Yeni Üyelik
41.
Bölüm

AA-41. Bölüm

@yazarnunur

YAYIMLANMA TARİHİ; 7 Ekim 2024...

 

AA- 41. BÖLÜM;

 

Saat 8 buçuk alarmım çalarken ağlanarak gözlerimi açtım.

 

Evet ders saat 10 buçuktaydı ama ben 10 buçuk dersi için 2 saat erken kalkıyordum!

 

Çünkü yolum yaklaşık 1 buçuk saat sürüyordu!

 

Kendimi yataktan sürüyerek çıkardıktan sonra hemen banyoya gittim ve işlerimi halledip banyodan çıktım. Odama gidip üzerimi giyindiğimde saatime baktım.

 

Saat 9'a yaklaşmıştı. Makyaj yapmaya çalışsam yetişmez ki şu an aşırı derecede de üşendim. Neyse bir şey olmaz aman ya.

 

Yüzüme hemen bir güneş kremi sürdükten sonra kol çantamı alıp içine minik defterimi ve bir tane de kalem attıktan sonra telefonumu, anahtarımı ve cüzdanımı çantama attım.

 

Evden çıkıp ayakkabılarımı giydikten sonra aşağıya indiğimde kapıda beni bekleyen bir Ozan görmeyi beklemiyordum.

 

"Ozan?" Dediğimde gülümseyerek bana yaklaştı ve kollarını belime dolayarak bana sıkıca sarıldığında sarılışına karşılık verdim.

 

"Neden bu saatte buradasın?" Dediğimde gülümseyerek geri çekildi.

 

"Seni okuluna bırakmak istedim." Söylediği şeyle kaşlarım havalandı. Yürümeye başladık.

 

"Neden? Sen annemsin de ben de ilkokul öğrencisi miyim yoksa?" Dediğimde güldü.

 

"Hayır yavrum sadece okul açılınca zamanımız çok azalacak. Benim de hazır dersim yokken elimden geldikçe seninle zaman geçirmek istiyorum." Dediğinde gülümsedim.

 

Düştüm ama azıcık ...

 

Metroya bindikten sonra birkaç durağın ardından başka metroya aktarma yaptığımızda sırtımı kapıya yasladım.

 

Ozan önüme geçip yüzümü izlerken ben de başımı kaldırıp yüzüne baktım.

 

"Özür dilerim." Dediğinde tebessüm ettim.

 

"Affettim." Derken elim kolyeme gitmişti.

 

Şapşal ya. İşte böyle pişman edilir insan.

 

Gülümsediğinde iç çektim.

 

Çok güzel gülüyordu be vicdansız.

 

"Levent abi ile Esma abla hakkında ne düşünüyorsun?" Dediğimde yüzünü buruşturdu.

 

"Levent'i hâlâ sevmiyorum ama Allah'tan seni değil Esma ablaya karşı bir şeyler hissediyor." Dediğinde yüzünü buruşturma sebebini anlamış oldum.

 

"Kudurdun değil mi? Sana kızgınken Levent abiyle gülüyorum diye, karşı dairemde oturuyorlar ve sen hiçbir şey yapamıyorsun diye kudurdun değil mi?" Dediğimde hafifçe yüzünü yüzüme yaklaştırdı ama tabii ki de çok yaklaşmadı.

 

Saçmalamayın şimdi toplu taşımadayız dibime girecek hâli yok ya. Çıkar bir değişik edep diye kıçını yırtar sonra sanki birbirimize başka bir şey yapıyormuşuz gibi.

 

"Evet, aynen öyle oldu. Sen benim gözlerime bile bakmıyorken onun gözlerine bakarak kahkaha atmanı kıskandım, ben yanına bile yaklaşamıyorken o istediği her an seni görüyor diye kudurdum, ben sesini bile duyamıyorken o seninle konuşuyor diye çıldırdım. Kudurmamdan daha fazlası oldu, Oya." Gözlerimin içine bakarak konuştuğunda nefesimi tuttum.

 

Yetişin a dostlar düşenler durağında inecek var.

 

Tekrar aktarma yapacağımız durağa geldiğimizde metrodan inip başka metroya bindik.

 

Evet 3 metro değiştiriyor olabilirim... Yaka değiştiriyorum sonuçta çok normal.

 

En son bindiğimiz metroda boş yerler olduğu için hemen oturduk.

 

"Heyecanlı mısın?" Dediğinde omuz silktim.

 

"Heyecanlı değil de gerginim. Yeni ortam, yeni insanlar falan." Dediğimde gülümsedi.

 

"Bir arkadaş edindin mi rahatlarsın korkma." Söylediği şeyle başımı salladım.

 

"İstersen gel şarkı dinleyelim biraz. Gerginliğin azalır belki." Derken cebinden kulaklığını çıkartıp bana uzattığında tekini alıp kulağıma taktım.

 

"Ne açayım?" Dediğinde başımı omzuna yasladım.

 

"Bakayım müzik listene." Söylediğim şeyle açtığı müzik listesini bana çevirdi.

 

"Bu, bu, bu, bu, bu. Bu aralar bu şarkıya aşırı taktım. Bunu dinleyelim." Derken Yaşlı amca - İstanbul beyefendisi şarkısını çalmaya başlamıştım bile.

 

Ah bu şarkı Afotik isimli kitaptaki Alkın Aktan Marsis'i getiriyordu aklıma. Birazcık o yüzden takıntı haline getirmiş olabilirim...

 

Başım Ozan'ın omzundayken önümdeki metro camından ona bakıyordum.

 

"Eskilerim sarhoşluk eseri ama hanımefendi sarhoşluk sebebi." Ozan camdan gözlerime bakarak şarkıyı söylediğinde tebessüm ettim.

 

Birkaç tane daha şarkı dinledikten sonra ineceğimiz durağa yaklaşınca kulaklığı çıkarıp Ozan'a uzattım.

 

Metrodan indiğimizde yürüyen merdivenlere ilerlemeden önünde durdum.

 

"Sen dön geri çıkma boşuna. Tekrar akbil basma boş yere." Dediğimde başını olumsuz manada salladı.

 

"Boş yer değil bebeğim. Sen hiçbir zaman boş yere diyebileceğim bir olayın içinde olamazsın." Gözlerime bakarak konuştuktan sonra omzumdan tutup beni çevirdi ve yürüyen merdivenlere doğru ilerletti.

 

Metrodan çıkarken derin bir nefes aldım.

 

"Oh be. 1 saattir yer altındayız. Gökyüzünü görmek ne güzel bir şeymiş." Gökyüzüne bakarak konuştuğumda Ozan arkamdan güldü.

 

Okulun önüne geldiğimizde Ozan'a döndüm.

 

"Yolumuz burada ayrılıyor sevgilim." Dediğimde gülümsedi ve alnımı öptü.

 

"Dikkat et yavrum. Numaranı almaya çalışan olursa benim numaramı ver. Sarkıntılık eden olursa ters-" Gülerek sözünü kestim.

 

"Tamam koşup terlemem, soğuk su da içmem anne." Dediğimde gülerek bana sarıldı.

 

Vedalaştığımızda ben okula girdim Ozan da metroya ilerledi ve böylece üniversitenin ilk günü başlamış oldu.

 

📱📱📱📱📱

 

"Ya Kader bu ne ya? Bu ne biçim not sistemi. Hocaları da çözemedim. Tatlı, samimi duruyorlar ama bir otoriteleri de var. Gerildim cidden hele de şu çan sistemi... Anlattığım gibi işte. Haksız mıyım ama ya?" Kader'e söylenerek eve doğru ilerlerken Kader dediklerimi onayladı.

 

İlk gün güzel geçti. Bir arkadaş edindim. İyi ki üniversitenin hesaplarından wp grubuna girmiş oradan da kendi bölümümü bulmuştum da bir iki kişi ile önceden konuşmuşluğum vardı. Konuştuğum kızlardan biri yanıma gelmişti de yalnız kalmamıştım. Yani ilk gün idare ederdi. Ders işlememiş daha çok okulun not sistemi gibi bir şeylerinden bahsedilmişti.

 

Beynim kazan gibi. Çatlıyor resmen şu an.

 

"Ben sana bir şey diyeceğim." Kader kısık sesle konuştuğunda kaşlarım havalandı.

 

"Dinliyorum kuzum. Söyle." Dediğimde derin bir nefes aldı.

 

"Oya. Biz Aytaç ile sevgili olduk." Dediğinde arkadan duyduğum sesle gözlerim kocaman oldu.

 

"Ne?" Ozan'ın bağırışıyla adımlarım hızlandı.

 

"Abi." Kader'in sesinin ardından telefon kapandığında koşmaya başladım.

 

Eğer Kader'e ya da Aytaç'a bir şey derse aşırı sinirlenirdim. Bizim durumumuz ile aynıydı. Cidden biraz çıldırabilirdim yani.

 

Ozan , lütfen abim gibi yapma hazır barışmışken canımı sıkma sevgilim.

 

Kaderlerin evinin önüne geldiğimde apartmandan çıkan Ozan ile çarpıştım.

 

Nefes nefese Ozan'ın üzerindeki tişörte tutunup soluklanmaya başladım.

 

"Oya meleğim sen biraz dur burada ben Aytaç ile konuşacağım." Dediğinde Kader de apartmandan çıktı.

 

"Abi-"

 

"Evde dur demiştim Kader!" Ozan'ın mesafeli sesiyle kaşlarım havalandı.

 

"Saçmalama Ozan. Abimin yaptığı şeyi yapma , sakın. Daha yeni barıştık sinirimi bozma benim." Dediğimde kaşları havalandı.

 

"Yoksa Aytaç ve Kader için mi benimle barıştın?" Sorduğu soruyla şaşkınca ona baktım.

 

"Beni bilmiyor musun sen? Seni affetmesem Kader gelip ne olur abimle barış diye bana yalvarsa ayaklarıma kapansa yine affetmem seni, bilmiyor musun bunu ? Cidden sordun mu bu soruyu?" Dediğimde derin bir nefes aldı.

 

Kader abim ile barış demişti ama ben zaten Ozan'dan bir adım bekliyordum. Kader barış dedi diye barışmadım ben. Özlediğim ve affetiğim için barıştım.

 

"Neyse hem ben niye Orkun'un bana davrandığı gibi davranayım Oya? Hayvan mıyım ben?"

 

Evet.

 

"Sadece uyarayım dedim. Öyle bir şey yaparsan Aytaç abim dediğim gibi abim ve bizi en anlayışla karşılayan oyken bunu yaparsan ben de çok üzülürüm hem abimin yaptıklarından sonra ne kadar üzüldüğümü sen biliyorsun. Kader'e bunu yapma." Dediğimde ofladı.

 

"Sadece Aytaç ile konuşacağım Oya. Sadece konuşacağım. Söz veriyorum." Dediğinde bir adım kayıp önünden çekildim.

 

"İnanıyorum sana." Söylediğim şeyle gülümsedi ve bana göz kırptıktan sonra gitti. Kader abisinin peşinden gidecekti ki kolunu tuttum.

 

"Tek konuşsunlar. Gel biz seninle parka gidelim az oturalım." Dediğimde burnunu çekerek başını salladı.

 

Parka gittiğimizde boş bankların birine oturduk.

 

"Bir şey dedi mi?" Sorduğum soruyla başını olumsuz manada salladı.

 

"Bir şey demedi direkt Aytaç'ı aradı." Dediğinde başımı salladım.

 

"Konuşurlar sadece bilirsin abin sözlerini tutar dediğimde başını salladı.

 

"Nasıl teklif etti ?" Gülerek sorduğum soruyla hemen tebessüm etti.

 

"İmkansızın değil imkanlın olmak istiyorum, uzağında değil yakınında olmak istiyorum, abin değil sevgilin olmak istiyorum. Benim sevgilim olur musun? Kaderim olur musun? Dedi. Kanka çok güzeldi." Dedikten sonra iç çektiğinde gülümsedim.

 

"Hadi hayırlısı yavrucuğum." Dediğimde tanıdık bir kız ve bir erkeğin bağırış seslerini duydum.

 

"Ya yetti ya yetti artık. Sana ne oğlum? Sana ne!? İstediğim kişiyle , istediğim seviyede, istediğim şekilde konuşurum. Sana ne?!" Merve Kerem abime bağırırken Kerem abi sinirle bir nefes aldı.

 

"Konuşamazsın!" Kerem abi de bağırdığında Kader ile herkesten soyutlanmış bir şekilde bağırışan Merve ve Kerem abiyi izlemeye başladık.

 

"Neden konuşamazmışım pardon da? Annem değilsin, abim değilsin. Onlar bile karışmıyor. Sen kimsin ki benim hayatımda? Hangi hakla karşıyorsun?" Derken Merve Kerem abiyi göğsüne baskı uygulayarak ittiriyordu.

 

Kerem abim Merve'nin ellerini tutup kendine doğru çekti.

 

"Kıskanıyorum seni. Çünkü seni kıskanıyorum. Evet, kıskanıyorum seni. Seviyorum kızım seni. Sana yürüyen birine gülme istiyorum. Bana gül istiyorum sadece. Sen de sev beni istiyorum. Çok mu şey istiyorum!?" Kerem abi Merve'yi tutarken bağırarak konuştuğunda ağzım bir karış açıldı.

 

"İşte bu be! Dedim ben. Ben dedim ya. Hep beni 'yav he he' diyerek geçiştirdiler. İşte böyle kapak olurlar." Gülerek konuştuğumda Kader de gülüyordu.

 

Merve şaşkın bir şekilde Kerem abiye bakarken Kerem abi Merve'nin ellerini bıraktı ve hiçbir şey demeden bize doğru yaklaştığında aslında Kader ile beni görmüyordu.

 

"Sen konuştun şimdi sıra bende. Nereye gidiyorsun?" Merve Kerem abinin bileğini tutarak onu durdurduğunda tekrar dikkat kesildik.

 

Tüh ya keşke çekirdek alsaymışız. Ne iyi giderdi be şimdi!

 

"Kıskandığını kabul etmen güzel. En azından sonunda fark ettin, beni sevdiğin. Ama hâlâ bir aptal kadar körsün, seni sevdiğimi fark etmeyecek kadar kör." Dediğinde elimle alnıma vurdum.

 

Vay şerefsiz bir de bana sevmiyorum tripleri yapıyordu!

 

"Ne?" Kerem abim şaşkınlıkla sorduğu soruyla kıkırdadım.

 

Şapşaldı bu da he.

 

"Sen beni seviyorsun, ben seni seviyorum. O zaman ne duruyoruz? Hadi evlenelim." Kerem abinin söylediği şeyle kahkaha attığımda Merve de gülüyordu.

 

"Saçmalama ama sevgili olabiliriz." Merve gülerek konuştuğunda daha çok gülmeye başladım.

 

Şapşal manyak aşıklar ya.

 

Dikkatlerini çekmiş olmalıyım ki bana baktıklarında ikisini alkışlamaya başladım.

 

"Sonunda dediğime geldiniz. Kızım ben tek Kader'in ve abimin aşık olacağı kişiyi bilemedim. Bak sana , Esma ablaya. Nasıl da şıp diye bildim. Ama her seferinde bana gelip sevmiyormuş numarası yaptınız. E oldunuz mu bari kapak?" Dediğimde ikisi de homurdandı.

 

"Esma dedin de şu gelenler Esma abla ile Levent abi değil mi?" Kader konuştuğunda Merve Kader'in işaret ettiği yere baktıktan sonra Kerem'i kendinden uzaklaştırıp hemen bizim yanımıza oturdu.

 

Esma abla ile Levent abi yanımıza geldiğinde Kerem hemen söze atladı.

 

"Biz Merve ile sevgili olduk daha yeni." Kerem abim Levent abiye bakarak konuştuğunda söylediği şeyle Merve ile ben öksürmeye başladık.

 

Manyak bu çocuk gerçekten de...

 

"Arkandan iş çevirir gibi olmak istemiyorum. Hazır görmüşken söyleyeyim dedim." Diyerek sözüne devam ettiğinde Levent abi Merve'ye baktı.

 

"Eve gidince konuşacak iki konu var anlaşılan." Dediğinde Merve'nin kaşları çatıldı.

 

"Bir konu benim de diğer konu ne?" Dediğinde Esma tek taş takılı elini bize doğru uzattı.

 

"Biz evleniyoruz!" Dediğinde Merve evde konuşulacak ikinci konunun da ne olduğunu anlamış oldu.

 

Bir saniye tek taş mı dedim?

 

Esma abla evleniyoruz mu dedi?

 

Yok artık çüş daha neler neler neler neler NELEEEEEEEER.

 

BÖLÜM SONU...

 

EHEHEHEHE nasıldı bölüm? Beğendiniz mi?

 

Afotik ve onun karakteri olan Alkın Aktan Marsis benim yazdığım ama kitaplardan daha yayımlamadığım kitabım ve karakteri (yayınlamıyorum çünkü kitabı wattpadde ara vermiştim devam ettiremiyorum diye flfmfm ona tam olarak başlayana kadar yayımlamayı da planlamıyorum) dmmsmsmsms anlamışsınızdır zaten her kitabımda başka bir kitabımın reklamı var resmen dmsmzmsms

 

Levent ile Esma'nın evlenecek olması?

 

Kerem ile Merve'nin açılma olayı?

 

Bölümü beğendiyseniz eğer oy verir ve yorum yaparsanız çok sevinirim.

 

Bir dahaki bölümde görüşmek üzere.

 

Kendinize iyi bakın.

 

Allah'a emanet olun cancağızlarım...

Loading...
0%