@yazarperest
|
Bir insan nasıl olur da küçücük bir çocuğun şehit babasından kalan son hatırayı alıp da sobaya atabilir? O minicik yürek için, belki de hayata tutunmasının tek nedeni olan o yadigâr, onu bir nebze de olsa babasının yanında hissettiren tek şeydir. O hatıraya dokunmak, özen ve saygı gerektirir. Ama onu acımasızca yakmak? Bu, vicdanın karanlığa gömüldüğü bir ruh halinin yansımasından başka ne olabilir ki?
Bir insan, kendi öz yeğenine bunu nasıl yapabilir? İçinde zerre kadar merhamet kalmamış olmalı. Böyle bir eylem, sevgi ve şefkati çoktan yitirmiş, karanlık bir ruhun ürünü olmalı. Sevgiye gözleri kapalı, acıya duyarsızlaşmış, nefreti kök salmış bir kalpten çıkmış bir hareket… O anda küçücük bir çocuğun gözlerinde beliren çaresizlik, kalbindeki derin yara, insanın içine işleyen bir acı gibi doluyor zihne. Bir anlığına dahi olsa, o çocuğun yaşadığı kederi düşünmek insanı ürpertiyor, o sessiz feryadın yankısı kulaklarda çınlıyor.
“İnsanoğlu çiğ süt emmiş...” dedim, ama kelimeler boğazımda düğümlenmişti. Olanlar ne kadar anlatılsa da geçmişi geri getiremezdi. Ne de çocuğun içindeki o tarifsiz acıyı dindirebilirdi. Hele ki bunu yapan, çocuğun kendi kanından biriyken… İşte o an kelimeler kifayetsiz kalıyor.
"Öyle... Kin öyle bir duygu ki, karşındaki kendi kanından birisi bile olsa ezip geçiyorsun," dedi Bulut, dikiz aynasından bana bakarak. Sanki o da aynı acıyı derinlerinde yaşıyordu. İçimde bir kurşun gibi ağırlaşan sözler vardı, ama ona "Bir tane daha kurşun asker var, üzülme," diyemedim. O soğuk gerçek karşısında kelimelerin anlamsızlaştığını hissettim. Sustum. Sessizlik belki de yalanlar doğurur, ama yine de sustum. Çünkü bazen sessizlik, acının tek sığınağıdır. Çünkü bazı insanlarda geçmiş, bir türlü geçip gitmiyor, adeta bir gölge gibi peşini bırakmıyor. Unutamıyorsun. Ne yaşananı, ne de yapanı. Her an, zihninde dönüp duran bir film şeridi gibi tekrar tekrar canlanıyor. O anılar, içini sızlatan keskin bir bıçak misali her seferinde daha derin bir yara açıyor. Gözlerini kapatsan bile kurtulamıyorsun, yaşanan acı seni her defasında yakalıyor.
Bazı yaralar kapanmıyor, çünkü bazı insanlar ne kadar zaman geçerse geçsin, o geçmişi içinde taşımaya devam ediyor. Ne hatıralar siliniyor, ne de yaşanılanların bıraktığı izler hafifliyor. |
0% |