Yeni Üyelik
45.
Bölüm

AA-45. Bölüm

@yazarnunur

YAYIMLANMA TARİHİ; 11 Ekim 2024...

AA- 45. BÖLÜM:

2 YIL SONRA;

"Ay çığlık atacağım şimdi." Bezgin bir sesle konuştuğumda Esma abla koluma vurdu.

"Yardıma geldin. Niye geldin? Böyle davranacaktın madem niye geldin?" Dediğinde ağlanır gibi ses çıkardım.

"Esma abla. Hep benden bir şey istiyorsun. Benimle birlikte bak Kader de geldi Merve de geldi Pırıl da geldi. Onların yanında Ozan, Orkun abi , Kerem abi ve Aytaç abi de geldi ama neden sadece benden bir şey istiyorsun? Onlardan da iste!" Dediğimde gülmeye başladı.

Esma abla 7 aylık hamileydi. İlk çocukları Dünya'ya gelecekti ve cinsiyeti oğlandı.

"Kader bana dondurma getirir misin?" Esma abla gülerek konuştuğunda derin bir nefes alıp oturduğum yerde yaslandım.

"İş nasıl gidiyor Oya?" Esma abla bana bakarak konuştuğunda ofladım.

"Zor?" Dediğimde güldü.

Kpss ile İstanbul'da bir hastaneye yerleşmiştim. Çalışıyordum. Ozan da bölümünü bitirmiş bir işe başlamıştı. Öyle ikimizde iş insanı olmuştuk. Aynı şekilde Aytaç abi de mezun olmuş ve şu an bir dizide yan rol olsa da işini yapıyordu ve ufaktan ufaktan fanları olmaya başlamıştı. Hepimiz okuduğumuz bölümden mezun olmuştuk yani Kader hariç. Onun daha 2 yılı vardı. Onun dışında hepimiz kendi mesleğimizde çalışıyorduk.

Biliyorum şaşırtıcı ama evet öyle.

"Senin nasıl gidiyor?" Derken gözlerimle karnını işaret ettim.

"İyi gidiyor. Bazen zorluyor beni beyefendi ama olsun. A bir de sizi zorlamak da eğlenceli oluyor." Dediğinde homurdandı.

Esma abla hamile olduktan sonra tabiri caizse canımıza okumuştu hepimizin. Levent abi de dahil. Belliydi bununla eğlendiği ama hamile diye ses de edemiyorduk tabii.

"Bu aralar çok yoruldunuz hepiniz. O yüzden Levent ile bir sürpriz yapalım dedik size. Hafta sonu için Antalya'da bir otelde oda tuttu Levent. Biraz gezmeniz için." Dediğinde kaşlarım havalandı.

"Niye öyle bir şey yaptı ki? Saçmalamasın." Dediğimde Esma abla koluma vurdu.

"Kendini rahatsız hissediyorsun biliyorum Oya ama vazgeç bundan. Şu 7 ayda sürekli yanımdaydınız hele de Levent olmadığı zamanlar. Biz de kendimizi mahçup hissediyoruz. Biraz dinlenin işte. Pırıl'a da diyin." Dediğinde güldüm.

Çok tatlı dedi ama yerim ben onu.

"Valla bana uyar." Merve heyecanla konuştuğunda güldüm ona.

"İşte bu akşam çıkarsınız yola. Yarın sabaha orada olun." Esma abla konuştuğunda kaşlarım havalandı.

"Levent abi o yüzden izin alın diye tutturup bize zorla izin aldırdı yani." Dediğimde Esma abla gülerek başını salladı.

"Teşekkür ederiz. İyi gelir tatil bize de." Abim gülümseyerek konuştuğunda Esma abla da tebessüm etmişti.

Anahtar sesinin ardından Levent abi eve girdiğinde Esma abla gülümsedi.

"Levent geldi. Hadi gidin bavullarınızı hazırlayın." Esma abla tebessüm ederek konuştuğunda Levent abi salona girdi.

"Levent abi karın bizi evden kovuyor. Neyse canıma minnet zaten." Derken koltuktan kalktığımda hepsi kahkaha attı.

Ne! Bugün Esma abla benim canıma okudu onların değil. Tabii ki de gülerler.

Hainler.

Hep beraber ayaklandığımızda abimle eve geçtik.

"Oya-" Dediğinde sözünü kestim.

"Hayır abi 21 yaşında bir genç kız olarak 24 yaşındaki bir herifin bavulunu yapmayacağım hem sen gelmişsin 24 yaşına ya evlenip gider misin artık şu evden? Kendi saltanatımın hüküm sürmesini istiyorum ben artık. Git kendi evinde yeni bir saltanat kur sen." Odama giderken söylendiğimde yanıma yetişmiş ve kafama vurmuştu.

"Hayır geri zekalı, ne zaman yola çıkacağımızı konuşmadık çocuklar ile onu diyecektim." Dediğinde anladığımı belli eden mırıltılar çıkardım.

"Eee görüntülü grup araması yapalım." Dediğimde başını sallayarak beni onayladı.

Abim Ozan, Kerem abi ve Aytaç abiyi görüntülü aradıktan sonra Pırıl'ı ve Merve'yi de eklediğimizde Ozan yanına Kader'i çağırmıştı.

Çıkıcağımız saati kararlaştırdıktan sonra telefonu kapattık ve ben hızla odama gidip valizimi hazırlamaya başladım.

Saat 12'ye kadar her şeyi hallettikten sonra abim valizleri aşağıya indirdi.

Kerem abi babasının arabasını almıştı abim de babamın arabasını. 2 araba gidecektik.

Kerem abi, Merve , Ozan ve ben Kerem abinin arabasında, abim , Pırıl, Aytaç abi ve Kader de babamın arabasıyla gidecekti.

Kerem abi şoför koltuğuna geçtiğinde Merve öne oturdu. Ben ve Ozan da arka koltuğa oturduğumuzda Kerem abi arabayı sürmeye başladı. Diğer arabayı da abim sürüyordu.

Çok hızlı olmayacak şekilde arabayı sürerlerken bastıran uykuyla esnedim.

"Uykun mu geldi güzelim?" Ozan bana bakarak konuştuğunda başımı onaylar manada salladım. Bu halime güldü ve eliyle göğsüne vurdu hafifçe.

"Gel, uyu." Dediğinde tebessüm ettim ve başımı göğsüne yasladığımda o da hemen elini belime koydu ve hafifçe okşamaya başladı. Kısa bir süre sonra uykuya dayanamayan bedenim kendisini uykuya bıraktı.

📱📱📱📱📱

Ilık bir esintiyi tenimde hissettiğimde iç çektim.

"Oya uyan." Kolumdan dürtüldüğümde abimin sesi kulağıma dolmuştu. Yerimde kıpırdandığımda aslında bir çift kolun arasında olduğumu fark ettim.

Yavaşça gözlerimi açtığımda görüş açıma Ozan'ın bana doğru hafifçe eğilmiş yüzü girdi.

Ozan beni kucağına almış arabadan indirmişti ve yanımdaki abim kolumu çürütmek ister gibi beni dürterek uyandırmıştı.

Ya abi ya ne güzel mükemmel bir uyku içerisindeyim ya. Ne istiyorsun benden ya.

"Tamam uyandı, indir." Abim Ozan'a bakarak konuştuğunda oflayarak Ozan'ın kucağından indim.

"Abi , of abi daha yeni 24 oldun ama hâlâ bir büyüyemedin ya!" Dediğimde yavaşça kafama vurdu.

"Kapa çeneni Oya." Dediğinde homurdandım.

"Abim 4'er kişilik 2 oda ayırtmış. Kızlar ayrı erkekler ayrı odada kalsın diye düşündü sanırım. Doğru düşünmüş, öyle yapalım." Merve'nin sesi kulağıma dolduğunda ona baktım.

Ozan yanımda homurdandığında gülmemi engellemek için ve dudağım kuruduğundan dolayı dudağımı yaladım.

"Tamam, bana uyar." Derken telefonumdan saate baktım.

"O zaman odalara ayrılalım ve azıcık şoförler olarak uyuyalım." Abim esnerken konuştuğunda herkes başını salladı.

Odalarımız yan yanaydı. Odalara girip kızlarla eşyalarımızı yerleştirdikten sonra ben biraz kendime gelebilmek için duşa girdim.

Kısa bir duşun ardından Antalya'nın sıcaklığında buhar olmak istemediğim için şort ve gömlek giydikten sonra saçlarımı kremledim ve banyodan çıktım.

Bu sıcakta saç kurutmaya hiç gerek yoktu. Dışarıya çıksam 10 dakika sürmezdi saçımın kuruması.

"Siz de duş alacak mısınız?" Kızlara bakarak konuştuğumda başlarını salladılar.

"Siz de duş aldıktan sonra bir dışarıya çıkıp gezelim mi?" Dediğimde bu sefer hepsi hevesle başlarını salladılar.

Sırayla duş aldıklarında dışarıya çıkmak için hazırdık.

Odadan çıktığımızda Merve koluma girdi.

"Bence ilk oteli bir gezelim." Dediğinde Kader gözlerini kısarak Merve'ye baktı ve benim diğer koluma girdiğinde güldüm. Pırıl da Kader'e gülerek Kader'in koluna girdi.

4 kız oteli gezmeye başladığımızda havuzun o taraflara gelmiştik.

Kızlarla gülerek ilerlerken Pırıl'ın koluna gelen topla inlediğinde ona baktık.

Kader'in kolundan çıkıp topun çarptığı yeri okşarken topun geldiği yöne bakıyordu.

"Çok üzgünüm." Bize doğru gelen oğlan konuştuğunda kaşlarımı çattım.

"Orada oyun oynuyorsunuz top buraya kadar geliyor. Oynamayı bilmiyorsanız oynamayın kardeşim." Pırıl'ın aksine ben konuştuğumda çocuk hafif kaşlarını çatarak bana baktı.

Çocuk diyordum çünkü yüksek ihtimalle 18 en fazla 19 yaşında olan bir erkekti. Benden küçük duruyordu. Yani çocuk işte.

"Top size gelmedi farkındaysanız." Dediğinde kaşlarım havalandı.

"Bana gelmedi ama arkadaşıma geldi." Dediğimde derin bir nefes aldı.

"O zaman bırakın da arkadaşınız konuşsun." Sinirle konuştuğunda alayla güldüm.

"İkisi de konuşmasın, benimle konuş sen koçum." Abimin sesini duyduğumda başımı oraya çevirdim.

Ozan, Kerem abi, Aytaç abi ve abim hemen birkaç adım arkamızdaydı.

"Size ne oluyor? Neleri oluyorsunuz?" Çocuk tek kaşını kaldırıp konuştuğunda gözlerimi devirdim.

"Bilerek topu attığın kızın sevgilisiyim, birader. Sana laf eden kızın da abisiyim. Bir sıkıntı çıksın istemiyorsan uza git şuradan çünkü pek sabırlı bir insan değilimdir ve bence şiddet de çok iyi bir çözüm yoludur." Abim Pırıl'ın yanına gidip elini beline koyarken konuştuğunda Ozan arkamda durmuştu.

Çocuk hiçbir şey demeden gittiğinde Ozan'a döndüm.

"Siz ne zamandır peşimizdesiniz?" Dediğimde Kerem abi güldü.

"Odadan çıktığınızdan beri." Kerem abi beni cevapladığında kaşlarım havalandı.

"Siz odadan çıkarken yanınıza gelmek için biz de çıkacaktık. Sizin de çıktığınızı görünce peşinize takıldık bebeğim. Olay bu." Ozan ellerini belime koyarak konuştuğunda başımı salladım.

"Keşke bir ses etseydiniz." Kader homurdandığında dediği şeyle başımı onaylar manada salladım.

"Bize haber vermeden dışarı çıktınız. Sıra geldi buna bir ceza vermeye." Aytaç abi alayla konuştuğunda kaşlarım şaşkınlıkla havalandı.

"Ne cezası?" Dediğimde Ozan'a baktım.

Ama çok saçma , çok saçma!

Pis pis sırıttığını görünce iç çektim.

"Gidince görürsünüz." Abim konuştuğunda başımı ona çevirdim ve gördüğüm yüz ifadesiyle dudağımı ısırdım.

O yüz ifadesini biliyorum ben. O yüz ifadesi tam manasıyla 'sıçtınız, sizi Cafer'in bezleri bile paklayamaz' bakışıydı.

📱📱📱📱📱

Evet arkadaşlar, bizi gerçekten de Cafer bile paklayamaz...

Geldiğimiz yeri gördüğümde korkuyla Ozan'a baktım.

"Asla olmaz. Hayatta olmaz. Yapamazsınız bunu." Dediğimde abim kahkaha attı.

"Çok güzel olur kardeşim. Mükemmel olur." Dediğinde Merve ellerini çırptı.

"Valla bana uyar. " Dediğinde dehşet içinde Merve'ye baktım.

Nereye mi geldik?

Antalya'da olan bir bungee jumping alanına gelmiştik.

"Ozan." Dediğimde omuzlarını silkti.

"Beraber atlarız güzelim." Dediğinde küçük çaplı bir çığlık attım.

"Hayır, asla. Ozan, lütfen." Başımı olumsuz manada sallayarak konuştuğumda abimler ve Ozan gülüyordu.

Bir kere hiç de komik değil!

"Çocuk musun Oya?" Kerem abim alayla konuştuğunda sinirle yerimde tepindim.

"Ya ne alâka ne alâka?! Korkuyorum!" Dediğimde beni dinlemediler.

İlk önce abim ile Pırıl sonra Aytaç abi ile Kader beraber atlamışlardı. Merve ve Kerem abim tek başlarına atladıklarında sıra bize gelmişti.

Bizi bağladıklarında derin bir nefes alıp Ozan'a baktım.

"İstemiyorum!" Ağlanır bir şekilde konuştuğumda Ozan gülerek bana sıkıca sarıldı.

Ben de kollarımı ona sıkıca doladığımda Ozan ikimizi birden aşağıya attığında çığlığı bastım ve gözlerimi kapatırken başımı Ozan'ın göğsüne yasladım.

"Oya, gözlerime bakar mısın?" Ozan'ın bağırışı kulağıma dolduğunda başımı göğsünden kaldırıp yüzüne baktım.

"Benimle evlenir misin?" Gözlerine bakar bakmaz bağırarak konuştuğunda bu sefer gözlerim şokla kocaman oldu.

İkimizin bedeni ayaklarından tutturulmuş bir lastik gibi olan iple boşlukta sallanırken Ozan şu an bana evlenme teklifi etmişti.

Sevgili olmak için ilk tuvalette teklif yapar evlenmek için uçurumda sallanmamımızı bekler. Bizim ilişkimiz mi anormal yoksa biz mi çok anormaliz ben anlamadım.

"Cidden bunu şu an burada mı soruyorsun be adam!?" Dediğimde yutkunarak yüzüme baktı.

"Hayır, ulan hayır! Bu evlilik teklifini kabul etmiyorum!" Dediğimde verdiğim cevaba kahkaha attı.

O hâlime gülerken bizi yukarıya almışlardı.

Ayaklarım yere değince Ozan'a vurmaya başladım.

"Cidden orada evlenme teklifi mi edilir?" Her kelimede durup bir tokadı koluna indirdim.

"Ne?" Abimin sesi kulağıma dolduğunda arkama dönüp bizimkilere baktım.

"Evlenme teklifi ettim." Ozan arkamdan bizimkilere hitaben konuştuğunda homurdandım.

"Ve ben kabul etmedim." Dediğimde Ozan kolumdan tutup beni kendine çevirdi.

"Peki 6 ay sonra askerden dönünce kabul eder misin?" Söylediği şeyle kaşlarımı çattım.

"Ne? Ne diyorsun? Ne askeri?" Şaşkınca sorduğum soruyla iç çekti.

"Askere gidiyorum meleğim." Dediğinde şaşkınca Ozan'ın gözlerine bakarken donakaldım.

Ne yani şimdi ben asker yavuklusu mu olacaktım?

BÖLÜM SONU...

Bölüm nasıldı? Beğendiniz mi?

Bölümü beğendiyseniz eğer oy vermeyi ve düşüncelerinizi yorumlarda belirtmeyi ihmal etmeyin lütfen.

Kendinize iyi bakıııın.

Allah'a emanet olun.

Bir dahaki bölümde görüşmek üzereeeee.

Loading...
0%