@yazarperest
|
Kıyafetlerimi yanıma alıp banyoya doğru yavaşça yürümeye başladım. Üzerimdeki kıyafetler kan ve toprakla kaplıydı, sanki üzerime ağır bir yük bindirmiş gibi hissediyordum. Her adımda, çatışmanın izleri tenime ve ruhuma işleniyordu. Görevimiz sırasında ilk Türk uçağını kaybetmiştik; içimde bir acı ve suçluluk hissediyordum. Raporumuzu üsse gönderdik ama yine de bizi konuşmaya çağırdılar. Bunu düşünmek bile yorgun ruhuma bir yük daha bindiriyordu. Banyoya vardığımda, aynada gördüğüm yansıma tanıyamadım; kir, kan ve yaşananların izleriyle dolu bir yüz bana bakıyordu. Mekânın soğuk beyazlığı, içimdeki fırtınaya karşı çıkıyordu. Duş başlığını çevirdim ve suyun üzerimdeki kir ve toprağı yavaşça yıkamasını izledim. Akan suyla birlikte, sanki içimdeki yük de yavaş yavaş azalıyordu. Ancak, su ne kadar temizlese de, ruhumdaki karanlık izler gitmiyordu. Her damla su, bana kaybettiğimiz o uçağı ve onunla birlikte kaybolan küçük bir parçamı hatırlatıyordu. O küçük ben de, uçakla birlikte yere çakılmış, sonsuza dek kaybolmuştu. Banyodaki suyun hafif sesi, mekânın serinliğiyle birleşerek içimdeki boşluğu yankılandırıyordu. Beyaz fayanslar, yüreğimdeki karışıklığı yatıştırmakta yetersiz kaldı; sadece soğuk ve sessiz bir tanıklık yapıyorlardı. Duştan çıktıktan sonra üstüme giydim ve sessizce yatakhaneye geri döndüm. Odanın solgun ışığı altında, adımlarım yavaş ve düşünceliydi. Yatağıma yaklaşırken, Böge'nin elinde kitabımı incelemesi gördüm. Parmakları sayfalar arasında geziyordu.
"Bu eski kitabı ne yapıyorsun?" diye sordu, yüzünde biraz meraklı bir ifade vardı.
Evet, kitap eskiydi. Sayfaları sararmış, köşeleri yıpranmıştı. Ama bu sıradan bir kitap değildi. Babam, yıllar boyunca okurken her seferinde kurumuş çiçekleri ayraç olarak kullanmıştı. Altı çizili satırlarda onun küçük notları vardı; bazen bir düşünce, bazen de bir anı. Bu kitap, aslında babamdi. Onun düşünceleri, anıları ve sessizce bıraktığı izler... Babamdan geriye kalan tek sağlam hatıra, her sayfasında ona dair bir parça taşıyan bu kitaptı. Yatakhanenin sakin havasında, kitabın sayfaları geçmişten sesleniyordu. |
0% |