Yeni Üyelik
12.
Bölüm

Acı Paylaşımı

@yazarozgekarail

Chris ne kadar uyuduğunu bilmiyordu. Kendine geldiğinde Lisa başucunda durmuş kafasına dokunuyor ve "Abi!" Diye bağırıyordu. Gülümseyen yüzüyle bir anda kardeşini kucağına aldı ve gıdıklamaya başladı. Chris'in gözü duvardaki saate kaydı " Olamaz!" Diyerek yerinden fırladı. Okula geç kalmıştı hemde çok. Hızla salondan çıktı ve mutfaktaki annesini gördü.


" Neden uyanırmadın anne?"


Annesi yarım bir gülümsemeyle " Sakin ol. Bu halde okula gitmene izin veremezdim hem geç yattın hem gözlerin balon gibi şiş. " diyerek buz torbası uzattı.


" Gözlerine tut. Şişliği daha çabuk iner Bayan Lara'nın karşısına bu halde çıkmak istemezsin."


Chris yarı memnun bir halde " Peki ya okul ? Babam duyunca kızacak."


" Ben hallettim onu babana da okula da hasta olduğunu ve bir kaç gün dinlenmen gerektiğini söyledim."


Chris soğuk kompres yaparken başını salladı. Lisa'nın evdeki koşturmacasına aldırmadan salona döndü. Çok geçmeden Clara Chris'e seslendi.


" Tatlım ben Bayan Lara'yı kahvaltıya çağırdım hem tanışırız hem konuşuruz diye ama ekmek alman gerek. "


Chris ayaklandı ve odasına gitti. Kapıyı açtığında içinde bu sefer tedirginlikten çok hüzün vardı. Odaya bir göz gezdirdi ve "Daha bilmediğimiz neler oldu acaba?" diyerek üzerini değiştirdi.


Çıkarttığı kıyafetlerini yatağının üzerine attı ve annesinin yanına gitti.


Annesi onun hazır olduğunu görünce


" Çantam askıda. Cüzdanımdan para al ve üstüyle de kendine ve kardeşine bir şeyler alabilirsin." Chris muzip bir gülümsemeyle " Nasıl isterseniz majesteleri." Diyerek parayı alıp evden çıktı.


Market evlerine çok yakındı ve hemen vardı. Ekmek dolabından 2 ekmek aldı ve bir kaç adım attıktan sonra geri döndü 2 ekmek daha ekledi. Akşam için tekrar dışarı çıkmak istemiyordu. Abur çubur rafına vardığında ne alsam diye düşünürken kasadaki yaşlı adam ve önündeki bayan ona baktığını belli etmeden konuşuyorlardı.


" Evet, yeni gelenler onlar. Hayaletli binadalar. Acaba nasıl oturuyorlar orada yoksa hepsi söylenti mi?" Kadın sormuştu. Adam kendinden emin bir sesle " Hayır hepsi gerçek. Benim akrabam oturuyor o binada. Bir daireden boş olduğu zamanlar bile sesler geliyormuş. Hepsi buna şahit ama bir daireden olduğu için onlar kendilerini güvende sanıyorlar."


Kadın olduğu yerde irkilerek " Ben olsam hayatta oturamam orada. Çok korkunç."


Chris'in kasaya yaklaştığını görünce sustular. Chris aldıklarının ücretini ödeyip iyi günler dileklerini sunarak oradan çıktı ama hala konuştuklarını duyabiliyordu.


Kendine ve kardeşine sevdikler krakerlerden aldı. Lisa'nın sevinişini hayal ederek eve yürüdü. Binaya yaklaştığında başını kaldırıp odasının olduğu yere baktı. Biri vardı ama kim olduğunu çözemedi. Binaya girdiğinde asansör kullanmaktan vazgeçti. İçinde bir hareketlenme vardı. İyi mi kötü mü bilmiyordu ama enerjisini atması gerektiğini hissetti ve koşar adımlarla eve çıktı. Kapıya vardığında nefes nefese kalmıştı. Annesi onun bu halini görünce korktu.


" Ne oldu iyi misin?"


Hemen arkasından Bayan Lara belirdi. "Ne oldu?"


Chris şaşkın bakışların ardından utandı ve " Bir şey yok. Merdivenlerden kaç saniyede çıkabileceğimi denedim." Annesi ve Bayan Lara derin bir nefes alarak mutfağa gitti. Chris peşlerinden gitti ve Lisa'yı mama sandalyesinde otururken buldu.


" Bak, sana ne aldım." Diyerek kraker paketini Lisa'ya gösterdi. Lisa'nın sevinç çığlıkları hepsini güldürdü. Elinden paketi almak için resmen savaştı ama Chris " Önce kahvaltını yap yoksa kraker yok." Diyerek arkasına sakladı. Bir kaç ağlama tenezzülünden sonra istediğine ulaşamayan Lisa mecbur kahvaltısını yapmaya başladı.


Chris ve annesi her zamanki yerinde Bayan Lara ise babasının olduğu yerde oturuyordu. Bir kaç yudum atıştırdıktan sonra Chris konuyu kimin açacağını düşünerek beklemeye koyuldu. Annesi ve Bayan Lara normal bir şekilde sohbet ediyordu. Chris merakına yenildi ve konuyu açmak için


" Benim odamı gösterdin mi Bayan Lara'ya anne camdan nereye bakıyorsunuz?"


İkisi birden şaşkın bakışlarla Chris'e baktı.


Annesi " Biz senin odana hiç girmedik oğlum o nereden çıktı. "


" Marketten gelirken camımda biri vardı. Ama uzaktan hanginiz olduğunu çözemedim."


Bayan Lara üzüntüyle elini ağzına götürdü.


" Acaba bu o mu? Görünebilir mi?"


O gelmeden bir şeyler konuştuklarını anlayan Chirs de annesinden cevap bekledi.


" Evet. Duruma göre istedikleri zaman görünebiliyorlarmış." Chris " Gerçekten siz değil miydiniz?"


Bayan Lara " Değildik canım. Buna emin olabilirsin. "


Chris korku ve üzüntüyü aynı anda yaşıyordu. Ufak bir kaç sohbetten sonra kahvaltı masasından kalktılar ve salona geçtiler. Clara salona geldiğinde elinde günlükde vardı. Bayan Lara günlüğü görünce gözlerinden süzülen yaşlara aldırmadan konuştu.


" Okudunuz mu ne yazıyor?"


"Hepsini okumadık. İlk sayfa bize neler olduğunu anlattı ama devamını merak ediyoruz. Ama uyumadan önce ufak bir göz gezdirdim çok fazla sayfa dolu değil. En fazla 6 7 sayfa."


Bayan Lara üzgünce başını salladı.


" Evet olabilir. Çünkü ben defteri ona verdikten yaklaşık 1 hafta sonra bir daha haber alamadım."


Chris biraz öfke biraz merakla " Polise neden haber vermediniz?"


Bayan Lara'nın gözlerindeki yaşlar daha da çoğalmıştı.


" Bu kadar kötü sonuçlanacağını düşünemedim. Hem elimde herhangi bir kanıtta yoktu. Emin olamadım. Bu sefer benim yüzümden ona daha çok zarar vermelerinden korktum."


Yaşlı bir bayana göre mantıklı bir açıklamaydı ama onunda vicdan azabı çektiğini görebiliyorlardı.


Üçüde yan yana oturmuş deftere bakıyorlardı. Ortada Clara sağında Chris, solunda ise Bayan Lara merakla bekliyordu.


İlk olarak Bayan Lara'ya da fotoğrafı gösterdiler.


" Evet kapıda gördüğüm zavallı kız buydu." Ağlaması git gide çoğalmıştı. Clara ilk sayfayı ona da okuduktan sonra ikinci sayfayla devam etti.


"Sevgili günlük. Dün gece yine canımı acıttılar. Hem de neden biliyor musun? Annemle babam yemeklerini yedikten sonra dışarı çıktılar ve ben Alex ile evde kaldım. O salonda ödev yapıyordu, onun yanına gittim. Biraz izledim onu ve bana bir kaç kağıt verdi. Resim çizmeye başladım. Normalde bana kağıt verdiğinde işim bitince alır ve yok ederdi ama bu sefer 1 sayfanın bende kalmasını istedim. Bayan Lara' ya hediye edecektim ama Alex bunu bilmiyordu.Alex kıyamadı ve izin verdi ama benim yüzümden ona da kızdılar neyse ki canını yapmadılar. Çünkü annemle babam söyledikleri saatten çok önce eve gelmişlerdi ve beni salonda gördüler. Elimdeki kağıdı görünce bir anda babam hızla gelip bana tokat attı. Elimdeki kağıt yere düştü ve hızla eğilip onu aldı. Resmi inceledikten sonra Alex'e doğru baktı. "Seninle de hesaplaşacağız." Beni saçımdan tutarak ayağa kaldırdı. " Sen hiçbir şeyi haketmiyorsun!" Tekrar tokat atarak beni yere düşürdü. Kendi canımın açısından çok Alex' e bir şey yapmamaları için dua ediyordum. Alex dayanamayarak araya girdi.


" O size hiçbir şey yapmadı. Nolur yapmayın bunu ona. Onun suçu yok ben çağırdım ve teklif ettim. Bana da vurun o zaman. " Diyerek bağırdı. Babam onu kolundan tutup ittirdi. " Sen karışma. Her şey o ve Laneti yüzünden!" Beni yerden kaldırdı ve bileğimden sıkarak odama götürdü. Resmen fırlatırcasına odaya attı ve kapıyı kilitledi. Kapıyı kapattıktan sonra bağırmaya başladı . " Ben söyleyene kadar hiç kimse bu kapıyı açmayacak!" Alex'e bir şey yapacaklar mı diye kulağımı kapıya dayayıp dinlemeye başladım. Ona sadece bunu bir daha yapmaması için bağırıyorlardı. Sonra sessizlik oldu. Galiba uyumaya gittiler. Sabah duydum ki anneme dışarıdayken telefon gelmiş ve o çok heveslendiği reklam çekimi için oyuncu değiştirip annemin yerine başkasını oynatacaklarmış. Kısacası benim suçum olmayan bir şey için yine cezalandırıldım. Yüzüm ve bileğim çok acıyor..."


Herkesin tüyleri diken diken olmuş bir şekilde ağlıyorlardı. Bayan Lara'nın pişmanlığı daha çok artıyordu.


"Keşke ona yardım edebilseydim. Tanrım ne kadar büyük bir kötülük." Hıçkırıklarla Cameron'dan devam etmesini istedi.


Loading...
0%