Yeni Üyelik
11.
Bölüm

AA-11. BÖLÜM

@yazarnunur

YAYIMLANMA TARİHİ: 21 Eylül 2024...

 

"Kimi seviyormuşsun bakayım sen?"

 

Açtığı kapıdan doğru bize bakan Ozan en sonunda konuştuğunda derin bir nefes aldım.

 

Şükür konuşmanın tamamını duymamıştı...

 

"Sana ne hem ayıp değil mi kız odasını dinlemek? Hiç olmadı bu hiç." Dediğimde güldü.

 

Ağağağağağa Allah'ım sana geliyorum.

 

Bir insan evladına bir gülüş bu kadar nasıl yakışabilir?

 

"Hadi Kader gidiyoruz." Dediğinde Kader başını sallayıp yatağımdan kalktığında ben de kalktım.

 

"Geçireyim sizi." Söylediğim şeyle Ozan başını olumsuz manada salladı.

 

"Misafir değiliz yolu biliyoruz sıkıntı yok çıkarız biz. Bence sen abine bir bak Oya. Eve geleliden beri abinden kaçıyorsun." Ozan gözlerimin içine bakarak konuştuğunda başımı salladım.

 

Evet, eve geleliden beri abimden kaçıyordum ve Ozan haklıydı. Abimin yanına gitmem lazımdı yoksa ben yanına gidene kadar sinirden çatladı.

 

"Sonra görüşürüz o zaman." İkisine el salladığımda Ozan başıyla selam verirken Kader de el salladı.

 

Onlar kapıya ilerlerken ben de abimin odasına ilerledim.

 

Kapıyı tıklattığımda abimin odasından önce bir sessizlik sonra da abimin sesi geldi.

 

"Gel."

 

Yavaşça kapıyı açıp içeriye girdiğimde abim ellerini başının arkasına koymuş tavanı izliyordu.

 

"Hih, abi! Sen yüzüne neden pansuman yaptırmadın?"

 

Yüzünü görür görmez konuştuğumda yan yan bana baktı.

 

"Pek aşık olduğun kişinin yüzünü benim yüzümden daha çok önemseyen bir kardeşim olduğu için ve kimse pansuman yapmak için yanıma gelmediğinden dolayı olabilir mi Oya?" Dediğinde gülmemek için dudağımı dişledim.

 

Kıskandı kıskandı.

 

Ozan'ı kıskandı o, değil mi?

 

Yia ama yerim ben onu.

 

Bir şey demeden odadan çıktım ve pansuman malzameleri getirip tekrar abimin odasına girdiğimde göz ucuyla bana baktı.

 

"İstemez." Dediğinde göz devirdim.

 

"İster misin diye sormadım zaten abi." Dedikten sonra yatağa gidip çıktıktan sonra dizlerimin üzerinde oturur bir pozisyon aldım ve yavaş yavaş abimin pansumanını yaptım.

 

Pansumanı bittikten sonra ellerimi dizlerime koyup abimin yüzünü izlemeye başladım.

 

Bana kızgındı şimdi o , ona olanları anlatmadım ve orada öğrendi diye.

 

"Abi-"

 

"Bak Oya, ben hayatta üç şeyden nefret ederim." Sözümü keserek konuştuğunda kaşlarım havalandı.

 

Aha geldi işte çakma Hulusi bey.

 

"Bir, iskender geldikten ve ben tabağı yarıladıktan sonra iskenderin yağnın dökülmesi." Dedikten sonra yatakta oturur pozisyona geldi.

 

"İki , tam uykuya dalacakken çişimin gelmesi ve uykumun açılması." Sözünü bitirdek sonra bakışlarını ve bedenini bana çevirdi.

 

"Üç, başta kız kardeşim olmak üzere mahallenin kızlarına iftira atılması." Dedikten sonra derin bir nefes aldım.

 

"Ve ben yine 3 şeyden nefret ederim." Gözlerini kısarak bana batığında kaşlarım çatıldı.

 

Hiç böyle peş peşe iki kez böyle bir konuşma yapmazdı.

 

"Bir, sabah uyku sersemi çalan alarmı kapatıp uyuyakalarak gideceğim yere geç kalmaktan."

 

İşaret ve orta parmağını kaldırarak eliyle 2 rakamını temsil eden o el hareketini yapıp devam etti.

 

"İki , en sevdiğim yemeği alacakken aslından sonuncusunu benden bir önceki müşterinin almasında."

 

Durup gözlerime baktıktan sonra elini indirdi.

 

"Üç, kardeşimin başına gelen ve benim hiç hoşuma gitmeyen bir olayı bütün mahallenin ortasında kardeşimin kazayla ağzından kaçırması sonucu herkesle birlikte öğrenmekten." Dediğinde omuzlarım düştü.

 

"Abi-" Dediğimde elimi tuttu.

 

"Neden söylemedin bana abim?"

 

"Abi söylesem yapacağın şey belliydi?" Derken elimle yüzünü gösterdim.

 

"Hak etmeyeceği bir şey yapmazdım. Bak Oya. Kim ve ne olursa olsun kötü hissettiğin en ufak şeyde bana söyle güzelim, tamam mı?" Dediğinde başımı salladım.

 

"Tamam abicim."

 

Abim verdiğim cevapla gülümseyip beni kendine çekti ve sarıldı.

 

"Neyse ama Ozan'a bakacağım diye beni unutmanı unutmayacağım." Dediğinde gözlerimi kırpıştırarak yüzüne baktım.

 

"Hayır abicim ben sadece senin acın biraz azalsın istedim ve bir dakika-"

 

Yeni dank eden gerçekle gözlerim kocaman oldu.

 

"Şimdi Ozan o adını söylemek bile istemediğim iftiracı pislik bana Serkan ile alakalı iftira attı diye mi kavga çıkardı? Her kavgayı ayırmaya çalışan Ozan hem de?" Abimin gözlerine bakarak konuştuğumda gözlerini kıstı.

 

"Evet?" Dediğinde yatakta dizlerimin üzerinde zıplamaya ve el çırpmaya başladım.

 

"Ya bak işte o da beni seviyor ve iftira atılmasına dayanamadı. Aşkım yaaa!" Dediğimde abim koluma vurdu ve benim zıplamamla birlikte el çırpmamı engellemek için bileğimi tuttu.

 

"Ya da arkadaşının kardeşi olduğun ve kardeşinin de arkadaşı olduğun için seni kardeşi gibi gördü ve bu yüzden kavga çıkardı."

 

Söylediği şeyle somurtarak yüzüne baktım.

 

"Sen zaten anca benim moralimi boz. Pis abi." Dediğimde yatağında geri yattı ve ellerini başının arkasına koydu.

 

"Gerçekler bu kızım. Kendini alıştırsan iyi edersin." Dediğinde gözlerimi devirdim.

 

"İyi be iyi. Gidiyorum ben kırık kalbimle. Kendi yediğin dayağın kalıntılarını da sen at çöpe." Diye söylenerek hiçbir pansuman malzemesini yanıma almadan odadan çıktığımda abim arkamdan gülmüştü.

 

Odadan çıkıp kendi odama geçtikten sonra masamın üzerindeki laptobumu alıp şarkı açtım ve wattpad'e girip uzun zamandır okumadığım kitaplara gelen bölümleri okumaya başladım.

 

📱 📱 📱

 

"Oya kızım hadi kalk. Yemek yiyeceğiz kalk hadi." Annem dibimde bana söylediği cümleler iyi uyandığımda gözlerimi kısık bir şekilde açarak anneme baktım.

 

Ulan en son kitap okuyordum ne ara uyumuşum ben?

 

"Hih, Laptobum!" Derken bir anda yatakta kalkıp çevreme bakınmaya başladım.

 

Babam o bilgisayara 15 bin vermişti ona bir şey olamaz!

 

"Korkma, korkma sen uyuklarken gelip kapadım ve kenara koydum laptobunu." Annem gülerek konuştuğunda derin bir nefes aldım.

 

"Ay anne çok korktum bir an." Dediğimde gülmeye devam etti.

 

Yataktan kalkıp annemin yanağını öptüm.

 

"Geliyorum benim kraliçem." Dediğimde başını saladı ve odadan çıktı.

 

Annemin ardından ben de odamdan çıktım ve tuvalete girip işimi hallettikten sonra tuvaletten çıktım. Salona girip masaya oturduğumda annemde son tencereyi masaya getirmişti.

 

"Oya yarın sabah kahvaltı senden." Babam yemek yerken konuştuğunda ona baktım.

 

Akşam yemeğini yerken yarınki kahvaltıyı düşünen koca yürekli babam. Benim babam olduğu nasıl da belli ama.

 

"Baba yarın pazar. Sen pazar günü erken kalkıyorsun. Benim kalktığım vakitte kalkın ben o zaman kahvaltı hazırlarım bak." Dediğimde bir şey demeden yemeğini yemeğe devam etti.

 

"Sen onu kafana takma kardeşim ben büyük bir zevkle seni babamda önce uyandırırım." Abi sırıtarak konuştuğunda somurttum.

 

Hiç kaçırır mısın canım? Nerede canımı sıkıcak şey var hemen yap.

 

Abi değil kalleş kalleş.

 

"Yok abicim almayayım ben. Senin yeni uyanmış sesin ve yüzünle uyanıp günümü baş ağrısıyla uyanmış gibi geçirmeyeyim." Dediğimde gözlerini kıstı.

 

"Bir kere benim uyanınca sesim çok karizmatip oluyor ve tipim çok yakışıklı oluyor." Dediğinde güldüm.

 

Evet cidden de dediği gibiydi.

 

"Yav he he. Kesin öyledir. Kim kandırdı seni ? Annem mi?" Dediğimde göz devirdi.

 

Ama bunu bilmesine gerek yok.

 

"Bir gün abiye yalan söylemekten çarpılacaksın." Dediğinde güldüm.

 

"Sen de bir gün şu kendini yüksek görmenle kral falan olacaksın. Klasik aslan burcu işte." Derken dediği şeyin imkansızlığına gönderme yapmak istemiştim.

 

"Kes, sanki sen mükemmelsin dakikan dakikana uymuyor. Klasik ikizler burcu işte." Dediğinde bu sefer ben gözlerimi kıstım.

 

"Burcuma laf yapma." Sinirle konuştuğumda o da tekrardan gözlerini kısarak bana baktı.

 

"Asıl sen burcuma laf yapma." Dediğinde bir şey demek ağzımı açmıştım ki babam konuşmama izin vermeden konuştu.

 

"Çocuklar yemeğinizi yiyin artık , yeter." Dediğinde ikimiz de susmuş ve yemeğimizi yemeye devam etmiştik.

 

Karnımızı doyurduğumuzda babam yorgun olduğu için yatmaya gitmiş abimle ben de masayı toplamakta ve bulaşıkları yıkamada anneme yardım etmiştik.

 

İşim bittiğinde odama geçtim ve Kader'in bana verdiği telefonu elime alıp ekranı açtığımda Ozan'dan gelen mesajları gördüğümde kaşlarım havalandı.

 

O bana mesaj mı atmıştı?

 

Hem de ikinci kez.

 

Kader'den değilse oha , oha ve yine oha.

 

05** *** ****: Hep mesaj atıyordun ya

 

05** *** ****: Bu sefer atmıyor olman garip geldi

 

05** *** ****: Ben atayım dedim

 

05** *** ****: Yine

 

05** *** ****: Nasılsın?

 

05** *** ****: Engeli açmamışsın.

 

05** *** ****: Hadi ama güzelim asıl numarımı kullanmak istiyorum

 

05** *** ****: İkide bir sim kartı değiştirmek yoruyor.

 

05** *** ****: Hadi engeli aç

 

05** *** ****: Bak açmazsan seni arayacağım.

 

Yarım saat önce attığı mesajları gördüğüm anda çevrimiçi olduğunda kaşlarım havalandı.

 

Mesajlarını görmemi mi bekliyordu bu çocuk?

 

Gül Bahçesi: Sen engelli kaldırmamı istemenin nedenini açıklamadan engeli açmayacaüımı sölemiştim , Ozan.

 

05** *** ****: Tamam, peki o zaman.

 

Yazdığı mesajın ardından çevrimdışı olduğunda gözlerimi devirdim ve ekranı kapatıp telefonu yatağa bıraktım.

 

"Madem sebebini söyleyecek kadar cesaretli değilsin o zaman neden ısrar ediyorsun ki? Hem sebebin ne ki senin? Aşık mı oldun yoksa eğlence mi ya-" Sinirle söylenmemi Kader'in verdiği telefonun çalması ile kesildiğinde yerimde kalakaldım.

 

Başımı aceleyle telefona çevirdiğimde gördüğüm numara ile gözlerim kocaman oldu.

 

05** *** **** arıyor...

 

05** *** **** arıyor mu?

 

Ozan beni arıyordu?

 

Ozan.

 

Şu an.

 

Beni.

 

Arıyordu.

 

Hızla telefonu elime alıp titreyen ellerim ile aramayı cevaplandırıp telefonu kulağıma götürdüm.

 

"Gül bahçesi?"

 

BÖLÜM SONU...

 

AĞĞAAĞAĞAĞAĞ ŞAKA GİBİ OZAN ARADI Ldldldldd

 

Nasıldı bölüm?

 

Beğendiniz mi bölümü?

 

Ay ay ay neler oluyor arkadaşlar sdnflksd

 

Bir dahaki bölümde görüşmek üzere kendinize dikkat ediiiiiiin.

 

Bölümü oylamayı ve düşüncelerinizi yorumlarda belli ederseniz çok mutlu olurum.

Loading...
0%