
• Savaş Kralhan •
Araba Karargâha yaklaşmıştı. Karargahın tam önünde durmuş kapımız açılmış ve ben , Zehra birlikte inmiştik.
Karargâha girmiş odamıza doğru yola çıkıyorduk.
O sırada yanımıza gelen Emre ile kafamız Emre'ye doğru çevrildi.
"Patron sonunda kökten çözüm buldum." Dedi Emre sevinçle
"İyi. Gel odama gidelim anlat." Dedim ve ilerlemeye başladım
.
.
.
.
Odama girmiş kapıyı kapatmıştık. Emre hemen gelmiş ve heyecan ile anlatmaya başlamıştı.
"Patron. Plan belli helikopter kullanacağız. Biliyorsunuz ki bu son dönemde sokak hayvanlarına karşı da bi katledilme vakaları artmaya başladı. Özellikle Eros ve Cezve daha fazla dikkat çekti. Eros'un katilini helikopter ile getirdiler adliyeye ... Cezve'nin katilinin annesi ise ' bir kedi için mi benim oğlum yargılanacak!' demişti. Bunun için bizde helikopter ve drone ile onları takip ettirip bir seferde dolandırıcılık operasyonu il yakalayıp getirteceğiz..!" Dedi Emre
"İyi de ya polisler vs onları nasıl atlatacağız?" Diye sordu Zehra
"O konuyu ben hallederim" dedim
"Nasıl?" Dedi Zehra
"Onun ile .." dedim
" Ha o mu?" Dedi Zehra şaşırarak
Zehra'yı hapisten kurtaran o savcı bize bu konuda yardımcı olacaktır .. inanıyorum...
" Aynen o" dedim bende onaylayarak
.
.
.
.
Helikopteri ayarlamış şimdi de elimde telefon ile onu arıyordum...
"Alo" dedi çok geçmeden
"Alo kardeşim.." dedim
"Oo sen beni arar mıydın?" Dedi kinaye ile
"Ararım ararım da bi işim düştü.. gerçek adalet için" dedim
"Peki ben hallederim. Sen bana ne yapacaksın onu anlat" dedi
Anlatmaya başladım... Bitirdikten sonra ise
"Tamam halledilir" dedi ve kapattık
Kapatmadan önce
"Sana Bekir ile başarılar yardım istersen söyle" dedim
.
.
.
Her şey hazırdı belimizde silahlar ile helikoptere binmiş yanımızda emre ve bilgisayar ile birlikte tarıyorduk... Çok geçmeden yerlerini bulduk.
" İnelim.!" Dedim
"Ne oldu neden iniyoruz?" Dedi Zehra
"Güzelim bulduk ama önce ayarlamamız lazım her şey daha tam değil onları kontrol etmem lazım sende bir davet var oraya gitmen gerek" dedim
"Ay ben davete falan gitmem..!" Dedi sinirle
Davet vs sevmezdi hatta nefret ederdi.
"Güzelim zorunlu olarak gitmen lazım çünkü orada da yapmamız gereken bir şey var orayı sen yöneteceksin karargahın başarıları için" dedim
Eve gidince güzel bi yumuşatırım ben onu...
Karargâha geri dönmüş oturuyorduk.
Bir telefon gelmişti. Açtım ve " alo" dedim
"Alo kardeşim.. her şey tamam .. bir tek gidip almanız kaldı.." dedi telefondaki ses
"Peki eyvallah" dedim ve kapattık
"Ne oldu?" Diye sordu Zehra
"Tamamdır hadi eve " dedim
.
.
.
Eve gelmiş içeri girmiş ve yukarı çıkmıştık
"Baştan söyleyeyim ben o davete gitmem başkası gitsin" dedi Zehra
Yavaşça yaklaşmaya başladım maskemi çıkardım ve yaklaşıp dudaklarını öptüm.
Emmeye başladım emip öpmeye devam ettim
Bir süre sonra benim sevgili karım nefes almak için geri çekildi
"Seni çok seviyorum" dedi
"Bende seni çok seviyorum ve seni istiyorum.. birlikte duşa girelim mi?" Dedim
"Hayır rahat durmuyorsun sen" dedi
"Amacım o zaten" dedim ve gülerek duşa girdim.
İki şampuan ve duş jeli yaptım ve geri çıkıp havlumu belime tek bağladım.
Ardından da çıkıp gözüm odanın içinde zehra'yı aradı.
Kafamı çevirdiğimde dibimde gördüm onu ve de vücudumu süzerken yakaladım. Hoşuna gitmişti ki süzüyordu...
"Hoşuna gitti " dedim çapkınca
"Baya güzel ama bu alttakini de çıkarsan daha da güzel olacak" dedi
"Utanma da kalmadı" dedim espri ile
" * Tch* yok kalmadı" dedi hiç çekinmeden
Bu kız şeytan olma yolunda emin adımlarla ilerliyor...!
Akşam yemeği hazırdı. Aşağı inmiş Deniz ve Ayşe hanımın yemek alanından çıkmasını bekliyorduk. Onlar çıktılar bende maskemi çıkardım ve yemeğe başladım Zehra da ben başlar başlamaz oda başladı.
"Güzelim yavaş ye önünden almıyoruz." Dedim
Ama beni dinlemedi..
Muhteşem yüzyıl izlemişti geçen gün orda bi sahne vardı aklıma geldi
' böyle yemeye devam edersen bu kapılardan zor geçersin ' demişti Sultan Süleyman
' tombul oldum diye sevme beni küstüm ' demişti Hürrem Sultan
Öyle aklıma gelmişti ama şimdi dersem beni parçalayabilir o yüzden susuyorum..
Birlikte yemek yemiş ve tabağımızı silip süpürmüştük...
Ardından da oturma odasına gitmiş ve üçlü büyük koltuklardan birine oturmuştuk.
Sevgili karım bu sessizliğe dayanamayıp konu açtı.
" Savaş, sence bir çocuğumuz olsa nasıl olurdu?" Dedi merakla
"Senin gibi güzel ve akıllı olur." Dedim
"Nerden biliyorsun belki erkek olup senin gibi olacak" dedi
"Sağlıklı olsun da gerisi önemli değil yavrum" dedim bende
Ancak kafama sonradan dank etmişti.
Bu kız çocuk mu istiyordu?!
Sorsam mı kararsız kalmıştım ama bu söylediklerinden sonra çocuk istediğine emin olmuştum.
.
.
.
.
Sabah;
• Zehra Kralhan •
Sabah uyanmış elimizi yüzümüzü yıkadıktan sonra aşağı inip kahvaltı yapmıştık.
Sonrasında ise yukarı çıkıp sırası ile duş almış çıkmış ve birbirimizin saçlarını kurutuyorduk.
"Tamamdır yavrum al bakalım" dedi ve kurutma makinesini elime verdi bende onu sepetine bıraktım.
Savaş'ın saçını zaten kurutmuştum.
Ağlamak üzere idi ancak kendini tutuyordu onun da geçmişten kalan yaraları vardı yüzünde, vücudunda vs her yerinde.. ancak belli etmiyor üzüldüğünü göstermiyordu...
" Neyse hazırız zaten artık çıkalım malum bugün büyük görev var." Dedim
"Gidelim" dedi ve sağ elini uzattı ben ise sol elimle onun elini tuttum.
Ve gülümsedim...
Ben akşam davete gidecektim. Kocam ise bugün bu görevi bitirecekti.
İlk önce Karargâha uğradık..orda ki bir kaç işimizi hallettikten sonra kolumda ki saate baktım ve
"Zaman geliyor ben çıkayım davete hazırlanmam lazım" dedim
"Peki güzelim Akif de seninle gelecek ona göre" dedi Savaş
Başımı salladım ve sarıldım.
"Seni seviyorum" dedim
" Seni seviyorum" dedi
Ayrıldık ve ben de gidip arabaya bindim.
Araba da Akif bana
"Yenge patron senle olmamı istedi davette bile haberin olsun" dedi
"Biliyorum Akif biliyorum şimdi eve gidelim." Dedim ve dışarı izlemeye başladım..
Anlaşılan fazlaca dalmış olmalıyım ki Akif ' in
"Geldik " demesi ile kendime geldim ve yavaşça arabadan inip yalıya girdim.
Odama çıktım ve tuhaf bi şekilde etrafı incelemeye başladım.
Sanki her şey bir rüya gibiydi. Ancak gerçekteydik... Ve bu gerçek gittikçe korkutucu olmaya başlıyordu... .
İlk önce duşa girmiş ve güzelce bir yıkanmıştım.
İki şampuan, bir saç kremi ve güzelce de bir duş jeli yaptıktan sonra bornozumu giyip çıktım.
Büyük giyinme odasına girip davet için güzel bir elbise ayarlamaya başladım.
Lacivert ve ince sıfır kollu bir elbise altına da aynı ton bir ayakkabı takılarım ise zarif su yolu kolye ve bileklikten oluşuyordu küpelerim ise yine aynı şekilde sallantılı bir modeldi.
Bunları alıp ilk önce saçımı kuruttum ve elbisemi giyindim saçlarımın altını hafif dalgalandırdım , ardından da makyajım için ilk olarak nemlendirici Krem, güneş kremi kapatıcı, rimel , allık ve ruj yaptım ruj demeyelim de gloss kullanmıştım.
En sonda ise takılarımı taktım ve kenarda duran alyans ve baget yüzüğümü taktım..
İkisini de sol tarafıma takmış alyansın önüne geçirmiştim baget yüzüğümü.
Bu yüzüğe baktıkça Savaş aklıma geliyor bana söylediği o en sevdiğim kelime
' Gözleri ile beni aciz kılan sevgilim..' diyordu bana
Yani ben bu adamı yemiyim mi??
Herşeyim hazırdı aşağı inmiş arabanın önünde bekleyen Akif ise geldiğimi görünce arabaya binmişti..
Ve artık davete resmi anlamda gidiyordum.
Ulan hayat?! Ulan Savaş beni gönderdin ya davete kendisi ise en eğlenceli anları yaşayacaktı.
.
.
.
.
• Savaş Kralhan •
Zehra'yı davete göndermiş ben ve Emre ise helikopter aracılığıyla birlikte gidip adamı daha doğrusu adamları alacaktık.
Benim sevgili karım ise bütün bombayı orda patlatacaktı.
Beyefendimizin annesi aracılığıyla..
Geçmiş;
Araba da ben ve Zehra gidiyorduk. Ancak bir anda önümüzden bir kadın geçti ikimiz de aynı anda cama baktık Zehra ise
"Akif! Arabayı durdur!" Diye emir verdi
Araba durdu, Zehra içinden indi ve koşarak kadına yetişti.
Kadının kolunu tuttu ve gayet de şirin bir şekilde şunları söyledi sesi geliyordu.
"2 gece sonra önemli bir davet var sizleri de bekliyoruz.. benim yani Zehra Kralhan'ın özel davetlisi olarak geleceksiniz" dedi ve kadının eline davetiyeyi tutuşturup geri arabaya bindi.
"İşte şimdi o davete gidebilirim." Dedi Zehra ve akife dönüp
"Hadi gidelim.!" Dedi
Ve araba yeniden çalıştı bizde yolculuğumuza devam ettik...
Şimdi ki zaman;
.
.
.
• Zehra Kralhan •
Davet yerine varmıştık tabi varmadan önce o kadını o çarşı da gördüğüm kadını da yoldan almayı unutmamıştık.
O an o kadını gördüğüm zaman böyle kafam daki tilkiler daha da bir belirginleşir oldu...
Oğlundan uzak kalınca hatta oğlunun ne hale geldiğini izleyince anlayacaktı..
Hiçbir şeyin bir kedi için olmadığını...! Bütün hayvanlar için olduğunu...!
Tabi kendisi insan olmadığı için bilemez..
Kapımız Akif tarafından sürgü ile açılmıştı kendisi şoför koltuğunda bunları idare ediyordu.
Kameralar , kırmızı halı ve tabi ki süslenip buraya takıları ile elbiseleri ile hava atmaya gelen sevgili
Boş beyin tayfa..!
Tabi kendilerine bu ismi takmıştım boş beyin tayfa çünkü hiç bir dolu beyin böyle yapmaz..
İnmiştik. Ben ve o kadın.. bütün kameralar bizi çekiyor medyadan bu kadının kim olduğunu bilenler ise bana soru soruyordu.
X: " Zehra hanım bir açıklama yapmayacak mısınız? Bu kadının kim olduğu bütün medya dilinde ve siz de onu bu özel davete getirdiniz? Neden?" Diye biri sordu
"Herhangi bir nedeni yok " dedim ve daha fazla soru cevaplamadan kadın ile birlikte içeri giriş yaptık.
Normalde ilk baş kabul etmeyecekti düşünsenize bir anda çarşıda gördüğü kadın eline davetiye tutuşturup
' bu davete geleceksin!' diyordu yani kim olsa sorgular..
...
Davete girmiş o boş yüzlerle birlikte sadece normal şarap yudumlayarak onlara sahte gülümseme sunup sohbet ettim. Hiç biri de ilgimi çekmedi..
Telefonu masanın üzerine bıraktım. Ekranı yandı ve savaştan gelen
"Her şey hazır..!" Mesajına gülerek baktım.
Kadın bana dönüp
"Ne oluyor?!" Dediği anda eline şarap bardağımı tutuşturdum ve sahneye çıktım her şey projeksiyon ayarlanmış ve sadece benim elimde ki tuş ile açılmayı bekliyordu.
Sahneye çıkmış ve herkesin dikkatini kendime çekmiştim..
Burda bombalar benim tarafımdan patlatılırdı..
Neyse herkesin dikkati bana taraf çevrilmiş idi..
"Evet..! Bir dakikanızı rica ediyorum .. çünkü önemli!" Dedim
O kadın da bu tarafa bakıyor ne olduğunu anlamlandırmaya çalışıyordu.
"Şimdi hepiniz ta kapıda ki gazeteciler bile soruyordu.. bu kadın ne iş?!" Deyip sonda ise elimle o kadını gösterdim..
Telefonumun ışığı bir kez daha yandı ve savaştan gelen
"Başlat!" Mesajı ile gülümsedim ve
"Bunun için burda..!" Dedim ve elimde ki düğme ile projeksiyonu başlattım
Dev ekranda bağlı iki tane adam ikisi de işkence görmeye hazır bir hâlde bekliyordular.
Gözlerim ekranda savaşı aradı ama yoktu kameranın arkasında adamların yanında olmalıydı.
Kadın şok olmuş bir halde bekliyordu ne olacağını görmek için..
Arkadan bir ses geldi bu ses savaşa ait değildi..
"Vurun..!" Emri geldiği an adamlar ilk önce pata küte ikisine daldı yüzleri kan gibii olana kadar durmadılar
Durdular.. ardından da yüzü ful maskeli olan adam çıktı ve ben bu adamı tanıyordum. Bu adam
Savaş Kralhan idi... Ondan başkası da bunu yapmazdı..
" Şimdi gel gelelim fasulyenin nimetlerine .. " dedi ve elinde ki kızgın demiri adamın birinin karnına yapıştırdı..
Ben burda seviniyordum. Çünkü Adalet gene bizim tarafımızdan sağlanıyordu. Devletin yapmadığını biz yapıyorduk.. Kralhan Karargâhı olarak...
Ardından yere yatırıp adamları falakaya yatırdı.
Adamlar çığlık attıkça Savaş ordan ben ise burdan zevke geliyordum hoşuma gidiyordu ..
Adamlar çaresiz halde bırakılmak için yalvardılar.
Ancak nafile idi . Savaş Kralhan bir kartal misali yakaladığı avı bırakmaz idi. Kanının son damlasına kadar yer bitirirdi.
" Bırakayım! Ha bunu istiyorsunuz! oğlum şerefsizler o kedinin de dili olsaydı sizin bu mal mal hareketlerinize çaresizce yalvaracaktı dili yoktu. Ama çaresizdi siz dinlediniz ?! Yok ben de dinlemiyorum!" Dedi Savaş
Yüzleri gözleri vücutları hepsi kan gölü idi.
En son ise kaldırıldılar. Ve Savaş'ın
"Öldürün!" Emri ile hepsinin kafasına sıkıldı.. kadın ise hatta ne sadece kadını herkes şok içinde bakıyordu vurulduktan sonra
Savaş'ın şu sesi doldu kulaklara
"Evet hepsi bir kedi için..!" Dedi
Kadın üstüme yürüdü bana saldırmaya çalıştı.
Ancak görevliler tuttu kollarından ve benim lafım ile çıkardılar çıkarmadan önce
"Siz durun size çektireceğim! Oğlumun ahı üzerinizde!" Dedi bağıra bağıra
"Şeref yoksunlarının ahı olmaz! Senin oğlun şerefsiz piç kurusunun teki asıl onca masum ve dilsiz hayvanın ahı sizin üzerinizde!" Dedim
Herkes bize bakıyor idi .. bir şey demek isteyip diyemeyenler , şok olmuş olanlar ve daha niceleri..
Boş beyin tayfa işte ne olacak..
En son da daha fazla dayanamayıp kalabalığa döndüm ve
"Ben Zehra Kralhan'ım, Savaş Kralhan 'ın karısıyım..! " Dedim ve oradan ayrıldım.
.
.
.
*Evde*
• Savaş Kralhan •
"Hayatım bak yeni bir haber ..! " Dedim karıma seslenerek
"Suç dünyasının önemli isimlerinden Büyük Patron lakaplı Savaş Kralhan 'ın dün gece bir davette karısı aracılığıyla birlikte işlediği cinayeti izletti.. izleyenler o kadına da bu dünyaya da ibretlik ders diye yorumladı.. kimileri Kralhan ailesini haklı bulurken kimileri ise karşı çıktı bunlara gerek yoktu dedi " dedi haberci
Zehra ile birbirimize baktık ve
"Tüm cümle aleme ibretlik olsun..!" Dedik aynı anda...
Bu iş burda bitmedi ... Adalet tecelli ediyor..!
Ediyor...!
SON
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 1.14k Okunma |
119 Oy |
0 Takip |
40 Bölümlü Kitap |