Yeni Üyelik
10.
Bölüm

Kayıp Günlük

@yazarozgekarail

Lara'nın evine girdiğinde yaşlı bir bayana göre modern döşenmiş bir ev ile karşılaştı. Ev sade ve hoş görünüyordu. Bir huzur vardı. Lara onu salona götürdü ve beklemesini söyledi. O Lara'yı beklerken Chris'in telefonu çaldı. Arayan annesiydi. Hızlıca telefonu açtı.

"Alo anne. "

"Tatlım bilerek okuldan çıkmanı bekledim. İyi misin?"

" İyi miyim bilmiyorum aslında seninle bir şey konuşmak istiyorum." Annesinin sesinin gerildiğini hissediyordu.

Eve taşındıklarından beri yaşadıklarını bir çırpıda anlattı ve Lara'nın evinde olduğunu söyledi.

" Bir şeyler olduğunu biliyordum. Sana söylemedim korkma diye babana da söyleyemiyorum malum. Aslında ben buraya anneannenden bilgi almak için de geldim. Teyzende burada o yüzden ben yarın dönüyorum. Babana sakın belli etme." Chris tamam diyerek telefonu kapattı. Lara ona kurabiye,poğaça ve çay getirmişti. Önce yemesini sonra konuşacaklarını söyledi. Çok güzel kokuyorlardı. Önce poğaçayı sonra kurabiyeyi yedi. Kurabiyeye bayıldı. Ne kadar lezzetli olduğunu söylediğinde Lara bir anda "Teresa'da seviyordu." Deyince son lokma Chris'in boğazında kaldı.

Su içtikten sonra biraz daha iyiydi ve Teresa'nın kim olduğunu sordu. Lara üzüntü içinde derin bir nefes alarak anlatmaya başladı.

" Teresa senin yaşlarında bir kızdı. Sizin oturduğunuz dairede yaşıyordu ama normal bir yaşantısı yoktu. Değil evden çıkmak okula bile göndermiyordu ailesi hatta son zamanlarda odasından bile çıkartmıyorlardı. Benimle tanıştığından,görüştüğünden ailesinin haberi yoktu."

Chris merakla sözünü kesti.

"Ama neden?" Lara üzüntüyle devam etti.

" Onun bu evde yaşadığını bile kimse bilmiyordu ben tesadüfen gördüm ailesi hemen sakladı ve ertesi gün gittiğini söyledi. Senin odanın camına bir sepet uzattım. Bir defter ve mektup verdim ona defterden sayfalar kopararak bir nevi mektuplaşıyorduk. Ailesi güzelliği kutsal olarak görüyordu. Annesi yüzünde bir sivilce çıksın hastanelik oluyordu. O derece takıntılı bir aileydi."

Chris "Teresa peki?" Diye sorunca Lara'nın gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı. O arada yine telefonu çaldı bu sefer arayan babasıydı. Lara telefonu açmasını işaret etti ve kendine bir bardak su almaya gitti. Babası eve erken gelmişti ve Chris'in evde olmadığını görünce aramıştı. Habersiz bir yere gitmesini istemediği için hemen eve çağırdı. Lara salona döndüğünde Chris'in yüzünün asık olduğunu gördü. Chris " Babam eve erken gelmiş ve beni çağırıyor. "

Lara hüzünle başını salladı. " Merak etme ben her zaman buradayım istediğin zaman konuşuruz."

"Teresa'ya ne olduğunu söyleseniz bari olur mu?"

Lara başta emin olamadı ama hislerinde yanılmazdı bu yüzden bir çırpıda söyledi.

"Aslına bakarsan bende bilmiyorum daha doğrusu emin değilim. Tek bildiğim korkunç bir şey oldu çünkü bir gece evden bağırma sesleri yükseldi. Teresa'nın çığlıklarını duydum. Sonraki 2 günde ondan haber alamadım. Asla bana yanıt vermedi. Sepeti almadı bile. 2. Günün sonunda ailesi birden her şeyi toparlayarak sabaha karşı evi terk etti. Onları gördüm ama Teresa o evden çıkmadı. Buna eminim. Bana bir günlükten bahsetmişti. Ailesinden saklıyordu. Odasında bir duvarı kazarak defterin sığabileceği bir boşluk oluşturduğunu ve süpürgelik ile önünü kapattığını yazmıştı hala orada mı bilemiyorum."

Chris'in içini bir merak saldı ama nasıl bulacağını bilmiyordu. Hızlıca eve indi kapıyı açtığında babasını salonda otururken gördü. Çok gergindi. Chris'e doğru baktı.

" İş seyahatim erkene alındı bu akşam gitmek zorundayım. Annen yarın geliyormuş. Yarına kadar idare edebilir misin?"

"Tabii ki baba."

"Ve de daha bizim tanışmadığımız insanların evine gitmek de ne demek Chris?" Chris bunu diyeceğini tahmin ediyordu.

" Bayan Lara zararsız biri baba. Hem yaşlı ne olabilir ki?"

" Her neyse benim hazırlanmam gerekiyor. Bir daha bizden habersiz bir yere gitme hele ki tanımadığımız insanların evine. "

" Tamam baba özür dilerim. " Chris uzatmayacaktı. Üzerini değiştirmeye gittiğinde oda gözüne farklı göründü. Ne acılar yaşandı acaba diye düşünerek üzerini değiştirdi. Babasının yanına giderek

" Baba gitmeden yatağımın yerini değiştirelim mi? Ya da ben yapmayı deneyebilirim yapamazsam sen yardım edersin." Babası onaylar şekilde başını salladı.

Chris hızlıca odasına gitti ve onu açık olan süpürgelikleri kontrol etti herhangi bir şey yoktu. Camın onu boştu yatağını yavaşça itmeye başladı. Göründüğünden daha hafif gelmişti. Kısa süre içinde yatağı pencereye yaklaştırdı. Pencerenin altında petek olduğu için tamamen sıfırlamadı.

Yatağını çekmiş olduğu boşlukta duvar dibini inceledi. Süpürgelikte bir kırık vardı. Yerinden ayrılmadığı için kötü görünmüyordu.

"Sanırım buldum." Diye iç geçirdi Chris. O sırada babası hazırlanmış mutfağa geçmişti. Kendine ve Chris'e aparatif bir şeyler hazırladı. Chris'e seslendiğinde Chris aç olmadığını komşusunda bir şeyler yediğini söyledi. Çantasından ödevlerini çıkarttı ve yapmaya başladı. Babası hazırladıklarını sonra yemesi için bir kaba koydu. Odasının kapısına geldi ve açık olan kapıdan odaya baktı.

" Güzel olmuş. Taksi geldi. Ben gidiyorum evlat."

" Dikkat et baba."

" Sen de dikkat et evlat."

Babasına camdan baktı ve gittiğine emin olduğunda hemen annesini aradı. Annesi kısa bir çalış sonrası telefonu açtı.

" Efendim canım. "

" Anne ben bugün seninle konuştuktan sonra Bayan Lara'nın evine gittim. Babam bu duruma kızdı biraz ama o bu evde bir şeyler olduğunu söyledi. Kötü şeyler. Tam olarak ne ve nasıl oldu bilmiyor ama bir günlükten bahsetti odada saklıymış. Teresa'nın günlüğünde bir çok şeyin yazdığını söyledi. "

" Demek adı Teresa'ymış. Tamam sen günlüğe bakmaya calış ben babana söylemedim ama bu gece geleceğim. Araba ayarladı teyzen. Gece olmadan varırız şimdi çıkacağız."

" Tamam anne bekliyorum. "

Chris ödevini unutmuş odada kırık olan süpürgeliği açmaya çalışıyordu. Babasının takım çantasından bir kaç eşya aldı ve çıkartmaya çalıştı. Bir kaç denemeden sonra başardı.

Evet süpürgeliği yerinden çıkarttı. Çıkarttığı yerde gerçekten bir boşluk vardı. Elini uzattı ve yavaşça boşlukta gezdirdi. Eline sert bir şey değdi. Yavaşça kendine doğru çekti. Koyu pembe dışı olan bir defter çıktı. Heyecanı ve korkuyu aynı anda yaşıyordu.Güneş iyice yok olmaya başlamış ve oda kararmaya başladı. Defteri yatağına koydu ve hızlıca her şeyi eski haline getirdi. Annesini arayarak defteri bulduğunu söyledi.

" Ben gelene kadar bekle tatlım. Beraber okuruz. "

Chris'in "Tamam." Demekten başka şansı yoktu. Defteri komodinin üzerine koydu. Gözü defterde merak ediyor ama korkuyordu. Rehber öğretmeninden aldığı kitap aklına geldi ve okumaya başladı. Kitabın başlarında ruhun tanımı yazıyordu.

Bunları zaten biliyorum diye düşünerek sayfaları hızlandırmaya başladı. Ilgisini çeken bir konu bulduğunda kapı çaldı. Heyecanla kapıya koştu ama annesinin gelmediğini biliyordu. Kapıdaki Bayan Lara'ydı. Elinde bir kağıt tutamı vardı.

Chris onu içeri davet etti. Bayan Lara " Burada ne olduğunu bulmadan girmek istemiyorum. Beni anlayacağını umuyorum. Bunlar Teresa'nın bana yazmış oldukları. Benim ona yazdıklarımı ne yaptı bilmiyorum." Chris defteri bulduğunu ama okumak için annesini beklediğini söylediğinde Bayan Lara tekrar ağlamaya başladı. " İşiniz bitince bana verir misiniz ? " Diye sordu titreyen sesiyle.

Chris "Tamam." Dedi. Kağıtları alarak salona geçti. Defter için annesini bekleyeceğini söylemişti ama kağıtlar için bir şey demedi. Bu yüzden okumaya başladı.


Loading...
0%