Yeni Üyelik
24.
Bölüm

3.Sezon 2.Bölüm: Aldatılan Kadının Öfkesi Cehennem Ateşinden Beterdir...

@yazarruhluadam

Bir akşam, New York'un ışıl ışıl sokaklarında, grup bir restoranda bulunmaktadır. Ellie ve Megan, birbirlerine olan sevgilerini kutlamak amacıyla bu özel akşamı planlamışlardır. Ancak, bu gece beklenmedik bir şekilde değişecektir.


Restoranın romantik atmosferi içinde, Ellie ve Megan birbirlerine sevgi dolu bakışlarla eşlik ederler. Ancak, Ellie'nin gözleri, karşı masada oturan gizemli bir yabancıyla kesişir.


GİZEMLİ YABANCI: (gülümseyerek) Selam, ben Tina.


ELLIE: (hafifçe gülerek) Ellie. Bu ise eşim, Megan.


TİNA: (ilginç bir bakışla) Çok tanıdık geliyorsun, belki bir yerlerde daha önce karşılaşmışızdır.


Ellie, Tina'nın tuhaf bir şekilde tanıdık geldiğini düşünse de, önemsememeye çalışır. Ancak, akşam ilerledikçe Tina'nın etkisi altında kalmaya başlar.


TİNA: (samimi bir tonla) Ellie, seninle daha fazla vakit geçirmek isterim. Belki bir kahve içmek istersin?


ELLIE: (düşünceli) Tamam, bir kahve içebiliriz.


Akşam ilerledikçe, Tina ve Ellie'nin arasındaki çekim güçlenir. Megan ise bu durumu fark etmiş, ancak bir şey dememiştir. Tina, Ellie'ye doğru yaklaşır.


TİNA: (alçak bir sesle) Seninle geçirdiğim zaman çok özel, Ellie. Ne dersin, biraz daha kalalım?


ELLIE: (kararsız) Evet, belki biraz daha kalabiliriz.


Bu durum, Ellie ve Tina'nın arasındaki gizemli bağın giderek derinleşmesine neden olurken, Megan'ın içsel çatışmaları da artar. İhanetin gölgesi, grup içinde yeni bir gerilimi başlatır.


Sabahın erken saatlerinde, Megan ve Patrick mutfakta kahvaltı hazırlamaktadır. Megan, içsel bir gerginlikle doludur, çünkü önceki geceki olaylar hala zihninde dolaşmaktadır. Patrick, onun düşünceli olduğunu fark eder.


PATRICK: (ilgiyle) Megan, bir şey var mı? Dün gece biraz tuhaf davrandın gibi geldi.


MEGAN: (tedirgin) Evet, Patrick, dün gece garip bir geceydi. Ellie ve Tina arasındaki atmosfer beni rahatsız etti.


Patrick, Megan'ın ifadesinden gerilim hisseder ve onu rahatlatmak için elinden geleni yapar.


PATRICK: (anlayışla) Megan, belki de her şey olduğundan daha karmaşık görünüyordur. Bu tür durumlar bazen yanlış anlamalardan kaynaklanabilir.


MEGAN: (kafasını sallar) Sanırım öyle. Ama bu durum beni gerçekten etkiledi.


Sally, yavaşça mutfağa girer ve Megan'ın yüzündeki endişeyi fark eder.


SALLY: (dostça) Megan, her şey yoluna girecek. Belki de Ellie ve Tina arasında yanlış bir anlama vardır.


MEGAN: (tedirgin) Umuyorum. Ama gerçekten garip bir his var.


Sally, Megan'ı sakinleştirmeye çalışırken, Patrick ise konuya daha geniş bir perspektiften yaklaşır.


PATRICK: (düşünceli) Belki de konuşmak iyi bir fikirdir. Hisselerinizi açıkça ifade edebilir ve yanlış anlamaları ortadan kaldırabilirsiniz.


MEGAN: (düşündükten sonra) Evet, haklısın. Sanırım Ellie'yle konuşmalıyım.


Megan, içsel çatışmalarıyla yüzleşmek için kararlı bir şekilde hareket etmeye karar verir. Bu, grubun içindeki gizemli gerilimi çözmek için bir adımdır.


Sabah kahvaltısı sırasında, Patrick ve Ellie mutfakta karşılaşırlar. Megan'ın endişeli olduğunu fark eden Patrick, konuşma ihtiyacı hisseder.


PATRICK: (nazikçe) Ellie, Megan'ın dün geceki olaylardan dolayı endişeli olduğunu düşünüyorum. Belki de birbirinizle konuşmanız iyi olabilir.


ELLIE: (tedirgin) Evet, Megan ile konuşmalıyım. Ama dün gece Tina ile aramda bir şey olduğunu düşünüyorsa...


Patrick, Ellie'nin sözlerini tamamlamasına fırsat vermez ve onu yatıştırmaya çalışır.


PATRICK: (anlayışla) Hayır, hayır, böyle bir şey düşünmüyor. Sadece herkesin duygusal olduğu bir dönemden geçiyoruz. Konuşmak iyi bir şey olabilir.


ELLIE: (derin bir nefes alır) Haklısın. Megan'la konuşmam gerekiyor.


Patrick, Ellie'nin endişelerini anlar ve ona destek olmak için yanında durur. Ellie, Megan'la konuşmaya karar verir, ancak içten içe Tina'nın etkisi altında kalmış olabilir.


Akşam olurken, Ellie'nin içsel çatışmaları onu sokağa iter. Tina ile buluşma düşüncesi, onun zihninde giderek daha belirginleşir. Hızla giyinir ve dışarı çıkar.


Sokak lambalarının altında, Tina ile buluşmak üzere belirlenen buluşma noktasında, Ellie ve Tina karşılaşırlar. İkisi de sessizce birbirine gülümser.


ELLIE: (titreyen bir sesle) Burada olmamız doğru mu?


TİNA: (gizemli bir gülümseme) Doğru yerde ve doğru zamanda olduğumuza inanıyorum.


Ellie ve Tina, gizemli bir şekilde birbirlerine çekilirler. İkisi de içsel arzularına teslim olmuş gibi görünmektedir.


ELLIE: (düşünceli) Bu yanlış, biliyorsun değil mi?


TİNA: (yumuşak bir sesle) Belki de bazen yanlış olan, kalbimize en doğru gelen şeydir.


Ellie ve Tina, otelden çıkarken birbirlerine gizemli bir şekilde gülümsüyorlar. Ancak, bu buluşma sonrasında Ellie'nin içsel çatışmaları daha da derinleşir. Bir süre sonra, Megan ile aralarında gerilim artar.


Megan, geçen iki hafta boyunca ilişkilerinin farkında olmalarına rağmen, Ellie'nin gizli buluşmasını öğrenmemiş gibi davranmıştır. Ancak, içsel bir çatışma içinde olduğunu ve bu durumun onu rahatsız ettiğini gizlemekte zorlanmaktadır.


Grup, bu süre zarfında normal günlük aktivitelerine devam etmeye çalışır, ancak aralarındaki gizli gerilim, her geçen gün biraz daha artar. Megan, bu durumu içselleştirmiş gibi görünse de, derin duygusal bir çatışma içindedir.


Patrick, bu gergin atmosferi fark eder ve bir akşam, grup üyelerini bir araya getirir.


PATRICK: (ciddi) Arkadaşlar, aramızda bir gerginlik var ve bu konuyu açmalıyız. Megan, Ellie, bu durumu konuşmamız gerekiyor.


MEGAN: (zoraki bir gülümseme) Evet, belki de konuşmalıyız.


ELLIE: (endişeli) Megan, seninle bir şeyi paylaşmalıyım.


Megan, beklenmedik bir itirafla karşılaşır ve grup, bu yeni gelişmelerle nasıl başa çıkacaklarını düşünmeye başlar.


Ellie, Megan'a özel bir hediye olarak güzel bir kolye alır. Akşam yemeğinde, diğer grup üyeleriyle birlikte, Ellie kolyeyi hediye eder ve samimi bir özürle konuşur.


ELLIE: (duygusal) Megan, senin için özel bir şey aldım. Umarım kabul edersin.


MEGAN: (şüpheli bir bakışla) Neyin var, Ellie?


ELLIE: (samimi) Son zamanlarda aramızda olan gerginliğin farkındayım. Bir şeyleri açıklığa kavuşturmalıyız ve bu sürecin zor olduğunu biliyorum.


MEGAN: (kolyeyi inceler) Bu güzel ama...


ELLIE: (duygusal) Bu kolye, senin için. Özür dilerim, belki de daha önce konuşmalıydım.


Megan, Ellie'nin samimiyetini hisseder, ancak içsel bir çatışma yaşamaktadır. Diğer grup üyeleri, bu anın gerilimini hisseder ve sessiz bir atmosfer oluşur.


MEGAN: (sessizce) Teşekkür ederim, Ellie. Ama sanırım bazı şeyleri konuşmamız gerekiyor.


ELLIE: (hüzünlü) Evet, konuşmalıyız.


Megan, gelen kolye karşısında duygusal bir karışıklık yaşar. Grup, bu gizli gerilimi çözmek için yeni bir aşamaya geçer.


Tina, bir gün kendi evinde otururken, içsel çatışmalarla boğuşmaktadır. Ellie ile yaşadığı ilişki, onu duygusal olarak zorlamıştır. Bir an için düşünür ve sonunda Megan'ı aramaya karar verir.


TİNA: (telefonu eline alır, derin bir nefes alır) Hmm, bunu yapmalıyım.


Telefonu ararken, Tina'nın yüzünde beliren endişeli bir ifade vardır. Megan'ı arar ve telefon birkaç kez çaldıktan sonra Megan cevap verir.


MEGAN: (telefon sesi) Alo?


TİNA: (tedirgin) Megan, ben... Tina. Konuşmamız gereken bir şey var.


MEGAN: (şaşkın) Tina mı? Ne konuşmalıyız?


TİNA: (sakinleştirici) Lütfen, beni dinle. Ellie ile aramızda olan şeyi bilmelisin.


MEGAN: (sessizlik) Devam et.


TİNA: (duygusal) Ellie ile bir ilişkimiz var. Bu sadece bir anlık bir şey değil, ciddi bir durum. Ama seninle bu konuda dürüst olmalıyım.


MEGAN: (şok içinde) Ne? Bu nasıl olabilir?


TİNA: (üzgün) Megan, özür dilerim. Sana karşı olan sorumluluklarımı unutmuş gibi hissediyorum, ama gerçeği bilmelisin.


Megan, bu şok edici itiraf karşısında derin bir sessizlik içindedir. Tina'nın sözleri, ilişkilerin ve duygusal bağların nasıl karmaşık hale gelebileceğini gösterir.


TİNA: (telefonda) Megan, lütfen bir araya gelip yüz yüze konuşalım. İçimdeki bu karışıklığı anlatmam lazım.


MEGAN: (tedirgin) Tamam, anlıyorum. Buluşalım.


Bir süre sonra, Tina ve Megan belirlenen bir yerde buluşurlar. Tina, endişeli bir ifadeyle konuşmaya başlar.


TİNA: (duygusal) Megan, özür dilerim. Bu durumu sana karşı sorumluluklarımdan kaçmak için kullanmış gibi hissediyorum. Ama gerçeği bilmen önemliydi.


MEGAN: (üzgün) Tina, bu gerçekten zor bir durum. Ama neden bunu bana söylüyorsun?


TİNA: (utanmış) İşte tam da bu yüzden. Bu durumu gizlemek veya dalga geçmek istemedim. Sana açık olmak istedim.


MEGAN: (kafasını sallar) Tamam, belki de bu konuyu daha sonra konuşmalıyız.


TİNA: (anlayışlı) Evet, belki de ihtiyacımız olan şey biraz zaman. Tekrar özür dilerim, Megan.


Bu şekilde, duygusal bir konu üzerine konuşulurken, karakterlerin hissettikleri ve yaşadıkları anlamına gelir. Unutulmaması gereken şey, bu tür durumların herkesi farklı şekillerde etkilediğidir.


TİNA: (duygusal) Megan, gerçekten bu durumu açıklamak istedim. Ama hissettiğim şeyleri ifade etmekte zorlanıyorum.


MEGAN: (sinirli) Zaten bu durumu açıklamak istemen bile saçma. Neden bu kadar düşük bir seviyeye düştün?


TİNA: (hüzünlü) Megan, kelime seçimim yanlış anlaşıldı. Sadece seni anlamaya çalışıyordum.


MEGAN: (öfkeyle) Anlamaya çalışıyordun ha? Bu durumun açıklaması mı? Kafamı karıştırıyorsun, Tina!


TİNA: (kaygılı) Tam da anlatmaya çalıştığım şey bu. Sözlerim yanıltıcı olabilir.


Tina'nın yanlış kelime seçimi, Megan'ın tepkisine neden olur ve bir tartışma başlar. Megan, öfkesini kontrol edemez ve Tina'ya tokat atar.


MEGAN: (tokat atar) Bu kadar anlamsız konuşmaktan bıktım, Tina!


TİNA: (şaşkın) Megan, lütfen dinle...


MEGAN: (sinirle) Söylediklerini ciddiye alacak değilim!


Bu an, karakterler arasında daha fazla gerilimi ve anlayışsızlığı ortaya çıkarır. Duygusal bir karmaşa içinde, hikaye daha da derinleşir.


MEGAN: (Tina'yı yerde tekmeleyerek): Sen ne kadar iğrenç bir insansın? Dünyada başka kadın başka erkek kalmadı da birbirinizi mi buldunuz? Ne biçim bir iğrençliktir bu?


TİNA: (Dalga Geçerek): Sen gerçekten geri zekalı bir insansın. Ben onu cazibemle elde ettim sadece.


MEGAN: (Kolundan Tutarak): DEFOL... DEFOL GİT EVİMDEN...


TİNA: (Dalga Geçerek): Ahhh... Ya Elllie'nin aldığı hediye çamur oldu.... Kahretsin Kahretsin. Sana da hediye aldı mı?


MEGAN: (1 dakika baktı): SEN NE ÇEŞİT BİR MANYAKSIN YA?...... SEN KİMSİN?


TİNA: (Gülerek): Sana ait olan her şeyin yeni sahibi...


(PATRİCK'İN EVİ)


Ellie: (Endişeli): Arkadaşlar... Megan'ın nerede olduğundan haberiniz var mı? Ben gittiğimde evdeydi sanki toz olup gitti.


Patrick: (Bağırarak): YASAK AŞKINI ÖĞRENMİŞTİR BELKİ. HANİ ŞU BAĞ EVİNDE...


Ellie, Patrick'e yumruk attı ve...


Ellie: (Bağırarak): KES SESİNİ....


Sally: (Ellie'nin boğazını sıkarak): Bir daha kocama dokunursan seni parçalar, parçalarını köpeklere yediririm duydun mu?


Ellie: (Dalga Geçerek): Sally sen niye namus bekçiliği yapıyorsun ki? 2 sene önce Patrickle parti evinde ilişkiye giren siz değil miydiniz?


Sally yumruğunu sıktı ve.... Ellie'ye yumruk attı.


Sally: (Bağırarak): SENİ GEBERTİRİM...


(The Sunken Forest'teki Ev)


Megan yavaş yavaş adımlarla arabasına doğru yönelirken Tina seslendi....


Tina: (Gülerek): Gidiyorsun..... Megan


Megan: (Baştan aşağı süzerek): Senin değerin ne kadar peki Tina?


Tina: (Duraksayarak): Ne?


Megan: (Gülerek): 500 dolar yeter mi... fazla mı? Olsun benim için fark etmez. Bahşiş olsun.... Orospular bahşiş sever.


Tina, Megan'nın kolundan tuttu ve.... Tokat attı.


Megan kafasını önce lambaya sonra taşa çarptı. Tina öylece bakakaldı ve yere eğildi.


Tina: (Ağlayarak): Megan..... Megan çok özür dilerim.... Megan lütfen gitme.... Megan biz.. biz.. kardeşiz. Megan... hepsi annemin suçu.. hepsi annemin suçu.. Megan..


Megan son kez Tina'ya baktı ve son nefesini verdi.. Ve Tina uzaklaşarak küçük bir çarşaf getirmeye gitti.


O sırada beklenmeyen bir kişi ortaya çıktı.


Nancy: (Gözündeki yaşı silerek): Biliyor musun megan? Annemde aynı senin gibi gözü açık gitti. Ama bu sefer buna izin vermeyeceğim.


Nancy, Megan'nın gözünü kapattı...


(EVİN İÇİ)


1 saat sonra...


Tina: (Ağlayarak): Abi... Abi.. ben. b...b.. ben birini öldürdüm.


Abi: (Şaşırmış): Tina bu kadın kim?


Tina: (Ağlayarak): Megan... Ellie'nin karısı..


Abi: (Şaşırmış): Sen.... evli bir adamla mı beraber oldun Tina?


Tina: (Ağlayarak): Evet... Ama konumuz bu değil. Cesedini içeriye taşıyamadım çok ağırdı. Sen getirir misin? Bir an önce yok edelim bu cesedi.


Tina'nın abisi bir anda ses duydu ve dışarı çıktı. Ve Nancy'yi gördü ve bir göz yanılması olduğunu düşündü.


Abi: (Korkuyla): Tina... ben... Nancy James'i gördüm.


Tina: (Gülerek): Yanlış görmüşsündür, o karı birkaç ay önce geberip gitti.


O sırada Nancy evin camından onları izliyordu.


Nancy: (Gülerek): Aaa... Öyle mi sizi küçük ucubeler? Bekleyin ve görün.


Loading...
0%