Toplar uçarak içimize girdiğinde yüzükler parlamaya başladı. Abim bir saatin sonunda oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi. "Küçüğüm o neydi?" Ateş muhafızını gösterdi. "Taha'nın çizdiği resimde bu adamın ne işi vardı?"
"Abi sakinleş. Bunlar koruduğumuz gücün muhafızları. Ateş muhafızı geldiğinde Taha gördü."
"O şeyler neydi?"
"Yanlış anlamadıysam bize küçük bir hediyeydi."
"Evet suyun kızı, size küçük bir hediye." Güneş muhafızı Eren'e yaklaştı. "Sen Eren Yıldırım. Güneşin gördüğü en iyi koruyucusun. Hediyeyi kabul et. Akıl okuma."
Suyun muhafızı önümüzde durdu. "Sare Aktaş" dedinde geçmişimden kaçamayacağımı anladım. Zaten kaçamazdım. Geçmişim benimleydi. Acı bir geçmiş benimleydi.
"Suyun tarih boyu gördüğü tek kızı. Su senin ebedi yaşam kaynağın olsun."
Muhafız Kerem'e döndü. "Kerem Yıldırım. Kimse seni göremeyecek, aynı duyguların gibi."
Ay muhafızı, Ateş'in önünde geldi. "Ateş Yıldırım. Herşeyi kontrol etmek istiyorsun. Zihin kontrolü ayın sana armağanıdır."
Ateş muhafızı Mert ve Eda'nın önüne gelip Mert'e baktı. "Mert her yerde olmak istiyorsun. Her yerde ve hiç bir yerdesin." Eda'ya döndü. "Eda Yıldıray. Her bir noktada izini bırak."
Hava muhafızı koruyucularının önünde geçip Arda'ya baktı. "Arda. Hayvanların dediklerini anla." Ebru'ya döndü. "Ebru Güneş. Geçmişin seninle her daim kalbinde."
Toprak muhafızı koruyucularının önünde geçip Asya'ya baktı. "Asya Yılmaz. Bir ejderha kadar özgürsün." Ardından Efe'ye döndü. "Efe Güneş. Hislerin seni yanıltmayacak." Bu kezde Özgür'e. "Özgür Bulut. Bir vampir kadar hızlısın."
"Ciddi mi?" Özgür koşmaya başladığında gözle görülemez bir hızla ortadan kayboldu.
"Abla bu kez Özgür'ü toprağa gömeceğim." Özge'nin sesi sinirliydi.
Muhafız Özge'ye döndü. "Özge Bulut. Ormanı iyi dinle. Seninle konuşuyor."
Ay muhafızı bir top daha yapıp Alper'e gönderdi. "Alper Yıldırım. "Tüm koruyucularla kalben bağlasın. Onların hediyeleri senin sayılır."
Hepsi birden kaybolduğu sırada Özgür geri döndü. Ceketinde bir çok orman meyvesi vardı. "Ne?" dedi Özgür, Özge'nin kızgın bakışlarına maruz kalırken. "Sana iyilik yaramıyor Özge."
"Özgür biraz daha konuşursan toprağa gömeceğim haberin olsun."
"Hadi yeni oyuncakları deneyelim" dedi Ateş. Ardından Eren'e döndü. "Eren ağaca çık."
Eren itiraz etmeden çıktı ağaca. Ateşin kuklası olmuştu.
"Tamam geri in."
İndiğinde "başka bir isteğiniz varmi efendim?" diye sordu.
"Uyan."
"Ne gülüyorsun Alper?"
"Çocuk kafayı yedi. Eren iyimisin?"
"Bu kez gayet iyiyim. Komik olan ne Alper?"
Alper gülmeye başladığında Eren bir top yapıp attı. "Soruma cevap ver lan?"
"Canlı bir kuklaya dönmen."
"Yada hiç tanımadığın kuzeninin seni iki saniyede hipnozdan kurtarması."
"Az önce düşündüğüm şey tam da buydu."
"Hadi göle gidelim. Hem Ecem gücünü dener."
"Hadi" dedim. "Gidelim."
O an aklıma şeytani bir fikir geldi. Bir kaç dakika sonra gole geldiğimizde direkt suya atladım. Derinlere daldıkça karada olduğu nefes almaya başladım. Bu bir mucizeydi. Tekrar yüzeye yakın bir yerde durdum. Sanki boğuluyormuş gibi çırpınmaya başladım. Aynı zamanda suya giri çıkıyordum.
Suya iki kişinin girdiğini hissettim. Yaklaştıklarında abim ve Kerem'i gördüm. İkiside üstlerini çıkarmadan atlamışlardı. Hiç bir şey olmamış gibi yüzeye çıktım.
"Küçüğüm bu yapılır mı ya?" Abim suya vurarak sıçrattı.
"Güzelim o gün için yaptıysan hiç hoş değil." Kerem'de aynı şekilde su sıçrattı. Bir kez daha sıçrattı. "Bunu ödeteceğim biliyorsun değilmi?"
Kollarımı göğsümde bağladım. "O kadar emin olma bay Yıldırım."
Tek hamlede suyu buz yapıp üzerine çıktım. Abimle Kerem'de çıktığında hızla aralarından geçip kaymaya başladım.
Tam yolun yarısına gelmistimki abim hızla geçti. Hızlandığımda Kerem yanıma geldi. "Nasıl bu kadar hızlı ve iyi kayabiliyor delireceğim."
"Bizden iyi kayamaz güzelim."
Abim birden suya düştü. Kerem bulunduğu bölgeyi suya çevirmişti. Yanına gittiğimizde yüzündeki şaşkınlık görülmeye değerdi. Kocaman açılmış yeşil gözleri, yüzüne yapışmış saçlarıyla çıktı. "Hanginiz yaptı lan?"
"Ben" dedi Kerem. Tekrar düşürdü. Eğleniyordu. Abim birden Kerem'in bacağından tutup yanına çekti.
Ben ise kendime engel olamayıp gülmeye başladım. Yüzüme yediğim topla beraber buza düştüm. Halen gülmeye devam ediyordum. Bir top daha yediğimde abim "yeter artık küçüğüm kes gülmeyi" dedi.
"Evet Ecem kes."
"Tamam" dedim gülmeyi keserek. "Çıkın artık üşüteceksiniz."
İkiside çıktığında bende kalktım düştüğüm yerden. Hızla kaymaya başladık. Kumsala geldiğimizde ilk bitirmiştim.
"İkinci sefer yenildim sana Ecem."
Kumlara uzanıp gökyüzünü izledik. Ada birden üzerimde belirdi. "Ecoş" dedi yüzünde büyük bir gülümsemeyle.
"Ada? Kızım bırak artık ya" dedim.
"Asla Ecoş bırakmam."
"Neden geldim Ada?" Son iki haftadır çok görüşmemiştik. Haliyle merak etmiştim.
"Canım sıkıldı. Ayrıca sizin şu..." Abimi fark etmiş olacak ki birşey demedi sustu.
"Rahat ol, abim biliyor."
Kral Ada'nın üzerinden atlayıp üzerimde durdu.
"Ecem sizi nereden bulduk ya?" diye sordu Arda. Kral e aramdaki bağ onu sinir ediyordu. "Hayvanın dengesini..." Kral hırladığında sustu.
"Arda Kral'ı kaybettin dostum" dedi Mert.
"Ecem'le ne zaman karşılaşsa Kral kendini kaybediyor."
"Aferim benim küçüğüme" dedi abim.
Ada sonunda üzerimden çekildiğinde üzerimizden geçen kırmızı kuşlar dikkat çekiciydi.
Biri tam önümüze inince doğrulduk. Ada ise hemen arkama çömeldi. Kuş direkt Ateş'e bakıyordu. Ateş'te aynı şekilde kuşa bakıyordu.
Ateş dizlerinin üzerinde durduğunda kuş ilerlemeye başladı. Ateş'in önünde durduğunda kanadında hilal benzeri bir şekil parladı. Bağlanmışlardı.
"Merhaba Alev."
"Laaaaaaaaaaan" diye bağırdı Eren.
"Ne bağırıyorsun hayvan herif?" diye çıkıştı Alper. Başından beri sinir olmuştum bu çocuğa. Başka yer yokmuş gibi birde bizimle kalacaktı.
"Sıkıldım oğlum."
"Sen sıkılma Eren." Kerem bir top yapıp Eren'e attı.
"Sende sıkıldın."
"Hayır sıkılmadım ne alaka?"
"Düşüncelerin tersini söylüyor Kerem."
"Abla" dedi Özgür. "İki ay oldu. Yurda gitsek diyorum."
"Gidelim ablam" diyerek doğruldum. "Hadi."
Chris "Bende geleyim mi?" diye sordu.
"Chris." Lena'da doğruldu. "Buna izin vermeyeceğim biliyorsun degilmi?"
"Hadi prenses."
"Hayır Chris. Seni daha fazla insanın içine salamam."
Başımı çevirip Lena'ya baktım. Tam kırmızı gözlerine.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
1.12k Okunma |
106 Oy |
0 Takip |
42 Bölümlü Kitap |