@yazarnunur
|
YAYIMLANMA TARİHİ; 21 Eylül 2024...
14. BÖLÜM
"Fıstık sarması istiyorum." Salona sesimi inceltmiş bir şekilde konuşark girdiğimde abimin , annemin ve babamın bakışları bana döndü.
"Tatlı."
I harfini uzatarak ve paytak bir şekilde yürüyerek babamın önünde durdum.
"Babacım şimdi sen hani arkadaşın ile buluşmak için dışarı çıkıcaksın ya? Hıh. Bana tatlı alır mısın? Tatlıııı. Yütfeeeen." Gözlerimi kırpıştırarak babama bakarken konuştuğumda sonda sesimi bebek sesi gibi çıkartmış ve babamın bacağına oturup kollarımı boynuna dolamıştım.
"Babaaa. Tatlııı. Yütfeeen." Babama sarılırken birkaç kez aynı kelimeleri tekrarladığımda babam gülmüştü.
"Fıstık sarmanın kilosu olmuş 250 lira Oya." Abim en sonunda dayanamayıp araya girerek bu güzel anı bozduğunda kollarımı babamdan çektim ve kötü kötü abime baktım.
Pü pis kıskanç.
Dayanamadı tabi babam ile olan samimiyetime hemen girdi araya.
Piiis Orkun.
"Babaaaaa." Babama tatlı tatlı bakarak konuştuğumda babam tebessüm etti.
"Kalk bakayım bacağımdan." Dediğinde hemen kalktım.
Babam cebinden bir miktar para çıkarıp bana uzattığında sırıttım.
"Bu senin bu haftaki harçlığın istediğini al ama bu hafta bu kadar bak." Dediğinde başımı hızlı hızlı salladım ve parayı babamdan alıp yanağını öptükten sonra abime dil çıkarıp salondan koşarak çıktım.
"Oya, bana bak o dilini koparırım senin." Abim içerden bana bağırdığında kıkırdadım.
Odama gidip babamın verdiği parayı sayınca sırıttım.
400 lira. İyiymiş.
100 lirası ile fıstık sarması alayım.
200 lirayı kenara koyayım. Kalan 100 lira da bu hafta dershaneye giderken poğaça falan almak için harcarım.
Ay mükemmel oldu.
Hemen üzerimi giyinip dışarı çıktım ve tatlı almak için yola koyuldum.
Hoplaya zıplaya tatlı almaya giderken yolda gördüğüm Ozan ile durdum.
Ben en son şu gül bahçesi olayında ne olduğunu anlatmadım değil mi size?
Bir şey olmadı.
Abim de bizimle aynı masadaydı. Ozan'a ne zaman geldiğini sordu Ozan da siz kahvaltı yaparken dedi. Serkan ile konuşmamız da kahvaltıya başlamadan olmuştu.
Ama o günden sonra Ozan'ın hem bana hem de telefondan konuştuğu Gül Bahçesi'ne davranışı değişmişti.
Kim olduğumu anlamıştı kesin...
Ama ya anlamamıştır korkusu ile sormaya çekiniyorum.
"Ozan abi."
Yanına gidip konuştuğumda telefondaki başını kaldırıp bana baktı.
"Efendim Oya?" Soğuk bir sesle konuştuğunda kaşlarım çatıldı.
"İyi misin Ozan abi?" Dediğimde sıkıntılı bir nefes aldı.
"İyiyim Oya." Dediğinde ben de derin bir nefes aldım.
"Fizik dersi için hangi gün gelebilirsin?"
Yanına gelmemin bir sebebi olduğunu düşünmesi için soru sorduğumda bir müddet gözlerime baktı. Bir şeye karar vermeye çalışır gibiydi bakışları.
"Size fizik anlatmaya gelmeyeceğim Oya. İşlerim yoğun. Kader anlatır." Dediğinde gözlerimi kırpıştırdım.
Ama...
Ama...
Ama, ama , ama olamaaaaaz...
"1-2 saatlik bir boşluğun olamayacak kadar mı yoğunsun?" Dediğimde başını sallayarak sorduğum soruyu onaylar manada cevaplamış oldu.
Ben de başımı anladığımı belli edercesine salladım.
"Neyse ben gideyim. İyi günler." Yalancı bir tebessüm ile konuştuktan sonra baş selamı verip yanından hızlı hızlı geçip tatlı almaya gittim.
Ağlamak istiyorum.
Terk edilmiş gibi hissediyorum.
Mutsuzum.
Kalbim kırık.
Depresyondayım...
"Abi 100 liralık fıstık sarması alabilir miyim?"
En iyisi tatlı yiyerek depresyona girmek. Hoş 100 liralık fıstık sarması ile girilen depresyon eminim çok kısa olacak ama neyse...
📱 📱 📱
Gül Bahçesi: Pişt yakışıklı.
Gül Bahçesi: Naber?
Ozanımmm: İyi
Gül Bahçesi: Ben de iyiyim sorduğun için sağ ol.
Gül Bahçesi: Sen bana niye soğuk soğuk mesajlar atıyorsun bakayım?
Gül Bahçesi: Ne oldu beni seven Ozanıma sdkngsşkn
Ozanımmm: Seni sevmediğimi sadece konuşmanın eğlenceli olduğunu söylemiştim.
Ozanımmm: Şimdi de seninle konuşmak sarmamaya başladı.
Ozanımmm: Sıkıldım.
Ozanımmm: Muhabbeti saran başka birini buldum.
Ozanımmm: Seninle konuşmak sıkıcı olmaya başladı.
Gül Bahçesi: Sus.
Ozanımmm: Sebep?
Ozanımmm: Sana seninle konuşmak istemiyorum demiştim.
Ozanımmm: İnatla bana mesaj atan sensin.
Ozanımmm: Doğruları söylemem mi zoruna gitti Gül Bahçesi? dkgnsşd
Ozanımmm: Çocuk olduğun çok belli.
Ozanımmm: Saçma sapan bir lakabın var ve kim olduğunu söylemeyecek kadar da korkaksın.
Ozanımmm: Böylelerini sevmem ben.
Ozanımmm: Seveceğim gibi birini buldum ve buraya kadarmış.
Ozanımmm: Engellemek istemiyorum seni
Ozanımmm: Ama
Ozanımmm: Bir kez daha yazarsan bana
Ozanımmm: O zaman engellerim seni.
Ozanımmm: Hadi kızım.
Ozanımmm: Yoluna bak.
Ekrana düşen bir damla göz yaşıyla burnumu çektim ve telefonumun ekranını kapatıp yanıma koydum.
Ağlamam şiddetlenirken yastığı alıp yüzüme bastırdım ve ses çıkarmadan ağlamaya başladım.
Bu Ozan olamazdı.
Bu benim Ozanım olamazdı...
O öyle konuşmazdı ki onu seven insanlarla.
Kalbini kırmamak için elinden geleni yapardı.
Benim Ozanım böyle değildi ki...
Evet, evet. Kesin benim Oya olduğumu öğrenmişti ve beni kendinden soğutmaya çalışıyordu.
Benim Ozanım böyle yapmazdı...
Başımı yastıktan kaldırdım ve elimle yüzümü sildim.
"Bunu öğrenmem lazım. Beni öğrenip öğrenmediğini öğrenmem lazım."
Daha birkaç gün önce benden hoşlandığını dile getiren çocuk 1-2 günde böyle değişemezdi.
İmkansızdı ki bu...
Yataktan kalkıp üzerime birkaç kıyafet geçirdim ve oradan tuvalete gidip elimi yüzümü yıkadım.
Geri odama geçtiğimde Kader'in verdiği telefon ile kendi telefonumu elime aldım ve odamdan çıktığımda abimle yüz yüze geldik.
Gözlerini kısıp yüzümü sonra da bedenimi inceledi.
"Bir, ağladın mı sen? İki, bir yere mi gidiyorsun?" Bana bakarak konuştuğunda tebessüm ettim.
"Evet biraz dolaşacağım canım sıkıldı, içim bunaldı gibi de biraz hava almak istiyorum. Tek başıma." Dediğimde tereddütle başını sallayıp beni onayladı.
"Nereye gideceksin onu söyle de bari bir şey olursa , sana ulaşamazsam gelirim yanına." Dediğinde tebessüm ettim.
"Her zaman gittiğim sahil kenarındaki o parka gidiyorum."
Abime cevap verdikten sonra abim bana sarıldı.
"Bir şey olursa haber ver." Dedikten sonra geri çekildiğinde başımı salladım.
"Sen nereye?"
Ben de abimin üzerine bakarak konuştuğumda gülümsedi.
"Ben de bizim çocuklarla buluşacağım. Bu aralar Ozan'da bir haller var ağzını arayacağız." Dediğinde kaşlarım çatılırken başımı salladım.
"Anladım neyse ben çıkıyorum." Dedikten sonra abime el sallayıp evden çıktım.
Ozan'da var olan o değişik haller demek ki bana özel değilmiş.
Abime de karşıysa...
Evet, kesin Ozan Serkan'ın bana 'Gül Bahçesi' diye seslenmesini duymuştu...
Düşüncelerim arasında abime dediğim parka geldiğimde boş bir banka oturdum.
Bu park birkaç aydır boştu.
Kaydıraklar ve salıncaklar kırılmış ve belediye de tamir ettirmediği için hiç kimse çocuğunu buraya getirmiyordu ve o günden itibaren burası benim sürekli olarak geldiğim bir yer olmuştu bu park.
Ellerimle saçımı geriye attıktan sonra cebimdeki telefonu çıkarıp elime aldım.
Bir süre telefonda oyalandıktan sonra artık dayanamadım ve Kader'in bana verdiği telefonu çıkarıp kendi telefonumu cebime koydum.
Mesaj yazıp yazmamak arasında gidip gelirken derin bir nefes aldım.
Of ne yapacağım ben?..
Şimdi yazsam olmaz, yazmasam olmaz,
OF.
Biraz daha orada oturduktan sonra elimdeki telefonu diğer cebime koydum ve ayağa kalktım.
Mesaj atmaya cesaret edemediğim için omuzlarım düşük başım önde eve doğru ilerlemeye başladım.
Sanırım en iyisi ne Ozan'a mesaj atmaktı ne de kendimi belli etmekti.
En iyisi Ozan'ı unutup yoluma devam etmekti.
Ozan demekten Ozan abi demeye geçmenin sırası gelmişti artık...
Abimin de dediği gibi olamazdık ki biz imkansızdı, değil mi?
BÖLÜM SONU...
Ay noluyo noluyo?
Puşt Ozan sdknfşnsdş
Oya ve Ozan'dan vazgeçmek?
Gerçekten vazgeçebilecek mi sizce?
Mesajda siz de sinir oldunuz değil mi? Yazarken kriz geçirdim resmen sdbgskbd
Bölüm nasıldı, beğendiniz mi?
Bu bugünün son bölümüydü desemn dövülür müyüm? sdjfkşsdş
4. bölümü de düzenleyip atmış oldum ama lütfen insaf asşknfşkds
Eğer bölümü beğendiyseniz oy vermeyi ve yorumlarda düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın. İsterseniz beni de takip edebilirsiniz.
Bir dahaki bölümde görüşmek üzereeee.
İyi günler.
Kendinize iyi bakıııııııın. |
0% |