Yeni Üyelik
5.
Bölüm

EA-5. BÖLÜM; SEVGİLİ?

@yazarnunur

 

YAYIMLANMA TARİHİ; 17 EYLÜL 2024...

 

 

Bölüme oy vermeyi ve yorum yapmayı ihmal etmeyin lütfen. Onlar bana bir motivasyon.

 

 

EA- 5. BÖLÜM; SEVGİLİ?

 

 

"Sen sevgili mi yaptın?" Elimdeki kaseleri tezgaha koyarken konuştuğumda Gökçen bir o yana bir bu yana yürüyordu mutfakta.

 

 

"Sıçtım değil mi? Çok mu kızgın abim? Sefa'yı dövebilir miyim?" Ardarda soru sorarken ben de derin bir nefes aldım.

 

 

"Özür dilerim. Bana inat söyledi o sırf yardım et dedim diye. Gerçekten özür dilerim." Dediğimde başını olumsuz manada salladı.

 

 

"Tamam sorun yok. Abim bir şekilde öğrenecekti ama keşke böyle öğrenmeseydi."

 

 

"Kim?" Elinden tutup mutfaktaki sandalyeye oturturken konuştuğumda bana baktı. Hemen karşısındaki sandalyeye oturdum.

 

 

"Liseden. Hani bahsetmiştim ya sana. Birinden hoşlanıyorum diye 5 sene önce, o." Dediğinde kaşlarım havalandı.

 

 

"Gerçekten mi?"

 

 

Sorumu başını sallayarak onayladığında kocaman gülümsedim.

 

 

"Soruma cevap vermedin. Abim kızdı mı?" Dediğinde gülümsemem kırık bir tebessüme dönüştü.

 

 

"Evet, sinirli. Ona söylemediğin için ve 21 yaşında sevgili bulmana da sinirli. Ben 25 yaşındayım sevgilim yok falan dedi. Benim sevgilim olup olmadığını sordu. Olmadığını söyledim işte sonra da kıyaslama dedim. Kardeş ilişkilerine burnunu sorma falan dedi." Dediğimde kaşları havalandı.

 

 

"Tam olarak böyle mi oldu?" Anlamaya çalışır gibi baktığında derin bir nefes alıp hatırladığım kadarıyla aramızda olan konuşmayı anlattığımda gözlerini devirdi.

 

 

"Mal ya. Benim abim gerçekten mal." Homurdandığında mutfağın bahçe kapısına doğru adım sesleri duymaya başladık. Gökçen hemen ayaklandığında ben de ayaklanmıştım.

 

 

"Evet malım Gökçen." Kapıya gelen Ömer konuştuğunda Gökçen yutkundu.

 

 

"Abi." Diyerek sustuğunda Ömer sinirle güldü.

 

 

"Evet, dinliyorum." Derken ayakkabılarını çıkartıp mutfağa girdi ve benim kalktığım sandalyeye oturduğunda ben de ondan uzaklaştım.

 

 

"Anlat. Ne zamandır sevgilisiniz? Kim bu kişi?" Sağ dirseğini masaya yasladığı eline çenesini dayarken oturduğu sandalyede hafif öne kaykılıp tek kaşını kaldırarak Gökçen'e baktı.

 

 

"Burak, 2 yıldır sevgiliyiz." Dediğinde Ömer başını elinden çekip kafasını arkaya doğru yatırırken güldüğünde Gökçen ile bir bakıştık.

 

 

"Demek Burak? Bizim alt komşunun oğlu Burak?" Derken kafasını kaldırıp Gökçen'e baktı. Gökçen başını onaylar manada salladığında derin bir nefes aldım.

 

 

"Annem babam biliyordu ve ben bilmiyordum öyle mi?" Dediğinde bu sefer Gökçen başını olumsuz manada salladı.

 

 

"Babam bilmiyor kim olduğunu. Sadece bir gün ben annemle konuşurken bir sevgilim olduğunu öğrendi ama o da geçen ay mı ne oldu." Ömer'e gözlerini kırpıştırarak baktığında Ömer derin bir nefes aldı ve hiçbir şey demeden ayaklandığında bu sefer ben Ömer ile göz göze geldim ama hemen gözlerimi kaçırdım.

 

 

"Kızgın mısın hâla?" Gökçen abisine doğru adımlarken sorduğu soruyla Ömer derin bir nefes aldı.

 

 

"21 yaşındasın Gökçen. Sevgilin olabilir. Bana söyleseydin seni asıp kesip dövüp öldürmezdim. Bağırmaz kızmazdım bile. Neyim ben mağara kaçkını mı? Sadece seni korumaya çalışırdım. Evet, sinirliyim sana ama sevgilin olduğu için diye değil bunu benden 2 yıldır sakladığın için, söylemediğin için. Sefa söylemese kim bilir ne kadar süre bilmeyecektim. Neyse, ne yaparsan yap, bana ne Gökçen." Dediğinde Gökçen hemen abisinin yanına gidip sarıldı.

 

 

"Ama öyle deme. Kız istersen bağır ama ne yaparsan yap deme." Gökçen Ömer'e sıkıca sarılırken dediği şeye gülümsediğimde Ömer ile göz göze geldik. Hemen gülümsememi silip bakışlarımı Gökçen'e indirdim.

 

 

"Sinirliyim Gökçen." Gökçen'in kollarını tutup itmeye çalıştığında Gökçen Ömer'e daha çok sırnaşıp daha sıkı sarıldı.

 

 

"Tamam sinirli olma."

 

 

"İstesem kolayca kollarını çözüp fırlatırım seni biliyor musun?" Ömer homurdandığında Gökçen kıkırdadı.

 

 

"Ama bana kıyamazsın ki."

 

 

"Sinirliyim ya, bilemiyorum kıyıp kıyamayacağımı." Derken bıyık altında gülümseyen Ömer ile derin bir nefes aldım.

 

 

Ah ulan bir erkek kardeşim değil de abim olaydı ya!

 

 

"I-ıh, kıymazsın." Gökçen devam ettirdiğinde Ömer derin bir nefes alıp oflayarak verdikten sonra kardeşine sarıldığında tekrar iç çektim.

 

 

"Gözüm üzerinizde, o şerefsizin en ufak bir hatasını göreyim kapısına dayanırım. Evi de yakın zaten. Hatta kapısını kıradabilirim." Ömer Gökçen'e sarılırken konuştuğunda Gökçen kıkırdayarak abisinin söylediklerini kafasını sallayarak onayladı.

 

 

Gökçen abisinden ayrıldığın Ömer bana bakıyordu.

 

 

"Sana da bir özür borçluyum küçük hanım. Kardeşlerin arasına girme diyerek ileri gittim. Özür dilerim." Gözlerini gözlerimden ayırmazken konuştuğunda hiçbir şey demeden başımı onaylar manada sallayıp bakışlarımı kaçırdım.

 

 

"Affedildim?" Derken bana doğru gelip önümde durduğunda bir şey demeden arkamı dönüp tezgaha ilerledim.

 

 

"Sanırım affedilmedim." Arkamdan geldiğini adım seslerinden duyduğumda derin bir nefes aldım.

 

 

"Affetmemi gerektirecek bir durum yok ortada Ömer. Haklısın kardeşlerin arasına girmek haddim değil. Sorun yok yani. Sadece yazlıkta edindiğiniz bir arkadaştan fazlası değilim sonuçta senin için." Dediğimde bir sessizlik oldu.

 

 

"Aysu." Sağ elimi tutup beni kendine çevirdiğinde gözlerine baktım.

 

 

"Tamam, sinirle yanlış konuştum. Özür dilerim. Sen asla benim için yazlıkta edinilen bir arkadaş değilsin. Çocukluğum, ergenliğim ve biraz da gençliğimsin. Benim neredeyse her yaşımı gören ve benim de neredeyse her yaşını gördüğüm biri sadece yazlıktan bir arkadaş olamaz." Dediğinde gözlerimi gözlerinden ayıramazken beynim uyuşmuştum.

 

 

Ay eriyorum tutmayın beni.

 

 

Beynim uyuştu gerçekten benim. Saç diplerimden parmak uçlarıma kadar uyuştum.

 

 

"Neyse dediğim gibi senin özür dileyeceğin benim de affedeceğim bir durum yok Ömer." Derken elimi elinden çektim ve bakışlarımı Ömer'den kaçırdığımda Gökçen ile göz göze geldik. Kaşları havalanmış ve gülmemeye çalışarak bize bakıyordu.

 

 

O bakışları biliyorum. Yandık.

 

 

"Abi, o zaman öyle biri senin için ne olur?" Gökçen eğlenen bir sesle konuştuğunda bakışlarım bu sefer Ömer'e kaydı. Boğazını temizleyip Gökçen'e döndü.

 

 

"Arkadaşım olur abicim, arkadaşım." Derken sesinde bir tehdit sezsem de üzerinde durmadım. Ömer Gökçen'in yanına gidip kolunu omzuna attığında Gökçen ne diyecekse demekten vazgeçmişti.

 

 

"Çocuklar siz burada mıydınız?" Annem elinde tepsi ile mutfağa girdiğinde peşinden Sevda Teyze girmişti.

 

 

"Hadi eve gidiyoruz, geliyor musunuz?" Sevda Teyze Ömer ve Gökçen'e bakarak konuştuğunda ikisi de başlarını salladı.

 

 

"O zaman yarın görüşürüz." Gökçen abisinin kolunun altından çıktıktan sonra bana sarılırken konuştuğunda çenemi omzuna yaslayıp ben de sarıldım.

 

 

"Yarın konuşacağız şu sevgili olayını." Dediğimde Gökçen sırıttı.

 

 

"Evet konuşalım. Konuşulacak çok şey var belli." Derken ima ile bakıp göz kırptığında gözlerimi kıstım. Hiçbir şey dememiş gibi uzaklaştığında Ömer'e baş selamı vererek vedalaştım ve Sevda Teyze ile de sarılmıştım.

 

 

Ömer ve Gökçen mutfak kapısından çıkarken Sevda Teyze ve Semih amca kapıdan çıkmıştı. Herkes gittiğinde hızla Sefa'nın odasına çıkıp çalmadan odaya daldığımda Sefa telefonundan kafasını kaldırıp bana baktı.

 

 

"Sen." Dedikten sonra hızla yatağına gidip yastığı aldım ve yatan Sefa'nın kafasına kafasına vurmaya başlarken aynı zamanda da söylenmeye başladım.

 

 

"Sen ne kadar salak bir çocuksun ya. Ne yaptın doğarken beynini bırakıp mı doğdun, mal. O kafa ile sen nasıl yaşıyorsun anlamıyorum ben zaten. Seninle evlenecek kıza acıyorum oğlum ben, ömrü hayatı boyunca verdiği en yanlış kararı vermiş olacak çünkü."

 

 

Sefa en sonunda yastık darbelerimden kurtulduğunda ellerimi tuttu.

 

 

"E siz kaşındınız." Dediğinde alayla kahkaha attım.

 

 

"Senin bana işin düşer bu yazlıkta. Sakın benden bir şey istemeye yeltenme bile , anladın mı? Sırf yardım et dedim diye neredeyse iki kardeş arasını bozuyordun bok beyinli. Aferin onların değil ama bizim aramızı bozdun. Ne kadar mahçup oldum Gökçen'e karşı." Sinirle konuştuğumda ellerimi bıraktı.

 

 

"Sana işimin düşeceğini düşünmen ne kadar da komik abla hem gerçekten bir arkadaşın için kardeşine arkanı mı dönüyorsun?" Derken yatağına geri yatmıştı.

 

 

"Senin manipüle etme çabalarını sikerim oğlum ben. 15 yaşında bebesin beni mi kandırabileceğini sanıyorsun. Sıçmayayım çarkına , sinirlendirme beni." Parmağımı tehdit eder gibi ona doğru salladıktan sonra kapıya doğru ilerliyordum ki birkaç şey daha söylemek için ona döndüm.

 

 

"Arkadaş dediğin kişi de arkadaşım değil kardeşim benim, senin üzerinde de emeği var yani hatırlatırım. Bu kadar vefasız olma. Ah bir de sorunu da cevapsız bırakmayayım. Sana arkamı mı dönüyorum önümü mü dönüyorum anlarsın bu yaz." Son söyleyeceklerimi de söyleyip odasından çıktım ve odama gittim.

 

 

Mal çocuk.

 

 

Hızla güneşliklerimi çekip üzerimi değiştirdikten sonra yatağıma kendimi bırakıp geçmeyen sinirimi belki uyku geçirir diye uyumaya çalıştım. Tabii bu sinirle ne kadar uyuyabilirsem...

 

 

BÖLÜM SONU...

 

 

Evet bölüm çok kısa oldu farkındayım ama bu güne yetiştirmeye çalıştığım için anca bu kadar...

 

 

Bölüm nasıldı?

 

 

En beğendiğiniz kısım neresi?

 

 

Bir dahaki bölümde görüşmek üzere minik tatlı erikleriiiim.

 

 

Kendinize iyi bakıııın.

 

 

Allah'a emanet olun.

Loading...
0%