dedi

Bu işin içinde bi iş vardı ama ne?!

 

Fragman bitti :)

Loading...
0%