Yeni Üyelik
32.
Bölüm

AA-32.BÖLÜM

@yazarnunur

YAYIMLANMA TARİHİ; 30 Eylül 2024...

 

AA- 32. BÖLÜM;

 

Saat gece 11 olduğunda odamda bir o yana bir bu yana yürüyordum.

 

Ne!? Eve erkek atamazdım ben!

 

Bir an önce dışarı çıkmak için bir sebep bulmam lazım....

 

Ensemi kaşırken aklıma gelen şeyle kaşlarım havalandı.

 

Çöp atma bahanesi ile çıksam?

 

Olur gibi ya.

 

Sol kaşımı kaşıdıktan sonra odamdan çıkıp mutfağa gittim ve çöpe baktığımda biriktiğini gördüm.

 

İyi iyi ben bunu atayım ayağıyla dışarıya çıkayım bari.

 

Evet mantıklı.

 

Ay yine çok zekiyim ya.

 

Canım kendim.

 

Düşüncelerim arasında odama gidip kapıyı kapattığımda telefonuma gelen bildirim ile telefonumu elime aldım.

 

KOCACIMCIMCIM: Çıkıyorum evden.

 

Mesajla ofladıktan sonra telefonumu eşofman altımın cebine koydum ve odadan çıktım.

 

Benimle beraber abim de dışarı çıktığında üzerimdekileri süzüp tek kaşını kaldırdı.

 

"Hayırdır daha demin pijamaların üzerindeydi." Dediğinde sırıttım.

 

"Çöp atmaya gideceğim." Söylediğim şeyle kaşları havalandı.

 

"Bu saatte?" Biraz duraksadıktan sonra kaşlarını çattı. "Ozan mı geliyor yoksa?" Sorduğu soruyla kaşlarım havalandı.

 

"Nereden anladın?" Dediğimde gözlerini devirdi.

 

"Geri zekalı sadece yem attım sen de hemen oltaya geldin. Gelmesin. Bu saatte olmaz, manyak mısınız siz?" Söylediği şeylerle homurdandım.

 

"Dinlemiyor ki !" Dediğimde ofladı.

 

"Anne ben çöpleri atıyorum." Salona doğru seslenirken mutfağa geçmiştim.

 

"Tamam." Annem içerden beni onaylarken babam da bir şeyler söyleniyordu.

 

"Bak camdan bakacağım ha. Haberin olsun." Çöpler elimde kapıyı açmaya çalışırken abim yanıma gelip kapıyı açtı ve konuştuğunda gözlerimi devirdim.

 

"Maydanoz olmasan şaşarım zaten."

 

"Bana geri cevap verme babama söylerim." Dediğinde dudaklarımı birbirine bastırdım.

 

Gıcık.

 

Kapıdan çıktığımda ardından kapıyı kapattı ben de hızlı adımlarla merdivenleri inmeye başladım.

 

Apartman kapısını açtığımda apartmanın önünde Ozan'ı gördüm.

 

"Delisin sen." Gülerek yanına gittiğimde gülümsedi.

 

Eğilerek alnımı öptüğünde bir boğaz temizleme sesi duydum.

 

"Ah söylemeyi unuttum. Abim camda." Derken başımla abimin odasını camını gösterdiğimde başını kaldırıp cama baktı.

 

"Gözümün önünde fazla yakınlaşmayın." Abim bizim duyacağımız bir şekilde konuştuğunda derin bir nefes aldım.

 

"Sen neden indin aşağıya?" Ozan başını bana çevirerek konuştuğunda elimdeki çöp poşetini gösterdim.

 

"Çöp atmak için." Dediğimde güldü.

 

Yavaş adımlarla hemen evin çaprazındaki çöp konteynerlere ilerledim.

 

Elimdeki poşeti atmak için tutuşumu sertleştirmiştim ki elimin üzerinde Ozan'ın elinin baskısını hissettim.

 

Kaşlarım havalanmış bir şekilde yüzüne baktığımda gülümsedi.

 

"Ozan çöp atacağım. Ne romantikliği yapmaya çalışıyorsun? Hem ben güçsüz müyüm atamam mı küçücük poşeti çöpe?" Dediğimde oflayarak elimin üzerinden elini çekti.

 

"Oya bizim ilişkide romantik olmaya çalışan ben odun olan da sensin farkında mısın güzelim?" Dediğinde çöpü atmıştım.

 

"Bizde böyle koçum." Söylediğim şeyle yüzünü sıvazladı.

 

"Koçum ne Oya? Askerlik arkadaşın mıyım ben senin? Aslanım falan da de olmadı bir el ense çek iki güreş yapalım. Sonuçta belli biz sevgili değiliz asker arkadaşıyız belli. İnsan bir sevgilim der ne bileyim hayatım der ama yok." Gözlerimin içine bakarak seri bir şekilde konuştuğunda gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım ama daha sonra dayanamayıp kıkırdadığımda Ozan da güldü.

 

"Bizde işler ters işliyor gibi." Dediğimde gülerek beni göğsüne çekti ve sıkıca sarıldığında ben de gözlerimi kapatıp sarılışına karşılık verdim.

 

Oh mis gibi kokuyordu.

 

Bugün de ciğerlerimiz şenlendi, şükür.

 

"Doğalsın, farklısın, her şeyin dışında sen Oya'sın ve ben Oya'ya deli gibi aşığım." Mırıldandığında sarılışımı daha da sıkılaştırdım.

 

"Ben de sana deli gibi aşığım Ozan'ım. Bence bunu belli de ediyorum." Dediğimde güldü.

 

Hafif geri çekildiğimde duyduğum ayak sesleriyle başımı sese doğru çevirdim ve Ozan ile arama biraz daha mesafe koydum.

 

"Pırıl?" Gördüğüm kişinin adını seslendiğimde Pırıl başını kaldırdı.

 

"Aaaa merhaba gençler." Pırıl yanımıza gelip çöpü attığında başımı çevirip camdaki abime baktım.

 

Normalde yapmam ama.

 

Hadi az önce dışarı çıkmama bir şey demediği için bir iyilik yapasım geldi he bir de Ozan'ın da etkisi var tabi.

 

Çöpçatanlık zamanııı.

 

"Ne işin var kız senin burada bu saatte." Dediğimde güldü.

 

"Çöp atmak için çıktım ya. Annem bugün canınız çekmesin ama balık yaptı. Bana da 'balık kafaları sabaha kokar Pırıl. At kızım bunları.' dedi. Sizin ne işiniz var peki?" Son soruyu tek kaşını kaldırarak sorduğunda gülümsedim.

 

"Ben de çöp atmaya çıktım. Öyle yani." Derken derin bir nefes aldım.

 

"Ne diyeceğim ya ben." Dediğimde ikisi de bana baktı.

 

"Parka geçelim mi? Benim de evde canım sıkılıyordu hem uzun süredir seni de göremiyorum. Abime de diyeyim evde bir paket çekirdek vardı Ozan sen de Kader'e de meyve suyu kapsın gelsin. Zaten Pırıl sen de hemen parkın yanında oturuyorsun bir şey demez ailen bence?" Dediğimde gülümsedi ve başını salladı.

 

"Olur bana uyar." Dediğinde Ozan da başını salladı.

 

"İyi ben Kader'i alayım o zaman." Ozan konuştuğunda başımızı salladık ve o Kader'i almaya gitti.

 

"Abi. Evde çekirdek vardı bir paket açılmamış. Onu kap da gel. Az hep beraber parka gidelim." Başımı çevirip abime seslendiğimde güldü ve başını salladı.

 

Pencereden çekildiğinde Pırıl kolumu dürtükledi. Başımı Pırıl'a çevirdiğimde sırıtıyordu.

 

"Ozan'a abi demedin. Gözümden kaçmadı. Ne oluyor?" Hevesli hevesli konuştuğunda kıkırdadım.

 

"Ne olmuyor ki?" Dediğimde gözeleri parladı.

 

"Anlat , anlat." Derken kolumu birkaç kez dürttüğünde kıkırdadım.

 

"Sevgili olduk biz." Dediğimde gözleri kocaman oldu sırıttı.

 

"Çok sevindim." Derken bana sarılmıştı. Kıkırdayarak sarılışına karşılık verdim.

 

İşte bu yüzden ben bu kıza görümcelik yapamam olmaz demiştim..

 

"Neye seviniyorsunuz?" Abimin sesini duyduğumda Pırıl'dan uzaklaşıp abime döndüm.

 

Saçlarını mı taramış o?

 

Şaka?

 

"Orkun o yüzden mi Ozan'ı dövdü o gün o kadar?" Pırıl kulağıma fısıldadığında başımı sallayarak onayladım.

 

"A olmaz ama. 3 kişi varken 2 kişi kulaktan kulağa konuşmaz." Abim imayla konuştuğunda Pırıl'ın yanakları hafif kızarıp gözlerini kırpıştırarak baktığında gözlerim kocaman oldu.

 

CİLVE Mİ YAPTI O AZ ÖNCE?

 

Ben Pırıl'dan ders alsam iyi olacak gibi duruyor.

 

Abim de Pırıl'a gülümseyerek baktığında boğazımı temizledim.

 

Vakit intikam vakti.

 

Nihahahaahahaha. Kötü kadın Oya gülüşü.

 

"Ozanları bekleyelim mi yoksa gidelim mi?" Dediğimde abimin arkasında gördüğüm Ozan ve Kader ile gülümsedim.

 

"Gidelim." Ozan gülerek konuştuğunda parka doğru ilerledik.

 

"Sınav sonuçları nasıl?"

 

Parkta olan piknik masası bankına oturduğumuzda Pırıl konuşmuştu.

 

Oflayarak Kader ile bakıştığımızda Pırıl'ın kaşları havalandı.

 

"Hiç girme o konulara ya..." Dediğimde başını salladı.

 

"Sıkmayın canınızı ama ya." Söylediği şeyle omuz silktim.

 

"Sen hukuk okuyorsun öyle dersin tabi." Dediğimde o da derin bir nefes aldı.

 

"Çok zormuş ya." Hayıflanır gibi konuştuğunda kıkırdadım.

 

"Olsun sen yaparsın hem zengin olursun belki kız daha ne." Dediğimde gülümsedi.

 

"Birde okulda birini bulursun. Oh , oh. Süper." Sözlerime devam ettiğimde abimin kötü kötü bakışlarına maruz kalmıştım.

 

"Biri var ama o beni görmüyor." Pırıl sözlerini sözde bana söylerken kaçamak bakışlarla abime baktığında sırıttım.

 

Ehheheheheehehe.

 

Olmuş bu iş.

 

Ama bunlar iki salak olduğu için farkında değiller tabi.

 

"Yaa öyle mi? Kim o kişi?" Abim hafif kırgın bir ses tonuyla konuştuğunda göz devirdim.

 

Tescilli salak.

 

Bakın ciddi tescilli salak.

 

Alnının çatısına bir mühür basılmalı 'salaktır, muhattap olmayınız' diye.

 

"Boş ver." Pırıl abimin önündeki çekirdek paketini alıp açarken konuştuğunda sırıttım.

 

"Sen çok fenasın." Sol yanımdaki Ozan kulağıma fısıldadığında sırıtmama devam ettim.

 

Masanın altındaki elimi tuttuğunda gülümseyerek ona baktım.

 

"Çift çift geldiniz beni de sürüklediniz. Tek kaldım. Dışlandım!" Sağ yanımda oturan Kader de söylendiğinde kıkırdadım.

 

"Kulaktan kulağa konuşulmaz kalabalık ortamlarda." Pırıl, abimin biraz önce söylediği lafta ufak değişiklik yaparak söylediğinde kaşlarım havalandı.

 

Abim gülerek Pırıl'a baktığında paketten bir avuç çekirdek aldım.

 

"Aytaç abiyle Kerem abi size trip atacak." Aklıma düşen kişilerle konuştuğumda Ozan güldü.

 

"Yok, ben haber verdim. Kerem uyuyacağını söyledi de Aytaç birazdan gelecek." Dediğinde ona baktım.

 

"Ya sen harika mısın sen?" Yüzüne bakarak konuştuğumda sırıtarak bana döndü.

 

"Sana harikayım, senin de bana harika olduğun gibi." Dediğinde yüzümüze gelen çekirdekle gözlerimi kapattım.

 

"Abin burada abin." Abim söylenirken baygın baygın bakışlarımı ona çevirdim.

 

Resmen yüzümüze çekirdek attı ,değişik.

 

"Abi. Neyse ya." Derin bir nefes alarak konuştuğumda sırıttı.

 

"Bence de neyse Oyacığım." Dediğinde gözlerimi devirdim.

 

Bir şey demeden otururken bize doğru gelen Aytaç abimi görünce gülümsedim.

 

Geliyor en tatlış abim.

 

Abimin ile Pırıl'ın arasındaki boşluğa doğru ilerlediğini gördüğümde göz göze gelmiştik ve ben kaşlarımı hızlı bir şekilde yukarı aşağı kaldırıp indirdim.

 

Adımları duraksadığında gözlerimle Pırıl'ı gösterdiğimde anlamış olmalı ki sırıtarak Pırıl'ın yanına gitti.

 

"Pırıl kaysana az." Pırıl'ın yanına gider gitmez konuştuğunda Pırıl ilk Aytaç abime sonra abime baktığında sakince abime doğru kaydı.

 

Normalde abime böyle bir iyilik asla yapmam ama artık yeter be canıma tak etti.

 

Ben ve Ozan'a karışa karışa yeter. Artık evlensin defolup gitsin de Ozan'ım ile daha iyi ve rahat vakit geçireyim ya da sevgilisi olsun da bana çektirdiklerini ona çektireyim.

 

İntikaaaaam 😈😈😈😈😈

 

Abim hafif bir tebessümle Pırıl'a bakarken Aytaç abim oturduğu yere daha iyi yerleşebilmek için kıçıyla Pırıl'ı ittiğinde Pırıl abime daha çok yaklaşmıştı.

 

Aytaç abime baktığımda o da benim gibi sırıtıp göz kırptığında kıkırdadım.

 

"Eee ne yapıyorsunuz? Aha çekirdek." Derken çekirdeğe uzanıp bir avuç çekirdek aldığında Ozan masanın altından elini dizimin biraz üzerine koyup okşamıştı.

 

Yediğim çekirdek genzime kaçtığında öksürmeye başladım.

 

"Geri zekalı bir çekirdek bile yiyemiyorsun." Abim söylenirken Ozan gülerek sırtıma vurdu.

 

Yav benim suçum değil Ozan'ın suçu!

 

Bir anda dokunulur mu bacağa?

 

Şşşhhh bir şey yok. Sakinim, sakinim, sakinim.

 

Ozan'a baktığımda dudaklarındaki o munzur gülüş ile istemsiz ben de güldüm.

 

"Kardeşine niye geri zekalı diyorsun Orkun?" Pırıl , abime bakarak hafif kaşlarını çatılmış bir şekilde konuştuğunda sırıttım.

 

Yengem be!

 

"Pırıl haklı. Çok ayıp." Dediğimde Ozan elini tekrardan bacağıma koymuştu ve ben de elimi elinin üzerine indirip tutmuştum.

 

Bir şey olduğundan değil elini tutasım geldi.

 

"Asıl bana hoş geldin demediniz ona ayıp." Aytaç abi konuştuğunda güldüm.

 

"Hoş geldin Dünya'nın en anlayışlı, en mükemmel , en yakışıklı abisi." Dediğimde abim yine yüzüme çekirdek attı.

 

Allah'ın pis kıskancı.

 

"Bak şimdi baya hoş geldim. Kız Kader sen de öv beni de biraz daha hoş geleyim." Dediğinde Kader güldü.

 

"Hoş geldin en eğlenceli , en başarılı abim." Dediğinde bu sefer Ozan benim arkamdan elini uzatıp Kader'in ensesine vurdu.

 

"Beni böyle övmüyorsun. Ayıp." Dediğinde güldüm ve Kader'e uzanmış elini tutup belime koydum ve elimi elinin üzerinden çekmedim.

 

"Siz de ne kıskançsınız ya." Dediğimde Ozan belimdeki eliyle beni kendine çektiğinde kolum göğsüne yaslanmıştı.

 

"Ben varım ben! Az mesafe." Abim sinirle konuştuğunda bu sefer bir tane çekirdek çöpü alıp ben ona attım.

 

"Bak beni deli etme. Sevgilin olursa " Dedikten sonra Pırıl'a baktım "ki yakın gibi duruyor" dedim ve tekrar bakışlarımı abime çevirdim "o zaman seninle öyle bir uğraşırım ki aklın durur. Yav rahat bırak bizi artık. Yeter."

 

Söylediğim şeyle Pırıl hafif kızardığında gülmemek için dudağımı ısırmıştım. Abim bana kötü kötü bakarken başımı ondan çevirdim.

 

"Ben kalkayım artık. Saat 12 oldu yarın erken kalkmam lazım. Size iyi eğlenceler." Pırıl ayaklanırken konuştuğunda abim de ayaklandı.

 

"Biz de kalkalım." Dediğine Aytaç abim homurdandı.

 

"Ulan ben yeni geldim ya. " Dediğinde Ozan sırıttı.

 

"Ne güzel işte gece yürüyüşü yapmış oldun. Daha ne istiyorsun kardeşim." Ozan ayaklanırken konuştuğunda ben de kıkıradayarak kalktım.

 

Pırıl'ı evine bıraktıktan sonra Ozan'ın koluna girdim.

 

"Oya sen az önce ne demeye getirdin?" Abim bana bakarak konuştuğunda Ozan'ın yanından doğru başımı hafif eğip abime baktım.

 

"Diyorum ki Pırıl'ın da gönlü var sende git konuş bence." Dediğimde kaşlarını çattı.

 

"Emin misin?"

 

"Evet." Dediğimde abim sessizliğe gömüldü.

 

"Ya bak Ozan ben seni hiç böyle 'acaba beni seviyor mu? Çıkma teklifi etsem terslenir miyim ki?' triplerine sokup düşündürmedim. Tabii herkes bir Oya Eroğlu değil. Ben kesin çözüm yaptım , ben yazdım sana ve şu an sevgiliyiz. Ay ne kadar mükemmelim ya." Dediğimde Ozan kahkaha attı.

 

"Aynen öyle güzelim. Mükemmelsin." Söylediği şeyle sırıttım.

 

"Tabi sen 'ben mahallemdeki kızla sevgili olmam onlar benim kardeşim gibi , ben benden küçükler ile sevgili olmam' gibi gibi saçma sapan büyük laflar ettin ve ben de sana onları yedirmiş oldum ama olsun. Sonuç önemli." Sırıtarak konuştuğumda gülerken biraz adımlarını yavaşlattı.

 

Bizimkiler birkaç adım önümüze geçtiğinde yürürken başını bana çevirdiğini hissettiğim için ben de başımı ona çevirdim.

 

" Yeme sebebim sen oldukça ben bütün büyük laflarımı yerim sevgilim. Hiç sıkıntı değil." Gözlerimin içine bakarken konuştuğunda ikimiz de gülümsedik.

 

Ay bugün de düşe düşe bir hal olduk elhamdülillah.

 

BÖLÜM SONU...

 

Bölüm nasıldı , beğendiniz mi?

 

Bölümü beğendiyseniz eğer oy vermeyi ve yorum yapmayı ihmal etmeyin lütfen. Mutlu ediyorlar da...

 

Kendinize dikkat edin.

 

Bir dahaki bölümde görüşmek üzere...

 

Allah'a emanet olun.

Loading...
0%