24. BÖLÜM: GERÇEK

Geçen bölümden:

3. Kişi ağzından;

"Ben bir şey yapmadım!" Diye bağırdı İshak Deniz

" O zaman neden şikayet ettiler seni !" Dedi bir polis memuru

"Bilmiyorum..." Dedi İshak Deniz

"Atın bunu nezaret haneye!" Dedi Polis memuru ve oradan ayrılmak üzere iken

"Görüşme yapmak istiyorum." Dedi sakince İshak Deniz

"Kiminle ?" Dedi Polis memuru

"Karımla Reyyan Ahu Deniz.." dedi İshak Deniz...

... 

Reyyan Ahu Deniz içeri giriş yaptı ve görüş yerinde birlikte karşılıklı oturuyorlardı.

" Ne oldu beni neden çağırdın?" Dedi Reyyan

"Reyyan " dedi İshak

"Al bunu ne yapacağını biliyorsun." Dedi İshak Deniz

Reyyan başını salladı...

Ve gerçekler ortaya çıkacaktı...

Bir belge verdi İshak Deniz...

"Bu belgelerde yer alan bilgiler Savaş Kralhan 'ın yok oluşu olacak.." dedi İshak Deniz

Şimdi ki bölüm:

• Zehra Kralhan •

Sabah saçlarımın okşanmasını hissederek uyandım. Gözümü yavaşça açtım ve Savaşı gördüm gülümseyerek ona bakmaya başladım.

Güldü ve " günaydın güzelim." Dedi

Bende güldüm ve ona sokuldum.

"Anlaşılan birilerinin hala uykusu var." Dedi Savaş

"Uykum var evet ama saat kaç ona göre uyanacağım. " Dedim

"Saat daha 07.00" dedi soruma yanıt vererek

"Of" dedim sıkkın bir sesle

"İstersen yardımcı olabilirim." Dedi Savaş sesinde istek vardı ve ben bu isteğin ne olduğunu gayet iyi biliyordum.

Başımı kaldırıp yüzüne baktım kısık gözlerle..

"Hm olsana.." dedim cilveli sesimle

"Olayım" dedi ve yaklaşmaya başladı yüzünde maskesi olmadığı için rahattı..

Yaklaştı ve yavaşça dudaklarımı öpmeye başladı. Bende ona yavaşça karşılık vermeye başladım. Birbirimizi öpüyor ve anın tadını çıkarıyorduk.

Savaş daha fazla yükselmeye başladı ve üstümüzü hızla soymaya başladı, öyle ki onun hızına yetişmek imkansız gibi bir şeydi.. üstelik bugün de bir davet vardı. Savaş bugün olacağını önceden söylemişti.

Hızla soyunduk ve ikimizde çırılçıplak kaldık Savaş ateşle oynar gibi yavaş yavaş boynuma yöneldi ; öpmeye, emmeye ve ısırmaya başladı.

Kendimizi kaybetmiş gibiydik bir süre sonrasını hatırlamıyordum...

3. Kişi ağzından:

Savaş Zehra'nın boynuna yöneldi. Öpmeye, emmeye ve ısırmaya başladı. Zehra da o da deli gibi inliyor zevke doymuyorlardı.

Savaş Zehra'nın bedeninde ufak bir keşfe çıktı.. göğüslerine doğru yol çizdi ve bir göğsünü ağzına alırken diğer göğsünü de okşuyordu. Zehra ise hiç bir şey duymuyor , görmüyor idi. Savaş Kralhan daha şimdiden marifetlerini göstermeye başlamıştı..

Göğsünde fazlaca oyalandı Savaş ardından da çok geçmeden kısa bir öpüş bahşetti Zehra'nın dudaklarına.. ve kadınlığına doğru yol aldı en sonunda ise kadınlığını üfledi. Zehra ise bu üflemeye karşılık belini yay gibi gerip yukarı doğru kaldırdı..

Savaş Zehra'nın kadınlığını öpmeye, yalamaya ve emmeye başladı. Dilini içeri gönderen Savaş aynı anda da Zehra'nın inim inim inleyişini duyuyordu:

" Imh! A-ah! Savaş! Daha fazlasını istiyorum.. seni istiyorum!" Diyerek inlemeye başladı Zehra

Savaş ise bu isteği geri çevirmedi. İkisi de çırılçıplak idi. Hemen kendini konumlandırdı ve Zehra'nın içine yavaşça girdi.

"A-aahh!" Diyerek odaya derin bir inleme sundu Zehra

"Seni seviyorum!" Diye inledi içine girerken Savaş

"Bende seni seviyorum!" Diye inledi Zehra

. 

.

.

En sonunda ise ikisi de hızla boşaldı. Zehra'nın titremeleri durmamış idi.

"İyiydi!" Dedi Savaş

"Hemde baya iyi!" Diyerek ekleme yaptı Zehra

Ve ikisi de biraz daha uykuya daldılar..

.

.

.

.

.

3. Kişi ağzından:

Reyyan Ahu Deniz içeri giriş yaptı ve görüş yerinde birlikte karşılıklı oturuyorlardı.

" Ne oldu beni neden çağırdın?" Dedi Reyyan

"Reyyan " dedi İshak

"Al bunu ne yapacağını biliyorsun." Dedi İshak Deniz

Reyyan başını salladı...

Ve gerçekler ortaya çıkacaktı...

Bir belge verdi İshak Deniz...

"Bu belgelerde yer alan bilgiler Savaş Kralhan 'ın yok oluşu olacak.." dedi İshak Deniz

.

.

.

Reyyan Ahu Deniz hazırlandı ve gereken davete giriş yaptı..

•Savaş Kralhan •

Zehra ile kahvaltı yapmış ardından da hazırlanıp Karargâha gitmiştik.

En son ki o olaydan sonra karargâh rahatlamış ve işlerine yeniden dönmüşlerdi. Bu sefer ki hedefimiz başkaydı.. bir Bakan! Halkın parasını çalan bir bakan kendisi devlet bankasından kendi hesabına yüklü miktarda para aktardı ve üstüne üstlük halkın vergisini kaçırmış biri.. peki biz bu durumda ne yapacağız? Katliam!

Kralhan Karargâhı olarak şu an da adamın peşindeyiz. Bir kısım onları teknolojik olarak takip ederken bir - iki ekip ise adamın peşindeydi. Emre ise benim baş teknik adamım olarak herşeyi kontrolü altına almıştı..

Zehra ile Karargâha giriş yapmış ve odamıza doğru yol almıştık. Odaya girmiş ve kapıyı kapatmıştık.. biraz sonra ise odanın kapısı tıklatıldı ve " gel!" Dememle içeri Emre girdi.

"Patron! Bulduk adamımız akşam sizin de olacağınız partide olacak." Dedi

Zehra ile birbirimize baktık ve sadece ufak bir şekilde aynı anda güldük.

"İşte şimdi bitti.." dedi Zehra

"Aynen öyle güzelim" dedim ve ellerimi cebime yerleştirip sinsice bakıp güldüm.

"Tıpkı diğerlerinin de yaşadığı gibi onlar da yaşayacak... Madem ki Adalet sağlanmıyor hâlâ! O zaman Kralhan Karargâhı olarak bu adaleti biz sağlarız.." dedim sinsice

"Emre ! Akşamki davetli listesini çıkar.. bana getir. Ardından da Zehra için güzel bir kırmızı elbise bul buraya gönder akşama Kralhan ailesi olarak oraya en özel konuk olarak gireceğiz." Dedim

Zehra'da bana doğru bakıp

"Savaş benim kıyafetim-" diyecekken işaret ve orta parmağımı birleştirip susturdum onu

"İtiraz yok!" Dedim

"Akşam o davette o adamın işi bitecek.. ve hiç bir şey bizden bilinmeyecek.. anlaşıldı mı?" Dedim

"Anlaşıldı patron!" Dedi Emre

"Emre diğer ekiplere haber ver orda çoğunlukla bizim ekipler olacak kuş uçmayacak!" Dedim

Başını salladı tamam anlamında ve odadan çıktı.

"Sen böyle sert sert laflar ediyorsun ya?" Dedi Zehra sesi cilveli ve etkileyen türdendi.

"Hm" dedim bende

"İşte ben seni tekrar tekrar istiyorum!" Dedi Zehra

Tek kaşımı kaldırdım ve ona ateşli şekilde bakmaya başladım.

"Sen doymuyorsun.." dedim espri ile

"Evet , sana doymuyorum.." dedi ve kafasını boynuma gömdü Zehra

.

.

.

.

.

.

3. Kişi ağzından

Akşam olmuş, Zehra ve Savaş çifti ise hazırlanmış araba ile davetin olduğu yere gidiyorlardı.

O sırada Reyyan Ahu Deniz çoktan oraya varmış ve kızını yani Zehra'yı bekliyordu burada kocasını temsilen gelmişti. Kocasına olan durumu herkes bildiği için herkes Reyyan hanıma bir hayli tuhaf bakıyordu.

Zehra ve Savaş davete varmış ve kırmızı halıda içeri giriyorlardı magazinciler ise durmadan onları çekiyor soru soruyorlardı. Ancak bir soru Savaşı çok kızdırmıştı.

X: Savaş bey Büyük Patron olarak kendi kayınpederinize olan sinirinizden onu yok etme arzunuzdan dolayı mı İshak Deniz'in kızı ile yani Zehra hanım ile evlendiniz?

Savaş ilk üç saniye donup kaldı ardından da arkasını dönüp tam cevap verecekti ki Zehra ona doğru dönüp

"Savaş lütfen? Benim için gel " dedi sakin bir sesle Zehra

"Bak biz gerçeği biliyoruz onlara gerek yok" diye de konuştu

"Bir dakika hayatım" dedi ve gazeteciye doğru ilerledi Savaş Kralhan

"Sen az evvel ne sordun?" Dedi tane tane ama sinirli bir sesle Savaş

"Şey.. efendim-" dedi gazeteci ancak Savaş

"Söyle dedim!" Diye sertçe bağırdı

"Tekrar et." Dedi bu sefer nazik idi.

X: Savaş bey Büyük Patron olarak kendi kayınpederinize olan sinirinizden onu yok etme arzunuzdan dolayı mı İshak Deniz'in kızı ile yani Zehra hanım ile evlendiniz?

"Sana sadece tek bir şey diyeceğim eğer ki böyle bir şey olsaydı Zehra en başından beri benim yanımda olmazdı veyahut Zehra şu an da yaşıyor olmazdı. Ben Zehra ile aşık olduğum için evlendim ve bu iş sonsuza kadar sürecek anladın! " Dedi sertçe Savaş

Ve yavaşça Zehra'nın yanına gitti ardından da kolunu uzattı Zehra ise yavaşça koluna girdi bu sefer sakince sanki hiç bir şey olmamış gibi davet alanına girdiler.

"Patron hedef orada.." diyen sesle etrafa baktı Savaş aradıkları adam tam karşısında idi.

"Hazır mısın?" Diye sordu Zehra

"Sonuna kadar.. sen ?" Dedi Savaş

"Sen varsan ben hayli hayli hazırım" dedi Zehra tatlı bir sesle

...

Davette herşey normal geçiyordu. Bir dans şarkısı gelmiş ve Savaş Zehra'ya doğru dönerek

"Bu dansı bana lütfeder misiniz Zehra hanım?" Dedi

"Elbette sinyor" dedi Zehra ve ona uzatılan Savaş'ın elini tuttu ardından da birlikte tam orda da dans etmeye başladılar.

Herkesin gözü onların üstündeydi. Zehra ve Savaş bir tarih yazmıştı ve o tarih ancak onlar ölünce son bulacaktı belki de kim bilir çocukları onların çocukları her yerde onun onların efsanesi her yere yayılırdı gerçi şu anda da her yerdeydi.

Zehra kollarını Savaş'ın boynuna sarmış idi Savaş ise ellerini Zehra'nın beline koymuş kendine çekmişti birbirleri ile bir bütün olmuştular.

Zehra Savaş'a sarıldı ve kafasını Savaş'ın boynuna gömdü gözleri bir an ellerine kaydı Savaş'ın o gün ilk kez birlikte olduktan sonra Zehra'ya verdiği yüzük! Elmas baget yüzük...

Zehra Kralhan'ın yüzüğü... O yüzük zaten onundu onun için yapılmıştı. Savaş için Zehra bulunmaz bir elmas idi ve ona aitti. Bu yüzük ise Zehra ve Savaş aşkının simgesi idi. Ve bu yüzük gelecekte çocuklarına miras kalacaktı. İlerde belki de kızı veya oğlu bu yüzük ile birlikte onların aşkını hatırlayacak ve geleceğe doğru miras bırakacaktı...

Geçmişe dönüş;

"Savaş! Of Savaş of! Hadi kalksana!" Dedim ancak bu sefer hiç beklemediğim bi anda kolumdan tutulup çekildim.

Ve hiç bişey yapamadan kendimi Savaş'ın altında buldum

"Kızım iki saattir burda öpmeni bekliyorum sen burda vır vır Savaş Savaş diyorsun ya" dedi şikayet ederek

"Sen uyanık mıydın? " Dedim gözlerimi kısıp bakarak

"Iı evet.. " dedi Savaş

"Yani ben boşuna uğraştım öyle mi?!" Dedim hiddetle

"Yani sayılır ama öpseydin kolayca hallederdin" dedi rahatça

Durdum bekledim o da bekledi.

En sonunda ise iki yanağından tutup dudaklarına yapıştım ve hızla öpüşmeye başladık bu işin sonu hayır değildi o yüzden bıraktım.

"Hadi kalk " dedim ve mayışmış bakışları ile onu arkamda bırakıp yataktan kalktım o da kalktı ilk önce duşa girdi ve çıkıp üzerine koyu lacivert bi takım giydi kabanı da omuzlarına aldı ve en sonda ise gece masaya bıraktığım maskesini alıp taktı.

Ardından da onu süzen beni fark ederek güldü

"Ooo bakıyorum da hiç de utanmıyoruz" dedi dalga geçerek

"Niye utanayım ki gecesinde gördüm şimdi niye utanayım" dedim bende cevabını vererek

Güldü ve tam çıkacakken beni durdurdu.

"Bekle " dedi ve arkasını dönüp kendi yattığı tarafta ki çekmeceyi açtı ve içinden kadife bi yüzük kutusu çıkardı bizim parmaklarımızda ise sadece alyanslar vardı ki bu da zaten evliliğin bi simgesiydi.

Kutuyu getirdi ben ise donmuş bi şekilde bakıyordum

"Güzelim" dedi sakince beni kendime getirmek amaçlı

Ardından da ben gülümseyerek bi ona bi de kutuya odaklandım yavaşça içini açtı ve içinden büyük baget şeklinde bi yüzük duruyordu.

Şok olmuştum çünkü hayatım boyunca böyle güzel bi hediye beklemiyordum.

"Savaş olmaz ben kabul edemem bak zaten alyanslar var bi de bu yüzük -" derken sağ işaret parmağını dudaklarıma koydu susmam için

"Ben ki Büyük Patron 'um alemin en zengin en güçlü ve en korktuğu insanım böyle yüzükle falan benim zenginliğim , gücüm batmaz aksine daha çok yükselir özellikle senin içinse özellikle konu sen isen .. benim sana gece dediğimi hatırlıyor musun? " Dedi ve sonda o soruyu sordu

Benim gücüm, kudretim sensin!

Demişti

"Hatırlıyorum" demiştim

"İşte bu yüzük de bu aşkın bu gücün bu kudretin simgesi hem ben karımın sadece alyansla gezmesine izin vermem ;)" dedi ve sonda ise göz kırptı kalbimi eritmişti zaten bu sözlerle bide üstüne yüzüğü kutusundan çıkarıp sağ yüzük parmağıma taktı sol yüzük parmağımda ise alyans vardı.

Bir yüzüğe baktım bir de Savaş'a öyle bi şekil bakıyordum ki anlatmaya kelimeler yetmezdi ancak görülmesi ve hissedilmesi gerekti.

Hemen kollarımı açıp boynuna doladım ve sarıldım içime sokarcasına sarılıyordum öyle ki her bir uzvunu hissediyor biliyordum.

"Teşekkür ederim" dedim fısıldayarak

Gülümsedi öyle ki gülme sesi gelmişti

"Rica ederim" dedi o da benim gibi fısıldayarak

Şimdiye dönüş;

"Savaş" dedi fısıldayarak Zehra

"Efendim güzelim" dedi Savaş aynı şekilde

"Seni seviyorum! seni çok seviyorum!" dedi Zehra

" Ben de seni güzelim bende seni çok seviyorum sana aşığım hatta" dedi Savaş

"Beni hiç bırakma çünkü bende seni bırakmayacağım her ne olursa olsun benim kalbim hep seninle olacak senin için atacak. Seninle birlikte atacak.." dedi Zehra

"Güzelim benim.. benimde öyle " dedi Savaş

Ve dans bitmişti Zehra eteğini tutup masaya doğru ilerlerken tam karşısında onu görmüştü.

Annesini!

Savaş ise onun baktığı yere bakınca hem aradıkları adamı görmüş hem de yan tarafında ki Zehra'nın annesi olan Reyyan Ahu Deniz 'i görmüştü.

" Bu işte bir iş var ?!" Diye düşündü Zehra

"Savaş.." diyerek kocasına seslendi Zehra

"Efendim yavrum" dedi Savaş

"Annem ve bizim aradığımız adam ne iş?" Dedi Zehra fısıltı ile konuşuyorlardı.

"Bilmiyorum ancak aradığımız adam gidiyor ben peşindeyim.." dedi Savaş

"Savaş dikkat et. " Dedi Zehra

Ve birbirlerini başı ile okeyledikten sonra ayrıldılar.

Zehra ise tam Savaş'ın peşinden gidecekken Zehra'nın annesi yani Reyyan Ahu Deniz Zehra'nın kolunu tuttu.

" Zehra.." dedi yavaşça

Zehra annesine doğru döndü

"Anne bırak beni.." dedi Zehra

"Gitmem gerek" diye de ekledi

Sabrı taşımıştı artık

"Zehra.." dedi Reyyan Ahu

"Ne var ?" Dedi Zehra

"İlk önce bu belgeleri al ve gerçekleri oku.. çünkü bunlar seni de ilgilendiren şeyler... Sen ve senin gerçeklerin... " Dedi Reyyan Ahu Deniz

"Ne gerçeği ya ne saçmalıyorsun?" Dedi Zehra

"Gerçek Zehra'nın aslında kim olduğu... " Dedi Reyyan Ahu

"Anne. Bırak beni bak babamdan da kurtulduk kendine yepyeni bir sayfa aç beni sal !" Dedi Zehra artık sinirliydi belgeyi almıştı ve hızla Savaş'ın yanına doğru yaklaştı.

.

.

 .

İyice ortalık karışmış ve Savaş Kralhan adamı almıştı. Araba ile birlikte Karargâha daha doğrusu en alt merkezde ki sorgu odasına doğru adamın başında çuval elleri bağlı sorgu odasına doğru gönderdiler. Emre başındaydı..

Odanın kapısı kapatıldı ve kilitlenildi.

"Merak etmeyin Patron... Emredildiğiniz gibi devam ediyor burası da bana emanet siz rahatça eve gidebilirsiniz" dedi Emre

Başını salladı Savaş üzerlerinde hala davetten kalma elbiseler ile bitkin düşmüşlerdi. Özellikle Zehra!

"O zaman dediğin gibi Emre burası sana emanet" dedi ve Zehra'ya doğru döndü

"Hadi güzelim biz gidelim" dedi Savaş

"Tamamdır hayatım.." dedi ve savaşı takip etti Zehra

.

.

.

.

.

• Zehra Kralhan •

Gecenin bir yarısı eve gelmiş üzerimizi değiştirmiştik tabi öncesinde duş aldık.

Yatağa oturduk masanın üstünde annemin verdiği belgeleri gördüm. Savaş'a doğru dönüp

"Savaş.." diye seslendim

"Ne oldu güzelim?" Dedi Savaş

Gidip belgeleri getirdim.

"Annem verdi sana haber vermeden sen öğrenmeden bakmak istemedim." Dedim

"E bakalım aç hadi " dedi Savaş

Yavaşça açmaya başladım. Ve en baştakini okumaya başladım.

Bir DNA testi idi. Ne alak bu?!

"Ne alaka?!" Diye seslice düşündüm

Okuya okuya en sona gelmiştim...

"Ve sonuç olarak.. Zehra Deniz .. %99.9 olarak Babasının İsmail Deniz olduğu ortaya çıkmıştır." Dedim sesli sesli

Savaş ile birbirimize bakmıştık.

"Yani ben aslında İshak Deniz'in değilde amcam bildiğim İsmail Deniz'in kızı mıyım?" Dedim

Şok içindeydim...

Ne yapacağım ben !

Gelecek bölümden:

"Zehra sakin ol güzelim ben yanındayım " dedi Savaş

"Ben aslında İshak Deniz'in kızı değilim " dedi Zehra gözleri dolmuştu..

....

"Amca " demişti Zehra

İsmail Deniz Zehra'ya doğru döndü

"Yoksa baba mı demeliyim?" Dedi Zehra

İsmail Deniz şok içinde sevgili kızına bakıyordu..

Gerçekler öğrenilmiş idi.

...

"Ne yaptın?" Dedi İshak Deniz görüşme yerinde

"Bekliyorum zamanını Zehra her şeyi öğrendi artık beni bununla tehdit edemeyeceksin!" Dedi Reyyan

"Savaş Kralhan'a gelirsek bir iki güne o da halledilecek!" Dedi ve kapattı Reyyan

SON