29. Bölüm

23.BÖLÜM: BELGELER

Z
yazarinadizeyymiss

3. Kişi ağzından;

"Ben bir şey yapmadım!" Diye bağırdı İshak Deniz

" O zaman neden şikayet ettiler seni !" Dedi bir polis memuru

"Bilmiyorum..." Dedi İshak Deniz

"Atın bunu nezaret haneye!" Dedi Polis memuru ve oradan ayrılmak üzere iken

"Görüşme yapmak istiyorum." Dedi sakince İshak Deniz

"Kiminle ?" Dedi Polis memuru

"Karımla Reyyan Ahu Deniz.." dedi İshak Deniz...

... 

İçerde sayılı gün geçmiyordu ki İshak Deniz'in bitişini görmek nasip olsun...

İshak Deniz görüşme yapmak istediğini üstelik karısı Reyyan Ahu Deniz ile birlikte görüşmek istediğini bildirdi.

İshak Deniz yine bir şeyler peşindeydi... Ama kimin..?!

... 

• Zehra Kralhan •

Arabada ben ve sevgili kocam Savaş, amcam İsmail Deniz vardı..

Birlikte arabada gidiyorduk ve sohbet ediyorduk.

"Yani şimdi İshak Deniz sonsuza kadar bitti mi?" Dedim merakla

"Yani daha değil güzelim.. ama tamamen bitecek " dedi Savaş

" Damat haklı kızım sakin olmalı ve tedbiri elden bırakmamak gerek.. babanı yani İshak'ı tanıyorsun nerede ne yapacağı hiç bir zaman belli olmaz." Dedi İsmail amcam

Başımı salladım yavaşça

"Bak İshak Deniz ile bir ortak noktan varmış " dedi espri ile Savaş

"Neymiş?" Dedim

"İkiniz de manyaksınız ve ve ve ikinizin de nerede ne yapacağı hiç belli değil. Ama bu özelliklerini seviyorum hayatım" dedi Savaş

Yani evet ikimiz de öyleydik. Ama içim bi huzursuzdu.

Özellikle Savaş'a bakınca sanki ona bir şey olacak gibi bir his vardı içimde..

İçimden;

' Allah'ım lütfen ona bir şey olmasın ' diye dualar ediyordum.

Dışımda ise bunu hiç belli etmiyordum.

En sonunda ise midem bulandı. Bu aralar fazlaca midem bulanıyordu. Arabadan mı acaba?

... 

Amcamı eve bıraktık ve bizde kendi yalımıza doğru ilerledik.

İndik ve bende bu saray gibi eve bakıp havayı içime çektim.

Buraya aşığım

Ama en çok Savaş'a..

Eve girdik odamıza doğru ilerledik ben ise

"Deniz Hanım bana şöyle atıştırmalık bir şeyler hazırlar mısınız? Hatta durun Savaş'a da yapın çünkü ikimiz odamızda rahat rahat film keyfi yapacağız." Dedim ve Deniz Hanım başını salladı ardından da mutfağa geri döndü.

 

"Ne filmi?" Dedi Savaş

"Geçen sosyal medyada karşılaştım da konusu çok hoşuma gitti.. duygusal, komedi , aşk her şey var.. izleyelim dedim." Dedim Savaş'a

"Güzelmiş o zaman yukarı çıkalım üstümüzü giyinelim bakalım bulalım izleyelim." Dedi Savaş

 

... 

Üstümüzü giyindik ve yatağa oturduk odanın içinde ki televizyonu açtım film sitesini de açıp izleyeceğimizi seçtim ve kapımız çaldı.

Açtığımda ise Deniz Hanım elinde tepsi ve içinde atıştırmalıklar, cips vs herşey vardı. Hemen elinden aldım ve içeri yerleştirdim tepsiyi...

"Teşekkür ederim Deniz Hanım" dedim

"Ne demek efendim iyi seyirler." Dedi ve odadan ayrıldı.

... 

Oturduk atıştırmalıkları ayarladım ve en sonunda ise Savaş'a dönüp

"Hazır mısın?" Dedim

"Hazırım" dedi ve maskeyi çıkardı ve pijamasının üst göğüs kısmında ki cebe bıraktı.

"Başlattım" dedim ve başlatıp yerime oturdum.

Aynı anda atıştırmalıkları yerken tanıtımdan en heyecanlı gördüğüm yerleri Savaş'a gösteriyordum.

Savaş ise benim bu hallerime gülüyordu. Eğleniyordu şapşal..

Tek elimde tırnaklarımı yüzüne geçirip kafasını kendime çevirdim ve dudaklarına yapıştım.

Bir süre öpüştükten sonra geri çekildim ve

"Sana aşığım" dedim

"Benim kadar değil." Dedi ve tekrardan bu sefer kendisi öptü..

Bir süre sonra ayrıldık ve filme kaldığımız yerden başlattık ve oradan devam ettik.

... 

Film bitmişti tabi ki atıştırmalıklar da ...

Savaş ise daha fazla dayanamadı

"Çok uykum var güzelim" dedi ve yatağa kendi tarafına girdi. Ardından da çok geçmeden gözleri kapandı ve uyudu.

"Hadi bakalım Zehra bunlar da sana kaldı" deyip kendi kendime konuştum

Şimdi neden bana kaldı; çünkü bizim yardımcılar Deniz , Ayşe hanım uyuduğu için bende onları rahatsız etmemek maksadıyla götürecektim.

Çok geçmeden mutfağa bırakmış üstelik kirli bulaşıkları makineye atmıştım sabah işe Deniz Hanım'a derdim çalıştırırdı.

Şimdilik sadece makineye attım.

Sonra da hızla yukarı çıkıp kendi tarafıma geçip Savaş'a yaklaştım ona sımsıkı sarılıp gözlerimi kapattım ardından da uyudum.

 

... 

•Rojhat Komiser•

Bugün ful karakoldaydım. Masamda oturmuş kafamı sandalyeden geriye kaldırıp düşünüyordum.

"Ne yapacağım ben?" Diye düşündüm

Gerçekten ne yapacaktım... Benim her şeyi öğrenmem gerekirdi.

Savaş Kralhan beni kendine çekiyordu.

Bir şey vardı o adamda..

Maskenin ardında ki Savaş Kralhan kimdi?

Bilmiyorum ancak çözecektim. Bu sefer gizli bu karakolda ki hiç kimse bilmeyecek...

Hiç kimse ....

Bir süre sonra bir kadın geldi ve şikayeti olduğunu iletti.

"Hanımefendi ilk önce bir sakin olun telaş etmeyin gelin odama çözelim" dedim ve birlikte odama geçtik

"Evet şikayetiniz nedir?" Dedim

"Komiser bey bir adam geldi ve çantamı çaldı direk kaçtı peşinden ne kadar koşsamda ne hacet yetişemedim. Yardım edin o çantada annemin emanetleri var. " Dedi Kadın

"Elbette çantanın modeli ve de hırsızı tanımlarsınız yardımcı olabiliriz. Sizi bir başka arkadaşa yönlendireceğim o sizinle ilgilenecektir." Dedim

 

•Zehra Kralhan •

Sabah Savaş ve ben birlikte uyandık.

"Günaydın güzelim " dedi Savaş

"Günaydın hayatımın aşkı " dedim bende

"Acaba diyorum gecenin bir yarısı kim beni içine alırcasına sarıldı " dedi espri ile

"Iı ben.." dedim tatlı çıkan sesimle

"Neyse hadi bakalım kalkalım kahvaltı yapalım sonra da Karargâha işimiz var akşama da bi davet gibi bir şey düzenlemişler." Dedi Savaş

"Ne daveti?" Dedim merakla

"Bilmem " dedi Savaş

"Gideceğiz ve göreceğiz " dedi ek olarak

"Tabi bu sefer seni gözümün önünden ayırmayacağım. En son ki olanlardan sonra seni gözümün önünden ayırmam " dedi Savaş

Yaklaşıp dudaklarını öptüm.

"Çok seviyorum seni Savaş " dedim

"Ve bu aşk günden güne artıyor vücudumun kalbimin her bir zerresi senin adını haykırıyor. İyi ki benimsin iyi ki benim kocamsın. Sana aşığım " dedim içimdekileri söyleyerek.

" Benim hayatım, benim aşkım, güzelim, her şeyim, can-ı mânâm ... Benim sana olan aşkım, sevgim , sadakatim anlat anlat bitmez. Sen benim yanımda olunca benim etrafıma renk , neşe ve güzellik gelir. Senin olmadığın yer benim için hüzünden başka bir şey değildir.. bu gözler bana böyle baktığı sürece ben her daim kalkarım düştüğüm yerden.. bu dudaklar beni öptüğü sürece benim bu yaralarım tek tek iyileşir... Sen var olduğun sürece benim canım mânâ bulur. " Dedi Savaş

"Sen bu Karargâha geldiğin günden beri şiir falan yazıyorum da yazarken de sürekli otomatik olarak seni düşünüyorum bu yüzden bu kadar güzel oluyor galiba." Dedi Savaş

"Savaş galiba değil gerçekten mükemmel... Sen bu işi biliyorsun... " Dedim ve öptüm onu

"Hm demek ben öpünce yaraların iyileşiyor ha?" Dedim cilve ile

"Öyle" dedi ve gözleri dudaklarıma kaydı - benim de ondan aşağı kalır yanım yoktu-

İkimiz de birbirimizin dudaklarına bakıyor ve bakarken de yapacaklarımızı hayal ediyorduk. Yani ben ediyordum. Onu bilemem.

Ancak yapmamamız gerekiyordu çünkü kahvaltıya inmeliydik. Deniz Hanım her an gelebilirdi.

"Hadi kalk bakalım kocacığım kahvaltı hadii Deniz Hanıma yakalanmak istemeyiz değil mi?" Dedim ve onu da kaldırdım.

Üstümüzü giyindik ve aşağı kahvaltıya indik -sonunda!- ..

Masaya oturduk ve Deniz hanımın ve Ayşe Hanım'ın yemek masasından ayrılışını izledim.

Savaş ise o sıra maskesini çıkarmış ve benden çok önce yemeğe başlamıştı.

"Ama haksızlık bu bak bide hızlı yiyor " dedim şakadan şikayet ederek.

Bende başladım ve onun gibi hızla yemeye devam ettim.

Birlikte güzelce yemeğimizi yedik ve Savaş ağzını kısa bir sildikten sonra maskesini taktı.

Ve bende Deniz Hanım ve Ayşe Hanım'ı çağırdım.

"Deniz Hanım! Ayşe Hanım! " Diye seslendim.

"Buyrun Zehra hanım " dediler ikisi de

"Ellerinize sağlık öncelikle baya güzel olmuştu biz doyduk şimdi de çıkıp Karargâha geçiyoruz siz de sofrayı toplamaya başlayabilirsiniz " dedim ve Savaş ile birlikte gülerek evden ayrıldık.

.... 

Karargah'a giriş yaptığımız andan itibaren bir şey olduğu ortada idi.

Hemen yoldan birini durdurdum ve sordum.

"Ne oluyor?!" Dedim

"Harbiden ne oluyor?!" Dedi Savaş'ta

"Patron... " Dedi ama devamını getiremedi..

"Ne oluyor lan söylesene işte!" Dedi Savaş sinirle ikilemekten nefret ederdi bir şey diyecekseniz direkmen demeniz gerekirdi o ' ne oldu?' derse ve siz cevap veremezseniz sinirden köpürür idi hatta daha beteri...

"Karargahtan birini yakalamışlar polisler ve şu anda sonumuz bu her an konuşmuş olabilir" dedi zoraki konuşarak

Savaş mıhlanmış gibi yerinde durdu ve tek kaşı kalktı bu hareket işte şimdi bittiler hareketi idi.

Onlar Savaş Kralhan 'ı karşısına aldı ve şimdi de ne olacağını kimse kestiremezdi. .

"Konuşursa ne olur?" Dedim

"Karargahın sonu"dedi Savaş

... 

Odamıza geçmiştik ve Savaş oturmuş düşünüyordu.

" Savaş acaba diyorum onun aslında bizim karargahtan olmadığını ispatlarsak kurtulur muyuz?" Dedim fikir sunarak

"Olabilir ancak ilk önce adamla konuşmamız gerek daha doğrusu ben konuşacağım... " Dedi ve ayağa kalktı bende yanına gittim

"Bende gelsem?" Dedim

"Hayır burada kal karargâh sana emanet... Arif! " Dedi ve Arif geldi.

"Buyrun Savaş bey" dedi Arif

"Arabaya gidelim işimiz var " dedi Savaş ve oradan ayrıldı.

Bende tek kaldım elimi başıma atıp masaj yapmaya başladım çünkü gerçekten başım ağrımaya başladı.

 

Emre içeri geçmiş ve yanıma gelmişti.

"Zehra? Savaş bey aniden çıktı ne oldu?" Dedi Emre

"Karargahtan biri yakalanmış ve konuşması an meselesi Savaş onu halletmeye gitti. " Dedim açıklayarak

"E bu resmen Savaş Kralhan 'ın sonu olur." Dedi Emre

"Aynen öyle amma ve lakin ben yanında olduğum sürece Savaş Kralhan'a hiç bir şey olmayacak çünkü ben onun yanından hiç ayrılmayacağım. " Dedim

"Ne yapacaksın" dedi Emre

"Bana sahte belge çıkart adam bu bununla ilgili bizle çalışmadığını tehdit yolu ile böyle olduğuna dair bir belge çıkart ben Rojhat komisere vereceğim" dedim

"Tabi ki de yapabilirim. Her şey burası için..." Dedi Emre

" Emre iyi ki varsın" dedim sarılarak

"Sende kardeşim sende.." dedi ve ayrıldık

"Hadi bakalım " dedi ve işimize döndük

Emre bana belgeyi getirdi ve bende onu çantama koydum.

"Mehmet abi.. gidiyoruz Rojhat komiserin yanına işimiz var." Dedim ve oradan ayrıldım.

...

•Savaş Kralhan •

Arif ile birlikte karakola gidip Rojhat komiserin yanına gittim.

"Komiser bey" dedim ellerimi yana açıp içeri girdim.

"Savaş bey" diyerek elimi sıktı. -bende onunkini-

"Hangi rüzgar sizi buraya attı. " Dedi Rojhat komiser

"Yalanlar ve iftiralar... Duyduğuma göre bir adam gelmiş benim karargahımdan olduğuna dair ve benim üzerimden bir çeşit iftiralar atmış ve sizde bunu yemişsiniz." Dedim

"Kendisi şu an burada nezarethanede. " Dedi Rojhat komiser

"Peki öyleyse ben gidip görebilir miyim?" Dedim

"Tabi ki de buyrun" dedi ve beni onun yanına götürdü beni

"Sa-Savaş bey" dedi korkmuş bir şekilde

"Ne oldu bir şaşırdın sen sanki?" Dedim rahatça

"Özel konuşacağız Rojhat komiser " dedim gözümü arkaya doğru götürerek

Rojhat çıktı ve bende ona doğru yaklaştım.

"Ne oldu Cenk hı? Bilmeyeceğim mi zannettin?" Dedim sakince

"Savaş bey ben.." diyecekti ki susturdum ancak dışardan gelen seslere kulak verdim.

... 

• Zehra Kralhan •

"Rojhat bey.." dedim Rojhatı görüp

"Zehra hanım" dedi Rojhat

"Ne bunlar?" Diyerek uzattığım belgelere baktı

"Bu belgeleri Savaş unuttu da onu getireyim dedim bu içerde olan Cenk ile ilgili gelmişken kocam ile beraber çıkayım. " Dedim ve elimde ki belgeleri uzattım.

"Peki teşekkürler şöyle alalım sizi " diyerek bir yere oturttu beni

"Rojhat komiser... Ben size sadece şu kadarını diyeyim.. Savaş'ın hiç bir suçu yok bu ne anlattı bilmiyorum ama bunu bilin." Dedim ve o da başını salladı ardından da odasına ilerledi.

Ama yine durdurdum onu

"Bu adamı normalde evet alacaktık belgeler de onun içindi sonra da böyle biri olduğunu duyunca vazgeçtik. " Diyerek son kez açıklama yaptım.

Uzatmadan ayrıldı yanımdan

Ve bir süre sonra da içerden Savaş çıktı

"Ne oldu?" Dedim

"Asıl sana ne oldu?" Dedi

"Neden buradasın ?" Diye de ekledi

"Belge hazırlattım onu getirdim. " Dedim fısıltı ile

" Karargâhı kurtaracak bir şeyler yaptım." Dedim

"Sana bu yüzden aşığım " dedi ve bana sarıldı başını boynuma gömüp kokladı.

El ele tutuşarak oradan ayrıldık ve arabaya binip eve doğru ilerledik.

.... 

3. Kişi ağzından;

"Ben bir şey yapmadım!" Diye bağırdı İshak Deniz

" O zaman neden şikayet ettiler seni !" Dedi bir polis memuru

"Bilmiyorum..." Dedi İshak Deniz

"Atın bunu nezaret haneye!" Dedi Polis memuru ve oradan ayrılmak üzere iken

"Görüşme yapmak istiyorum." Dedi sakince İshak Deniz

"Kiminle ?" Dedi Polis memuru

"Karımla Reyyan Ahu Deniz.." dedi İshak Deniz...

... 

Reyyan Ahu Deniz içeri giriş yaptı ve görüş yerinde birlikte karşılıklı oturuyorlardı.

" Ne oldu beni neden çağırdın?" Dedi Reyyan

"Reyyan " dedi İshak

"Al bunu ne yapacağını biliyorsun." Dedi İshak Deniz

Reyyan başını salladı...

Ve gerçekler ortaya çıkacaktı...

Bir belge verdi İshak Deniz...

"Bu belgelerde yer alan bilgiler Savaş Kralhan 'ın yok oluşu olacak.." dedi İshak Deniz

 

.... 

Gelecek bölümden;

"Zehra.." dedi Reyyan Ahu

"Ne var ?" Dedi Zehra

"İlk önce bu belgeleri al ve gerçekleri oku.. çünkü bunlar seni de ilgilendiren şeyler... Sen ve senin gerçeklerin... " Dedi Reyyan Ahu Deniz

"Ne gerçeği ya ne saçmalıyorsun?" Dedi Zehra

"Gerçek Zehra'nın aslında kim olduğu... " Dedi Reyyan Ahu

 

Gelecek bölümden fragman bitti...

 

SON

 

Bölüm : 25.05.2025 00:42 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...