Yeni Üyelik
22.
Bölüm

AA-22. BÖLÜM

@yazarnunur

YAYIMLANMA TARİHİ; 26 Eylül 2024...

 

AA- 22. BÖLÜM:

 

YKS (AYT) sınavının çıkışı;

 

Derin bir nefes alıp sınava girdiğim okuldan çıktığımda annemle benim bekleyen abime baktım.

 

Babam işi olduğu için beni bekleyememişti ama olsun ilk sınava girdiğimde beklemişti ya yeterdi.

 

Abimin yanına gidip sarıldığımda saçımı okşadı.

 

"Nasıldı?" Dediğinde derin bir nefes aldım.

 

"Bilmiyorum." Dedikten sonra abimden uzaklaştığımda abim başını salladı.

 

Konularım yetişmemişti zaten. Tyt kimya, biyoloji, fizik, ayt kimya bitmişti. Ayt biyoloji, fizik ve matematiğe çok az bakabilmiştim. Tyt matematik de bitmişti ama işte hepsi yetişmemişti...

 

"Hadi eve gidelim." Annem konuştuğunda başımı salladım.

 

"Biraz yolu uzatarak gidelim mi? Yürümek istiyorum." Dediğimde bu sefer onlar başlarını salladı.

 

Nasıl geçti bilmiyorum. Kaç alırım onu da bilmiyorum. Sıralamam ne olur onu hiç bilmiyorum. Baraj kalktığı için çok kişi sınava girdi bu nasıl etkiler onu da bilmiyorum ama geçip gittiği için üzerimde bir rahatlık var ve ben bu sınav sonucunda ne olursa olsun bir üniversiteye giricem...

 

Koydum kafama bana ne.

 

Yavaş yavaş uzun yolda eve geldiğimizde anneme ve abime bir şey demeden odama gittim ve üzerimi değiştirip kendimi yatağa attım.

 

Moralim bozuktur bana dokunmayın.

 

Yatağımda mutsuz mutsuz takılırken bastıran uyku ile gözlerimi kapattım ve ne kadar geçmeyeceğini bilsem de uyuyarak düşüncelerimi ertelemeye çalıştım.

 

📱📱📱📱📱

 

"Oya hadi kalk. Babam geldi. Eve geldiğimizden beri uyuyorsun hadi." Abimin sesini duyarken aynı zamanda kolumu dürtüklemesini de hissettiğimde homurdanarak gözlerimi açtım.

 

"Ben yemek yemek istemiyorum. Uyumak istiyorum." Dediğimde abim iç çekti.

 

"Hadi güzelim, kalk." Saçımı okşarken konuştuğunda yatağımda oturdum.

 

"İyi misin , yavrum?" Yatakta yanıma otururken konuştuğunda omuz silktim.

 

Kaba tabirle söylemek gerekirse kendimi çok boktan hissediyordum.

 

Sınav bitmişti ama ben de bitmiştim.

 

Önem verip çalışmadığım için kendime çok sinirliydim ve bu sinirim beni sürekli ağlamaya itiyordu.

 

Ağlamak ve uyumak istiyorum sadece.

 

Kısacası bok gibiydim.

 

Son dönemlerde 'içimde bir sıkıntı var' diye ağlamaktan da sıkılmıştım.

 

Nalet sınavlar tatlı minnoş psikolojimin içine ettiler.

 

"Sınavdan dolayı mı?" Tekrar bir soru yönelttiğinde yine omuz silktim.

 

"Oya, Orkun hadi sofraya." Annem bize seslendiğinde yataktan çıktım.

 

Abimle birlikte odadan çıktığımızda abim salona gitti ben de tuvalete gittim.

 

Elimi yüzümü yıkayıp tuvaletten çıktıktan sonra yemek için salona geçtim ve yerime oturdum.

 

"Sınav nasıldı?" Babam çorbasını içerken konuştuğunda derin bir nefes aldım.

 

"Bilmiyorum." Dediğimde herkes sessizce karnını doyurdu.

 

"Baba Oya'nın sınavı bitti, benim de finaller bitti. Diyorum ki Oya ile Uludağ'a gidelim hem biraz kafasını dağıtır." Abim babama bakarak konuştuğunda kaşlarım havalandı.

 

İşte cesaret, işte feraset, işte adam gibi adamlık.

 

Ama abim benim için bu kadar uğraşırken benim hâlâ ona Ozan ile sevgili olduğumuzu söyleyememem beni çok üzüyordu.

 

Geriliyor ve mutsuz hissediyordum.

 

Babam biraz düşündükten sonra abime başını sallayarak onay verdiğinde tebessüm ettim.

 

"Kader ve Ozan'a da söyleyin onlar da gelsin. Ozan'ın da finalleri bitmiş Hatice dedi. Kader'in de kafası dağılır hem biraz. Hatta Aytaç ve Kerem'e de söyleyin. Hep beraber gidin. Küçükken de hiç ayrılmazdınız zaten." Annem konuştuğunda abime baktım.

 

Valla bana uyardı hele de Ozan'ım gelecekse.

 

Süper olurdu yani.

 

Evet daha iki dakika önce abime söyleyemiyorum diye vicdan azabı çekiyordum ama canım sürekli de bunu düşünüp günümü zehir edemem ya.

 

"Doğru söylüyorsun anne hem ne kadar kalabalık o kadar iyi." Abim annemi başıyla onaylarken konuştuktan sonra ayağa kalktı.

 

"İyi ben bizim çocuklara söyleyeyim de yarın akşam çıkalım yola. Oya sen de bavulunu ayarla he bir de benim bavuluma da el at. O kadar tatil ayarladım sana. Baba sen de arabanı verebilir misin? Otobüs ile uğraşmayalım şimdi bilet bulmaktı falan." Abim konuştuğunda gözlerimi devirdim.

 

İlla bir iyilik yaptı ya bana bir şeyler yaptıracaktı.

 

Babam fiskosun üzerinde anahtarı eliyle gösterdiğinde abim sırıtarak anahtarı aldı ve salondan çıktığında ben de ayaklandım.

 

"Ellerine sağlık anne, kesene bereket baba. Afiyet olsun." Dedikten sonra kendi ve abimin tabağını aldıktan sonra onları mutfağa bırakıp odama gittim.

 

Bavulumu hazırlamaya başlayayım değil mi?

 

Odama gidip bazamın altındaki büyük boy ve orta boy valizime bakarken ellerimi belime koydum.

 

Kaç gün kalırız ki?

 

Valizlere bakmayı bırakıp odamdan çıkıp destursuz abimin odasına girdiğimde arkadaşları ile görüntülü konuştuğunu gördüm.

 

"Ulan, Oya." Abim tekerlekli sandalyesinde hızla bana doğru döndüğünde laptoptan doğru gördüğüm Kerem abi, Aytaç abi ve Ozan'a el salladım.

 

Laptop kapıyı yani beni de gördüğü için onlar da bana el salladı.

 

"Ne var Oya?" Abim dikkatimi çekmek için konuştuğunda laptop ekranında saçları dağınk bir şekilde bana bakan Ozan'dan zar zor gözlerimi abime çevirdim.

 

Vicdansız adam! Saçların dağınıkken bile bu kadar yakışıklı ve çekici olamazsın!

 

"İki tane sorum var." Dediğimde abim devam etmemi istediğini belli eden bir hareket yaptı.

 

"Birincisi , kaç gün kalırız? İkincisi , aynı odada mı kalacağız?"

 

"Bir hafta falan kalırız ve aynı odada kalmayacağız Oya."

 

Abim sorularıma cevap verdiğinde başımı salladım.

 

"Geliyorlar mı?" Dediğimde abim başını sallayarak beni onayladı.

 

"Neyse iyi konuşmalar." Dedikten sonra odadan çıkacaktım ki Kerem abinin seslenmesiyle durdum ve laptopa dönüp abimin yanına gittim.

 

"Eeee minik Oyacık. Sınav nasıldı?" Abimin yanına gittiğimde Kerem abinin sorduğu soruyla derin bir iç çekip omuz silktim.

 

"Bilmiyorum." Umutsuz çıkan sesimle başını salladı.

 

"Üzme kendini ya. Olmadı tekrar mezuna ka-" Derken sözünü kestim.

 

"Kalamam Kerem abi. Eğer tekrar mezuna kalırsam ben dahil evdeki herkes delirir." Dediğimde güldüler.

 

Dalga geçmiyorum. Cidden kendimle beraber herkesi delirtirdim.

 

"Hem artık üniversiteye gideyim de bir sevgili yapayım. Biliyorsunuz ben bekar bir güzel kızım." Dediğimde abim kolumu ısırmış Ozan da saniyelik de olsa kaşlarını çatmıştı ama abim o sırada kolumu ısırmakla meşgul olduğu için bunu görmemişti.

 

Abim kolumu ısırınca ben de kafasını ısırdığımda Aytaç ve Kerem abinin gülüşünü duydum ve kameraya baktım.

 

Abim de kolumu ısırmayı bırakınca hemen elimle ısırdığı yeri ovuşturdum.

 

"Bir de bana köpek der." Diyerek söylendiğimde abim tek kaşını kaldırıp 'anlamadım?' der gibi bana baktığında sırıttım ve yavaş yavaş geri adımlar atarak kapıya doğru ilerledim.

 

"Size iyi konuşmalar abilerim." Dedikten sonra odadan çıkıp kapıyı kapadım ve kapıdan uzaklaşmadan anneme bağırdım.

 

"Anne beni bir kuduz köpek ısırdı bana kuduz aşısı yaptıralım."

 

Söylediğim şeyin ardından odadan abim resmen adımı böğürdüğünde kıkırdayarak odama ilerledim.

 

Neyse az abimle uğraşmak keyfimi yerine getirmişti.

 

Orta boy valizimi bazamın altından çıkardıktan sonra bazamı indirdim.

 

Madem abimle aynı odada kalmayacağım o zaman onun valizi ayrı olsun.

 

Yavaş yavaş valizimi doldururken telefonuma gelen mesajla telefonumu elime aldım.

 

KOCACIMCIMCIM: Demek üniversiteye gidip sevgili yapacaksın?

 

KOCACIMCIMCIM: Demek sevgilin yok?

 

KOCACIMCIMCIM: Demek abilerim?

 

KOCACIMCIMCIM: Bir sevgilin olduğunu ve onun kim olduğunu sana hatırlatmam mı gerekiyor güzelim?

 

MELEĞİM: A-aaa benim bir sevgilim mi varmış?

 

MELEĞİM: Tüh bak hiç hatırlamıyorum.

 

KOCACIMCIMCIM: Kaşınma güzelim.

 

MELEĞİM: Yaa öyle mi?

 

KOCACIMCIMCIM: Aynen öyle.

 

MELEĞİM: Yoksa?

 

KOCACIMCIMCIM: Yoksa seve seve unuttuğun gerçekleri hatırlatırım sana.

 

MELEĞİM: Diyorsun?

 

KOCACIMCIMCIM: Dedim bile.

 

KOCACIMCIMCIM: Hâlâ hatırlamıyor musun sevgilini?

 

MELEĞİM: Unutmak mümkün mü ki?

 

KOCACIMCIMCIM: Tüh unutsaydın keşke.

 

KOCACIMCIMCIM: Oysa ki o sana kendini hatırlatmak için can atıyordu.

 

Tam cevap verecekken kapım açılıp içeriye annem girdiğinde anneme baktım.

 

"Yardıma ihtiyacın var mı kızım?" Annem tebessüm ederek konuştuğunda ben de tebessüm ettim.

 

"Yok annem." Dediğimde başını sallayıp arkasını döndüğünde derin bir nefes aldım.

 

"Annem biraz konuşabilir miyiz?" Dediğimde durup bana döndü ve başını sallayıp kapıyı kapattıktan sonra yatağım ilerleyip oturdu.

 

Bence artık Ozan'ı annemin öğrenmesinin zamanı gelmişti.

 

BÖLÜM SONU...

 

Yani bence de artık öğrensin bir zahmet Oya.

 

Bölüm nasıldı, beğendiniz mi?

 

Sizce tatilde neler olacak.

 

Bir dahaki bölümde görüşmek üzereeeeeee.

 

Kendinize iyi bakıııııııın.

 

Bölümü beğendiyseniz yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayııın. İsterseniz beni de takip edebilrisiniz.

Loading...
0%