Yeni Üyelik
1.
Bölüm
@yazarperest

İçimde garip bir huzursuzluk vardı, sanki kötü bir şey olmuş ama benim haberim yokmuş gibiydi. Parmaklarımı piyanonun soğuk tuşlarında gezdirdim, ama çalmıyordum. Normalde babamla çalardık. Şimdi hatırladım, babam nerde kaldı? Gelmesi gerekiyordu.

 

 

Kapının tıklatma sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım. Babam gelmiş olabilirdi. İçimde bir umut ışığı yanarken koşarak kapıya yöneldim. Kapıyı açtığımda karşımda babamı değil, babamın yakın arkadaşı Tuğgeneral Yasin Amca’yı gördüm.

 

 

“Yasin amca, babam nerde? Arkanda mı, bana sürpriz mi yapacak?” dedim, sesime zorla bir neşe katmaya çalışarak. Yasin Amca asker şapkasını göğsüne koydu ve önümde diz çöktü.

 

 

“Dolunay… çok büyümüşsün. Baban sana biz geldiğimizde ne olduğunu anlattı mı?” dedi ağlamaklı bir sesle. Koskoca Tuğgeneral benim önümde diz çökmüş, gözyaşlarını tutamıyordu.

 

 

Evet, babam anlatmıştı. Eğer kapıya askerler gelirse bu, aileden birinin şehit olduğu anlamına gelirdi. İçimdeki huzursuzluk birden korkunç bir gerçeğe dönüştü, yüreğimde tarifsiz bir acı hissettim. Gözlerim dolarken, Yasin Amca’nın ağlamaklı gözleriyle buluştuğumuz o an, dünyam bir anda karardı.“Babam… Yasin amca, babam şehit mi oldu?” dedim, gözümden bir damla yaş firar ettiği anda. Yasin amca yutkundu ve ağır ağır başını salladı. "Ama bana söz vermişti, benimle Ay Işığı Sonatı'nı çalacaktı."

 

 

Yasin amca beni kendine çekti ve sıkı sıkı sarıldı. Başımı göğsüne gömdüm. Aynı babam kokuyordu… Babam şehit olmuştu, artık kimse o kıza ay ışığını anlatamayacaktı. Dudaklarımdan tek bir kelime döküldü:

 

 

“Vatan sağ olsun.”

Tek bir cümle, binlerce acıya teselli oluyordu. Her çocuk "Babam öldü, olsun vatan sağ olsun" diyordu. Üzücü kısmı ise bir daha babamla yan yana piyano çalamayacak olmamızdı. Rabbim, sana babam Muhammet Alparslan’ı emanet ediyorum. Bir tabuta, bir anneme bakıyorum; annem genelde pek ağlamazdı ama şu an şelale misali gözyaşları akıyordu. Tabutun yanına yürüdüm yavaşça ve sıkıca sarıldım tabuta. Keşke daha çok sarılsaydım sana, keşke daha çok masal anlatsaydın bana baba.

 

 

Annem, babama öfkeyle bakarak bağırdı ilk kez; ilk kez bu kız yaralıdır, daha çok yara açmayayım onda demedi: “Senin yüzünden! O sana gitme desen gitmem demişti, sen ona git dedin! Senin yüzünden öldü!”

 

 

Evet, demişti ama ben babamı kurtarmak için tüm ümmeti tehlikeye atsaydım, Allah’ın Resulü’nün yüzüne nasıl bakardım ahirette, bunun vebalini nasıl taşırdım, hesabını nasıl verirdim?

 

 

“Şehit ölmez!” Nitekim Allah ayeti kerimesinde diyor ki: “Allah yolunda ölenlere ölü demeyin, onlar diridirler.”

 

 

Yazar notu: Biliyorum üzücü başladık ama hayat hep neşe dolu değil ya. Bu kitap Çanakkale, 15 temmuz şehitleri ve Filistin'deki şehitlere ithaf edilmiştir.

 

 

 

 

 

Loading...
0%