ÖZEL BÖLÜM 4 ; SAVAŞ KRALHAN'IN GEÇMİŞİ

SAVAŞ KRALHAN'IN GEÇMİŞİ

3. Ağızdan anlatım:

Tarih 21/08/1997 o gün bir evde gözlerini dünyaya açtı Savaş...

O gün bu kadar güçlü bir adam bu kadar güçlü bir patron olabileceğini bilmiyordu.. Büyük Patron Savaş Kralhan olabileceğini bilmiyordu..!

Babası Salim Güneş ' ten olma

Annesi Perihan Güneş ' ten doğma Savaş...

Nerden bilebilirdi ki ilerde olacaklardan ötürü bu kadar güçlü bir adam olacağını...

5 yıl sonra ..

Yani Tarih 25/12/ 2002

Savaş Kralhan yeni doğan küçük erkek kardeşi Rojhat'ı gördü. Onun adını Rojhat koymalarının tek bir nedeni vardı bu aileye güneş gibi doğması annesi Kürt asıllı olduğu için kocasının deyimi ile bu aileye güneş gibi doğan çocuğun ismini Rojhat koymuştu yani Gün/ Güneş geldi...

Savaş'ın adını ise teyzesi bulmuştu. Nice savaşlar başlatır bu yakışıklı diyerek ismini savaş koymuşlardı.. ismini bile anne ve babası düşünmemişti.. düşünmek mi istememişlerdi bilinmez ama Savaş'a bu evde doğar doğmaz değer verilmemişti.. vermemişlerdi..

1 yıl sonra

Yani 25/07/2003

Savaş Kralhan 'ın kız kardeşi Nare..

Tam bugün doğmuştu.. kız kardeşini sevmişti Savaş Kralhan bu süre boyunca her iki kardeşine daha çok küçük yaşta çok iyi abilik yapmıştı tabi onlar şu an bunları hatırlamıyordu.

Nare ve Rojhat ile o kadar güzel ilgileniyordu ki anne ve babasından daha fazla ilgileniyordu...

Savaş Kralhan 10 yaşında:

Savaş Kralhan 10 yaşına girmişti ilkokulu ve ortaokulu kavgalar ile geçiriyordu daha ilk yılı olmasına rağmen bir ton kavga kıyamet kopuyordu okulda...

Daha 10 yaşında olmasına rağmen okulun belalı çocuğu olmuştu. Ve ne bir arkadaş ne başka bir şeyi yoktu..

Daha kavgalarından gına eden müdürü ailesini okula çağırmış ve ailesi ile konuşmuştu böylece hem aile hem okul kararı ile Savaş okuldan alınmıştı.

Eve gelmişlerdi geldikleri gibi babası direkmen paltosunu askılığa asmış ve içeri geçip oturmuş idi Savaş ise hiç korkmadan çekinmeden babasının yanına gitmiş idi.

"Sen ne yüzle yanıma geliyorsun?!" Deyip önceden sözlü olan şiddeti bu sefer de fiziki olmaya geçiş yapmış ve babası Savaş'a ilk defa çok sert bir tokat atmış idi.

Ve daha sonra ise bir tokattan daha fazlası geldi.. babası kemerini çıkardı ve Savaş'ı yatak odasına götürdü Savaş ise ne ağlıyor ne de sızlanıyordu.

Babasının yaptıkları canına tek etmiş gibiydi. Ölmek istiyordu artık ancak ölmeyecekti aksine bu yaralar onun daha güçlenmesi için iz olarak kalacaktı ve Savaş Kralhan bunları hiç bir şekilde unutmayacaktı ilerde ise bu izlerin bedelini ödetecek idi.

Babası Savaş'a

"Soyun!" Dedi ve kemeri sırtına sertçe vurmaya başladı. Annesi kardeşlerini almış ve parka indirmişti kocası en büyük oğlunu rahatlıkla dövsün diye diğer sevdiği çocukları bundan etkilenmesin diye parka inmişti.

Ne kadar mükemmel bir anne?!

Savaş o gün odadan çıktığı an yüzü gözü ve vücudu mosmor şekilde çıktı. Ve o gün bir yemin etti

"Bütün bunları ödeyeceksin..!" Dedi kendi kendine ve o acı ile uyumaya çalıştı ancak başaramadı..

...

Savaş 15 yaşında iken ;

Savaş akşam dışarıdaydı etrafın belalı çocuğu rolünü oynuyordu.

Babası ise sabah saatlerinde İshak Deniz'in yanına gitmişti ve o gün Zehra Deniz'i görmüştü. Küçük Zehra'yı

Gitmiş çökmüş ve onu sevmek istemişti Savaş'ın babası Savaş ise o sıralar dışarıdaydı.

"Merhaba Salim bey nasılsınız?" Dedi ve elini sıktı İshak Deniz

"İyiyim İshak bey sizinle önemli bir mevzu konuşmamız gerek odaya geçelim mi?" Dedi Salim bey

Birlikte İshak Deniz'in çalışma odasına geçtiler.

İshak Deniz kendi masasının başında oturmuş idi Salim Güneş ise yandaki koltuklardan birine oturdu ve konuşmaya başladı.

"Buyrun sizi dinliyorum Salim bey" dedi İshak Deniz Salim Güneş ise konuşmaya başladı.

"Konumuz oğlum..." Dedi Salim Güneş

"Hangi oğlunuz?" Diye sordu İshak Deniz

"Büyük olan Savaş.." dedi Salim Güneş

"Evet ne oldu?" Diye merakla sordu İshak Deniz

"Ondan kurtulmam gerek yoksa başıma çok büyük dert açacak" dedi Salim Güneş

"Sen hiç dert etme ben ayarlayacağım" dedi ve ayağa kalktı İshak Deniz ki aynı şekilde Salim Güneş de ayağa kalktı ve el sıkıştılar.

Onlar çıktı tabi kapıda onları dinleyen biri vardı 10 yaşında ki Zehra Deniz..

... 

Gece olmuş etraf zifiri karanlık idi. Savaş'ın annesinin haberi vardı bu işten ve hiç bir şey demeden sadece diğer iki çocuğunu korumak için susmuştu ancak sözde anne (!) olarak en büyük çocuğunu Savaş'ı bu tehlikeye kendisi atmıştı.

Salim Güneş ve İshak Deniz buluştu tabi peşinden de Zehra çıktı ve oraya gitti onları Zehra izliyordu.

Salim Güneş telefon aracılığıyla Savaş'ı aradı ve yanına çağırdı.

Savaş ise gitti hiç bir şey sorgulamadan etmeden.. Zehra bir köşede saklanıyordu yerine sinmiş onları görmediğini umut ederek izliyordu olan biteni..

"Bu çocuktan kurtulmamız lazım İshak" dedi Salim Güneş

"Ne oluyor?" Diye kendi kendine düşündü Zehra

"Sen merak etme o iş bende bak " dedi İshak Deniz büyük bir varil gibi bir şey içinde de bir varil dolusu asit ve kezzap doluydu. Savaşı yakacaklardı bu şekilde yok edeceklerdi.

Ama bilmedikleri şey Savaş bu izle birlikte daha da güçlenecek ve alemin Büyük Patron' u Savaş Kralhan olacak idi.

Savaş içeri girmiş idi arkada adamlar onu tutmuş ve kollarını bağlamıştı Savaş kurtulmaya çalışsa da nafileydi o zaman ki haline göre bu adamlar çok daha güçlüydü.

Savaş'ı İshak Deniz ' e teslim etmişlerdi ve İshak Deniz onu sertçe tutup varilin önüne getirdi ve gözlerini açtırıp içine bakmasını sağladı Savaş bunları görür görmez başını kaldırdı ve önünde durmuş o anları zevkle izleyen babasına baktı.

"Bunu bana gerçekten yapacak mısın baba?" Dedi sesi titredi ilk defa sesi titredi

"Bunca zaman beni sevmediniz evladınız olarak bile görmediniz şimdi ne diyebilirim ki öldürün! " Dedi Savaş dayanamıyordu artık bunca olan bitene ölmek istiyordu haklıydı...! Kim istemezdi ki?!

En son da İshak Deniz onun boynunu tuttu bu anları izleyen Zehra ellerini ağzının önüne getirmiş şok içinde olanları izliyordu ve nasıl yardımcı olabilirim diye düşünüyordu.

İshak Deniz Savaş'ın boynunu tuttu ve varile yaklaştırdı Savaş çığlıklar atıyordu ancak faydasız idi. En son bir seferde çığlık çığlığa Savaş'ın yüzünü varile soktu ve yüzünü yaktı...!

Savaş'ın çığlıkları kaç kilometre öteden duyulabilecek kadar çoktu. Yüzü yanıyor çığlık ata ata bi hale gelmişti.

En sonda ise herşeyin tamam olduğu vakit Salim Güneş gözleri ile çıkar dedi İshak Deniz ise tamam deyip çıkardı sesi çıkmıyordu Savaş'ın..

Yüzüne baktıklarında istediklerine ulaşmışlardı Savaş'ın yüzü yanmış idi , küçükken bile çok yakışıklı olan Savaş Kralhan 'ın yüzü artık yoktu.

Savaş baygındı. Salim Güneş İshak Deniz 'e bakmış ve

"Hadi bırak gidelim.. artık bitti...!" Demişti.

"Peki gidelim." Dedi İshak Deniz ve ordan hızla ayrıldılar.

Ancak bir kişi ordaydı ve Savaş'ı kurtarıp yeniden hayata döndürecekti.

"Hey uyan..! Ah umarım uyanıksındır! Hadi uyan hadiii!" Dedi Zehra

Savaş yavaş yavaş uyandı ve etrafına tuhaf tuhaf bakmaya başladı

"Ah!" Dedi ve inledi acı ile

"Sen .. sen kimsin?" Dedi Savaş

"Beni boş ver sen sana ne yaptılar neden yaptılar?" Dedi Zehra

"Bilmiyorum kötü mü duruyorum..?" Dedi sesi titredi yine

"Hayır hiç de değil aksine daha yakışıklı duruyorsun " dedi ortamı toparlamak amaçlı

Savaş güldü ve Zehra'ya bakıp

"Teşekkür ederim ama sen bu gece gece sokakta durma hadi eve git ben hallederim daha fazla kalma burda korkarsın" dedi Savaş ve Zehra ile birbirlerine baktılar

" Al bunu" dedi ve Savaş'a bir maske verdi Zehra ardından da

"Emin ol sonra yine görüşeceğiz" dedi ve ordan ayrıldı Zehra

Savaş bir süre daha orda durdu.

Ardından da "madem ki beni öldü zannediyorlar. Bundan sonra ben Savaş Güneş değilim.. ben ölüyüm... " Dedi ve maskesini yavaşça yüzüne taktı...

....

Savaş Kralhan 18 yaşında;

Yüzünde maske ile birlikte daha 18 yaşında kurdu karargahı şimdide tek yapacağı şey soy adını değiştirmek idi.

Mahkemeye çıktı ve soy ismini değiştirmek istediğini belirtti istediği soy isim ise

"Peki hangi soy adı istiyorsunuz?" Dedi hakim

"Adım Savaş soy adım ise Kralhan... Savaş Kralhan... " Dedi ve

"Karar soy isim değişikliğine karar verilmiştir. Yeni kimliğiniz bir hafta sonra elinizde olur " dedi hakim

Bir hafta sonra gelmiş çatmış ve Savaş elinde yeni kimliğine bakmıştı. O artık Savaş Kralhan idi.

Kralhan Karargâhı kurulmuş ve Savaş yepyeni bir tarz ile Karargâha giriş yapmıştı. Zamanla nerde adaletsizliğe maruz kalmış ya da Adalet isteyen ve o adaleti sağlamak isteyenler için kurulmuş olan bu yer Savaş'ın uğradığı adaletsizlik üstüne kurulmuştu.

En son üç yıl önce gördüğü kardeşinin şimdi ise 13 yaşında olduğunu öğrenmişti tabi kız kardeşinin de 12 yaşında olduğunu ikisinin de nasıl insanlar olduğunu merak etmişti. Acaba babası ile iyi vakit geçiriyorlar mıdır diye ?

Tabi geçirecekler sonuçta onların babası benim değil diye geçirdi içinden Savaş

Ancak aklı hala o kızda idi. O gün o gece onu oradan kurtaran o kız... Kimdi? Bilmiyordu ancak bulacak ve öğrenecekti.

Tabi kendisi de bilmiyordu ki aradığı kızın kendi karargahına girip üstüne üstlük sağ kolu, askeri olacağını bir de ona aşık olup onunla evleneceğini bilemezdi.

...

Savaş Kralhan 20 yaşında:

Kralhan Karargâhı eğitimlere başlamıştı.

Ailesi tarafından adaletsizliğe maruz kalmış Savaş Kralhan 'ın kurduğu bu karargah daha şimdiden bir çok destek almıştı ve inanıyordu ki bu daha başlangıç idi.

Kendisi odasında otururken yanına bir askeri gelmişti.

"Savaş bey.." dedi sesi çekingen ve içinde korku dolu

Savaş bu sese karşı içinde tuhaf hisler vardı..

Bir tarafı sevinirken öbür tarafı kendisinin de bir insan olduğunu ve ondan korkmasının saçma olduğunu düşünmüştü.

"Söyle" dedi yüzünde maske ile sadece bakışları gözüküyordu.

"E-efendim b-ben.." dedi korkuyordu..

Herkes bu yüzün altında bir canavar olduğuna dair söylentiler yaymış idi ve Savaş Kralhan ise hareketleri ile bunu doğrulamıştı.

"Derhal söyle!" Diye sertçe konuştu Savaş

"E-efendim.. aşağı da p-polisler var .." dedi

Savaş sinirle ayağı kalktı.

"Ne demek lan polis?!" Dedi Savaş sinirle nefes alıp veriyordu.

"Bekle ben halledeceğim!" Dedi ve aşağı indi.

Hızla aşağı indi ve polis memurlarını gördü ve

"Hoşgeldiniz " dedi Savaş

"Hoşbulduk Savaş Kralhan.. burası senin mi?!" Dedi polis memuru

"Elbette benim ben Savaş Kralhan'ım ve burası benim ben kurdum .." dedi Savaş

.

.

.

.

Bir süre sonra her şeyi halledip polisleri göndermişti Savaş..

İlk şeyden kurtuldu bakalım sırada neler olacak?

... 

Savaş Kralhan 25 yaşında:

Savaş Kralhan araba ile birlikte Deniz Holding 'in önünden geçti ve gördüğü kız ona her yerden tanıdık geliyordu.

Durdu ve geçmişi düşündü hatırlıyor muyum diye?

Ancak hatırlamıyordu...

Ve hatırladı bir anda geçmişe döndü;

"Hey uyan..! Ah umarım uyanıksındır! Hadi uyan hadiii!" Dedi Zehra

Savaş yavaş yavaş uyandı ve etrafına tuhaf tuhaf bakmaya başladı

"Ah!" Dedi ve inledi acı ile

"Sen .. sen kimsin?" Dedi Savaş

"Beni boş ver sen sana ne yaptılar neden yaptılar?" Dedi Zehra

"Bilmiyorum kötü mü duruyorum..?" Dedi sesi titredi yine

"Hayır hiç de değil aksine daha yakışıklı duruyorsun " dedi ortamı toparlamak amaçlı

Savaş güldü ve Zehra'ya bakıp

"Teşekkür ederim ama sen bu gece gece sokakta durma hadi eve git ben hallederim daha fazla kalma burda korkarsın" dedi Savaş ve Zehra ile birbirlerine baktılar

" Al bunu" dedi ve Savaş'a bir maske verdi Zehra ardından da

"Emin ol sonra yine görüşeceğiz" dedi ve ordan ayrıldı Zehra

Savaş bir süre daha orda durdu.

Ardından da "madem ki beni öldü zannediyorlar. Bundan sonra ben Savaş Güneş değilim.. ben ölüyüm... " Dedi ve maskesini yavaşça yüzüne taktı...

Ve şimdiye döndü:

"Ben bu kızı istiyorum " dedi fısıltı ile

Hemen Karargâha döndü ve Emre'nin yanına gitti ve odaya girdi ;

"Emre bana derhal o kızı, Zehra'yı getir bu Karargâhta ona ihtiyacım var. Benim askerim sağ kolum olmalı o olmazsa gidin kendizi yok edin..!" Dedi Savaş sinirle ve sertçe

"P-peki efendim " dedi korku ile Emre

Ancak Emre bunu nasıl yapacağım diye düşünürken bir anda Zehra onu aradı ve kendisinin aradığı fırsatın ayağına geldiğini gördü.

...

Savaş Kralhan 27 yaşında:

Zehra bu Karargâha geleli bir kaç ayolmuştu. Savaş hiç bir şey de onu küçük düşürmüyor ve daha da önemlisi onu her daim koruyup kolluyordu. Babasının yaptıklarını biliyordu. Ancak hiç bir şey yapamıyordu şu an sırası değildi.

... 

Gece yarısı olmuş ve yanında bombalar ile birlikte eve gelmişti ailesinin yaşadığı eve kardeşleri evde yoktu. Bir nevi onlar için de yapmıştı bunu tabi onlar anlayamazdı çünkü onların babası Savaş'a yaptıklarını onlara yapmamış idi.

Gelmiş ve bir güzel bombaları gizli bir yere yerleştirmişti arabaya geçmiş ve anne ve babasının gelmesini beklemişti.

İlk önce annesi gelmiş idi ardından tam 15 dakika sonra ise babası gelmiş ve evde mutlu anları yaşıyorlardı ancak Savaş tıpkı onun mutluluğunun çalındığı gibi ailesini kaybettiği gibi onları yok edecekti.

Kardeşlerine bazen kinlenmiyor değildi.

Ancak herşey burada bitecekti ya da tam tersi her şey asıl burada burada başlayacaktı.

Tam gelmiş ve arabanın kaputuna oturmuş evi izliyordu elinde de bombayı kontrol etmek için bir tuş..

Elinde sımsıkı tutmuş ve izliyordu son anları.. inat etmişti yapacaktı.

Ve arkanda gördüğü sese inanamadı.

Geçmişe dönüş: • Zehra Kralhan •

"Güzelim benim kalk siktir git burdan bizim aramızda ki şeye burnunu sokma ! " Dedi

"Sen bunu yapmayacaksın kendine gel !" Dedim

"Ahahahah ben yapmayacam ki sen yapacaksın!" Dedi. Şaşırmıştım elinden almaya çalışırken bomba patladı şok oldum ev yanıyordu ancak o yoktu biliyordum çünkü takip ettiriyordum. Gözlerimin önünde ev yanıyordu kolumu tuttu ve o gelmeden hızlıca arabaya binmiştik ve hızlıca arabaya binip uzaklaştık arkamıza bile bakmadan.

.. şimdiye dönüş:...

Uzaklaştılar.. ya her şey burada bitecekti ya da her şey asıl burada başlayacaktı.. bence ikincisiydi ...

... 

Zehra tutuklanmıştı. Savaş ise Zehra'yı ordan çıkartabilecek bir kişi tanıyordu. O da ilerde aynı şekilde savaşı çıkartacaktı.

"Zehra Deniz 'in beraatine karar verilmiştir." Deyip tokmağı vurdu savcı..

Zehra'yı kurtarmıştı Savaş...

"Kurtardım..." Dedi ve gözleri doldu.

... 

Savaş Zehra'ya evlilik teklifi edecekti Zehra'nın dibine girdi. Bornozu yerde saçları ıslandığı için kıvırcık olan bir Zehra vardı karşısında sabretmesi zordu.

Dudaklarına doğru yaklaştı ve hafif üfledi ardından;

"Senin için güzelim evlen benimle evlen ... Ben Büyük Patron isem sende benim Büyük Patroniçem ol!" Dedi

... 

Zehra , Savaş ve Emre birlikte nikah dairesine girmiş evlenmek için bekliyorlardı adet yerini bulsun diye de Zehra'ya güzel bembeyaz peri kızı gibi görünecek bir elbise gönderdi Savaş..

Zehra elbiseyi giydi ve gerçekten de peri kızı gibi duruyordu. Savaş etkilendi...

"Siz Savaş Kralhan, Zehra Deniz 'i eşliğe kabul ediyor musunuz?" Dedi nikah memuru

"Evet..!" Diye bağırdı Savaş

"Siz Zehra Deniz, Savaş Kralhan 'ı eşliğe kabul ediyor musunuz?" Dedi nikah memuru

"Evet..! " Diye sevinçle bağırdı Zehra

"Bende belediyenin bana verdiği yetkiye dayanarak sizleri karı - koca ilan ediyorum" dedi nikah memuru evlilik cüzdanını uzattı ve artık evlilerdi.

... 

Savaş Kralhan 28 yaşında...

Ve şimdi ise Savaş Kralhan 28 yaşında idi..

Bunca zaman yaşadıkları akıl alır şeyler değildi babası yüzünü yakmış idi ve şimdi ise kardeşi ile sözde ailenin 'doğan güneşi ' olan kardeşi ile karşı karşıya gelmiş ve tam tutuklanırken karısının hamile olduğunu öğrenmişti.

Savaş Kralhan bir kahraman idi kimine göre bir mafya babası, kimine göre Adalet arayışında olan bir adam...

Ama Zehra'ya göre bir kahraman idi... Onun kahramanı gücünün sahibi idi...

Ve Savaş Kralhan ölse bile o karargahın tek sahibi olacak ve her daim sevgi ile anılacak idi.

Savaş Kralhan her şey idi...

Son