Yeni Üyelik
44.
Bölüm

44. Bölüm

@yazarnunur

YAYIMLANMA TARİHİ; 27 Ekim 2024..

 

BÖLÜM ŞİDDET İÇERİR!!!!!

 

44. BÖLÜM;

 

Spor salonunun önüne gelince beklemeden kapıyı açıp içeriye girdiğimde gördüğüm şeyle gözlerim kocaman oldu.

 

Şu an spor salonunun tam ortasında elleri ve bacakları bağlı ağzı da bantla kapatılmış bir adet Gürkan vardı.

 

"Ne?" Şaşkınca Gürkan 'a baktıktan sonra Gürkan'ın iki yanında duran Güney ve Kuzey abime onların ardından Lodos abime , Erim'e ve Emir'e baktım şaşkınca.

 

"Oha nasıl buldunuz bunu? Nasıl anladınız?" Hâlâ şaşkınlığımı üzerimden atamazken konuştuğumda Kuzey abim sırıttı ve ellerini birbirine vurdu.

 

"Çünkü çok zekiyim bebeğim." Dediğinde Lodos abim homurdandı.

 

"Kes zevzek. Planlarda hiçbir katkın yok gelmiş bütün her şeyi kendine çekmeye çalışıyor." Derken arkamdan çıktı ve yerde baygın yatan daha çok uyuyan Gürkan 'a doğru ilerledi.

 

"Ama açıklama istiyorum şu an." Sitem eder gibi konuştuğumda Güney abim sırıttı.

 

"Ben buldum yavrum. Ailenin en zeki üyesi olarak." Dediğinde yaptığı egoya güldüm.

 

Bizim ailede ego genetik sanırım.

 

"Nasıl?" Dediğimde Güney abim yanıma doğru ilerledi.

 

"Sen olayları anlattığından beri Gürkan'ı arıyordum. Geçen adliyeye geldiğin günü hatırlıyor musun?" Sorduğu soruyu başımı onaylar manada sallayarak cevapladım.

 

"O gün eline bana verdiğin çiçekleri tutuştururken aynı zamanda ses kaydını açtığım telefonumu da vermiştim. Bütün konuşmalarınızı kaydetmiş oldum ve dinledik." Dediğinde kaşlarım havalandı.

 

Vaaaay zekice.

 

"Böylece kim olduğunu buldun." Gülerek konuştuğumda yanağımı sıkıp göz kırptı.

 

"Aynen öyle güzelim." Dediğinde kıkırdadım taa ki Gürkan kıpırdayana kadar.

 

"Ne oluyor lan?" Gözlerini açarken konuştuğunda gözlerimi kısıp ona baktım.

 

Gözlerim gördüğünüz yüz kulaklarım duyduğunuz ses yüzünden sizden özür dilerim.

 

"Eben." Homurdandığımda yanımda olan Güney abim , Erim ve Emir gülmüştü.

 

"Siz. Nasıl?" Hepimizi gördükten sonra şaşkınca konuştuğunda gözlerimi devirdim.

 

Aptaldı bu ya.

 

Bu aptallık ile nasıl avukat oldu bu mahlukât?

 

"Yaaaa. Biz." Kuzey abim Gürkan'ın etrafında leş başında dönene akbabalar gibi dönmeye başladığında sırıttım.

 

Eğlence başlıyordu. Sevdim bunu.

 

"Eeeeeeee Gürkan. Nasılsın?" Güney abim Gürkan'a doğru ilerlerken Lodos abim spor aletlerinin üzerindeki siyah deri eldivenlere doğru ilerliyordu.

 

"Güney! Ne yaptığınızı sanıyorsunuz? Bırakın beni." Bağlı ellerini hareket ettirip kendini çözmeye çalıştığında sırıttım. Anca çalışırdı zaten salak.

 

"Tam olarak seni dövmeyi düşünüyoruz. Nasıl fikir? Bence mükemmel ve burada senin dışında herkesin fikirleri önemli. O yüzden o gereksiz fikirlerini dile gitirme bence." Kuzey abim sırıtarak konuştuğunda Lodos abim Kuzey ve Güney abime eldivenleri verdi.

 

Güney abim eldiveni eline geçirip Gürkan'ın yanına çöktü ve saçlarını tutup geriye doğru çektiğinde yüzünü daha görülebilir hâle getirmişti.

 

"Tahmin ettiğin kadar saf ve salak mıymışım Gürkan? " Dediğinde o gün Gürkan'ın bana Güney abim hakkında dediği şeylere atıfta bulunmuştu.

 

Lodos abim Erim ve Emir'e eldiven verip elinde kalan bir çift eldiveni de kendi giymeye başladı.

 

"E bana yok mu?" Dediğimde hepsi bana döndü.

 

"Ne yok mu?" Kuzey abim kaşlarını kaldırmış konuştuğunda ellerindeki eldiveni işaret ettim.

 

"Eldiveeeen." Dediğimde Lodos abim yanıma geldi.

 

"Biz sen 'ona ulaşmayın' dedin diye onunla hesaplaşırken burada olmak istemezsin diye düşündük. O yüzden sana eldiven almadık." Dediğinde kıkırdadım.

 

"Sizin başınız yanmasın diye demiştim onu ama madem yakaladınız bindiniz bir alamete o zaman beraber gidelim kıyamete. Anca beraber kanca beraber. Emir'den alırım sonra ben eldiveni." Pis pis sırıtarak konuştuğumda Lodos abimin kaşları havalandı.

 

Durdurman lazım, vicdansız mısın? Tarzı cümleler söylemeyeceğinizi umuyorum ama eğer söylerseniz diye açıklama yapacağım şimdi.

 

İnanın ölmesi umrumda değildi sadece bizimkilerin başına bir şey olsun istemiyorum.

 

Vicdansız değilim ben aslında ama ona karşı bir vicdanım kalmamıştı çünkü o benim vicdanımı misliyle söküp almıştı ruhumdan.

 

Mesela şu an başka bir yerde herhangi bir sebepten dolayı can çekişerek geberse gözlerimin önünde kılımı dahil kıpırdatmaz kıpırdatamazdım onun için.

 

"Sen de mi bize katılacaksın?" Güney abim şaşkınca konuştuğunda başımı salladım.

 

"Hadi ama ben ne zamandır bu anı bekliyorum biliyor musunuz siz?" Gülerek konuştuğumda Lodos abim güldü.

 

"Ben başlarım." Lodos abim deri eldiveni iyice eline geçirirken Gürkan'a doğru ilerledi.

 

"Madem büyükten başlıyoruz sonra sıra bende." Kuzey abim konuştuğunda güldüm çünkü ellerini birbirine vurarak yerinde zıplarken demişti cümlesini. Sanırsın 5 yaşında çocuk parka gittiği için seviniyor.

 

"Madem yaşa göre dediniz Kuzey abimden sonra ben." Güney abim konuştuğunda ona baktım. Hepsi çok mutluydu şu an açıkçası.

 

"Sonra ben." Erim araya atladığında ona baktım.

 

Evet hepsi çok mutluydu. Tamam şiddet çözüm değildi fakat bazen insanlar adalet olmayınca kendi adaletini kurmaya çalışıyordu. Bu yaptığımız doğru değildi belki de başkasına göre ama bana yapılması en doğru gelen şeyde buydu işte.

 

Her zaman herkesin doğrusu bir olmazdı ki bu hayatta.

 

"Sonra ben valla. Abla en son sen alırsın." Emir büyük bir heyecanla konuştuğunda güldüm ve başımı sallayarak onu onayladım.

 

"O zaman başlıyorum." Lodos abim Gürkan'ın yanına gittiğinde Güney abim ayağa kalktı.

 

Lodos abim Gürkan'ı tutup yerde oturur pozisyona getirdiğinde Gürkan abime korkarak bakıyor bir şeyler zırvalıyordu. Lodos abim hiçbir şey duymuyormuş gibi kaldırdığı yumruğu yüzüne geçirdiğinde size yemin edebilirim ki içimin yağları erimişti. Benim içimin yağları eridiği gibi Gürkan da yağ gibi yerde eriyip tekrar yatar posizyona düşmüştü. Beceriksiz iki kendini düz tutamıyordu be.

 

Lodos abim hızını kesmeden peşpeşe yumruklarını indirmeye başladığında aşırı gaza gelmiştim. Geldiğim gazla aklıma gelen marş sırıtmama sebep oldu ve kendimi tutmadan söylemeye başladım.

 

"Ceddin dedeeeeen, neslin baban

Hep kahraman Türk milleti." Olduğum yerde asker yürüyüşü yaparak melodisiyle mehter marşından bir kısmı okuduktan sonra durdum ve Gürkan'ı döven Lodos abime baktım.

 

"Öldür onuuuuuğ." Dedikten sonra yüzümü buruşturdum ve hemen sözüme devam ettim.

 

"Şaka yaptım abiciğim öldürme. Senin o güzel ve düştüğüm ellerinde gereksiz bir mahlukatın kanı kalmasın." Dediğimde abim durup bana garip garip baktı.

 

Evet arkadaşlar mental sağlığım aramızdan koşarak kaçıyordu şu an hem depresyona girmiş bir şekilde bu anı yaşayacağımı düşünmediniz herhalde değil mi? En mutlu olduğum anlardan biri yani şu an lütfen.

 

"Orduların pek çok zaman

Vermiştiler Dünya'ya şan." Emir yanıma gelip aynı benim gibi olduğu yerde asker yürüyüşü yaparak bana eşlik ettiğinde güldüm.

 

Kuzey abim gülerek bize bakarken kendini bir anda toparladı.

 

"Abi sen devam et hem gaza getirir bak. Mehter

Maraşları gaza gelmede bire bir." Dediğimde Lodos abim gülüp başını olumsuz manada salladı ama dediğimi yaparak devam ettiğinde Kuzey abim bize baktı ve devam etmemizi beklemeden kendisi başka bir mehter marşına başladı.

 

"Of ooooooooooof Genç Osman dediğin bir küçük uşak

Beline bağlamış ibrişim kuşak of ooooof."

 

Genç Osman marşını severdim sırıttım ve ona eşlik ettim.

 

"Aman askerin içinde birinci uşak

Allah Allah deyip geçer Genç Osman of of." Allah Allah dediğimde bana Kuzey , Güney ve Lodos abim eşlik ettiğinde kahkaha attım.

 

Kafalar pırıl pırıl arkadaşlar.

 

"Of of Genç Osman dediğin bir küçük aslan

Bağdat'ın içime girilmez yastan of of." Güney abim ben başlamadan başladığında kıkırdadım.

 

Lodos abimi gaza getiriyorduk şu an.

 

"Aman her ana doğurmaz böyle bir aslan

Allah Allah deyip geçer Genç Osman of of." Lodos abim dahil hepimiz bağırarak söylediğimiz de gülerek yerimde zıplamaya başladım.

 

Evet Lodos abim şu an hâlâ Gürkan'ı dövüyordu ve şu an bile yüzü kan içinde kalmıştı.

 

"Tamam abi sıra bende. Yeter senin dövdüğün." Kuzey abim Lodos abimi çekerken konuştuğunda abim geri çekildi.

 

"İçim sönmedi ama tamam." Lodos abim geri çekilirken söylendi.

 

"Şimdi ne söyleyelim." Dediğimde Kuzey abim yere yatmış inleyen Gürkan 'ın karnına tekme atmadan önce bana bakıp sırıttı.

 

"İsmail YK." Dediğinde güldüm.

 

"Vizyonsuz." Gülerek konuştuktan sonra birkaç saniye durup aklıma gelen ilk şeyi söylemeye başladım.

 

" Bas gaza aşkım bas gaza.

Kim tutar seni bas gaza." Dediğimde Kuzey abim kahkaha attı.

 

"Bana vizyonsuz diyen kişiye bak." Dediğinde sırıttım.

 

İsmail YK'nın eski bütün şarkılarını ezbere bilen benim söylediği en saçma kelimeydi ama doğruydu. Yani bence. Hâlâ sıkılınca dönüp dönüp dinlerim ama olsun.

 

Erim ve Emir ile dans ederek şarkı söylerken abimin attığı tekmeler sonucu inleyen Gürkan ile şarkı melodik olduğunda güldüm ve durdum.

 

"Oha melodik oldu. Uydu lan." Dediğimde Gürkan dışında hepimiz kahkaha attık. Zamanında benim dışımda sürekli onun kahkaha atması gibi.

 

Karma is for you.

 

"Ulan yeter sen de çok tekmeledin sıra bende." Güney abim istekle konuştuğunda Kuzey abim başını sallayarak geri çekildi.

 

Güney abim sertçe Gürkan'a yumruk atınca gözlerim kocaman oldu.

 

"Oovvvv." Erim benim yerime sesli bir tepki verdiğinde aklıma gelen şarkıyla sırıtıp beklemeden söylemeye başladım.

 

"Sen biraz delisin

Hatta bana deli divanesin

Bensiz bir hiç gibisin

Sen yalnızca benimle iyisin." Erim bu yaptığım şeyle bana bakıp güldü.

 

Abi süper ya müzikali tadında dayak atma seansı.

 

Aklıma niye korku seansı adlı film geldi?

 

Güney abimin peşinden sırayla Erim ve Emir de Gürkan'ı döndüğünde sıra bana gelmişti.

 

Hele şükür be!

 

Emir elindeki eldivenleri bana verdiğinde hemen taktım ve Gürkan'ın yanına gittim.

 

"Sizi. Dava. Edeceğim." Gürkan ben yanına giderken inlemeleri arasında konuştuğunda Güney abim kahkaha attı.

 

"Delil bulursan edersin Gürkan." Dediğinde abime baktım.

 

"Oradan bakınca bir anda seni kaçırıp dövecek birilerine mi benziyoruz?" Kuzey abimin Güney abimin ardından devam ettiğinde bu sefer ona baktım.

 

"Yerde serili şeffaf brandadan elimizdeki deri eldivenlere kadar her şey planlıydı Gürkan." Lodos abim alayla konuştuğunda ona baktım.

 

Şu an abilerim niye bu kadar karizmatik ve zekiydi.

 

"Yani benim durumuma düştün Gürkan. Bunları yaşadın ama dava etmek için elinde bir delik yok. Şikayet etsen sana inanmazlar çünkü hiçbir sebep yokken bir avukat başka avukata niye bunu yapsın ki? Hiçbir kavgaları olmayan bir avukata hem de." Sırıtarak konuşurken yanına çöktüm ve saçlarını sıkıca kavrayıp başını yere vurdum.

 

"Senden her kurtulmaya çalıştığımda sayamadığım kadar başımı duvarlara çarpmıştım sen de birkaç kez yere çarpıver bir şey olmaz." Dedikten sonra birkaç kez daha başını yere vurdum. Çöktüğüm yerden kalkmadan yüzüne de birkaç kez yumruk attıktan sonra ayağa kalktım.

 

"Hepsinden çok yapmak istediğim bir şey var." Yüzüne bakarak konuştuktan sonra gözlerimi gözlerinden ayırmadan bacakarsına bütün gücümle basmaya başladığımda çığlığı bulunduğumuz spor salonunu doldurmuştur.

 

Hak edene hak ettiği cezayı vermiştim sonunda. Bundan sonra ölsem de cezaevine girsem de zerre umrumda olmazdı.

 

"Kopması dileğiyle." Ayağımı bastığım yerden çekerken konuştuğumda o inleyerek ellerini oraya götürdü.

 

Ona bir daha bakmadan bizimkilere döndüm.

 

"Şimdi ne yapacaksınız?" Derken eldivenleri elimden çıkardım.

 

"Güney Gürkan'ı bırakıp gelecek. Gürkan gelince sana her şeyi anlatacağız." Lodos abim bana bakarak konuştuğunda başımı salladım.

 

👨‍👨‍👦‍👦👨‍👩‍👧‍👦

 

Güney abim Gürkan'ı götürmüş gelmişti. Spor salonundaki kanlanmış şeffaf branda çıkarılmış eldivenler ile babam tarafından bir yere yakılmaya götürülmüştü.

 

Ah söylemeyi unuttum benden sonra babam gelip babam da bir temiz dövmüştü Gürkan'ı.

 

Ailecek rahatladık yani.

 

Şimdi annem hariç bütün aile babamın çalışma odasındaydık.

 

"Evet dinliyorum." Dediğimde Güney abim başını salladı ve anlatmaya başladı.

 

GÜNEY'DEN

DEFNE'NİN GÜRKAN İLE KONUŞMASINI DİNLEDİKLERİ ANIN DEVAMI;

 

"Planın ne?" Babam Lodos abimin 'planım var' demesi üzerine ona dönerek sorusunu sorduğunda ona katıldığımız belli ederek hepimiz başımızı salladık.

 

"Gürkan bu eve gelecek." Dediğinde Kuzey abim yerinde kıpırdandı.

 

"Nasıl yani?" Gergin bir şekilde konuştuğunda Lodos abim ona baktı.

 

"Yaptığı plan işlemiş gibi davranacağız hiçbir şey fark etmeden Güney Gürkan'ı kendi arabasına bindirip eve doğru getirecek. Bunu Güney yapacak çünkü adliyeden bizim eve kadar nerede ne kadar kamera var nereleri görüyor ya da nereleri görmüyor Güney biliyor. Gürkan'ı kameralara bazı yerlerde görünerek bazı yerlerde görünmeyerek eve getirecek. Eve gelirken yoldaki benzinlikcide duracak. İşte oraya kadar kameralara gözükecek. Gürkandan benzinlikten bir şey almasını rica edecek ve Gürkan'ın benzinliğe gitmesine sebep olacak. Burada Kuzey iş sana düşüyor. Gürkan'ı bir şekilde tuvaletlere doğru çekeceksin tuvalete gireceksin ve onu orada bayıltacaksın ben Melih'e söyleyeceğim o benzinliğin kamera sistemine ulaşıp görüntüler ile oynayacak Gürkan'ın tuvalete girişini senin onu bayılttıktan sonra oradan çıkardığın an üzerinde oynayacak sanki hiç olmamış gibi gösterecek. Bu olay bizim buraya en yakın benzinlikte olacak. Oranın tuvaleti dışarda. Melih görüntüler ile oynayınca kameralarda Gürkan'ın benzinliğe girişi ve çıkışı olacak senin de tuvalete girişin olacak." Dedikten sonra sırıtmaya başladı.

 

"Sonra Güney Gürkan arabadan iner inmez benzinlikçiden çıkacak ve bu benzinliğin kamerasına kayıt olacak. Daha sonra kameraların görüş açısından arabasını çıkaran Güney Kuzey'in yanına gelecek ve yine kameraların görüşüne girmeyecek şekilde Gürkan'ı arabaya getireceksiniz. Gürkan'ı bagaja koyacaksınız sonra eve ayrı ayrı geleceksiniz. Kuzey sen oraya benzin almak için gelmiş gibi yapacaksın yani bunları yaparken arabanın deposu dolacak sen de tuvalete gitmiş gibi gözükeceksin. Gürkan'ı arabaya koyduktan sonra tuvalete geri gideceksin ben tekrar Melih'e söyleyeceğim senin ikinci kez girişini silecek yani kameralarda tuvalete ilk Gürkan'ı bayıltmak için girdiğin an ve sonra bir de tek başına çıkışın olacak. Güney sen de kameralara tamamen gözükerek eve geleceksin ama saatlere dikkat et. Yani benzinlikten sonra ilk kameraya yaklaşırken hızını düşür Güney. Düşür ki o hızda geldiğin sanıldığı için benzinlikten çıkmanın üzerine kameraya geç görünmenin bir sebebi olsun. Bunların sonucunda Gürkan'ı bir nevi benzinlikçide bırakıp gitmişsin gibi gözükecek ama aslında eve getireceksin. Sonra Güney eve gelene kadar Emir ile Erim burada işlem sizde. Spor salonunun zeminini şeffaf branda ile kaplayın. Dövdüğümüz zaman kan yere değil brandaya bulaşsın. Brandayı yakarız en azından. Ben de deri eldiven falan alacağım onları da yakarız." Abim devam edecekler babam sözünü kesti.

 

"Onları yakacağınız yeri ben biliyorum. Dövme işlemi bitince ben yakmaya götürürüm." Babamın söylediği şeyle hepimiz başımızı salladık.

 

Yaşlı kurt az değildi.

 

"Eldiven takınca onunda parmak izimiz vb. Bir şey olmayacak , yere branda serince de yere kanı bulaşmayacak. Dövme işlemi bittikten sonra Güney yine iş sende. Tekrar hiçbir kameraya gözükmeden benzinlik tarafına gideceksin Gürkan'ı arabadan atacaksın ve tekrar kimseye görünmeden eve geleceksin bu sırada arabana kan sürülmesin diye arabayı da şeffaf branda ile kaplayacağız yani baba Güney Gürkan'ı bırakıp gittikten sonra hepsini yakmaya götürürsün." Dediğinde babam başını salladı.

 

DEFNE'DEN

ŞİMDİKİ ZAMAN;

 

Gözlerim kocaman açılmış bir şekilde Lodos abime baktım.

 

Bu herif nasıl bu kadar zekiydi? Güney abim nasıl bu kadar becerikli ve bilgiliydi? En önemlisi bunlar bunu bana duyurmadan nasıl yapmışlardı?

 

Yalnız Lodos abimin zekâsına düştüm. Pata küte hem de.

 

Ağzım beş karış açık onlara şaşkınca bakarken Kuzey abim gülerek çenemi tuttu ve ağzımı kapadı.

 

"Ağzını kapa şaşkın şey." Kuzey abim konuşurken ben Lodos abime hayran hayran bakmakla meşguldüm.

 

"Abi bu zekânın kaynağı nereden? Yani aynı anne babadanız ama bu zekâ niye bende yok? İlk çocuksun diye bütün zeki genler sana mı geldi?" Dediğimde odada bir kahkaha koptu.

 

Abi ben şu an dalga geçmiyordum ki. Ciddiydim.

 

İlk çocuk diye bütün zeki genler ona gitmişti gerçekten de. Yani şu kadar zekâm olsa olurdu ya güzel falan olmaya gerek yok yani şu kadar zeki olsam yeterdi be...

 

Evet az önce abimin zekâsına fena düştüm. Öyle böyle değil. Yerlerdeyim kaldırmayın, memnunum.

 

"Peh ne var ki onda. Ben de planlardım onu." Kuzey abim konuştuğunda ona baktım gülerek.

 

Lodos abimi övmemi kıskanmıştı sarı kafa.

 

"Eeee sen yapsaydın o zaman planı." Dediğimde burnunu kıvırdı.

 

"E izin vermedi ki. Zaman vermedi ki. Verseydi yapardım." Dediğinde kıkırdadım ve başımı salladım.

 

"Tamam abim yapardın." Söylediğim şeyin ardından hıçkırınca dilimi ısırdım.

 

Ben yalan söyleyince hıçkırıyordum değil mi? Bayadır hıçkırmayınca unutmuşum...

 

Kuzey abim ve benim dışımda herkes gülerken Kuzey abim parmağını beni tehdit eder gibi salladığında omuz silktim.

 

Hiçbir şeycik yapamazdı.

 

"Neyse saat geç oldu." Babam saatine bakarak konuştuktan sonra ayağa kalktı.

 

"Ben yatıyorum çocuklar. Hadi size iyi geceler." Dedikten sonra hepimizin başına birer öpücük bırakıp gitti.

 

"Yatacak mısınız? Benim hiç uykum yok." Dediğimde hepsi başlarını salladı.

 

"Ne yapalım o zaman?" Dediğimde hepsi hımlamaya başladılar.

 

Yüzümü buruşturdum.

 

"Lütfen sessiz düşünür müsünüz?" Dediğimde bana inat daha yüksek ses çıkarıp düşünüyor gibi ellerini çenelerinin altına koyduklarında elimle alnıma vurdum. Ama sert vurmuş olmalıyım ki alnım acıdı.

 

Ulan kendime öylesine vururken bile gücümü kontrol edemiyordum be!

 

Homurdanarak alnımı ovlarken bizimkiler kahkaha atmıştı.

 

"Kendimi kazayla camdan atsam da güleceksiniz ha anlaşılan." Tavırlı bir şekilde konuştuğumda gülmeyi kestiler.

 

"Saçmalama Defne." Lodos abim bana ciddi bir şekilde bakarak konuştuğunda bedenim hafif titredi. Korktum lan.

 

"Abi sen bana öyle ciddi bakma. O zekânı öğrendikten sonra senden artık bir tık tırsıyorum. Sen ciddi olma bana karşı bak. Gözlerin de zaten yeşil yeşil bir anda zehirli yılanlar yağdıracakmışsın gibi geliyor artık. " Dediğimde güldüler.

 

"Yok o abimin işi değil o Azer Şah'ın işi." Kuzey abim gülerek konuştuğunda kaşlarımı çattım.

 

"Ne?" Anlamaz bir şekilde yüzüne bakarken elini 'boş ver' der gibi salladı.

 

"Neyse ya. Ne yapıyoruz?" Dediğimde Kuzey abim yerinde dikleşti.

 

"Onu buluruz da. Önce ben şey demek istiyorum. Bu gece benimle uyuyorsun güzelim." Kuzey abim bana bakarak konuşmuştu. Yani daha çok emretmişti.

 

"Oldu. Hayır, bugün benimle uyuyacak." Güney abim Kuzey abime karşı çıktığında ona baktım.

 

"Hayır benimle." Erim araya karıştığında bu sefer ona baktım.

 

"En büyüğünüz benim. Burada benim sözüm geçer o yüzden hiçbiriniz ile uyumayacak benimle uyuyacak." Lodos abim ciddi bir şekilde konuştuğunda Emir araya daldı.

 

"Siz ablama trip atıp onu reddederken ben uyudum o yüzden benimle uyuyacak." Dediğinde güldüm.

 

"Oldu paşam. Dün uyudu işte seninle laf yapma." Kuzey abim Emir'e söylendikten sonra hepsinin arasında benim kiminle uyuyacağıma dair bir tartışma başladığında güldüm.

 

Paylaşılamamak bazen güzelmiş ya.

 

"Bir susun Allah Allah. Burada paylaşılamayan kişi benim ve bu yüzden ben kimle istersem onunla uyuyacağım." Dediğimde hepsi susup bana baktı.

 

"Uyumak istediğim kişiyi söylüyorum." Gülerek konuştuğumda hepsi pür dikkat beni dinliyordu.

 

Deliler ya.

 

"Söylüyorum bakın." Heyecan yaratmak için olayı uzatmaya karar verdiğim için sözümle olayı dolandırma başladım.

 

"Söylüyo-"

 

"E hadi ama kızım Hamdi bey misin sen söyle artık." Erim sabırsızca araya girdiğinde kahkaha attım.

 

"Hep beraber uyuyalım. Mümkün mü?" Umutla hepsinin yüzüne teker teker baktığımda hafif kaşlarını çatıp düşünmeye başladılar.

 

"Aslında mümkün." Lodos abim düşünceli bir şekilde konuştu.

 

"Bizim iki taraf birden eve gelince ev doluyor yer kalmıyor diye annem biz küçükken yer yatağı almıştı. Hâlâ misafir odalarının birinde duruyor olması lazım aslında." Dediğinde heyecanla ellerimi çırptım.

 

"O zaman salona yer yatağı açalım sonra televizyondan da film açalım. Mısır da patlatırız. Yani böylece hem kardeş günü hem de film günü yapmış oluruz?" Dediğimde hepsi başlarını salladı.

 

"Emirle ben mısır patlatalım. Lodos abimle Kuzey abim yer yataklarını bulsunlar. Güney abimle Erim de izlenecek filmi seçsinler. Olur mu?"

 

Yaptığım iş dağılımını hepsi başını sallayarak onayladığında ayağa kalktım ve Emir'le mutfağa gittik.

 

Biz mısırları patlatana kadar Lodos ve Kuzey abim yer yataklarını bulup salona sermiş, Güney abimle Erim'de filmi bulup hazırlamışlardı.

 

Yatakta ortaya oturduğumda sağıma Lodos soluma Kuzey abim geçti. Kuzey abimin yanına Emir ve Erim, Lodos abimin yanına da Güney abim yerleşti. Hepimiz sığmıştık. Elimdeki kaselerden birini Emir'e verdim diğerini de Lodos abime böylece mısırları da paylaşmış olduk.

 

"Hadi başlat. Ne bu?" Dediğimde Kuzey abim yanağımı sıktı canımı yakmadan.

 

"Örümcek adam eve dönüş yok." Güney abim beni yanıtladığında başımı salladım.

 

Çok fazla beğenilmişti bakalım biz beğenecek miydik?

 

Güney abim filmi başlattığında bizim kardeşler gecemiz de başlamış oldu.

 

Ve bu gece hayatımız boyunca hepimizin aynı anda eğlendiği ilk belki de son geceydi.

 

BÖLÜM SONU...

 

YİİAAAA İÇİM MİNNOŞ MİNNOŞ OLDU.

 

Yalnız Lodos'un zekâsı 🛐🛐🛐🛐🛐 Allah'ım sana geliyorum yani sanki ben yazmamışım gibi dmdndndndndm

 

Bölüm nasıldı?

 

Beğendiniz mi?

 

Oy atmayı ve yorum yapmayı ihmal etmeyin lütfen.

 

Kendinize dikkat edin.

 

Allah'a emanet olun.

 

Bir dahaki bölümde görüşmek üzereeeee.

Loading...
0%