Yeni Üyelik
4.
Bölüm

Yüzleşme

@yazarozgekarail

Annesi ve babası karşısındaki koltukta yan yana oturup meraklı gözlerle Chris'e bakıyordu. Chris tekli koltukta ellerini kucağında birleştirerek bekliyordu. Ne bilmek istediklerini bilmediği için ilk onların konuşması daha iyi olacak gibiydi. Kendini bir an karakolda ki polislere ifade veriyor gibi hissetti. Midesine giren kramp stresinin ne kadar büyük olduğunun işaretiydi.


Babası tekrar derin bir nefes alarak


" Evet evlat, seni dinliyoruz. " Sabırsızlandıkları belliydi.


" Neyi öğrenmek istiyorsunuz ? "


" Bizden sakladığın şey her neyse."


Annesi her an ağlayacak gibiydi. Chris bir an onlara bu duyguyu hissettirdiği için kendine kızdı.


" Sizden sakladığım tek şey - siz üzülmeyin diye özellikle belirtti.- okuldaki bir grup çocuğun sürekli bana sataştığı, hakaret edip dalga geçtiğiydi. Son olaya kadar baş edebiliyordum bu yüzden sizi üzmek istemediğim için anlatmadım. Ama sizin ve herkesin kaza dediği olayı onlar yaptı ve bilerek beni göle attılar. Düşünce de o şeyi gördüm yani adamı. "


O görüntü tekrar gözünün önüne gelmişti ve midesi bulandı. Annesi dolmuş gözlerle şaşkınlıkla ona bakıyordu.


" Peki neden gittin ? Öğretmenlerin biliyormuydu bu durumu?" Babası artık sinirli gibi değildi ama üzüldüğü belliydi. Belli belirsiz bir öfke hissediliyordu ama Chris bu sefer kendi için olmadığını biliyordu.


" Tom'u yakalayıp telefonunu almışlar bana mesaj atan Tom'du. Yani onun telefonundandı bende o zannederek gittim. Vardığımda onları gördüm ama kaçamadım. En fazla yine tartaklayıp bırakırlar sandım ama nereden öğrendiler bilmiyorum yüzme bilmediğimi öğrenmişler ve " Çok eğlenceli olacak! " diyerek beni suya ittiler. Su çok derin değildi ufak bir çabalamadan sonra ayağa kalkabildim. Onlar çok eğleniyordu ve sonra onu gördüm. Sanki oraya bağlanmış ya da takılmış gibiydi. Başta ne olduğunu anlamadım ama çırpınmayı bırakıp yaklaştığımı görünce onlar da baktığım yere doğru geldiler ve birinin "Bir ceset! Çabuk kaçın buradan!" diyerek koştuğunu gördüm ve de ben gidemiyim diye bisikleti mi de kırmayı unutmadılar. "


Annesinin eli ağzında ve gözyaşlarını tutamıyordu. Lisa'nın mızmızlanmasını duymuyor gibiydiler. Babasının sessizce küfür ettiğini duydu. " Neden bize daha önce anlatmadın? Öğretmenlerinle biz de konuşurduk. Bu ne zamandan beri böyle sürüyor?"


Chris gözlerini devirerek " Okul açıldığı ilk günden beri. Anlatmamın bir önemi olmayacaktı çünkü defalarca öğretmenlerime söyledim ve hatta hiç bir şey değişmediğini görünce müdür yardımcısına gittim. O da bana üstü kapalı bir şekilde onların ailesinin her ay okula yüklü miktarda bağış yaptığını, onlara bulaşmamamın iyi olacağını yoksa benim başımın ağrıyacağını söyledi. "


" Şerefsiz herif!" Babası artık kendini tutamıyor salonda bir ileri bir geri yürüyerek söyleniyordu. Annesi ise hem zorbalığa uğrayan hem ceset bulan oğluna ne diyeceğini bilemeden bakıyordu. Bakışlarında öfke vardı ama kendineydi. Nasıl farkedemediğini düşünerek kendine kızıyordu.


Babası " Karakolda ne anlattın peki ? Onlardan da mı sakladın?" Chris utanarak başını eğdi. Onlara da gerçek hikayeyi anlamadığı belliydi.Neden bu kadar içine kapanmış olduğunu şimdi anladı ailesi ama söylemiş olsa da bir şeyin değişmeyeceğini biliyorlardı çünkü bu dünyada para her şeyi satın alırdı.


Bu konuşmadan sonra Chris bir daha ailesinden bir şey saklamayacağına söz verdi. Bu sözünde ne kadar süre duracağını bilemeyerek odasına gitmişti.


Biraz vakit geçtikten sonra hazırlanıp Chris' e okul kıyafeti almaya çıkarlarken asansör önünde yaşlı bir bayan gördüler. O da asansör bekliyordu. Kadın onlara meraklı ve üzgün bir şekilde bakıyordu. Clara ilk adımı atarak kendini tanıttı ve neden üzgün olduğunu sordu.


Kadın gülümsemeye çalışarak "Siz ne kadar dayanacaksınız diye merak ettim. Evin gerçek sahipleri gittikten sonra orada kimse uzun süre oturmadı. Ben üst komşunuz Lara. O evde korkunç şeyler oldu ama kimse kabul etmiyor. "


Kadının sesindeki merak ve üzüntü hepsine geçmişti. Chris bu konu hakkında araştırma yapması gerektiğini hissetti ama ailesine bunu şimdi söylemeyezdi. Bir şey saklamayacağına söz vermişti ama daha atlatamadıkları travmaya yenisini ekleyip onları üzmemeli diye düşünüyordu.


Binadan çıktıklarında hava bulutluydu sanki her an yağmur yağacak gibiydi. Hızlıca en yakındaki mağazalardan yeni okulu için kıyafetleri tamamladılar. Chris'in içindeki panik duygusu git gide artıyordu. Geri dönüş yolunda yavaşça annesinin koluna girerek " Anne peki ya yeni okuldakiler de bütün bunları duymuşsa ve yine aynı şeyleri yaşarsam?"


Annesi biraz üzgün biraz tereddütlü bir ses tonuyla " Sen kimseye bir şey anlatamadığın sürece kimse bilmeyecek. Orası buraya yeterince uzak ve burada bizden başka kimse bilmiyor."


Chris pek inanmasa da başını öne eğerek yürümeye devam etti. Eve vardıklarında henüz akşam olmamıştı. Clara yemek yaparken babası Lisa ile ilgileniyor annesi ise yemek yapıyordu. Chris salonda oturduğu koltukta koridoru tam anlamıyla görebiliyordu. Aklı gece yaşadıkların ve gün içindeki konuşmaları arasında gidip geliyordu.


Lisa babasıyla oynamaktan sıkılmıştı. Odadan oyuncak almak istiyordu. Chris onun koridora doğru yöneldiğini gördü, minik adımlarıyla önce mutfaktaki annesine baktı ve yürümeye devam etti. Ağabeyi ile aynı odayı paylaşacakları için oyuncakları o odadaydı.


Tereddütle kapının önünde durdu. Biraz bekledikten sonra yavaşça odanın kapısını açtı ve içeriye göz gezdirdi. Chris minik kardeşine şefkatle bakıyordu ama bir anda Lisa istemsizce odaya doğru çekildi ve kapı sertçe kapandı.


Chris korkuyla yerinden sıçradı ve kardeşinin yanına koştu. Lisa'nın ağlaması tüm evi sarmıştı. Chris kapıyı açmaya çalıştı ama açılmıyordu. Sanki içeriden bir güç kapıyı tutuyordu. Chris odaya girmeye çalıştıkça Lisa'nın bağırışları kulağında yankılanıyordu. "Baba ! Kapıyı açamıyorum! Lisa içeride!"


Sesi korkuyla çıkmıştı ve gözlerinin dolduğunu yüzünün panikten yandığını hissediyordu. Babası geldiğinde kapıdan bir kaç adım geri çekildi. Annesi hemen arkasında ıslak ellerini üzerindeki mutfak önlüğüne siliyordu. Babası kapıyı zorladı. Bir kaç kez omuz attı ama açamadı. Lisa'nın ağlayışı hepsini paniklendirmişti. Ağlaması sanki canı acıdığı için değil korktuğu için gibiydi.


Annesi kapının arkasından küçük kızını sakinleştirmeye çalışırken babası takım çantasını almaya gitti. Chris ise ne yapacağını bilmeyen bir halde duvara sırtını dayayarak yere oturdu ve dizlerini karnına çekerek ağlayamaya başladı. İstemsizce içinden " Lütfen ona zarar verme." diyordu. Babası geldi ve kapının kolunu sökmek için malzemeleri çıkarttı ama o arada herkes şaşkınlıkla olduğu yerde kaldı çünkü kapı kendiliğinden açılmıştı.


Lisa abisinin yatağına yaşlanmış yerde oturuyor elleri ile yüzünü kapatmış bir şekilde ağlıyordu. Clara hemen içeri girip kızını kucağına aldı ve sakinleştirmeye çalıştı. Mutfağa götürdü ve su içirmeye çalıştı. Babası ve Chris birbirine bakıyordu. İlk odaya giren babası oldu.


" Bu oda neden bu kadar soğuk?" Chris korumasına rağmen babasının peşinden odaya girdi ve tüm tüylerinin diken diken oluşunu hissetti. Oda gerçekten çok soğuktu gece olduğundan bile. Babası yine pencereleri kontrol etti ama hiç bir problem göremedi.


"Sanırım anlık kapı sıkıştı biz zorlayınca düzeldi. Korkacak bir şey yok evlat."


Chris yaşadıklarını bilmedikleri için bu açıklamaya inanmış gibi yaptı ama merakını yenemeyerek babasına sordu." Baba, hayalet diye bir şey gerçekten var mı?"


 


Loading...
0%