Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Rüya

@yazarozgekarail

Kendini bir ormanda görüyordu Alesta. Etrafında şarkı sesi duyuyordu panikle çevresine baktı ama kimse yoktu. Sanki ses ağaçlardan, topraktan, tamamiyle doğadan geliyor gibiydi. Kalbi deli gibi atıyordu birden bağırmaya başladı.


"Anne! Baba! Neredesiniz?" Etrafta uçuşan kuşlardan başka hiçbir ses yoktu. Olduğu yerde dursa mı ilerlese mi karar veremiyordu. Dolmuş gözleri ile çevresine son kez baktığında karşısındaki kocaman ve beyaz yapraklı ağacın arkasında biri olduğunu gördü. Seslendi.


" Hey, sen kimsin ? Neresi burası ben neredeyim? " Karşısındaki cevap vermedi ağacın arkasında saklanıyordu. Alesta onun ayakkabılarını görebiliyordu. Kahverengi deriden ucu sivri bir ayakkabıydı. Içinden bunu kim giyer diye düşünürken ona doğru bir kaç adım attı. Adım attığında farketti elbisesi yanıyordu. Eteğinde alevler vardı. Panikle etrafında sıçramaya başladı sıcaklık hissetmiyordu ama elbisenin eteği alevler içindeydi. Ağacın arkasındaki gülerek ortaya çıktı. Yine üzerinde kahverengi deriden bir pantolon ve üzerinde kahverengi ve yeşil ağaç yaprakları ile donanmış bir kıyafet vardı.


" Çok komiksiniz. Beni saklandığım yerden çıkarttınız majesteleri. Oysaki ben sizin gezinti saatinizde dikkatiniz bozulmasın diye saklanıyordum. Bugün pek kendinizde değilsiniz herhalde?"


Alesta şaşkın bakışlarla bakıyordu. Onun bu halini gören adam paniklemiş gibi göründü.


" Özür dilerim ben komiksiniz demek istemezdim. Ben şey... Efendimizin bunu duymaması için ne isterseniz yaparım. Ne olur beni affedin." Alesta adamın gözlerinin dolduğunu başını kaldığı zaman anladı.


Alesta sakin kalmaya çalışarak " Bir dakika bir dakika sakin ol. Prenses mi ne prensesi ? Efendiniz kim ? Burası neresi ve sen kimsin?" Karşısındaki adam şaşkınlıkla cevap verdi.


" Ben bu ağacın okuyucularından Tom. Siz bizim prensesimizsiniz Ateşin Prensesi. Efendimiz ise..." Adam birden silikleşmeye başladı. Alesta kendini boşlukta süzülüyor gibi hissetti.


Uyandığında annesi ve babası baş ucunda durmuş ona bakıyorlardı. Alesta yavaşça kendinde gelmeye çalışıyordu. Başındaki ağrıyı hissettiğinde acıyla inledi ve alnı yanıyordu. Elini başına götürmeye çalıştığında Ella onu durdurdu. " Dur, elleme." Alesta korkuyla sordu " Ne oldu ne var alnımda."


Ella ve Drake birbirlerine baktılar. Saklayamayacaklarını biliyorlardı. Drake öfkeyle " Seni işaretledi. Artık saklamamız daha zorlaştı ama bir yolunu bulacağız."


Alesta ne olduğunu anlamayarak ağlayacakmış gibi konuşmaya başladı. " Ne işaretlemesi ? Beni neden kimden saklayacaksınız? Anlatın artık!"


Ella dolan gözlerini yarı açık pencereye çevirdi. Drake derin nefesler alıyordu. Ella akan gözyaşlarını elinin tersi ile sildi ve " Böyle olsun istemezdik, böyle öğrenmeni hiç istemezdik ama artık öğrenmenin vakti geldi. " dedi. Drake elini yavaşça Ella' nın omzuna koydu. Ella ondan güç alırcasına anlatmaya başladı.


" Sen bir melezsin. Yani bir cadı ve insan evliliğinden doğan yarı cadı yarı insansın. "


Alesta halsiz olmasına rağmen güçlü bir kahkaha patlattı. " Bu halde de güldürdünüz ya ne diyim. Hangi filmden bu?" Alaycı konuşmasının ailesine daha hüzün getirdiğini gördü. Ella anlatmaya devam etti.


" Bizler güçlerimizi saklayıp insan içine karıştığımızdan beri insan cadı evlilikleri görülüyor. Bizim için yasak bir durum ama kimsenin umursadığı yoktu o zamanlar çünkü ceza olarak sadece güçlerimiz mühürleniyordu ve tamamen insana dönüşüyorduk ama kanımızda hala cadı kanı dolaşır bu yüzden konsey istediği zaman güçlerimizi verebilir. Hatta bazı kişiler belki bir cadı ile evli olduklarını bilmiyorlar bile ama baban ve ben birbirimizi gördüğümüz an aşık olduk ve yasakları çiğneyerek evlendik. Ve tabii benim güçlerim alındı ama ananen sen doğduğun zaman seni saklayabilmemiz, tamamen insan olduğunu kanıtlayabilmemiz için seni sihirledi. Ama nasıl buldular bilmiyorum. " Alesta sanki nefes almıyordu annesi duraksayınca derin bir nefes aldı. Duyduklarını sindirmeye çalışıyordu. Akan gözyaşlarının farkında değildi. Drake yavaşça elini yüzüne götürerek kızının gözyaşlarını sildi. Alesta Ella'ya bakıyordu. Annesi hafifçe öksürüp boğazını temizleyerek devam etti.


"Yani anladığın üzere baban insan ben bir cadıyım ama güçlerin yok. Ve asıl en önemli olan biz cadılar yeteneklerine, becerilerine göre sınıflara ayrılır ve elementlere dağılır. Her elementin kendi yöneticisi, inançları, kuralları olur bu yöneticiler bir araya gelip konsey oluşturur, önemli kararlar burada alınır. Senin için özel izin almıştık. Bunları daha sonra detaylı bir şekilde anlatacağım. Benim ailem ateş elementine ait. Ateş elementine ait olanlar kız çocukları olduğu zaman 18. Yaşına bastığında zorlu bir sınavdan geçer. Başarılı olamayanlar cezalandırılır başarılı olan ise..."


Burada hızlanan gözyaşları yüzünden anlatmayı kesti. Drake devam etmeye çalıştı. " Başarılı olan ise Ateş Kralı' nın hizmetkarı olur ve bir daha ailesiyle görüşemez ve kendisi çok kötü birisidir. Bildiğim kadarıyla melezler için geçerli olmuyor ama neden seni buldular nasıl buldular." Babasının sesinin titrediğini fark eden Alesta durumun ciddiyetini anladı.


" Peki şimdi ne olacak ve sen nasıl sınava girmedin o zaman anne?" Babası bu sorusuna karşılık gülümsemeye çalışarak " Annen 18. Yaşına girdiği gün gizlice evlendik. Evlendiğimiz için güçleri elinden alındı bu yüzden girmedi. Ama sonrasında duyduklarımıza göre ananen ve dedene kötü bir ceza vermişler bunu görenlerde daha dikkatli davranarak boyun eğmişler."


Alesta' ya rüya gibi gelen bu olaylardan sonra yavaş yavaş kavramaya başlamıştı her şeyi. Yıllardır anne tarafından hiçbir akrabası ile görüşmeme sebebi belliydi. Ella birazda olsa kendini toplamıştı. Ayağa kalkarak pencereyi tamamen açtı. Sabah olmak üzereydi. Sonbaharın soğukluğu odayı sarmıştı. Alesta'ya dönerek " Üşüyor musun?" Diye sordu. Alesta "Bilmiyorum." Dercesine baktı sonrasında üşümediğini anlayarak " Hayır üşümüyorum." Dedi. Annesi camı yavaşça kapattı. " Içindeki güçlerinden dolayı. Ateşin seni ısıtıyor." Dediğinde Alesta boş boş etrafına bakıyordu. Ella odada bir kaç tur dolaştıktan sonra odadan çıktı. Çıkarken eşi Drake' ye gelmesini işaret etti. Alesta anne ve babasının çıkmasıyla başını tekrar yastığa koydu. Alnındaki acı ve başındaki ağrı görmesini zorlaştırmaya başlamıştı. Bir süre sonra Ella odaya geri geldiğinde elinde eski bir kitap ve 2 minik şişe vardı. Alesta'nın baş ucuna sandalye çekti ve oturdu. Şişenin birini açtı ve Alesta'yı doğrultarak ona içirdi. Diğer şişeyi parmaklarına damlatıp Alesta'nın alnına sürmeye başladı. Alnındaki yanma hissi azalmaya başlamıştı. Toparlanmaya başladığında "Alnımda ne var neden bu kadar yanıyordu?" Ella dudaklarını büzerek " Seni işaretlediler. Korkma bunu sadece biz ve cadı olanlar görebilir. Insanlar göremez. Bugün okula gitmeyeceksin bizde işe. Bu durumu düzeltene kadar herkes tatilde."


Alesta panikle yataktan fırladı ve yatağının çaprazındaki makyaj masasına koştu. Aynaya baktığında alnında kocaman ateş simgesi vardı. " Bu ne ya? Bunun görünmemesi imkansız!" Annesi gülerek " Panik yapma baban bile göremiyor onu dediğim gibi sadece cadı kanı taşıyanlar görebilir. " Alesta alnındaki izi dikkatle inceledi. " Bu sırtımdaki doğum lekele benziyor. Ella o an duraksadı.


" Evet o bende de var hepimizde yani ama bir şey soracağım onu kimse gördü mü?" Alesta biraz düşündükten sonra cevap verdi. " Evet Luna gördü ve bayıldı. Onda da benzer bir şey varmış ama göremedim." Ella'nın içine bir kurt düşmüştü. " Nerede oldu bu ?"


Alesta daha sakinleşmişti, rahat konuşabiliyordu.


" Geçen aydı galiba. Balo için aldığımız kıyafeti görmek için gelmişti. Üzerimi değiştirirken gördü başta çok şaşırdı ama sonra normal davrandı." Ella tamam dercesine başını salladı. Drake odaya girdiğinde mutlu görünüyordu. " Akşama burada olacaklar. Onlarda çok şaşırdı ama halledebileceklerini söyledi." Alesta " Kim ? Kimler geliyor?"


Ella yarı mutlu sesiyle " Ananen ve deden." Drake gergin bir şekilde " Birde konsey üyesi." Ella'nın da gerildiği hissediliyordu. Heyecanlı şekilde " Tamam o zaman sen yat ve dinlen. Ben babanla akşam için hazırlık yapayım. Kendini iyi hissedersen gelirsin." Alesta'ya birer öpücük kondurup odadan çıktılar. Alesta'ya rüyasını sormayı unuttukları yaptıkları hatanın en büyüğü olacaktı.


Loading...
0%