YAYIMLANMA TARİHİ: 27 Eylül 2024...

AA- 23. BÖLÜM:

"Dinliyorum." Annemin yanına oturup ona döndüğümde söylediği şeyle derin bir nefes aldım.

"Bak çok büyük bir tepki verme. Kızma da." Dediğimde kaşlarını çattı.

"Benimle pazarlık yapma da söyle Oya." Dediğinde derin bir nefes aldım.

Bari kızmayacağını söyleseydin ya...

"Ben Ozan'a aşığım , Ozan da bana aşık. Biz yaklaşık 1 buçuk aydır sevgiliyiz." Dediğimde annemin kaşları havalanmıştı.

Bir süre sessiz kaldıktan sonra tebessüm ederek ellerimi tuttu.

"Sonunda ikiniz de birbirinizi sevdiğinizi fark ettiniz yani." Dediğinde kaşlarım havalandı.

Ne? 

Af buyur?

Anlamadım?

"Sen , nasıl?" Dediğimde annem güldü.

"Çocukluktan beri Ozan'ın sana , senin Ozan'a farklı davrandığını ben de Hatice de farkındaydık fakat artık sizin bunu fark edip sevgili olduğunuzu anlamamıştık. Bak onu iyi saklamışsınız. Annecim biz sizin anneniziz. Anlarız." Söylediği şeyle derin bir nefes aldım.

"Eee kim fark etti önce?" Dediğinde gülümsedim.

"En baştan başlayayım o zaman?" Dediğimde gülerek başını salladı.

Ozan'a yazmamdan itibaren olan şeyleri kısaca anlattığımda annem anladığını belli eder şekilde başını salladı.

"Ne düşünüyorsun?" Dediğimde annem derin bir nefes aldı.

"19 yaşını doldurdun 20'ne gidiyorsun. Bana sorsan gözümde hâlâ bir çocuksun ama birini sevip sevgili oldun diye bir şey demeyeceğim sana çünkü Ozan da sen de nerede durabileceğini bilecek yaştasınız. Birbirinizi kırmayın en ufak şeyde. Sen Oya, çabuk celallenirsin sevdiklerine , kırma çocuğu. Ozan'ın sevgilin olmasına sevindim çünkü Ozan'ı tanıyorum elimde büyüdü. Terbiyeli , merhametli ve iyi bir çocuk Ozan, bir de en yakın arkadaşımın oğlu o da var." Söylediği şeylerle kaşlarım havalandı.

E ben bu kadar güzel şeyler söyleyeceğini düşünmemiştim.

Tamam kızmayacağını biliyordum da. Bu kadar güzel şeyler diyeceğini tahmin etmemiştim.

Ozan'ım kaynanasına kendini çok sevdirmişti demek ki.

Şeytan tüyü var bu çocukta şeytan tüyü.

"Neyse sen hadi bavulunu hazırla." Dedikten sonra saçlarımı sevip odamdan çıktığında gülümseyerek telefonumu elime aldım.

MELEĞİM: Anneme anlattım.

MELEĞİM: Bizi yani.

KOCACIMCIMCIM: Ne dedi?

MELEĞİM: Güzel şeyler.

MELEĞİM: Karşı da çıkmadı.

MELEĞİM: Onayladı gibi bir şey oldu yani.

MELEĞİM: Hatice ablaya söyleyebilirsin istersen yani.

KOCACIMCIMCIM: Anneme söylemek için senin annene söylemeni bekliyordum zaten güzelim.

KOCACIMCIMCIM: Yani evet anneme söylemek istiyorum.

MELEĞİM: Benim bavulumu hazırlamam lazım.

KOCACIMCIMCIM: Kolay gelsin güzelim.

Telefonumu kenara bırakıp bavulumun yanına çöktüm ve doldurmaya devam ettim.

📱 📱 📱 📱 📱

"Ulan Oya. Dedim ki benim bavulumu da hazırla ama nerede? Hey yavrum, hey." Abim odasında bavulunu hazırlarken söylendiğinde kıkırdadım.

Yoo ben öyle bir şey duymadım.

"22 yaşında adamsın senin donlarını katlayıp ben mi koyacağım valizine bir de? Çok ayıp." Odamdan abime doğru seslendiğimde duvarına vurmuştu.

Abimle odalarımız yan yana olduğu için bu 'kapa çeneni' demekti.

Salak bir gün duvara vururken elini incitecekti o olacaktı yani.

"Giyin bari bir saate yola çıkacağız." Abim bir süre sonra bana ithafen odasından doğru bağırdığında tebessüm ettim.

Dolabımı açıp içinden pantolon ve tişört aldım. Üzerimi giydikten sonra saçlarımı topladım.

Uludağ soğuk olur diye bazamın altından kabanımı çıkarıp yatağımın üzerine koydum.

Abimin odasına pat diye girdiğimde tişörtünün üzerine oduncu gömleğini giyiyordu.

Yandan yandan bana baktıktan sonra başını olumsuz manada salladı.

"22 yaşında bir adamın odasına pat diye girilir mi gerizekalı? Ayıp, çok ayıp." Dediğinde gülmemek için yanağımın iç tarafını ısırdım.

"Hem sen salak mısın? O tişörtle gitmeyi düşünmüyorsun herhalde? Üşüyüp donarsan umrumda bile olmaz haberin olsun." Sözlerine devam ettiğinde kıkırdadım.

"Sen bana kıyamazsın ki." Derken 'i' harfini uzatarak abime ilerlemiştim.

"Şebeklik yapma. Şempanze." Dediğinde homurdandım.

Böcek olduk, köpek olduk. Bir maymun olmadığımız kalmıştı o da olduk.

Mükemmel.

Abimin telefonuna mesaj geldiğinde yatağının üzerindeki telefonu eline aldı.

"Gelmişler kapının önündelermiş. Hadi." Dediğinde hemen odama gidip kabanımı valizimin üzerine koyup valizimi çekiştirerek odamdan çıkardım.

"Oya, bu ne?" Dediğinde abime döndüm.

"Ne, ne?" Dediğimde ofladı.

"Kızım bir hafta kalacağız dedim bir ay değil." Derken gözleriyle valizimi gösterdi.

"Bir ay kalsak büyük valizimi alırdım zaten abi. Asıl sen ona ne aldın ki? Bir hafta kalacağız bir gün değil." Derken ben de gözlerimle abimin küçük boy el valizini gösterdim.

"Yürü Oya, yürü." Dedikten sonra valizimin üzerindeki kabanı bana verip valizini valizimin üzerine koydu.

Evden çıkıp apartmanın önüne indiğimizde Kader koşarak yanıma geldi ve boynuma atladı.

Birbirimize sarılırken gözlerimi kapatıp gülümsedim.

"Valla Orkun abi iyi ki aklına böyle bir şey geldi." Kader benden uzaklaştıktan sonra abime bakarak konuştuğunda abim gülümsedi ve Kader'in saçlarını karıştırdı.

"Hadi valizleri bagaja sığdırmaya çalışalım." Abim valizi çekiştirerek arabanın yanına giderken konuştuğunda abimin peşinden gittik.

Valizleri yerleştirdikten sonra Aytaç abiyle Kerem abi gözlerini kısarak birbirlerine baktıktan sonra bir anda arabanın ön koltuğunun kapısına doğru koştuklarında kıkırdadım.

Benim kıkırdamamla Ozan bana baktığında ben de ona bakmıştım. Göz kırptığında hemen kıkırdamam durmuş ve abimin görüp görmediğini anlamak için abime baktım.

Arabaya doğru yürüdüğü için bize sırtı dönüktü.

Rahat bir nefes aldığımda benim aksime Ozan sıkıntılı bir nefes almıştı.

"Tatilden dönünce Orkun ile konuşacağım." Ozan'la beraber yürürken kısık sesle sadece benim duyacağım şekilde konuştuğunda başımı salladım.

Ay gerildim bak.

Keşke bunu tatilden dönerken söyleseydin be Ozan.

Şimdi tatilde gerginlikten çatlarım ben.

Ya da aman yaaa niye tatilimi zehir edeyim ki?

"Cam kenarı benim." Aytaç abi Kerem abiye ön koltuğu kaptırmış olmanın verdiği sinirle arka kapıyı açıp cam kenarına oturduktan sonra kapıyı kapattığında güldüm.

"Diğer cam kenarı da benim o zaman. İtiraz kabuk etmiyorum yoksa benim yerime can kenarına oturanın üzerine kusarım." Kader hızlı hızlı konuştuğunda gülerek başımı salladım.

Benim işime gelirdi Ozan'ın yanına oturmak.

Ozan Aytaç abinin yanına oturduğunda ben de Ozan'ın yanına oturdum ve benim yanıma da Kader oturduktan sonra kapıyı kapattı.

"Aytaç Ozan ile yer değiştirsene." Abim dikiz aynasında bana bakarken konuştuğunda gözlerimi kıstım.

Pü pislik, ben Ozan'ımın yanına oturmayayım diye gelmiş beni engellemeye çalışıyor.

Hain! 

"Hayır." Aytaç abi omuz silkerek çocuk gibi itiraz ettiğinde bu hâline güldüm.

Ay Aytaç abim sen böyle devam et olur , olur. Süper olur.

Abim hiçbir şey demeden arabayı sürmeye başladığında Kader yerinde kıpırdandı ve bir anda beni Ozan'a doğru ittiğinde omzum Ozan'ın göğsüne değmişti.

"Kader ne yapıyorsun?" Dediğimde Kader omuz silkti.

"E ne yapayım sıkıştım. Allah Allah ya." Derken bıyık altından gülüyordu.

"Şöyle yapalım." Ozan konuştuğunda başımı ona çevirdim. Yüzlerimizin arasında az mesafe olduğunu fark ettiğimde yutkundum.

ARABADA ABİM VAR ABİM.

ALLAH'IM SANA GELİYORUM.

Abim yalandan öksürdüğünde Ozan hafifçe boğazını temizledi ve elini belime koyup beni öne doğru ittirdi. Koltukta öne doğru kaydığımda bu sefer Ozan Kader'in koltuğa iyice yaslanmasını sağladı.

"Böyle daha iyi?" İlk Kader'e başını çevirip baktıktan sonra bakışlarını dikiz aynasından bana çevirdiğinde başımı salladım.

Kader de onaylamış olmalı ki Ozan elini geri belime koyduğunda derin bir nefes aldım.

BU SEFER DE AYTAÇ ABİ GÖRECEK OZAN.

AMACIN NE?

AY SANIRIM BAYILACAĞIM.

Ozan elini belimden çekmeden hatta kasislerde tutuşunu daha da sertleştirerek arada da belimi hafifçe okşarken Uludağ'a kadar gelmiştik.

Hepimiz indiğimizde hava soğuk olduğu için hemen kabanımı giydim.

Oysa az önce ateş atıyordun Oya. Gerginlik ve heyecandan.

"Hadi odaların anahtarını alalım."

Herkes abimi başını sallayarak onayladığında otele girdik.

Abim danışmayla konuştuktan sonda Kader ile ikimize bir odanın anahtarını, kendi ve Ozan'a bir, Aytaç abi ile Kerem abiye de bir odanın anahtarını uzattığında hepimizin ikişer kişilik odalarda kalacağımızı anladım.

"1 saate hazırlanın danışmanın önünde buluşalım." Herkes abimi başını sallayarak onayladıktan sonda odalara dağıldığında iç çektim.

"Tabii gönül ister ki Ozan Kılıç ile aynı odada ol ama nasip Kader Kılıç, değil mi Oya Eroğlu?" Kader ikimiz de odaya girince alayla konuştuğunda güldüm.

"Ben Kader Kılıç'a da razıyım." Dediğimde öcü görmüş gibi bana baktı.

"Lez misin?" Dediğinde kahkaha attım.

"Kadınlar ilgimi çekmeyecek kadar erkekler pardon Ozan ilgimi çekiyor yavrum. " Dediğimde sırıttı.

Tuvalete gittiğimde Kader benden önce giyindi.

Tuvaletten çıktığımda Kader yatağında oturuyordu.

"Ben gidiyorum danışmanın oraya sen de giyin gel." Dediğinde başımı salladım.

Odadan çıktığında hızla üzerimi giyinip odanın anahtarını aldım.

Odadan çıkıp anahtarı şişme montumun fermuarlı cebine koyduğumda önümde biri belirdi.

"Dışarısı buz gibi. Üşürsün böyle. Tahmin etmiştim bunu."

Konuşan Ozan'a baktığımda elindeki bereyi kafama geçirdikten sonra düzeltti ve atkıyı nazikçe boynuma sardı.

"Ya böyle çok çirkin oluyorum." Dediğimde tek kaşını kaldırdı.

"Ben seni her hâlinle güzel buluyorum. Başka kime güzel gözükmeye çalışıyorsun bakayım sen?" Dediğinde kıkırdadım.

"Sana." Söylediğim kelimeyle çarpıkça güldü ve yüzüme eğilip burnumun ucunu öptüğünde koridorda bize yakın bir yerden bir şey düşme sesi geldi.

Bizimkilerin odası bu kattaydı...

İkimiz de başımızı çevirip sesin geldiği yere baktığımızda ikimiz de sertçe yutkunduk.

Ama yani şaka yapıyor olmalısın!

Daha tatilin ilk gününden bu olmuş olamaz!

BÖLÜM SONU...

NIHAHAHAHAHAHAHAHA

KÖTÜ YAZAR KAHKAHASI DMFMDKDNSMD

En heyecanlı yerlerden birinde bıraktım gitti.

Bölüm nasıldıııııı?

Beğendiniz mi bölümü?

Sizce kimden çıktı o ses?

Kim gördü Ozan ile Oya'yı?

Bölümü beğendiyseniz eğer yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayıııın.

Bir dahaki bölümde görüşmek üzereeeee.

Kendinize iyi bakıııın.