Yeni Üyelik
17.
Bölüm

Morg

@yazarozgekarail

Olay yeri inceleme ekibi geldiğinde William çoktan hastaneye varmıştı. Yapılan tahlil ve görüntülemeler sonucu vücudunda çok fazla kırık olduğu saptandı ve organları hasar görmüştü. Yapılan tedaviler ardından bir süre yoğun bakımda kalması gerekecekti. Dina onun refakatçisi olduğu için ifadesi hastanede alındı ve bildiği her şeyi anlattı. Karakolda ise bazı polisler olaylara inanmıyor ve aşağılayıcı bir şekilde bakıyorlardı. Hepsinin ifadeleri aynı, yaşanılanları anlamışlardı. Dedektif Dave hepsine bağırıp işlerine dönmesi gerektiğini söylediğinde hepsi şaşırmıştı. Chris dayanamayarak " Dedektif Dave bir şey sorabilir miyim?"


Dave gülümseyerek " Tabii ki." Dediğinde Clara bazı kaş göz işaretleri yaptı ama Chris anlamadı.


" Efendim herkes bize inanmadı. Dalga geçtiklerini belli ettiler ama siz öyle değilsiniz neden ?" Dave'in gülümsemesi biraz soldu ama yine de sevecenlikle yanıt verdi. " Biz bazı şeyler ortaya çıkana kadar herkese ve her şeye inanırız evlat. Tabi zamane memurlar bunu yapmıyorlar. Empati kurarsak daha başarılı oluruz. "


Chris anladım der gibi dudaklarını büzdü.


İşleri bayağı uzun sürmüş ve hepsinin ifadesi aynı olduğu için kemiklerin Dna'sı ve dolaptaki parmak izlerinin sonuçları belli olana kadar serbestlerdi ama şehir dışına çıkmamaları ve bir süre o eve girmemeleri gerekiyordu. Bayan Lara onlara onun evinde kalabileceklerini teklif etti ama Agatha kendisi ve Dina'nın ayarladıkları otelde kalmaları için ısrar ederken kapıdan çıkmak üzerelerdi ve Dedektif Dave'in geldiğini görmediler.


" Hanımlar ben size araç ayarladım. Güvenli bir şekilde varmanızı isterim."


Agatha gülümseyerek karşılık verdiğinde Dave Chris'e döndü.


" Sen çok akıllı bir çocuksun. Umarım hep böyle olursun. İçeride bana sorduğun soruya eksik cevap verdim çünkü çevremiz çok kalabalıktı. Hâlâ öğrenmek istiyor musun ? "


Chris " Teşekkür ederim efendim. Evet hâlâ çok merak ediyorum. "


Dedektif Dave gözlerini hepsinin üzerinde gezdirdi.


" Ben çok uzun zamandır bu meslekte ve bu bölgedeyim. Kimin yalan söyleyip söylemediğini anlayabilirim. Bir kaç yıl önce henüz bu rütbede değilken bir genç beyefendi gelmişti ve sizin adresinizde bir şeyler olduğunu söylemişti. Psikiyatri raporu olduğu için kimse onu kale almadı ve konu kapatıldı. Her zaman içimde bir şüphe vardı. Yetkim olmadığı için inceleyemiyordum. "


Hepsi şaşkınlıkla ona bakıyordu. " Neyse hava soğuk fazla üşümeyin. Günlük harici bulduğunuz öğrendiğiniz bir şeyler varsa bana bilgi verin. " Diyerek kartını uzattı. Bir kaç adım atmışlardı ki Chris geri döndü. Dedektif Dave henüz içeri girmemiş sigara içiyordu. Chirs onun yanına gelince sigarasını söndürdü. "Evet evlat dinliyorum. "


"Siz sadece bize ne yaşadığımızı sordunuz ama ben o aile hakkında bazı şeyler biliyorum. Ve günlükte bir kısmı yazıyor hatta bir çocukları daha var erkek. O takıntılı aile ona da zarar verebilirler mi ? "


Dave derin bir iç çekerek " Merak etme evlat o aileyi bulacağız ve günlüğü detaylıca inceleyeceğiz." Chris güven duygusu ile annesi ve annanesinin yanına döndü.


Dedektif Dave'in ayarladığı araçla evlerine gittiler. Clara Lisa'yı gördükten sonra hastaneye William'ın yanına gitti. Onun o halini gördükten sonra üzüntüsü daha da arttı. Yoğun bakıma girmesi yasaktı ama doktora kısaca anlattıktan sonra doktor kısa süreli de olsa görmesine izin verdi. Odaya girdiğinde William uyuyordu. Onu uyandırmamak için sessizce sadece izledi ve yanından çıktı. Kapıda bekleyen Dina ile sarıldılar. Dina çocuklarının ona ihtiyacı olduğunu ve kendisinin burada kalabileceğini söylediğinde başta kabul etmek istemedi ama Dina'nın haklı olduğunu düşündüğü için uzatmadı. Hastaneden çıkacakken o gün evlerine gelen memur Sam'i danışmadaki Bayan ile konuşurken gördü. Yanlarından geçip giderken Sam ona seslendi.


" Hanımefendi. " Clara ona seslendiğini anlamayarak yürümeye devam ediyordu. Sam ona yaklaştı ve kolundan tutunca Clara istemsizce sıçradı.


" Sakin olun. Ben, ben bir şey sormak istiyorum."


"Tabii ki." Dediğinde Clara soğuk bir sesle.


" Nasıl soracağım tam olarak bilmiyorum ama eşinize gerçekten ne oldu? Onu bu hale kim getirdi?"


Clara yarım bir gülümseme ile " İster inanın ister inanmayın ama her şey anlattığımız gibi oldu. Bu konuda inançsız olduğunuzu anlayabiliyorum. Eşimde sizin gibiydi ve başına gelenlerden sonra inanmaya başladı. Biliyorum bu durumu açıklamak zor sizler her şeye somut bir delil arıyorsunuz. Kendisi de uyandığında vereceği ifadede göreceksiniz zaten ama bizlerin var olduğu kadar ruhlarda varlar. Umarım sizin inanmaniz için böyle şeyler yaşamanıza gerek kalmaz." Sam ufak bir gülümseme ile karşılık verdi. Bu sefer Clara " Ben bir şey sorabilir miyim?" Dediğinde Sam başıyla evet anlamında cevap verdi.


" Teresa, yani ondan kalanlar neredeler?"


Sam biraz düşündükten sonra " Aslında böyle bilgileri veremeyiz ama sizin dürüst ve zararsız biri olduğunuzu hissediyorum bu yüzden söylememde sakınca olur mu bilemiyorum."


" Ben sadece merak ettim. Umarım huzura kavuşmuştur."


''Nasıl yani? Ayin felan yaptığınızı söylemiştiniz.'' Sam'in sesinde bir korku hisseden Clara gülümsemeye çalışarak yanıtladı.


'' Evet yaptık fakat son anda bazı aksilikler oldu. Annem bu konuda daha bilgili kendisine soracağım ama siz bana yanıt vermediniz.''


Sam tereddütlü bir şekilde '' Normalde adli tıp kurumunda olması gerek ama adli tıp doktorumuz dna örneğini burada aldı ve burada bıraktılar. Şuan morgda ve bizde hem eşiniz hem de onun için buradayız. Nöbet gibi bir şey.''


Clara teşekkür ederek oradan ayrıldı Bayan Lara'nın dairesine döndü. Bayan Lara sessizce kapıyı açtı, çocuklar çoktan uyumuştu. Yaşadıklarının şoku ile zamanın nasıl geçtiğini anlamamışlardı.


Bayan Lara Chris' e zorla bir şeyler yedirdiğini Lisa'nın keyfinin yerinde olduğunu anlatırken Clara onu duymuyor gibiydi. '' Tatlım, evet çok zor bir gün geçirdik. Toparlanmak kolay olmayacak ama dinlenmelisin. Çocukları misafir odasına aldım. Genç bayan yanlarında sende benim odama geç. Biraz uyumalısın.''


Clara hayır anlamında başını salladı. '' Hayır lütfen. Siz kendi yatağınıza geçin ben burada dinlenirim.'' Bayan Lara ne kadar ısrar etse de Clara kabul etmemişti. Bayan Lara pes ederek ona yastık ve yorgan getirdi. Salondan çıkarken '' Burası senin de evin, hiçbir şey için çekinme. Bu arada ben sizin için evden kıyafet felan almak istedim ama yarın bir liste vermenizi onların ayarlayacağını söylediler.''


''Teşekkür ederim.'' Clara kendini zorlayarak konuşmaya başlamıştı. Bayan Lara odasına giderek kendi düşüncelerine daldı.


Hastanede görevli polisler William'ın odasının önünde ve morgda nöbet tutuyorlardı. William'ın odasının önü sakindi. Dina'ya gidebileceğini söyleselerde o kabul etmedi ve bazen odanın önünde bazen kafeteryada vakit geçiriyordu. Saat gece yarısını çoktan geçmiş olduğu için hastanede çoğunlukla sessizlik hakimdi.


Morg görevlisi yeni bir ceset getirene kadar herşey yolundaydı. Ani bir kalp krizi geçiren hasta kurtarılamayarak ölmüştü. Morg görevlisi onu sedye ile morga indirdiğinde içeri girmesi ile bağırması bir oldu.


" Ne oldu burada? Kim yaptı bunu?"


Hızla morgdan geri çıkarak kapıda bekleyen polislere baktı. Polisler ne olduğunu anlamadan adama bakıyordu. "İçeriye biri girdi mi ?" Öfkesi sesinden belli oluyordu.


" Hayır hiç kimse girmedi. Biz sürekli buradayık."


Adamın peşinden morga girdiklerinde şok oldular. Her yer dağılmış, soğutma kabinlerinin kapıları açık içeride olan cesetler geri çekilmiş haldeydi. Görevli söylenerek ortalığı düzeltmeye çalışıyordu.


Loading...
0%