Yeni Üyelik
52.
Bölüm

AA- 50+2. Bölüm (Özel Bölüm 2)

@yazarnunur

YAYIMLANMA TARİHİ; 19 Ekim 2024...

 

AA - 2. ÖZEL BÖLÜM;

 

OZAN'IN AĞZINDAN:

 

(OZAN'IN ORKUN'A OYA İLE SEVGİLİ OLDUKLARINI SÖYLEDİĞİ ZAMAN)

 

Oya'ya mesajı attıktan sonra telefonu cebime koyup bankta yanımda oturan Orkun'a baktım.

 

"Kardeşim seninle bir konu hakkında konuşmam lazım." Kerem ve Aytaç gelmeden konuya başlamak istediğim için konuştuğumda Orkun bakışlarını bana çevirdi.

 

"Hayırdır kardeşim, bir sorun mu var?"

 

Benim açımdan yok ama senin açından var kardeşim...

 

"Sakin ol demeyeceğim, istediğin kadar sinirlenip hıncını çıkartabilirsin." Dediğimde kaşları çatıldı.

 

"Ne söyleyeceksen söyle Ozan. Lafı uzatma." Sabırsız bir şekilde konuştuğunda ona döndüm.

 

"Aslında bunu benim değil Oya'nın demesi daha doğru olurdu ama o bir türlü cesaretini toplayamadı." Dedikten sonra duraksadığımda dişlerini sıkmaya başladı.

 

"Oya ile sevgiliyiz biz." Sözüme devam edip sustuğumda gözlerini kapattıktan birkaç saniye sonra geri açtı.

 

"Ne dedin sen?" Tek kaşını kaldırıp sorduğu soruya yansıyan sinirli sesiyle derin bir nefes aldım.

 

"Kardeşin ile sevgili olduk Orkun." Dediğimde anında yakama yapışıp bizi oturduğumuz yerden kaldırdı.

 

"Ne diyorsun oğlum sen?" Bağırdığında sessizce durdum.

 

"Ne demek sevgiliyiz?" Bağırmaya devam ederken bu sefer beni iterek bırakmıştı.

 

"Ben kardeşimi sana emanet ettim. Sen benim emanetime yan gözle mi baktın lan?" Dedikten sonra yüzüme yumruğunu geçirdiğinde birkaç adım geriye doğru sendeledim.

 

"Özür dilerim kardeşim, kalp bu. Kime karşı atacağını seçemiyorsun." Dediğimde yüzüme tekrar bir yumruk geçirdi.

 

"Hâlâ konuşuyor. Lan seçemese bile kime atmaması gerektiğini bilecek! Ben sana güvenip seni kardeşimle yalnız bıraktım lan, yalnız bıraktım! Sen neler düşündün lan? Ben kardeşimi sana emanet ederken sen neler düşündün!?" Her cümlesinde bana bir yumruk daha atarken en sonunda yere düşmüştüm.

 

Haklıydı, ne kadar döverse de hakkıydı.

 

Doğru söylüyordu o kardeşini bana kardeş gibi görüyorum diye emanet etmişti hem de hiç şüphe duymadan. Haklıydı.

 

"Bir de ben sana kardeşim dedim şerefsiz! Kardeşim diyerek kadeşimi emanet ettim, pezevenk!" Yumruk atmaya devam ederken söylendiğinde hiçbir şey demedim.

 

"Abi!" Kader ile birlikte Oya'nın da sesini duyduğumuzda Orkun'un yumruğu anlık havada kalmış ama sonra daha sert bir şekilde yüzüme inmişti.

 

Oya çığlık attığında daha fazla bu manzarayı görmemesi için konuştum.

 

"Oya ile Kader geldi. Sonra devam edersin Orkun." Orkun'u uzaklaştırıp konuşurken ayağa kalktım.

 

"Niye? Yoksa sevgilinin (!) gözleri önünde olmayan erkeklik gururun mu zedelenir?" Orkun sinirle konuşurken üzerime yürüdüğünde Oya Orkun ile arama girip ellerini Orkun'a doğru uzattı durmasını ister gibi.

 

"Abi, dur. Yalvarırım." Ağlayarak konuştuğunda Orkun havada kalan yumruğuyla durdu.

 

Oya'nın elleri Orkun'un göğsüne değerken başını eğmiş ağlıyordu. İç çekişlerinden anlamıştım ağladığını.

 

"Oya çekil. Dövsün anca içi öyle soğuyacak." Dediğimde başını olumsuz manada salladı.

 

"Ölmek mi istiyorsun be adam!" Bağırdığında yorgunca nefes verdim.

 

Ölmek değil sadece seni daha rahat sevebilmek istiyorum güzelim...

 

"Eğer ölümüm Orkun'un onay vermesine sebep olacaksa evet onu bile istiyorum." Dediğimde homurdandı.

 

"Şu an romantiklik yapılacak zaman mı Ozan!? Saçmalama." Dediğinde Orkun Oya'nın kolunu sertçe tutup beni çekti.

 

"Kapatın çenenizi! Size onay falan vermiyorum, vermeyeceğim de." Konuştuktan sonra Oya'nın kolunu tekrardan sertçe çekip arkasına aldığında Oya'da olan bakışlarımı Orkun'a yönelttim.

 

"Ozan artık benim senin gibi bir kardeşim yok. Ne ölün ölüme ne de dirin dirime. Seni Oya'nın yanında görmeyi geçtim evimin yakınında bile görürsem bu sefer kendimi tutmam. Gözlerini hastanede açarsın." Bağırdıktan sonra Oya'yı çekiştirerek yürümeye başladığında Oya arkasına dönüp bana baktı.

 

Omuzlarım düşmüş bir şekilde ona bakarken burukça gülümsedim. Ayağı bir taşa takıldı ve tökezlediğinde istemsiz sanki ona tutabilirmişim gibi öne doğru eğildim ama aramızdaki mesafe onu tutmama engel olmuştu.

 

"Önüne bak Oya." Orkun'un bağırışından sonra Oya önüne döndüğünde ellerimi iki yanımda yumruk yaptım.

 

Şu an kızgındı evet ama zamanla kabullenecekti biliyorum. Orkun kardeşini ne kadar önemsediğini belli etmese de önemsiyor ve seviyordu. En fazla trip atardı ama sonra kabullenirdi.

 

"Abi." Kader elini çeneme koyup yüzüme bakarken tebessüm edip ona baktım ve elimi başının arkasına atıp göğsüme çektim.

 

"Tamam, ağlama. Geçti." Derken saçlarını okşuyordum.

 

"Sen beni düşüneceğine kendini düşünsene." Burnunu çekerek benden uzaklaşırken söylendiğinde güldüm.

 

"Orkun abiyi döveceğim ben de. Yemeğine izmarit koyacağım, suyuna ölmüş sinek atacağım." Sinirle hızla konuştuğunda saçını karıştırdım.

 

"Hayır, yapmayacaksın öyle bir şey. Verdiği tepkide çok haklıydı." Dediğimde sinirle bana baktı.

 

"Nasıl haklı ya? Geç gelsek öldürürdü seni psikopat manyak. Neresi haklı?" İsyan eder gibi konuştuğunda iç çektim.

 

"Haklı çünkü onun yerinde ben olsaydım ben de aynı şeyi yapardım." Dediğimde Kader bana dehşete düşmüş gibi bakıyordu.

 

"Sen delirdin mi? Nasıl bizsiz söylersin?" Kader'in arkasından gelen Aytaç ve Kerem'den Aytaç konuştuğunda ona baktım.

 

"Sizin yanınıza olsaydık Orkun'u engellemeye çalışırdınız çünkü." Dediğimde bizimkiler sinirle bana baktı.

 

"Şimdi dövünce daha mı iyi oldu?" Aytaç sinirle konuştuğunda başımı onaylar amanda salladım.

 

"Az da olsa siniri dinmiştir." Kendi kendime mırıldandığımda Kerem alayla güldü.

 

"Orkun'dan bahsediyoruz. İki dayakla siniri dinmez onun." Kerem konuştuğunda ofladım.

 

"Biliyorum, biliyorum ama elimden başka bir şey gelmiyor. Yapabileceğim başka bir şey yok!" Ellerimi saçlarıma geçirerek konuştuğumda Kader hızla yarama dokundu.

 

"Abi, kanıyor mu? Dikişlerin iyi mi?" Yeni hatırlamış gibi konuştuğunda hemen tişörtümü kaldırıp baktığımızda bir sorun olmadığını gördüm.

 

"Yarana dikkat ederek dövmüş seni." Kerem gülerek konuştuğunda Aytaç da siniri bozulmuş gibi gülmüştü.

 

"Salaksınız gerçekten de salak. Senin yüzüne baktırmaya gidelim. Pansuman yapılır en azından. Annen görmesin." Aytaç koluma dokunarak konuştuğunda Kader başını salladı.

 

"Haklı." Sözleriyle de Aytaç'a katıldığında başımı olumsuz manada salladım.

 

"Onun yerine Ceren ablaya gidelim. O pansumanı yapar." Dediğimde Kader oflayarak onayladı.

 

"Ya teyzeme derse?" Endişe ile konuştuğunda güldüm.

 

"Ceren abladan bahsediyoruz yapmaz o öyle bir şey hem hemşire yardımcı da olur." Dedim ve yavaşça yürümeye başladım.

 

Bizimkiler de arkamdan ilerlediklerinde Ceren ablanın buraya yakın evine geldiğimizde zile bastım.

 

Kapı açıldığında kaşlarım havalandı.

 

"Ben haber vermiştim. " Kader yüzümü görmüş olmalı ki konuştuğunda başımı sallayıp kapıyı ittim.

 

"Kardeşim biz gidelim. Sonra haberleşiriz." Kerem konuştuğunda ona bakıp başımı salladım. Kader benimle birlikte apartmana girdiğinde bizimkiler de geri dönmüşlerdi.

 

Ceren ablanın katına geldiğimizde açık kapıdan bize bakan Ceren ablanın şaşkınlık dolu nidası kulağıma dolduğunda kapının önüne gelip ayakkabılarımı çıkarttım.

 

"Senin yüzüne ne oldu?" Ceren abla çenemi tuttuğunda geri çekildiği için eve girmiştim.

 

"Dayak yedi." Kader arkamdan eve girerken konuştuğunda dediklerine göz devirdim.

 

"Kimle kavga ettin?" Ceren abla sorguya devam ettiğinde derin bir nefes aldım.

 

"Kavga etmedim." Dediğimde elini yüzümden çekip beline koydu.

 

"O zaman ne bu yüzünün hali?" Hafif kızgın bir şekilde konuştuğunda Kader önüme geçti.

 

"Dedim ya dayak yedi işte, salak." Dediğinde kafasına çok sert olmayacak şekilde vurdum.

 

"Burada böyle eğlenir eğlenir konuşuyorsun ama ben 'dayak yerken' senin bağırışlarını da duyduk göz yaşlarını da gördük." Alayla konuştuğumda başını tutarak bana döndü.

 

"Dayak yediğinde için kafan karışmıştır senin. Ağlamadım ben. Orkun abi fazla sert vurmuş hayali şeyler görmüşsün." Dediğinde kaşlarımı havalandırıp başımı aşağı yukarı sallarken ağzımın içinde "Yav he he" dediğimde Kader hemen Ceren ablaya döndü.

 

"Orkun senin yakın arkadaşın değil miydi? Neden dövdü seni ve sen neden karşılık vermedin?" Ceren abla kapıyı kapatırken konuştuğunda derin bir nefes aldım.

 

"Salih abi ne zaman gelir?" Sorusuna soru ile karşılık verdiğimde gözlerini devirip eliyle salonu gösterdiğinde bizden önce salona giden Kader'in ardından salona geçtik.

 

"Ben pansuman için malzemeleri getiriyorum siz oturun." Ceren abla salonun kapısından konuşup gittiğinde koltuğa oturdum ve başımı arkaya doğru attım.

 

"Şimdi ne olacak?" Kader düşünceli bir sesle konuştuğunda derin bir nefes aldım.

 

"Bilmiyorum Kader, bilmiyorum." Kendi kendime mırıldandığımda Ceren abla salona girdi.

 

Sessizce pansumanı yaptıktan sonra önümde durmaya devam ettiğinde bir açıklama beklediğini anladım. Tam açıklama yapacaktım ki telefonum çaldı. Oya'nın aradığını görünce hemen açtım.

 

"Ozan?" Titreyen sesiyle konuştuğunda iç çektim.

 

"Güzelim, iyi misin?"

 

"Asıl sen iyi misin?" Dediğinde güldüm hafifçe.

 

Aklı bende kalmıştı benim aklımın onda kalması gibi.

 

"İyiyim. Dayak yedim yüzüm biraz dağıldı ama en azından artık Orkun biliyor diye rahatım." Dediğimde iç çekişini duydum.

 

"Olsun ben seni öyle de severim." Dediğinde beni güldürmek için çabaladığını anladım ve tekrar güldüm ki Oya'nın telefonunda duvara vurma sesi ardından da Orkun'un sesi geldi.

 

"Oya beni sinir etme kapat şu telefonu. Konuşmayacaksın dedim sana."

 

"Tamam güzelim Orkun'u sinirlendirme biraz siniri dinsin." Dediğimde tekrar iç çekti.

 

"Tamam. Dikkat et." Dedikten sonra telefonu kapattığında telefonumu cebime koydum.

 

"Oya ile sevgili mi oldunuz?" Ceren abla şaşkınca konuştuğunda başımı sallayarak onayladım.

 

"Orkun'a söyledim bugün. O yüzden bu haldeyim." Dediğimde cık cıkladı.

 

"Ah siz gençler, ah siz gençler." Kendi kendine söylenerek salondan çıktığında Kader'e baktım.

 

"E kadın haklı. Ah biz gençler!" Dediğinde güldüm ama sonradan aklıma Orkun geldiğinde oflayarak yüzümü ellerimin arasına aldım.

 

"Orkun abi Oya'ya kıyamaz biliyorsun. Biraz uzun sürer belki kızgınlığı ama en sonunda affeder ve onaylamak zorunda kalır. Senin arkadaşın. Sen daha iyi bilirsin." Kader ılımlı bir şekilde konuştuğunda ona baktım ve başımı sallayarak onayladım.

 

Haklıydı Orkun için Oya'nın yeri ayrıydı ve ona kıyamazdı en sonunda bizi desteklemek zorunda kalacaktı. Zaman alacaktı ama olacaktı.

 

Olacaktı...

 

BÖLÜM SONU...

 

Eveeeeeeet Ozan'ın ağzından ve geçmişten olan son özel bölümdü bir dahaki özel bölümde evli hallerini görürüz yüksek ihtimalle ve 3. Özel bölüm son özel bölüm olacak.

 

Bölüm nasıldı? Beğendiniz mi?

 

Bölümü beğendiyseniz eğer oy vermeyi ve yorum yapmayı ihmal etmeyin lütfen.

 

Bir dahaki özel bölümde görüşmek üzereee.

 

Kendinize iyi bakın.

 

Allah'a emanet olun.

Loading...
0%