@yazarnunur
|
YAYIMLANMA TARİHİ; 18 Ekim 2024...
AA- 1. ÖZEL BÖLÜM:
Okuyan herkesi krize sokup Oya'ya sövmenize sebep olan olayı bir de Ozan'ın ağzından dinleyelim bakalım.
OZAN'DAN;
Ozanımmm: Hadi yoluna.
Son mesajı attıktan sonra Oya bana görüldü atıp çıktığında telefonumun ekranını kapatıp yatağımda yanıma koydum ve ellerimle yüzümü sıvazladım.
"Geri zekalı, bu kadar kırıcı olmak zorunda mıydın? Mal." Kısık sesle kendime söylenirken ofladım.
Kalbini kırmıştın şu an kesinlikle ağlıyordu ama olmazdı işte.
Oya ile ben olmazdık, imkansızdık.
Bile bile Oya'yı üzen beynime sıçayım.
Mahalleye ilk gelişlerini hatırladığımda burukça gülümsedim.
O küçük haliyle bile o kadar güzeldi ki onu ilk gördüğüm an bir şeyler hissetmiştim. İlk başlarda bana hiç abi demezdi ben de bu yüzden hep Orkun'dan tehdit alırdım. Kardeşinden uzak durmam gerektiğine dair tehditler. Sonra Orkun'la ve bizimkilerle yakın arkadaş olduk, Oya bana abi demeye başladı. Okullar da açılınca eskisi kadar görüşmemeye başladık.
Sadece çocuklukta olan bir sevgi sanmıştım. Taa ki bana anonimden yazanın Oya olduğunu öğrenene kadar.
Normalde anonimden yazanlarla konuşmazdım ama o gün çok sıkılıyordum ve konuşmak istemiştim. Ne kadar terslesem de zamanla adını bilmediğim o kişiye alışmaya başladım sonra ise bana yazanın Oya olduğunu öğrendim.
Öğrendiğim an içimde bir şeyle oldu. Sanki gömmeye çalıştığım o duygular bütün güçüyle mezarından çıkmaya çalışır gibiydi ve bunu bugün daha çok fark etmiştim.
Hayır o duygular çıkmamalıydı.
Olmazdı...
Korkaktım evet, o yüzden olmazdı, olamazdı, olmamalıydı.
Salaktım evet, işte o yüzden de olmazdı.
Oya'nın sevgisini de hak etmiyordum...
"Abi?" Kapım çalınırken Kader'in sesini duyduğumda avuçlarımın arasındaki kafamı kaldırıp kapıya baktım.
"Efendim Kader?" Dediğimde kaşlarını çatmış bir şekilde bana bakan Kader'i gördüm.
"İyi misin sen?" Dediğinde başımı onaylar manada salladım.
"Hayır değilsin. Ne oldu?" Sorduğunda derin bir nefes aldım.
"Ne kadar süre daha Oya'nın beni sevdiğini saklamayı düşünüyordun?" Dediğimde öksürmeye başladığında kaşlarım havalanmış bir şekilde yüzüne bakıyordum.
"Sen, nasıl?" Şaşkınca sorduğunda alayla güldüm.
"Konuşmanızı duydum." Dediğimde yutkundu.
"Abi-" Dediğinde sözünü kestim.
"Oya'ya kalp kırıcı cümleler yazdım, yarın git onunla konuş. Bir şekilde beni görmesini sağla." Dediğimde kaşlarını çattı.
"Yoksa sen de mi Oya'ya aşıksın?" Sorduğu soruyla derin bir nefes aldım.
"Başka kim aşık lan Oya'ya?" Sinirle konuştuğumda Kader gülerek ellerini çırptı.
"Ay sonunda!" Dediğinde gözlerimi dikmiş hâlâ Kader'e bakıyordum.
"Ya başka kim aşık ben ne bileyim. Cümleyi kurma sebebim Oya'nın sana aşık olması gibi sen de mi ona aşık olmandı." Dediğinde gözlerimi kapattım.
"Oya'yı kendimden itmeye başlamam lazım." Söylediğim şeyle kaşlarını çattı.
"Ne saçmalıyorsun sen abi?" Kader kapıyı kapatıp yanıma doğru gelirken konuştuğunda ofladım.
"Kader, Oya benim kardeşim dediğim adamın kardeşi. Sen bunun farkında mısın?" Dediğimde gözlerini devirdi.
"Sevmeseydin o zaman en baştan. Sevmişsin şimdi neyin tatavasını yapıyorsun? Hayır yani Orkun abiden dayak yemek mi ya da ilerde Oya'nın senden başka biriyle düğününü mü görmek daha acı verici? Buna karar ver. Eğer cevabın Orkun abiden dayak yemekse seni çağırdığımda Oyalara gel ama eğer tam tersiyse gelme." Dedikten sonra odadan çıktığında sinirle saçlarımı karıştırdım.
Oya'yı başkası ile hayal etmek ölmek gibi hissettiriyordu.
Özür dilerim kardeşim, hakkını helal et ama senden dayak yemek Oya'yı başkasıyla birlikte görmek kadar acı verici olmaz.
📱 📱 📱
Kader bana mesaj ve antibiyotik hapını getirmem ayağıyla Oyalara çağırıyordu.
Elimde haplar ile evden çıkıp Oyaların evine gitmeye başladım.
Eve vardığımda zili çaldım, saniyesinde kapı açıldığında merdivenleri ikişer üçer çıkıp Oyaların katına geldiğimde kapıda Kader'i gördüm. Kocaman sırıtmış 'biliyordum' der gibi bakıyordu. Bu haline göz devirdiğimde arkasından gelen Oya'yı gördüm.
"Hoş geldin." Kırgın gözler ile bana bakarken konuştuğunda belli etmeden derin bir nefes alıp başımla onayladıktan sonra elimdeki ilacı Kader'e uzatırken konuştum.
"Al getirdim."
"Abi beni annem çağırdı ama Oya'nın biraz ateşi var gibi yanında kalır mısın?" Kader üzgün üzgün konuştuğunda kaşlarımı çatıp yüzünü inceledim. Yalan mı söylüyor doğru mu söylüyor bilmediğim için içimde oluşan endişe ile Oya'ya dönüp hemen elimi alnına koydum.
Ateşi yoktu.
"Açık saçık dışarı çıkarsanız bu soğukta hasta olursunuz tabi." Derken bir yandan da elimi hala alnından çekmemiştim.
"Ateşi yok Oya'nın Kader." Elimi çekerken Kader'e kötü kötü bakarak konuştuğumda Oya saklayamayarak derin bir nefes aldı.
O derin bir nefes aldı ama onun o nefesi ile benim kalbimdeki kor harlandı.
"Aaaa ben yanlış hissetmişim demek ki ama sen ne olur ne olmaz burada kalsan?" Kader büyük bir oyuncu gibi konuştuğunda gözlerimi kıstım.
Bence asıl oyuncu olması gereken benim kardeşimmiş, Aytaç değil.
Bu kız acaba böyle davranarak hangi konularda beni ayakta uyuttu.
"Benim bugün randevum var Kader. Anneme söylerim ben, eve gitmene gerek yok." Dediğimde Kader'in kaşları havalanmış ve bana 'ne halt ediyorsun?' der gibi bakıyordu.
"Ne randevusu? Doktor mu?" Bakışlarının aksine masumane bir şekilde konuştuğunda güldüm.
Bizim evin küçük kızı büyük oyuncusu bu kız, gerçekten de.
"Hayır Kader. Bir kızla yemeğe çıkacağım işte. Annem ayarlamış." Dediğimde göz ucuyla baktığım Oya'nın gözleri kocaman oldu.
Hayır annem randevu ayarlamamıştı, sınıf arkadaşımla ders konuşmak için buluşacaktım ama bir plan yapmıştım. Kader'e Oya'yı o restoranta getirmesini isteyecektim ve sonrasında Oya'yla konuşup teklifte bulunacaktım.
İnşallah Kader evden çıktıktan sonra ona atacağım mesajı uygular ve Oya'yı getirirdi de ben de onlar gelene kadar ödev konuşmasını halleder arkadaşımla ayrılırdım.
"E ama sen Hatice teyzenin ayarladığı yemeklere gitmezdin ki?" Oya'nın konuşmasıyla bakışlarım saniyelik ona dönse de bakışlarımdan bir şey anlar korkusuyla hemen cebimden çıkarttığım telefonuma baktım.
"Artık gitmeye karar verdim. Neyse ben gidiyorum geç kalmayayım. Hadi eyvallah." Dedikten sonra beklemeden gittiğimde kapı ardımdan kapanmış ben de Kader'e anında mesaj atmıştım.
Bakalım getirebilecek mi Oya'yı?
📱 📱 📱
Kader ile Oya'nın kafeye girdiğini görünce hemen Nur'a döndüm.
"Nur, Oya geldi." Dediğimde gülümseyerek bana baktı.
Buluşur buluşmaz Nur'a her şeyi anlatmıştım. O da eğer yetişemezse sonra da konuşuruz diye benimle anlaşmıştı.
"Desene yetiştiremedik ama çok da bir şeyi kalmadı zaten. Okulda hallederiz onu." Dediğinde başımı sallayıp onaylamıştım ki masada benim yanımdaki sandalye çekilmiş ve Oya oturmadan önce kokusu burnuma dolmuştu.
"Merhaba. " Oya gülümseyerek selam verdiğinde tek kaşımı kaldırıp ona baktı.
"Siz kimsiniz?" Nur sakin ve hiçbir şey bilmiyormuş gibi konuştuğunda ben Oya'ya bakmaya devam ediyordum.
"Ozan'ın tanıdığıyım. Siz kimsiniz?" Dediğinde Nur tebessüm etti.
"Ozan'ın arkadaşıyım." Diye cevap verdiğinde Oya'nın kaşları hemen çatılmıştı.
"Nasıl yani?" Kaşları çatık bir şekilde konuştuğunda Nur tekrar gülümsedi ve başını bana çevirdi.
"Oya , değil mi? Geldiğine göre ben kalkabilirim o zaman." Dedikten sonra Oya'ya baktı ve gülümsedi.
"Ben Ozan'ın üniversiteden arkadaşıyım. Kendisinin randevuya falan çıktığı yoktu sadece senin ve Kader'in duymasını ve buraya gelmenizi istiyordu. Amacına da ulaştı. Size iyi konuşmalar." Başıyla selam verip masadan kalktığında derin bir nefes aldım.
Tam gerçeği söylememişti ama burada olma sebebimizden biri de buydu zaten.
Nur kapıdan çıkana kadar Oya beklerken çıkınca hızla bana doğru döndü.
"Hani bana çocuksun, saçma sapan bir lakabın var ve kim olduğunu söyleyemeyecek kadar korkaksın dedin ya." Dediğinde tek kaşım havalandı.
"Öyle bakma. Konuştuğun kişinin ben olduğumu anladığın için o kadar kırıcı sözler ederek konuşmayı kesmeye ve beni kendinden uzaklaştırmaya çalıştığını fark etmedim sanma ve zaten az önce kızın yaptığı açıklamadan da kim olduğumu anladığın belli oldu." Dedikten sonra bir şey dememe izin vermeden sözlerine devam etti.
"Ben sevdiğim adamın bana karşı tepkisinden korktum ama ona rağmen yine de sevdiğim adama yazdım. Tamam kimliğimi gizleyip yazmış olabilirim ama yazdım. Oysa ki sen sevdiğin kızın abisi en yakın arkadaşlarından biri olduğu ve sana aksi bir tepki vereceğini bildiğin için bir korkak gibi geri çekildin. Sevdiğin kızı kendinden soğutmaya çalıştın ve başka biriyle yemeğe çıkmış gibi gösterip sevdiğin kızın üzülmesine ve ayaklarına gelmesine sebep oldun hem de o sen gel diye beklerken." Dedikten sonra duraksadı ve hafif dolmuş gözleriyle bana baktığında içim gitti.
Oya'yı üzen beynime sıçayım.
"Sırf beni üzüp kendinden uzaklaştırmak için bana hiç tereddüt etmeden o mesajları attın. Peş peşe." Kırık bir ses tonuyla konuştuktan sonra derin bir nefes aldı.
"Hani bana dedin ya korkak ve çocuksun diye. Asıl korkak ve çocuk olan sensin." Gözlerime bakarak son cümlesini tükürür gibi söylemişti ve işaret parmağı ile beni göstermiştim.
Ne dese haklıydı...
"Oya-" Dediğimde elini kaldırıp susmamı sağladı.
"Abimden korkup bana olan sevgini göz ardı edebilecek kadar korkak ve cesaretsiz biriysen zaten benim sevgimi hiç hak etmiyorsun. O yüzden asıl sen yoluna bak Ozan." Dedikten sonra bir hışımla ayağa kalktı ve restorandan hızlı adımlarla çıktığında hemen ayağa kalkıp peşinden ilerlemeye başladım.
Hesabı ödemiştik o yüzden hesap düşünmeden rahatlıkla peşinden gidebiliyorken bizi izleyen Kader'e gözlerim kaydı. Sırıtıyordu.
"Oya!" Arkasından bağırdığımda adımlarını hızlandırmıştı ama ben de adımlarımı hızlandırıp bir süre sonra kolunu tutup Oya'yı kendime çevirdim.
"Yoluma bakmak mı? Benim yolumda senden başka bir şey yoksa eğer o zaman ne yapayım?" Nefes nefese konuştuğumda kaşlarını çattı.
"Başka yollara bak o zaman çünkü ben de öyle yapaca-"
Sözünü dudaklarımı dudaklarına değdirerek kestikten kısa süre sonra hemen geri çekildim.
Aptal, ya Oya rahatsız olduysa. Konuşarak ya da elini ağzına götürerek sustursana.
"Senin benden , benim senden başka bir yolumuz olamaz Gül bahçesi." Dedikten sonra bakışlarında az önce olan şeyle alâkalı bir pişmanlık görmeyince cesaretlendim ve kararımı değiştirmeden hızla tekrar dudaklarımı dudaklarına değdirdiğimde rahatsız olmadığını bana karşılık vermesiyle anladım.
Çok uzun sürmeden ayrıldığımda Oya kızarmış yanakları ve utançtan ard arda kırpıştırdığı gözleriyle bana baktıktan sonra kolunu elimden kurtarıp utançla kaçtığında elimi enseme götürüp kaşıdım.
Bir insan utanırken bile nasıl bu kadar güzel olabilirdi ki?
"Ay bir de demez mi kardeşim kardeşim diye. Te Allah'ım ya. İlk andan kızı öptü ya. Bir de gelmiş bana tatava yaptın dün ah bir de ondan önce Oya'ya mesajlarda dediklerin de ortada. Hayır yani ikizler burcu olan Oya sen değilsin. Ne bu kararsızlık?" Kader sırıtarak yanıma gelirken konuştuğunda göz devirip ona baktım.
"Sen gördün mü?" Dediğimde sırıttı.
"Backrooms'a gitmediğime göre abi, evet gördüm. Hem siz ne ahlaksız insanlarsınız öyle, orta yerde fanfinifinfon yapıyorsunuz. Terbiyesizlink." Kader alayla gülerken söylediği şeylerle kahkaha attım.
"Çok konuşma bacaksız, kırarım bacaklarını senin o olur bak." Derken kolumu omzuna attım.
"Abi seninle sürekli bu konu hakkında dalga geçeceğim farkındasın, değil mi?" Dediğinde Kader'a bakarken sırıtarak başımı salladım.
"O zaman neden bu kadar mutlusun?" Homurdandığında güldüm.
"Çünkü sevdiğime kavuştum ve bugün beni hiçbir şey mutsuz edemez." Dediğimde başını sallarken gülüyordu.
"O zaman Oya'yı buraya getirme olayı ve planı falan Oya'ya söylemeyelim olur mu? Ben canımı seviyorum da..." Dediğinde gülerken başımı salladım.
"Bundan sonra beni sinirlendirmemeye baksan iyi edersin bacaksız." Derken burnunu sıktığımda homurdanıyordu ama Kader'in homurdanması bile bana müzik gibi geliyordu.
Oya'ya açıldım diyorum size!!!
ÖZEL BÖLÜM SONU...
Nasıldı bölüm?
Yazarken kendimi aşırı garip hissettim kdşnfşks
Ozan'ın ağzından okuduk ve olayın iç yüzünü görmüş de olduk sdkfks
Bir dahaki özel bölüm de Ozan'ın ağzından olacak.
Bir dahaki özel bölümde görüşmek üzere.
Allah'a emanet olun.
Bölüme oy verip yorum yaparsanız çok mutlu olurum ve beni instagramdan takip edebilirsiniz.
KENDİNİZE İYİ BAKIIIIN. |
0% |