Yeni Üyelik
3.
Bölüm

Kaçırılma

@yazarinbirii

Sabah uyandığımda korayın kollarından çıkıp aşağı indim saat daha erken olsada dışarı çıkmak istiyordum kapıyı açtığımda korumalar beni durdurdu. Onlara sadece bahçede oturacağımı söyledim ve çimlerin üzerine uzandım. Çok bir zaman geçmeden gelen silah sesleriyle yerimden fırladım. Koray bir anda kapıdan çıktı ve etrafa baktı beni bahçede görünce sinirlensede şuan üzerimize kurşunlar yağdığı için hesap sormayı sonraya bırakıp koşarak yanıma gelmeye çalıştı ama arkadan biri ağzıma bir bez bastırdı ve gerisi karanlık

 

Uyandığımda tanımadığım bir odadaydım başım feci şekilde ağrıyordu ayağa kalkıp kapıyı açmaya çalıştım ama kilitliydi

 

"İmdat. Yardım edin kimse yok mu"

 

Kapıyı kimse açmayınca sonunda pes edip çekildiğimde kapı açıldı ve bir adam girdi odada üzerime yürüyordu o geldikçe ben gidiyordum. En sonunda sırtım soğuk duvara dediğinde durmak zorunda kalmıştım fakat çetin hala yaklaşmaya devam ediyordu. Aramızda küçük bir mesafe bırakarak durdu ve üzerime eğildi

 

"Rahat bırak beni ne istiyorsun benden"

 

"Bak küçük hanım öncelikle şunu bil seni asla bırakmayacağım. Bana alışsan iyi olur çünkü artık benimsin"

 

"Ama Koray beni gelip alıcak"

 

Dedim sorarmış gibi çıkan sesimle.

Dediğim şeyle güldü

 

"Sıkıyorsa gelsin alsın seni benden de görelim"

 

Söyledikleriyle gözlerim dolmuştu ve boş boş yüzüne bakıyordum. İçimden sürekli umarım bu bir rüyadır da Koray beni beni uyandırır diye dua ediyordum ama rüya değildi.

 

"Ben şimdi gidiyorum sende akıllı uslu otur tamam mı"

 

Korkudan hiç birşey söyleyemiyordum dilim tutulmuş gibiydi. Çetin odadan gittiğinde koltuğa oturdum ve nasıl kaçabileceğimi düşünmeye başladım ama bu imkansız gibi birşeydi.

 

Aradan birkaç saat geçmişti ve odanın kapısı çalındı ardından üzerinde çalışan kıyafetleri olan bir kadın odaya girdi.

 

"Efendim çetin bey sizi aşağıda yemeğe bekliyor"

 

Bu adam şaka falan herhalde

 

"Hayır istemiyorum"

 

"Ama efen-"

 

"İstemiyorum dedim"

 

"Peki efendim"

 

Dedi ve odadan çıktı. Aradan beş dakika geçmişti ve tekrara kapı çalındı ama bu defa içeriye çetin girdi. Gergin yüzü ve çatılmış kaşları sinirlendiğini gösteriyordu.

 

"Demin gelen kadın sana ne dedi söylesene bi"

 

Bu adam cidden şaka gibiydi kendisi onu göndermemişmiydi söylemesi için zaten şimdi neden soruyor ki

 

"Senin yemeğe çağırdığını söyledi"

 

"Peki neden gelmedin öğrenebilirmiyim"

 

Konuşurken dişlerini sıkıyordu ve sözcükler ağzından tıslarcasına çıkıyordu

 

"Aç değilim yemek yemek istemiyorum"

 

"Sana gelirmisin diye sorulmadı geleceksin dendi"

 

Ona hiç bir cevap vermeden sadece yüzüne bakıyordum çünkü bu halinden gerçekten çok korkuyordum adam manyağın tekiydi. Benim birşeysöylemediğimi görünce daha çok sinirlendi ve üzerime yürüdü ve beni duvarla kendi arasına sıkıştırdı

 

"Seni bir daha yemeğe çağırdığımda geleceksin anladınmı"

 

Kafamı titrekçe olumlu salladığımda hızla odadan çıktı ve bende sonunda rahat bir nefes aldım

 

<><><><><><><><><><><><><>><><><><>

 

Günlerim aynı şekilde geçiyordu ben her zaman ki gibi penceremin önündeki armut koltuğa oturmuş dışarıyı seyrediyordum. Bir süre daha izlediğimde yirmiye yakın siyah arabanın son hız olduğumuz eve doğru geldiğini görünce kalbim hızla atmaya başlamıştı. Bir anda hepsi arabadan indi. Hepsinin elinde silahlar vardı. En sonunda öndeki arabadan biri indi. İnen kişiyi gördüğümde şok olmuştum inen kişi koraydı.

 

Bir anda çatışma başlamıştı her yerden onlarca silah sesi geliyordu.bir anda odanın büyük camının patlamasıyla çığlık attım bir anda Koray pencerenin önündeki beni gördü ve gözleri parıldadı. Son anda tam yanımdan geçip duvara saplanan mermiyi gördüm ve koşarak yatağımın yanına çökerek ağlamaya başladım. Bir anda kapıya sıkılan silahla kapı açıldı ve içeriye korayın girmesiyle ayağa fırladım.

 

Korayı görünce hemen boynuna atladım ve sıkı sıkı sarıldım. Çok korkuyordum ve buradaki tek korayın bana zarar vermeyeceğini bildiğim için birazda olsun rahatlamıştım. Korayla sarıldıktan sonra benden ayrılarak dalga geçer gibi sırıttı

 

"Hasretimden böyle kahrolduğunu bilseydim daha erken gelirdim"

 

"Dalga geçme ayrıca seni özlemedim"

 

"Peki iyi madem sen burada kalmaya devam et özlediğin zaman gelirim gideriz"

 

"Nasıl yani beni burada mı bırakacaksın"

 

"Yeterince özlememişsim"

 

"Ya tamam özledim"

 

"Efendim duyamadım özledin mi özlemedin mi"

 

"Özledim Allah'ın cezası özledim çok özledim"

 

Dediğimde tekrar sırıttı ve elimi tutarak beni merdivenlerden indirmeye başladı

Evden çıktığımızda çatışma bitmişti evden çıktığımızda yerlerde cesetler vardı ve beni kan tutuyordu. Kan görmemle başım döndü ve sendeledim Korayda bunu fark etmiş olacak ki kafamı kendi bedenine yasladı ve görmemi engelledi

 

Arabaya bindiğimizde korayda benim yanıma arka koltuğa binmişti ve şoför de arabayı sürüyordu. Bir anda Koray belimden tuttup kendine yasladığında başımı göğsüne koydum. Buna şaşırmış olsa da hiç bozuntuya vermeden saçlarımı okşamaya başladığında uykuya dalmam pek uzun sürmedi

 

Uyandığımda şoför arabayı park ediyordu. Köşe ise burnunu saçlarıma yaslamış uyuya kalmıştı kıpırdanmaya başladığımda korayda uyanmıştı

 

"Günaydın"

 

"Günaydın mı akşam olmuş"

 

"Saat kaç ki"

 

Kolumdaki saate baktığımda saat yediydi

 

"Eyvah uçak kalkacak birazdan"

 

"Ne uçağı ya"

 

"Senin nereye kaçırıldığından haberin yok galiba gülüm. Şuan Erzurumdayız buradan İstanbul'a gideceğiz"

 

Korayın söyledikleri umarım şakadır çünkü beni uçak korkum var

 

"Yok hayır uçak olmaz. Arabayla gidelim"

 

"Bir gün sonra mezuniyet törenin var eğer arabayla gidersek ona yetişemeyiz. Hem sen uçaktan korkuyormusun ki"

 

"Yoo hiçte alakası yok ben mi korkucam"

 

"Eminim öyledir"

 

Arabadan indik ve havalimanına girdik birkaç işlemden sonra uçağa sonunda binebilmiştik. Uçak daha havalanmamıştı ama ben korkuyordum. Uçaktaki koltuklar oda gibiydi etrafı kapalıydı ve kapısı vardı koltukları yatak şekline gelebiliyor şu tek koltuklu olanlarda vardı ama biz iki kişi olduğumuz için iki koltuk vardı.

 

Uçak havalandığında cam kenarında olduğum için aşağıya baktığımda korkmuştum ve korayın elini tutmuştum.

 

"Korkmadığına eminmisin"

 

"Of korkuyorum. Hemde çok korkuyorum ne var bunda"

 

Çocuk gibi sitem ettiğimde Koray gülmüştü

 

"Çok mu komik"

 

"Tamam sinirlenme komik değil"

 

Korayla tartışmaktan yorulmuştum birde her tartıştığımızda pişkin pişkin sırıtması yok mu daha çok sinirlerimi bozuyordu

 

İyice canım sıkılmıştı koskoca 3 saat boyunca öylece oturmak can sıkıyordu. Ha birde uçak korkum yolculuğu daha çekilmez hale getiriyordu

 

Yolculuğun böyle bitmeyeceğini anladığım için uyumaya karar verdim ama kendimi hiç huzurlu hissetmiyordum başımı yan koltuktaki o her dakika benimle tartışıp sinirimi bozan insan demeye dilimin varmadığı kişinin omzuna yasladım.

 

Korayda bir anda kafasını çevirdi. Sırıttığını hissedebiliyordum.

 

"Sende iyi alıştın bana yaslanıp uyumaya"

 

Kafamı kaldırıp ona baktığımda sırıtarak bana bakıyordu evet asla şaşmaz yine doğru tahmin etmiştim

 

"İyi tamam yaslanmam o zaman"

 

Tam kafamı çekeceğim esnada eliyle tuttu ve kafamı omuzuna bastırdı burnunu tekrar saçlarımın arasına daldırdı ve derin nefes alarak kolumu içine çekiyordu bende çok uzatmadan uykuya geçtim.

 

Loading...
0%