Saiki, 3 metreden hücre dışına atlar. Saiki hücrenin dışındadır. Fakat özgür olduğu için sevinemez. Çünkü beton zemine çok sert düşmüş ve dizini kırmıştır.

Saat an itibariyle 01:30'dur. Saiki, dizini kırdığı için ayağa kalkamaz. Karşısında müdürün cesedi vardır, cebinde ise telefonu. Müdüre doğru sürünerek ilerler. Cebini açar, telefonu alır, ardından müdürün parmağını telefon ekranına getirerek parmak izi kilidini başarıyla açar. Hızlı bir şekilde kaydedilen numaralardan Klei'den sonra arasının en iyi olan arkadaşının numarasını bulur ve hemen arar. Saiki kısık bir şekilde, "Lorenzo, okuldayım ben. Yardım et bana." Lorenzo konuşmaya başlamadan telefonu kapatır ve uzağa fırlatır. Ardından, bir üst kata sürünerek çıkıp, yemekhaneden bir bıçak alıp, bir alt kata yuvarlanarak geri döner. Müdürün cesedinden biraz uzaklaşıp yere yatar ve kendini yaralamak için hazırlanır. Saiki'nin planı, şüpheleri kendi üzerinden tamamen yok etmektir. İlk önce kırık dizinin olduğu tarafta ki bacağına hızlı bir şekilde bıçağı saplar, ardından karnının ortasına yavaş bir şekilde bıçağı saplayıp bırakır. Sıra arkadaşı Lorenzo'nun gelmesini beklemeye gelmiştir. Saat an itibariyle 02:15' tir. Saiki, kanlar içinde halsiz bir şekilde Lorenzo'yu bekliyordur. Birkaç dakika sonra merdivenlerden adım sesleri gelir. Karşısında çok sevdiği arkadaşı Lorenzo vardır. Lorenzo gördükleri karşısında şok olur. Hızlı bir şekilde Saiki'nin yanına koşar. Lorenzo, Saiki'yi kucağına alır ve okuldan çıkarlar. Çıkarlarken yarı baygın Saiki'ye, "Bunları sana ve Klei'ye kim yaptı?" Diye sorar. Saiki tereddütsüz bir şekilde, "Müdür yaptı. Carlo ve Klei'yi müdür öldürdü." Lorenzo şaşırmış bir şekilde, " Ama müdürün en sevdiği öğrenci Carlo, bunu tüm okul biliyor Saiki. Dur bakalım. Müdür ve Carlo'yu sen öldürdün değil mi?¿" Saiki yakalandığını anlamıştır. Kendini rahat bırakır ve karnındaki bıçağı daha çok deşer, ardından yavaşça gözleri kapanır. Lorenzo Saiki'nin neden yaptığını anlar. Ama müdürün ona çok kötü şeyler yaptığını da tahmin ediyordur. Şuan bunlar onun için önemli değildir. Hızlı bir şekilde arabasına binerek Saiki'yi dakikalar içinde hastaneye yetiştirir. Saiki'yi sedyeye koyarlar ve hızlı bir şekilde ameliyathaneye alırlar. Lorenzo ameliyathanenin girişinde Saiki'yi tedirgin bir şekilde bekler. Telefonu çalar, annesi arıyordur. Lorenzo annesine sadece tek bir şey der, "Anne, Bizim müdür Saiki'yi bıçaklamış. Ben sana demiştim, bu adam pisliğin önde gideni diye. Ameliyathanedeyim ben, merak etmeyin beni." Dedikten sonra telefonu kaptıp cebine koyar. Ardından hüngür hüngür ağlamaya başlar. Lorenzo ağlayarak sessiz bir şekilde dua eder, "Tanrım, şu Saiki'nin yaşamasını sağla. Nolursun Tanrım. Ailesinin umrunda olmayan bu çocuğa yardım et Tanrım, AMİN"