Yeni Üyelik
27.
Bölüm

AA-27. BÖLÜM

@yazarnunur

YAYIMLANMA TARİHİ; 28 Eylül 2024...

 

AA- 27. BÖLÜM:

 

1 ay sonra

 

"Aytaç, biraz daha adını bile ağzıma almak istemediğim kişiyle konuşmam için ısrar ederseniz onun gibi sizi de silerim hayatımdan." Abimin bağırışını duyduğumda kapımı açıp odamdan çıktım.

 

Abim odasının önünde Aytaç abiyle Kerem abiye bağırıyordu.

 

"Yeter Orkun. Çocuk gibi uzatma artık. Sevmişler birbirini olan olmuş işte sanki kardeşini hamile bırakıp gitmiş gibi davranma şu çocuğa. Sevmişler birbirlerini sadece. Bir aydır ikisinin de yüzüne bakmıyorsun 21 yaşında herifsin ama gelmiş 1 yaşında bebek gibi davranıyorsun. Biraz topla kendini." Kerem abi en sonunda dayanamamış olmalı ki biraz sesini yükselterek konuştuktan sonra sinirle abime arkasını dönüp evden kapıyı çarparak çıktı.

 

Kim derdi Ozan ile benim ilişkimin arkasında Kerem abiminin duracağını...

 

Aytaç abi abimin gözlerinin içine bakarak başını onaylamaz bir şekilde salladıktan sonra Kerem abinin peşinden gittiğinde derin bir nefes aldım.

 

"Abi, artık konuşalım lütfen..." Dediğimde abim 1 aydır yaptığı gibi ben hiç konuşmamışım ve ben yokmuşum gibi odasına girip kapıyı kapattı.

 

Durun ben size şu 1 ayda olanları anlatayım.

 

Abimin o konuşmasından sonra her yanına gitmeye çalıştığımda odasına gidip kapısını kilitliyordu hatta konuşmaya başladığımda bilgisayarından şarkı açıp sesi sonuna kadar getiriyordu. Bunu her seferinde yapmaya başlayınca annem en sonunda bana komşuların rahatsız olabileceğini ve başka bir yolla konuşmam gerektiğini söyledi.

 

İlk 1 hafta böyle oldu.

 

Tam böyle yumuşadı gibi olduğu zaman dışarı çıkmam gerekti ve evden hiç çıkmayan abim dışarı çıktığımı fark edince bu sefer sesimi duymamayı tercih etmesini geçtim evde karşılaşınca bile beni görmüyormuş gibi yapmaya başladı. Ciddiyim mesela evdeki o kısa koridorda karşı karşıya geldiğimizde sanki ben saydammışım da beni görmüyormuş gibi yanımdan geçip gidiyordu.

 

1 hafta daha böyle geçtikten sonra okulu açıldı ve okula gitmeye başladı bu sefer de okula gidince eve geç geldiği için konuşamadım.

 

Şu son 1 haftadır da her anda Aytaç abi ile Kerem abi gelip abimi ikna etmeye çalışıyordu ama yok herifte katır inadı var resmen bir türlü tamam demiyor.

 

Hayır yani ben en son böyle ağır trip attığımda abim evdeki bütün çikolataları yedi ve bana vermedi diyeydi ve o zaman da 6 yaşındaydım hem 1 ay da sürmedi tribim 1 hafta falan sürdü.

 

Ne biçim inatmış bu abicim?! Sanırsın Ozan, abimin sevgilisiydi de Ozan abimi benimle aldattı. Abim her an karşıma geçip 'seni hain pislik' diyerek saçımı çeke çeke beni dövecek gibi hissetmeye başladım.

 

Sanırsın üç çocukla dul kaldı.

 

Bu ne sinir, bu ne kin, bu ne öfkedir Allah'ım?

 

Tövbe estağfurullah.

 

Oflayarak ayağımı yere vurduktan sonra odama geri girdim ve telefonumu elime aldım.

 

MELEĞİM: Ya şaka gibi hâlâ yüzüme bakmıyor.

 

MELEĞİM: Ya Ozan, abimle sizin aranızda benim bilmediğim bir duygusal bağ mı vardı anlamıyorum ki?

 

MELEĞİM: Bu ne aldatılmış gibi tavırlar.

 

MELEĞİM: Çıkıp 'sen benim kocamı nasıl benim elimden alırsın kevaşe?' diyerek üzerime saldıracak diye gerilmeye başladım.

 

KOCACIMCIMCIM: İyice saçmalamaya başladın Oya.

 

KOCACIMCIMCIM: Ne Orkun ne de ben gay değiliz.

 

MELEĞİM: Ne bileyim artık. Asabım bozulmaya başladı.

 

MELEĞİM: Neyse.

 

MELEĞİM: Ozan ya

 

KOCACIMCIMCIM: Efendim güzelim?

 

MELEĞİM: Şimdi abim bize kızgın.

 

MELEĞİM: Senin yüzüne bakmıyor

 

MELEĞİM: Benim yüzüme bakmayı geçtim beni görmüyor bile.

 

MELEĞİM: Hani benim moralim çok bozuk ya.

 

KOCACIMCIMCIM: Evet?

 

MELEĞİM: Bi boydan foto gelir mi?

 

MELEĞİM: Hani çok üzgünüm ya

 

MELEĞİM: Üzüntüm geçsin diye.

 

KOCACIMCIMCIM: Oya , güzelim...

 

KOCACIMCIMCIM: Böyle bir krizde bile bunu soruyor musun cidden?

 

MELEĞİM: Şimdi yakışıklım krizi fırsata çevirmek benim işim.

 

MELEĞİM: Hem abim ya isteyerek ya da zorla bizim sevgili olduğumuzu kabul edecek yani

 

MELEĞİM: Bu kadar.

 

KOCACIMCIMCIM: Sadece beni kardeşlikten sildi o kadar

 

MELEĞİM: Üzgünüm...

 

MELEĞİM: Özür dilerim gerçekten de...

 

MELEĞİM: Keşke yazmasaydım diyemiyorum hiç valla yazmazsam böyle olamazdık

 

MELEĞİM: Yani sevgili olamazdık

 

MELEĞİM: Ama o konu da bende

 

MELEĞİM: Halledeceğim onu da.

 

MELEĞİM: Korkma sen ve kendini sevgilinin mükemmel kaslı kollarına bırak.

 

MELEĞİM: Ay senin sevgilin mükemmel bir şey ya her şeyi halledecek sen korkma.

 

KOCACIMCIMCIM: Bunu benim demem gerekmiyor muydu?

 

MELEĞİM: Yooo. Kim demiş?

 

MELEĞİM: Allah Allah ya

 

MELEĞİM: Hem bizde işler hep ters işliyor farkında değil misin?

 

KOCACIMCIMCIM: Farkındayım farkındayım asbdfajl

 

MELEĞİM: Heh iyi.

 

MELEĞİM: Neyse ben biraz daha abimi darlamaya çalışayım.

 

MELEĞİM: Olmadı kapısını kırayım.

 

MELEĞİM: Aaaa bak, kapısını kırmayı ciddi ciddi düşüneyim yoksa olacak gibi değil.

 

KOCACIMCIMCIM: Sonuçlar açıklanmış.

 

MELEĞİM: Ne ?

 

KOCACIMCIMCIM: Kader deli gibi bilgisayarını açıyor.

 

KOCACIMCIMCIM: Yks sınav sonuçları açıklanmış.

 

Ozan'ın mesajına görüldü attıktan sonra titreyen ellerimle ve bacaklarımda yataktan kalktım ve çalışma masama ilerledim.

 

Allah'ım biliyorum pek çalışmadım ama yalvarırım sıralamamamı aşağıya çekmemiş olayım. Tamam İstanbul üniversitesi eczacılık kazanamayacağım orası kesin ama lütfen bari istanbul üniversitesi kimya yazacak kadar puanım ve sıralamam olsun Allah'ım yalvarırım.

 

Tek başıma bakamayacağımı fark edince hafif de olsa titreyen bacaklarımla kalktım ve abimin odasının önüne geldim.

 

"Abi sınav sonuçları açıklanmış. Beraber bakalım mı, lütfen? Abi çok gerginim yanımda olmana ihtiyacım var..."

 

Titreyen sesimle konuştuğumda abimin odasından ses gelmemişti.

 

"Annem de evde değil ki..." Derken abimin gelmeyeceğini anladım ve odama gidip bilgisayarın başına oturdum.

 

"Sınavın sonucundan ne kadar korktuğumu bilmene rağmen yanımda olmamanı unutmayacağım abi." Kısık bir sesle konuştuğumda odamdan bir iç çekiş geldi.

 

Kafamı hızla kapıya doğru çevirdiğimde kapımdaki abimi gördüm.

 

"Sana hâlâ kırgınım ama ne kadar korktuğunun farkındayken seni yalnız bırakmam , bırakamam Oya." Derken yanıma geldiğinde dolan gözlerimde tebessüm ettim.

 

"Hadi gir bakalım." Arkama geçip sandalyemin yaslanma yerine ellerini koyarken konuştuğunda başımı salladım.

 

Ösym'ye girdikten sonra e- devlet ile giriş yapmaya çalışırken yoğunluktan dolayı yüklenmeyen sayfa ile dudaklarımı dişledim.

 

Sayfa yüklendiğinde yutkundum ve belgeyi görüntülediğimde gördüğüm şeyle gözlerim kocaman oldu.

 

Gördüğüm şeyle gözlerim otomatik olarak dolmaya başladığında sessiz sessiz ağlamaya başladım.

 

Yapamamıştım!

 

Puan olarak arttırmıştım ama sıralama olarak o kadar düşürmüştüm ki...

 

Sorun da sıralamaydı işte!

 

Bu sistemde önemli olan şey puan değil sıralamaydı işte!

 

Olmamıştı işte!

 

Ne bekliyordum ki zaten?

 

Benim gibi salak, aptal bir kızın hiçbir şekilde çalışmayarak 40 binlere girmesini mi?

 

Bu kadar da hayal dünyasında yaşanılmaz be Oya?!

 

Salak, aptal , gerizekalı birinin tekiyim ben!

 

"Çok düşmüş." Titreyen sesimle konuştuğumda abim iç çekti.

 

Kendimi nasıl 100 bin aşağıya çekmeyi başarmış olabilirim ben!

 

Hatta 100 binden de fazla!

 

"Yapacak bir şey yok Oya." Abim arkamdan konuştuğunda burnumu çektim.

 

"Tercihlere daha var. Kazanabildiğin yerlere bak." Dediğinde tekrar burnumu çektim.

 

"Sayısalda 441 bine girmişim abi! Ne gidebilecek yeri? Şehir dışında bir devlette bile okuyamam bu sıralamayla."

 

"4 yıllık puanın o. Tyt sınavında 430 bine girmişsin. 2 yıllıklara bak. Çıkar o zaman." Dediğinde omuz silktim.

 

"Ağlama." Dediğinde homurdandım.

 

"Ne ağlama, ne ağlama? 1 aydır beni ağlatan senken şimdi mi ağlama diyesin geldi? Sana ne."

 

Sınavın da verdiği mutsuzlukla abime çıkıştığımda sandalyemi kendisine döndürdü.

 

"Bana bak. Gözlerime bak Oya." Söylediği şeyle abimin gözlerine baktım.

 

"Sen benim kardeşimsin Oya. Senin üzülmeni hiçbir zaman istemem ama üzülmeden hiçbir şeyden ders de çıkaramazsın. Ağlamanı sevmiyorum ama bazı şeyleri yaşaman gerek ve bunun sonucu da ağlamana sebebiyet verebilir. Oya sen benim güzelliğimsin. Doğduğunda nasıl bir sevinç hissettiğimi bilemezsin. Sana kırgınım. Sevgili olduğunuzu Ozan'dan değil senden duymak isterdim. Sana kızgınım da aşık olacak arkadaşımdan başka birini bulamadın diye ama hepsine rağmen ben seni seviyorum Oya. Sadece fark et istedim. Beni ne kadar kırdığını fark et istedim. Sana güvenen insanların arkasından iş çevirmenin ortaya çıkaracağı sorunları fark et istedim." Dedikten sonra sustuğunda gülümseyerek yüzüne baktım.

 

"Yani beni affettin mi?"

 

"Seni affedeli çok oluyor Oya." Dediğinde tebessüm etmeye devam ettim.

 

"Peki Ozan'ı affettin mi?"

 

"O , onunla konuşmama bağlı."

 

"Konuşacak mısın?"

 

"Zamana bağlı."

 

"Bizi kabullendin mi?"

 

"Size bağlı."

 

Söylediği şeylerle göz devirdim.

 

"Her şey de maşallah senin dışında her şeye bağlı sanki kararı sen vermeyecekmişsin gibi." Dediğimde güldü.

 

"Ama senin bunları demen benim ağlamamı engelleyecek değil." Dedikten sonra aklıma gelen sınav sonucumla ağlayarak abime sarıldığımda iç çekti.

 

Göz yaşları mükemmel bir silahtır arkadaşlar.

 

Nihahahaaha , kötü kadın Oya kahkahası.

 

Tamam cidden sınav sonucuma çok üzüldüm. Canım cidden yanıyor ve kendime kızgınım ama abimin eğer sorularımın cevabını bir şeylere bağlı olduğunu söylüyorsa ona aslında onaylamış demektir ve bu beni bir tık mutlu etti ama sınav sonucum da ortada yani şimdi...

 

He bir de beni 1 aydır süründürmesinin acısını da çıkartıyorum.

 

Sınav sonucumun verdiği etkiyle.

 

Sen misin beni 1 aydır süründüren?

 

İşte şimdi ciğerim çıkana kadar ağlayabilirim.

 

Yaşasın!

 

BÖLÜM SONU...

 

Bölüm nasıldı? Beğendiniz mi?

 

Bölümü beğendiyseniz oy vermeyi ve düşüncelerinizi yorumlarda yazmayı ihmal etmeyin lütfen.

 

Bir dahaki bölümde görüşmek üzere.

 

Allah'a emanet olun.

 

Kendinize iyi bakın.

Loading...
0%