Çok merak ediyordum Ateş ve o motorcu çocuğun birbirleriyle ne bağlantısı olduğunu. Bir de o çocukla Pelin'in arasında ne olmuştu? Otobüse bindiğimiz zaman da beni geçiştirmişti ama öğrenecektim.

Edebiyat dersindeydik. Ben düşüncelere dalmışken hocanın bana silgi atması beni düşüncelerimden çıkardı. Gerçekten bana silgi atmıştı, manyak kadın demek var dı da.

Hoca "Kızım, nerelere daldın?" diye sorunca biraz utandım. "Şey, hocam, farkında değildim hocam." "Çabuk rehberliğe gidiyorsun, benim gönderdiğimi söylersin" dedi çantamı alıp dersten çıktım. Rehberlik odasında kimse yoktu. Hayda, bu rehberlik hocası nerede şimdi? Ayaklarımı sürüyerek öğretmenler odasına yürüdüm. Odaya girdiğimde kimse yoktu, acaba nerede bu rehberlik hocası?

Dışarıya bakmam lazım ama yağmur yağıyor. Of, ya! Dışarıya çıktığımda çok yağmur yağıyordu. Okulun yanında kazan dairesi vardı, oraya bakmam lazım; belki de sigara içiyordur orada. Kazan dairesine girdiğimde kimse yoktu ama çok karanlıktı.

Bir anda arkamdan kapı kapandı. Siktir, hayır olamaz! Burada kaldım. Hızla kapıya vurdum ama bugün yağmur olduğu için kimse dışarıya çıkmazdı. Geçip eski bir sandalyenin üstüne oturdum. Ne yapacaktım burada ben? Dizlerimi kendime çekip başımı üstüne koydum. Ağlayasım vardı; ne kötü şey varsa beni bulur zaten. Tek iyi olan şeyse hayatımda Ateş'ti. İsmini bile aklıma gelince gülümsediğim adam, kazan dairesi olduğu için duman kokuyordu. O yüzden öksürdüm. Telefonum ve çantam içeride kalmıştı. Yağmur yağıyor diye içeride bırakmıştı m. Bir kez daha kapıya vurdum ama kimse yoktu ve benim kronik rahatsızlığım vardı...

Bölüm sonu

Hayde, canlarım, biraz bölüm sonu sohbeti yapalım. 😘

Sizce kurtarıcımız kim olacak?

Siz bol bol yorum yapın, bir de beğenin. Emin olun ki ben hep sabahın 5'inde sizlere bölüm yazarım. 🤗😍