@yazarozgekarail
|
sonbahar mevsimini çok seviyordu Chris. Ama bu sefer sevdiği sonbahar hüzünle gelmişti.Evlerinden,arkadaşlarından en önemlisi düzeninden ayrılıyordu. Bu hiç hoşuna gitmiyordu. 15. Yaş gününden sonra geçirdiği kaza sonrası değişikliklere pek açık değildi. Önceden sosyal bir çocuk olmasına rağmen kazadan sonra çok içine kapanmıştı. Değişiklikler onu çok korkutuyordu ve şuan korkunun tam ortasındaydı. Ailesi taşınmaları gerektiğini söylediğinde üzüntüden geceler boyu uyuyamamıştı. kendi müstakil evlerinden bilmediği başka bir şehire kalabalık bir bina dairesine taşınıyorlardı. Taşınma sebeplerini ailesi ona açıklamaya çalışıyordu ama o dinlemiyordu. Bu kötülüğün sebebi onun için geçerli değildi,olmuştu işte. Şimdi onlar önde eşya yüklü kamyon arkalarında gidiyorlardı. Yolculukları babasına göre 9 saat daha sürecekti. '' Yola çıkalı çok olmadı Chris. Lütfen sorup durma artık.'' Annesinin sesi 2 yaşındaki küçük kızıyla uğraşmaktan oldukça yorgun çıkıyordu. Chris kolundaki akıllı saate baktı. Yola çıkalı 2 saat olmuştu.Eziyet çekiyormuş gibi hissediyordu. Belki biraz olsun kafasını dağıtır diye çantasında taşıdığı romanını çıkarttı. Okumaya çalıştıkça kardeşi Lisa ona satşıyordu. En sonunda okuyamaycığını anlayıp kitabı hızla çantasına koydu. Annesi her zamanki gibi '' İdare et. O daha küçük.'' bakışını atıyordu. Derin bir ''Of!'' çekerek dışarısını izlemeye başladı. Sabahın erken saatlerinde çıktıkları için her yer oldukça sessizdi. Chris'in ise aklı oldukça gürültülüydü. Uzunca bir süre düşüncelere dalarak dışarısını izledi. İlerleyen saatlere doğru kardeşinin uyuyakalmasıyla araba fazlasıyla sakinleşmişti. Bu durumun en iyi fırsat olduğunu bilen Chris kulaklığını çıkararak sevdiği müzik listesini açtı. Dışarısını izlemeye devam ederek zihnini rahatlatmaya çalıştı. Ne kadar süre geçtiğinden emin değildi. Uyuya kalmıştı, annesi htiyaç molası verdikleri için uyandırdığında başında yine şiddetli ağrı vardı. Yine kabus görmüştü. Kabustan ziyade herkesin kaza dediği ama Chris'in kaza olmadığını bildiği anı yaşıyordu. Saat öğleni geçtiği çok belliydi. Güneş gökyüzünde turunculaşmaya başlamıştı. Bu demek oluyordu ki az bir yolları kalmıştı. Benzinlikte verdikleri kısa molanın ardından arabaya bindiklerinde babası çok gergin görünüyordu. Ne olduğunu soracak cesareti bulamadı kendinde ve sessizce etrafa bakmaya devam etti. Kardeşi uyanmış olduğu için artık müzik dinleyemiyordu. yaklaşık 1 saat daha süren yolculuktan sonra akşam üstü varmışlardı yeni evlerine. Nakliyeciler eşyaları taşırken anne ve babası yerleştirmeye çalııyordu. Chris ise kardeşiyle ilgileniyor boş evde ayak altında dolaşmamasını sağlyordu. Eşyaların tamamı eve taşındığında babası adamlara ücretini vermiş ve yolcu etmişti. Annesi bir o oda da bir başka odada eşyaları düzenlemeye çalışıyordu. Lisa artık tamamen sıkılmış olduğundan Chris'in işi zorlaşıyordu. Kardeşinin dikkatini dağıtmak adına evi dolaşmaya başladılar.Salonda durdukları için oradan koşarak çıktı Lisa ve salonun yanındaki mutfağa geçti.Mutfak dolapları biraz eskiydi ya da temiz olmadıkları için öyle görünüyorlardı. Lisa tekrar koşarak koridora çıktı ve en sondaki odayı gözüne kestirdi. Hava artık kararmaya başlamıştı bu yüzden loş bir ortam vardı. Lisa odanın kapısının önünde durdu. Sanki bir şeyi dinliyor gibiydi. Chris'e doğru baktı ve onun geldiğini görünce hızlıca kapıyı açtı ve içeri girdi. Sanki etrafında biri varmış ve ona değmemesi için savaşıyor gibi görünüyordu. Chris oadaya girdiğinde bir ürperti hissetti sanki biri tam arkasında ensesine nefesini veriyor gibiydi ve tam o anda Lisa çığlıklarla ağlamaya başladı. Ne olduğunu anlayamadan Chris'in bacaklarına yapıştı ve kucağına çıkmaya çalıştı. Annesi ve babası odaya geldiklerinde '' Ne oldu?''' dercesine baktılar. Chris '' Bilmiyorum. Sanki bir şeyden korktu.'' diyerek omuz salladı ve kardeşiyle birlikte salona geri döndü. Anne ve babası işlerin yarıdan fazlasını bitirerek mola vermeye karar verdiler. Çok eşya olmamasının artılarından biri diye düşünerek iç geçirdi. Bu süre zarfında Lisa ağabeyinin kucağından hiç inmemiş ve ara ara koridora bakıp yüzünü Chris'in göğüsüne kapatmıştı. Dışarıdan söyledikleri yemeği yediklerinde artık saat geç olmuş ve odaları hazırdı. Sadece kıyafetler yerleştirilmemişti. Herkes odalarına çekilirken Chris ve Lisa aynı odayı paylaşacaktı ama Lisa o odaya girmemek için ortalığı birbirine kattı ve artık çok yorgun olan annesi bu gecelik yanlarında yatmasına izin verdi. Hepsi huzurlu uykularına dalarken Chris tavanı izliyor ve ne zaman uyuyabileceğini düşünüyordu.
|
0% |