@yazarroze
|
Evet, bu gece benim olacaktı, belki de yıllardır beklediğim adam. Bu gece benim olacaktı. Arabaya bindigimizde karşıma geçip oturdu. Ellerimi kucağıma aldım.
Çok lüks bir restoranın önünde durduk. O indiğinde, ben de arkasından indim. Araba da giderken kokusunu doya doya içime çektim; çok erkeksi bir kokusu vardı ve ben tiryakisi olmuştum. Restorana girdiğimizde kimse yoktu. Yanında yürürken "Neden kimse yok?" dedim. Ateş, "Çünkü burası benim." dedi. Ağzım açık kalmıştı.
Gerçekten de mekan onundu ve biz şimdi burada yemek yiyecektik. Bir an rüyadayım zannetim; o çok güzeldi, bir rüya gibiydi ve ben asla onu kaybetmek istemiyorum. Biliyorum ki o, sadece bir kere bile olsa rüyaların en güzeli.
Masaya geçip oturduk. İki dakikada bütün garsonlar etrafımızda pervane olmuştu. Önüme menü gelmişti. Menüyü elimle aldım, onun gözleri ise yüzümdeydi; her bir santimini özenle inceliyordu. Spagetti makarna istemiştim, o ise bir şey istemediğini söyledi. Ateş, "Kaç yaşındasın?" dedi.
"Ben 19 yaşındayım," dedim. Ateş, "Küçükmüşsün," dedi. Moralimi bozulmuştu; o beni sadece küçük bir kız çocuğu olarak görüyordu. Öyle değil mi? Çok aptaldım; nasıl inanabilmiştim ki benimle yemek yiyecek, bana aşkla bakacak? Aptal hayallerim...
Yemek geldiğinde yemeye başlamıştım. Gitmek geçti aklımdan ama en azından hayallerim gerçek olurdu. Ben yemeğimi yerken o ise bana bakıyordu. Ben yaşını sormadım çünkü biliyordum, 24 yaşındaydı.
Yemek bitince ayağa kalktım. "Benim lavaboya gitmem gerekiyor," dedim. "Anlayışla, tabii ki," dedi. Hızla lavaboya ilerledim; bu kadar da fazlaydı. Resmen beni görmezden gelmişti. Okul giysileri beni boğuyordu, gerçekten de eziyet gibiydi.
Okul gömkeğinin bir iki düğmesini açtım; oh, resmen nefes alabilmiştim. Göğsümü biraz daha açtım. Gerçekten de çok sıcaktı. Biraz rahatladığımda masaya geri döndüm.
Oturduğumda Ateş'in bakışları bendeydi. Beni baştan ayağa süzdü. Açık kalan yakama baktığında gözlerinde daha önce görmediğim bir ifade belirdi; neymiydi o? Şehvet? Evet, belki yanlıştı ama istiyordum. Belki de bu dünyada bir tek onu istiyordum. Her ne kadar beni yakacak olsa da, varsın yanayım ama onun ateşiyle yanmak isterim.
Boğazımı hafif temizlediğimde gözlerini çekti. "Gidelim," dedi. Ayağa kalktı. O önde, ben ise arkada ilerliyordum. Arabada bu sefer yanıma oturmuştu. Konuşmadık, ikimiz de sessizdik ama biliyordum ki beni deli gibi merak ediyordu. Ben zaten onunla ilgili her şeyi biliyordum ama detayları öğrenmek eminim ki çok güzel olurdu.
"Ben giderdim, size de rahatsızlık verdim, kusura bakmayın," dedim. Ateş alayla güldü. "Sorun değil," dedi. Elinde de içki vardı. Sanırım sarhoş oluyordu. Eve çok az kalmıştı ve ben kendim içinde bir savaşa girmiştim; onun benim olması gerekti.
Artık iyice sarhoş olmuştu. Bunu aldığı derin derin nefeslerden hissedebiliyordum. Bir anda beni kucağına çekmişti. Ben bile bunu beklemiyordum. Tam "Ateş bey," demiştim ki sözümü bölen şey ise sıcak ve bir o kadar da yakıcı dudakları oldu.
Okuduğunuz için teşekkürler. 🥰🥰 |
0% |