@yazarnunur
|
YAYIMLANMA TARİHİ; 3 Kasım 2024.. Özel bölüm 3; 2 SENE SONRA;
"Ne demek sıkıyor? Nasıl sıkıyor? Sana bak giremeyeceksin içine bu kadar yeme demiştim Defne!" Dedikten sonra Zeynep yengem koluma vurduğunda alt dudağımı sarkıttım.
Ne mi sıkıyordu? Gelinliğim...
Evet Ares ile sonunda evleniyorduk ve 2 aydır arayıp en sonunda bulduğum ve bedenime göre düzenlenen gelinliğim bana olmuyordu. Asıl felaket ise düğün 1 hafta sonraydı ve gelinlik ünlü bir stilistin ürettiği başka bedeni olmayan bir gelinlikti.
Bizim büyük ısrarlarımız sonucunda gelinliğin modelini bozmadan bedenime uydurmuştu.
Biri beni yengemin gazabından kurtarsın yalvarırım!
"Ya yenge ben de size 'bakın ben kilo alırım bu bedenime göre yapmayın stresten yemeğe vurdum ben' demiştim!" Dediğimde sinirle güldü.
"Zaten senin bedeninden 1 beden büyük yapmıştık Defne. 1 ayda nasıl iki beden büyüyebilirsin?" Hayıflanır gibi konuşan Ezgi yengeme baktım.
"Elalemin stresi heyecanı yemek yedirmez sen homili gırtlak yedin. Dedim sana o kadar bak daha az ye gelinliğe giremeyeceksin diye." Annem de söylendiğinde yerimde hafifçe ayaklarımı yere vurdum.
Bana karşı ittifak kurdular resmen. Hainler!
"Ya ama oturup ağlayayım mı? Ne yapayım, ne yapayım?" Dediğimde Zeynep yengem gelinliği yapan ablaya yani Havin hanıma döndü.
"Havin hanım biliyorum kızacaksınız fakat biraz daha gelinliği büyütme şansımız var mı 1 hafta içinde?" Dediğinde Havin hanım elini çenesine götürüp üzerimdeki gelinliği inceledi.
"En fazla 1 beden büyütebilirim. 1 hafta içinde de Defne ne yap et 1 beden küçül." Havin hanım bana bakarak konuştuğunda ofladım.
"Ne yapayım aç mı kalayım?" Dediğimde annem koluma vurdu.
"Evet aç kal , spor yap ama zayıfla yoksa korseyle nefes alamayacak kadar sıkıştırırım seni ama her halükarda o gelinliğin içine girersin." Dediğinde yüzümü buruşturdum.
Anne gazabının kapıları açıldı anlaşılan.
"Neyse Havin hanım siz de benim düğünüme gelir misiniz?" Derken çantama ilerleyip Havin için getirdiğim davetiyeyi çıkardım ve ona uzattım.
"Gelirim ama bana hanım demenize gerek yok." Gülümseyerek konuşurken elimden davetiyeyi aldığında tebessüm ettim.
Çok güzel ve tatlı bir kadındı he bir de taş gibiydi ya.
"Ama benim dibimden ayrılmayan bir tane korumam var. Onunda gelmesi sıkıntı teşkil eder mi?" Dediğinde gülümsedim.
"Yok sorun olmaz. Gelebilir." Dediğimde başını salladı.
"O zaman emin ol düğününe gelmek için elimden gelen her şeyi yapacağım Defne ama ilk önce düğününde giyebileceğin bir gelinliğin olması için elimden gelen her şeyi yapmalıyım. Hadi çıkart da bir an önce başlayayım." Gülerek konuştuğunda başımı salladım ve üzerimdeki gelinliği çıkartıp normal kıyafetlerimi giymek için devasa büyüklükte olan kabine girdim.
Üzerimdeki gelinliği çıkartıp kendi kıyafetlerimi giydim ve kabinden çıktım.
"Tekrardan teşekkür ederiz Havin hanım." Annemin dediği şeyle Havin abla başını olumsuz manada salladı.
"Hem teşekküre hem de hanım demeye gerek yok." Dediğinde annem tebessüm etti.
"İyi günler o zaman. Gidelim biz." Zeynep yengem konuştuğunda herkes başını salladı ve moda evinden çıkıp arabaya bindik.
"Defne! Neden çağırdın sen o kadını düğüne?" Zeynep yengem konuştuğunda kaşlarım çatıldı.
"Nasıl? Neden çağırmayayım ki?" Dediğimde yengem derin bir nefes aldı.
"Kadın yaklaşık 1-2 aydır sürekli her gece biriyle yakalanıyordu. Kadın şey işte. Niye çağırdın?" Dediğinde derin bir nefes aldım.
"Kadın ney yenge?" Sorduğum soruyla gözlerini devirdi.
"İlla söyleteceksin. Annecim kusura bakma ama kadın orospu." Yengem konuştuğunda tekrar derin bir nefes aldım.
Havin Kara resmen Ferit Korhan'ın kız versiyonu gibi bir şeydi hoş Ferit kadar çocuksu değildi ama neyse.
"İlk olarak canım yengem kadının kimle ne yaptığı emin ol bizi ilgilendirmez. Erkek yapınca normal oluyor ama kadın yapınca niyeyse hiç normal karşılanmıyor. İkinci olarak orospu para karşılığı ilişkiye girin kadınlara denir kadının para aldığını nereden biliyorsun ki bence hiç paraya ihtiyacı yok çünkü kadın hem ünlü bir stilist zengin kişilerle çalışıyor hem de babası benim babamla iş yapan ünlü mimar Salih Kara." Dediğimde bu sefer yengem derin bir nefes aldı.
"Erkek yapınca normal oluyor mu dedim Defne? İki cinsiyetinde yapması benim dinimce kötü -"
"Yengem bu konular ince konular girmeyelim bu konulara." Yengemin sözünü keserek konuştuğumda başını salladı.
"Haklısın." Dedikten sonra herkeste derin bir sessizlik oluştu.
Eve geldiğimizde hemen odama çıktım ve sıcak bir duş aldıktan sonra salona indim.
"Ulan ne Murat'ı. Özgür'ü bitti Murat'ı başladı. Ayça Murat kim?" Kuzey abimin sesi kulağıma dolduğunda kıkırdadım.
"Muyat abyamı öptü baba. Ben de ona tekme attım."
Abimin ardından Ayaz'ın sesini duyduğumda salona girmiştim bile.
"Lan ne demek öptü? Bu Murat ne ayak?" Kuzey abim Ayça'yı kendine çekmiş günlük kıskançlık krizinin kotasını doldurmaya çalıştığında dudağımı ısırarak lodos abimin yanına gittim.
"Ya baba sadece yanağımdan öptü o da teşekkür etmek içindi. Ayaz yanlış anladı hem ben onun ablasıyım o bana karışamaz." Ayça son kelimesini de söyledikten sonra ayağını yere vurduğunda tebessüm ettim.
"Bak Ayça teşekkür amaçlı da olsa öptürmeyeceksin kendini-"
"Kuzey 4 yaşındalar 4. Abartıyorsun cidden." Zeynep yengem dayanamayıp araya girdiğinde sırıttım.
"Abartır o abartır. Ben 17 , Ares 18 yaşındayken sevgiliyiz diye Ares'e 'sen pedofili misin?' demişti yenge yani bu bir şey değil." Konuşmaya dahil olduğumda abim Ayça'yı bırakmıştı.
"Ama doğru demiştim. O 18 yaşında yani yetişkin sayılır ama sen çocuk sayılıyordun." Kuzey abim yanıma doğru gelirken göz devirdim. Hala kendini haklı görüyordu ya şaka gibi.
"Abi sen pedofili olayını yanlış anlamışsın ya. Biz pedofili için misal 30 yaşında bir kadın ya da erkeğin 15 yaşındaki bir çocuğa ilgi duymasına diyoruz. 17-18 yaşındaki kişilerin birbirini sevmesine değil."
Kuzey abim göz devirirken Zeynep yengem gülümsemişti.
"Oğlum Murat ablanın cidden yanağından mı öptü?" Kuzey abim Ayaz'a doğru eğilerek konuştuğunda Ayça gözlerini devirdi.
"Ya baba ya! Ben yalan mı söylüyorum yani? Sen bana inanmıyor musun? Küstüm sana." Ayça saçını savurup salondan çıktığında kıkırdadım.
"Haklı. Çok ayıp ettin abi. Sen şimdi kızına yalancı mı dedin? He yalan söylemese bile yalan söylemeye sen itiyorsun. Bu kadar sıkarsan şimdi söylemese bile ilerde söyleme ihtimali var. Bence şimdi gidip gönlünü al ve bir daha sıkma bu kadar kızı." Dediğimde Kuzey abim oflayarak salondan çıkıp Ayça'nın peşine takıldı.
Zil çaldığında Lodos abime baktım.
"Güneyler gelmiştir." Dediğinde hemen ayağa kalktım.
"Ay Çetinim." Kapıya doğru koşarken konuştuğumda Lodos abim gülmüştü.
Ezgi yengem ve Güney abimin de bir çocuğu olmuştu. Erkekti ve adı Çetin'di. 1 yaşındaydı ama o kadar tatlı bir şeydi ki yanakları tam tek lokmada yemelikti.
Kapıyı Esma abla açtığında Ezgi yengem elinde bebek çantası ile içeriye girdiğinde peşinden de Güney abim bebek puseti ile içeri girmişti.
"Çetinim." İ harfini uzatarak pusete koştum ve pusetin içinde gözleri açık boncuk boncuk çevreye bakan yeğenimi kucağıma aldım.
Cidden Ayaz olsun , Ayça ve Çetin olsun bir gün görmesem burnumda tütüyorlardı.
Hoş evlenip gitmişlerdi ama bir şu evden çıkamamışlardı.
Ne zaman eve gelsem benden önce evdeydiler resmen ya. Sanki kendi evleri yok.
"Ulan, şaka gibi hem karım hem Defne tarafından pabucum dama atıldı. Kimse beni görmüyor." Güney abimin söylentisi ile kıkırdayıp ona baktım ve yanağını kocaman öptüm.
"Hoş geldiniz canım yengem ve abim. Hoş ne ara gittiniz ve ne ara geldiniz onu da anlamadım ya. Siz cidden neden gidiyorsunuz ki? Evde oda bol zaten her gün buradasınız kendi evinize gitmenize gerek yok cidden burası oradan çok kendi eviniz." Söylediğim şeyle Güney abim gözlerini kıstı.
"Bu taşlamada ben de varım sanırım?" Mutfaktan çıkan Kuzey abim konuştuğunda ona baktım.
"Evet öyle Kuzeyciğim." Dediğimde Kuzey abim de gözlerini kıstı.
"Hayırdır? Abiye ne oldu?" Üzerime yürürken konuştuğunda kucağımdaki Çetin'i hafifçe kaldırıp Kuzey abime gösterdim.
"Bak üzerime gelme Çetin kucağımda." Dediğimde kapıya gelen Lodos abim gülerek Çetin'i kucağımdan aldığında gözlerim kocaman oldu.
"Gelmişsin 37 yaşına hala şu yaş almış ama büyüyememiş kutup marsis kardeşlere yan çıkıyorsun ya alacağın olsun abi." Dediğimde abim Çetin'i ürkütmemek için kısık sesli bir kahkaha atmıştı.
"Kutup marsis kardeşler mi?" Kuzey abim tek kaşını kaldırarak konuştuğunda sanki avının üzerine atlamak için yavaş yavaş yürüyen bir kaplan edasıyla yavaş yavaş üzerime yürüyordu.
"Kuzey kutbu , güney kutbu falan-" Derken hem Kuzey hem Güney abim üzerime doğru atıldığında Çetin'i ürkütmemeyi düşünmeden çığlığı basıp koşmaya başlamıştım.
Şimdi Çetin ağlarsa Güney abimi başımdan öyle def edebilirdim.
Ama Çetin ağlamadı...
Yav sen 1 yaşında bebeksin senin bağırış ile cırlaman lazım. Cırtlak cırtlak inga diye ağlaman lazım.
"Ya gelmeyin be!" Söylenerek koşarken salona girmiştim bile.
Kuzey abim beni belimden tutup canımı yakmadan halıya yatırıp gıdıklamaya başladığında Güney abimde Kuzey abime katılmıştı.
Sesleri duyan Asel ve Ayça da gelip onlara katıldığında yürüteci ile bacağıma ve Kuzey abime çarpan ama bir türlü bize katılamayan Ayaz ağlamaya başlamıştı. Bir yandan gıdıklanırken bir yandan Ayaz'ın ağlamasına da gülmeye başladığımda eminim yüzüm kırmızıdan mora geçiş yapmıştı.
"Babacım tamam dur." Kuzey abim dikelip Ayaz'ı yürüteçten aldıktan sonra üzerime bıraktığında düşürmemek için Ayaz'ı tutmuş aynı zamanda gülmemi durdurmaya çalışıyordum fakat Ayaz ellerini boynuma koyup gıcıklamaya başladığında tekrar gülmeye başladım.
"Tamam lan moraracak şimdi. Yeter bu kadar." Lodos abim olaya el attığında Kuzey abim Ayaz'ı üzerimden çekmişti.
Şükür Allah'ım.
Derin derin nefesler alarak sakinleşmeye çalışırken Asel ve Ayça da yanıma uzanmıştı.
Hepsine bakarken tebessüm ettim.
"Hadi yemek vakti." Ezgi yengem salona doğru seslendiğinde hepimiz ayaklanıp yemek odasına geçtiğimizde annem ve babam da oradaydı.
Sofrada gördüğüm çeşit çeşit yemek ile dudağımı yalayıp masaya koştum ve oturduğumda annem bana bakarak cıkladığını fark ettim.
"Defne senin yemeğin özel annecim. 1 haftada kilo vermen lazım o yüzden bunlar senin yemeğin değil." Dediğinde gözlerim kocaman açıldı ve omuzlarım düştü.
Ya neden o kadar yiyip 2 beden büyüyecek kadar kilo almıştım ki!?
Ben nasıl kilo vereceğim ya...
1 HAFTA SONRA;
Verilebiliyormuş arkadaşlar.
Annemin o sıkı diyeti ve zorla yaptırdığı spor ile vermiştim...
Tamam 1 beden incelmemiştim tabii ki ama kilo vermiştim hem Havin'de gelinliği büyültmüştü ve gelinliğim olmuştu.
Bir felakette daha kurtulduk şükür.
Şimdi de aynadaki aksime bakıyordum.
Saçım her şeyim hazırlanmış ve şu an düğün için kapattığımız beylerbeyi sarayındaki gelin odası olarak ayarlanan odadaki aynadan kendime bakıyordum.
Odada tek ben vardım.
24 yaşıma gelmiştim ve şu an ortaokuldan beri sevdiğim adam ile olacak düğünümüz için hazırdım.
Bu 24 sene içinde çok şey yaşamıştım. Birçok insan için imkansız olan her şeyi yaşamıştım.
Şiddet görmüştüm, tacize uğramıştım, ailemin yalan olduğunu öğrenmiştim aslında gerçek ailemin başka olduğunu öğrenmiştim , sevdiğim kişiden ayrılmak zorunda kalmışım, gerçek ailemdeki abilerimin önyargıları ile uğraşmıştım ama , ama sevmiştim, sevilmiştim.
Yaşadığım acı kadar mutluluk da tatmıştım hatta yaşadığım acıdan daha fazla mutluluk.
Hiç bozulmayacak dostuklar edinmiştim. Bir ailem olmuştu ve şu an başka bir ailem olsun diye bir adım daha atacaktım.
Zor geçmişti belki ama geçmişti be ve artık mutluydum.
Artık rahatlayabilirdim...
Derin bir nefes aldığımda kapı çalınmıştı.
"Gel." Seslendiğimde kapıya dönmüştü.
Arda odaya girip kapıyı ardından kapatarak bana tebessüm etmişti.
Ah söylemedim değil mi?
Beste'yi hatırlıyor musunuz? Liseden olan arkadaşım şu an kendisi Arda ile nişanlıydı. Yaaaa demiştim Arda ile yakışırlar diye.
Hissediyorum ben ya.
Arda yavaş yavaş bana yaklaştıktığında gözlerinin dolduğunu gördüm.
Önümde durduğunda elini kaldırıp topuzuma daha çok hava katsın diye yapılan perçemime elini götürüp okşadı.
O okşayışı hatırladığımda benim de gözlerim doldu.
O okşayış Arda , Atakan ve Şule ile ilk karşılaştığımda yamuk olan saçlarımı kestirmek için beni kuaföre götürdüklerinde saçım kesilip bittiğinde Arda'nın kesimi bitmiş saçımı okşadığının aynısıydı.
"Evet, yine kuaförden çıktım. Saçlarımın yapımı bitti Arda ama bu sefer kuaföre gidişim farklıydı... Mutlu olmak içindi." Kısık çıkan sesimle konuştuğumda Arda'nın gözünden bir yaş akmıştı. Saniyesinde yaşı sildiğinde saçımdaki elini çekmişti ve ben de ağlamamak için başımı geriye attım.
"Çok güzel olmuşsun." Dediğinde kıkırdadım.
"Tabi oğlum ne sandın? Benden daha ne beklenirdi ki?" Dediğimde o da güldü.
"Dikkat et Adar seni görünce düşüp bayılmasın heyecandan. Şu an bile heyecandan titriyor."
Söylediği şeyle güldüm ve saçımı savurur gibi yaptım.
"Defne İlda Marsis etkisi aşko o." Söylediğim şeyle güldü.
"Birazdan yanına gelicek. Nasıl hissediyorsun?" Dediğinde düşünür gibi yaptım.
"Sürekli Ares'in soyadını almak istemiştim küçükken ama Marsis olmanın sefasını süremeden Faris olmak da biraz garip geliyor. Ben soyadımı seviyordum ya!" Dediğimde güldü.
"Olsun be kanka en azından iki soyad da güzel. Şanslısın heeee." Söylediği şeye ben de güldüm.
"Neyse ben çıkayım da eşin olacak bey girsin artık içeriye." Dediğinde başımı sallayarak onu onayladım.
Arda göz kırptıktan sonra odadan çıktığında derin bir nefes alıp son kez aynadan kendime baktım.
Kapı tıklatıldığında kapıya doğru döndüm.
"Gel." Dediğimde kapı yavaşça açıldı ve içeriye Ares girdi demek çok isterdim ama Aras, Atakan, Şule ve tekrardan Arda girdi.
"Ay siz miydiniz? Ben de kocam beyi bekliyordum." Dediğimde Atakan gözlerini kıstı.
"Ayıp be ayıp. Bizim gibi mükemmel kardeşlerin varken Adar da kimmiş." Atakan gözlerini devirirken konuştuğunda elini Şule'nin beline koyup önüme kadar geldiler.
Arda kapıyı kapatıp kapıya yaslandığında gülümsedim.
"Çok güzel olmuşsun." Şule gülümseyerek konuştuğunda ben de gülümsedim ve ona sarıldım.
"Eminim ki sen de çok güzel olacaksın gelinliğinin içinde." Dediğimde kıkırdadı.
Şule ve Atakan'ın da bir ay sonra düğünü vardı.
"Çok güzel olmuşsun pıtırcık." Atakan yanağımı sıkarken konuştuğunda güldüm ve Şule'den ayrılıp bu sefer ona sarıldım.
"Ay senin için aynısını diyemeyeceğim." Dediğimde güldü ve geri çekildi.
"Evet güzel değil ama çok yakışıklı oldum biliyorum." Dedikten sonra eliyle saçını düzelttiğinde kahkaha attım.
Manyaktı bu ya.
"Ay çık benim asıl yakışıklı kardeşim orada. Aras'ım." Derken Atakan'ı iteklediğimde Atakan ayıplar gibi bakarken aynı zamanda gülmemeye çalışarak geri çekilmişti.
Aras gelip bana sarıldığında ben de ona sarıldım.
"Çok güzel bir gelin olmuşsun güzellik. Bu kadar güzel olacağını tahmin etmemiştim." Dediğinde kıkırdadım.
Bir şey dememe fırsat vermeden kapı çaldığında kaşlarım havalandı.
Heyecanlandım.
"Kimsin?" Arda kapıya doğru seslendiğinde güldüm.
"Benim. Açın kapıyı gelinimi alacağım." Ares'in sesini duyduğumda yutkundum.
Ay kalbim çıkıcak.
"Kapı açılmıyor kardeşim yağlama parası alayım." Arda'nın söylediği şeyle hepimiz kahkaha attık.
"İyi lan aç kapıyı vereyim parayı." Ares konuştuğunda Arda eliyle bizimkilerin odadan çıkmasını işaret ettikten sonra o da odadan çıktı.
Çok kısa bir süre sonra Ares yavaşça kapıyı açarak içeri girdi.
Gözlerimiz kesiştiğinde gelin odasına attığı adım ile kalakalmıştı.
Beni baştan aşağıya süzdükten sonra derin bir nefes aldı.
Boğazını temizleyip küçük adımlar ile bana yaklaştı ve önümde durduğunda küçük bir tebessüm ile ona bakmaya devam ettim.
Ağlamayacağım...
"Çok-" Dedikten sonra durdu ve derin bir nefes aldı.
"Güzel olmuşsun." Sözlerini hafif dolmuş gözleriyle devam ettiğinde gülümsemem büyüdü.
"Hey. Dolmasın gözlerin." Dediğimde ellerini belime koyup beni kendine çekti ve sıkıca sarıldı.
"Çocuk yaştan beri olan hayalimizi gerçekleştirecek olmamıza inanamıyorum." Mırıldandığında derin bir nefes aldım.
"Ben de..." Dediğimde geri çekildi.
"Mükemmelsin. Her zamanki gibi." Yanağımı okşayarak konuştuğunda gülümsedim.
"Sen de."
"Yürümeyin be birbirinize. Gözlerimin önünde birbirlerini seviyorlar şaka gibi."
Konuşmamızı Kuzey abimin konuşması böldüğünde kahkaha attım.
Kapıya baktığımda abilerimi, Emir'i ve Erim'i gördüm.
"Abi. Evleniyorum bak ben. Bu benim kocam, kocam." Dediğimde abim ellerini beline koyup bana şakadan kötü kötü baktı.
"Sus kız. Ben abinim senin. Evli olsan da benim gözümün önünde birbirinizi sevemezsiniz." Dediğinde gözlerimi devirdim.
"Siz karınızı severken oluyordu ama. Peh. Sus bakayım. Canım kocam." Son cümlemde Ares'e sıkıca sarıldığımda Güney abim Kuzey abim ile inatlaşmama gülmüştü.
"Görmemişin bir kocası olmuş. Tövbe estağfurullah." Kuzey abim de gülüp gülmemek arasında kendini kasarken söylediği şeyle gülümsedim.
"Abla. Çok güzel olmuşsun." Emir bana büyülenmiş gibi baktığında kıkırdadım.
"Teşekkür ederim bebeğim." Dediğimde yanıma gelip sarıldılar.
"Dışarıya çıkma zamanı geldi sanırım?" Odaya giren annemle babamdan babamın söylediği şeyle onlara baktım.
Babam ve annem bana tebessüm ederek baktıklarında ben de onlara tebessüm ederek baktım.
"Hadi çıkalım biz madem de Adar ile Defne gelsin." Annem konuştuğunda herkes başını sallayıp odadan çıktıklarında Ares ile yalnız kalmıştık.
"Onca sene sonra gelinim, karım, arkadaşım, her şeyim olduğun ve olacağın için teşekkür ederim güzelim." Dedikten sonra alnımı öptüğünde titrek bir nefes aldım.
"Ben de teşekkür ederim Ares'im." Dediğimde o da gülümsedi.
Yanıma gelip kolunu uzattığında koluna girdim ve odadan çıkarak topluluğa doğru ilerledik.
Bundan sonrası ise işte klasik nikah ve düğün merasimiydi.
Takı töreninde ayaklarımızın koptuğu, dans edeceğiz diye canımızın çıktığı ama diğer düğünlerden daha farklı olan başkasının değil bizim düğünümüzün olduğu bir düğündü.
Ve biz mutlu olmak için yaptığımız planlardan birini daha gerçekleştirmiş olduk.
Darısı bütün isteyenlerin başına en güzel şekilde gelmesi dileğiyle.
BÖLÜM SONU...
Masal sonu gibi bitti ya özel bölüm kdsmksks
Yaaa sonunda evlendiler. Ağlayacağım şimdi...
Bu zamana kadar kitabı okuyan ve hâlâ okumaya devam edip özel bölümlere de gelen, kitaba ister yorum yapan ister oy veren isterse de hiçbir şey yapmayıp sadece bütün bölümleri okuyan herkese teşekkür ederim.
Okunma sayısı bile beni mutlu edip yazmaya teşvik ediyordu çünkü...
Bu arada bölümün başında geçen karakter yine beni kurguladığım ama tam derin kurgulamadığım için daha ilk bölümü bitiremediğim ve daha adı tam belli olmayan kitabımın baş karakteri Havin Kara dkldlddl (Resmen UTK'de sürekli diğer kitaplarımın reklamını yapmışım KŞDMFKŞSDMFKŞ)
3. Özel bölüm son özel bölüm olacak arkadaşlar. 3. Özel bölümden sonra özel bölüm gelmeyecek ama hayal gücümü veya yazımı beğendiyseniz diğer kitaplarıma da beklerim sizi.
Bölüm nasıldı?
Beğendiniz mi?
Oy atmayı ve yorum yapmayı ihmal etmeyin lütfen.
Kendinize dikkat edin.
Allah'a emanet olun.
Bir dahaki bölümde görüşmek üzereeeee.
|
0% |