Yeni Üyelik
30.
Bölüm

3.Sezon 8.Bölüm: Kabusun Geri Dönüşü

@yazarruhluadam

Prologue:


New York'un soğuk gecesi, sokak lambalarının altındaki karanlık gölgeler arasında sinsice ilerliyordu. Patrick ve Ellie, dehşet dolu gözlerle Nancy ve onun kırmızı maskeli iki adamına bakıyordu. Salonun ortasında yanmış bir bebek ve devrilmiş bir sandalye, korku dolu bir hatıra gibi orada duruyordu. Sessizlik, içlerindeki korkuyu daha da derinleştiriyordu.


Nancy, soğuk bir gülümsemeyle ileri doğru adım attı. Ellie ve Patrick, geri çekilmek zorunda kaldılar. Nancy'nin yanında duran maskeli adamlardan biri, bıçağını havada savurarak saldırıya geçti.


Nancy: "Bu gece her şey sona erecek. Hiçbir yere kaçış yok."


Patrick, hızlı bir hamleyle Ellie'yi kenara itti ve maskeli adamın saldırısından kıl payı kurtuldu. Ancak ikinci adam, Ellie'ye doğru hızla yaklaşıyordu. Ellie, paniğe kapılmadan mutfaktaki bir şişeyi kapıp savunmaya geçti.


Patrick: "Ellie, dikkat et!"


Patrick, diğer maskeli adamla boğuşurken Ellie, elindeki şişeyi saldırganın başına geçirdi. Adam sendeleyerek geri çekildi, ancak düşmedi. Patrick, bir anlık fırsatı değerlendirdi ve maskeli adamın bıçağını elinden alarak onu yere savurdu.


Ellie: "Patrick, ne yapacağız?"


Nancy, durumu izlerken keyifli görünüyordu. Patrick ve Ellie'nin çaresizliği, ona güç veriyordu.


Nancy: "Sadece kendinizi yormayın. Bu, sonunuz olacak."


Arbede:


Patrick, Ellie'yi korumak için Nancy'ye doğru hamle yaptı. Nancy, çevik bir hareketle Patrick'in saldırısından kaçtı ve bıçağını çekti. İkisi arasında şiddetli bir arbede başladı. Patrick, Nancy'nin hamlelerini savuşturmak için tüm gücünü kullanıyordu.


Patrick: "Bunu neden yapıyorsun, Nancy? Neden bize bu kadar nefret dolusun?"


Nancy, gözlerinde delice bir parıltıyla cevap verdi.


Nancy: "Sizden nefret etmiyorum. Bu benim eğlencem, Patrick. Siz, sadece piyonlarsanız."


Nancy'nin bıçağı Patrick'in kolunu sıyırdı. Patrick acıyla geri çekildi. Ellie, arkasında Nancy'yi gözetliyordu.


Ellie: "Patrick, dayan!"


Ellie, eline geçen başka bir şişeyi Nancy'nin kafasına vurdu. Nancy, başını tutarak sendeledi. Ancak, kısa sürede toparlandı ve Ellie'ye doğru döndü.


Nancy: "Beni küçümsediğin için pişman olacaksın, Ellie."


Devam:


Tam bu sırada, polis sirenlerinin sesi uzaklardan duyulmaya başladı. Nancy, durumun ciddiyetini anlayarak geri çekildi. Maskeli adamlarına bir işaret verdi ve hepsi birden kaçmaya başladılar.


Nancy: "Bu seferlik hoşça kalın. Ama merak etmeyin, geri döneceğim."


Patrick, yaralı kolunu tutarak Ellie'yi koruması altına aldı. İkisi de nefes nefese kalmıştı. Polis arabalarının yukarı pencereden içeriye dolduğunda, Nancy ve adamları çoktan karanlıkta kaybolmuşlardı.


Sorgu Odasında:


Olaydan birkaç saat sonra, Patrick ve Ellie tekrar polis merkezindeydiler. Bu sefer, yüzlerinde hem yorgunluk hem de kararlılık vardı. Dedektif Harris, karşılarında oturuyordu.


Dedektif Harris: "Tekrar Nancy'nin hedefi oldunuz. Bu kadýn ne zaman duracak?"


Patrick: "Nancy, durmayacak. Onu yakalamamýz gerekiyor. Yoksa hayatýmýz hep tehlikede olacak."


Ellie: "2001'de yaşananları sormuştunuz. Size her şeyi anlatmamız lazım."


Dedektif Harris, dikkat kesildi.


Dedektif Harris: "Evet, o gün ne oldu? Tüm detaylarıyla bilmek istiyoruz."


Patrick, derin bir nefes alarak anlatmaya başladı.


Patrick: "2001 yılı, bizim için tam bir kâbustu. Nancy'nin babasını arıyorduk ve o gün Kuzey Kulesi'nde mahsur kaldık. Asansörde sıkışıp kaldık. O sırada Nancy, bizimle oynuyordu."


Ellie, gözyaşlarını tutarak devam etti.


Ellie: "Bizi kurtarmaya çabalarken, Nancy bir kez daha karşımıza çıktı. Kuleler yıkılırken, onun yüzündeki o delirmiş ifadeyi asla unutamayacağım."


Dedektif Harris, ciddi bir şekilde not alıyordu.


Dedektif Harris: "Nancy, o gün de mi peşinizdeydi?"


Patrick: "Evet ve o günün travması hala peşimizi bırakmıyor. Bu sadece bir başlangıçtı."


Devam:


Sorgudan sonra Patrick ve Ellie, eve dönerken hala Nancy'nin tehdidi altında olduklarının farkındaydılar. Ancak bu kez, daha kararlı ve hazırlıklılardı. Nancy'nin onları tekrar hedef alacağını biliyorlardı, ama bu kez onu durdurmaya kararlıydılar.


Patrick: "Bu kez Nancy'yi durduracağız. Ne pahasına olursa olsun."


Ellie: "Evet, bu kâbusu bitireceğiz."


Nancy'nin Saldırısı:


Nancy, soğuk bir gülümsemeyle ileri doğru Adım attı. Ellie ve Patrick, geri çekilmek zorunda kaldılar. Nancy'nin yanında duran maskeli adamlardan biri, bıçağını havada savurarak saldırıya geçti.


Ellie: (Ellie, gözleri korkuyla genişleyerek) "Patrick, dikkat et!"


Patrick: (Savunmaya geçerek) "Ellie, arkamdan dolaş!"


Ellie hızlı bir manevra yaparak Nancy'nin dikkatini dağıtmaya çalıştı. Tam o sırada, Nancy'nin diğer adamı Patrick'e doğru attı. Patrick, adamın bıçak darbesini savuşturdu, ancak yüzünde bir kesik açıldı.


Nancy: (Alaycı bir tonda) "Bu sadece başlangıç, Patrick. Seninle özel bir hesabım var."


Patrick: (Dişlerini sıkarak) "Senin oyunlarına kanmayacağız, Nancy!"


Ellie, Nancy'nin dikkatinin dağıldığı bir an yakalayarak yere eğildi ve eline geçen şarap şişesini Nancy'nin kafasına indirdi. Şişe kırılarak Nancy'nin başında kanlı bir yarık belirdi.


Nancy: (Acı içinde bağırarak) "Bu kadarı yetmez, Ellie! Bitmedi!"


Polis sirenleri yaklaşırken, Nancy'nin yüzünde panik belirdi. Maskeli adamlar geri çekilmeye başladılar.


Nancy: (Öfkeyle) "Bunu unutmayacağım. Tekrar görüşeceğiz."


Nancy, kanlı elini başına bastırarak ve arkasında Patrick ve Ellie'yi bırakarak hızla kaçtı.


Sorgu Odasında:


Patrick ve Ellie, polis sorgu odasında yan yana oturuyorlardı. İkisi de olayın şokunu atlatmaya çabalıyordu. Polis memuru dosyaları karıştırarak onlara dönüp ciddi bir ifadeyle sordu.


Polis Memuru: "2001 yılında yaşanan olaylar hakkında ne biliyorsunuz? O zamanlar Nancy'nin ailesiyle bir bağınız var mıydı?"


Patrick: (Derin bir nefes alarak) "O yıl, Ellie ve ben 11 Eylül saldırılarında yaralandı. Nancy'nin babası ise o dönemde orada çalışıyordu.


Ellie: (Başını sallayarak) "Nancy'nin babası saldırılardan sonra öldü. Nancy de o günden beri bizim peşimizde. Her şey o trajediyle başladı."


Polis Memuru: "Anladım. Bu bilgi çok önemli. Nancy'yi yakalamak için elimizden geleni yapacağız. Ancak daha fazla detay ve iş birliğine ihtiyacımız olacak."


Patrick: (Kararlılıkla) "Her şeyi anlatacağız. Bu kâbusu bitirmek zorundayız."


Polis memuru, sorgunun devam edeceğini belirten bir bakış attıktan sonra odadan çıktı. Ellie ve Patrick, bir an için birbirlerine bakıp derin bir nefes aldılar.


Ellie'nin Kurtarışı:


Ellie, Patrick'in yanından ayrılarak sokak aralarında Nancy'nin izini sürdü. Köhne bir depoya geldiklerinde, içeriden bir kadının çığlıkları yükseldi. Ellie, sesin geldiği yöne doğru koştu. İçeri girdiğinde, Nancy'nin bir kadını köşeye sıkıştırmış olduğunu gördü.


Ellie: (Bağırarak) "Nancy, dur hemen!"


Nancy, Ellie'nin geldiğini fark ederek kadını rehin aldı. Bıçağını kadının boğazına dayadı.


Nancy: (Soğuk bir sesle) "Bir adım daha atarsan, burada işi biter."


Ellie, kadının korku dolu gözlerine bakarak sakin kalmaya çalıştı. Gözleriyle kadına cesaret vermeye çalıştı.


Ellie: (Yavaşça) "Nancy, onu bırak. Bu senin savaşın, onun değil."


Nancy, bir an tereddüt etti. Bu tereddüt anını fırsat bilen Ellie, hızlıca hareket ederek Nancy'nin elinden bıçağý aldı ve kadını kendine doğru çekti.


Kadın: (Nefes nefese) "Teşekkür ederim... Teşekkür ederim!"


Ellie: (Kadının elini tutarak) "Hadi, buradan çıkalım."


Yeni Tanışma:


Ellie, kurtardığı kadınla birlikte sorgu odasından çıkıp bir bankta oturdular. Kadın, hâlâ korkunun etkisindeydi.


Ellie: (Şefkatle) "Merak etme, artık güvendesin. Adın ne?"


Kadın: (Titreyerek) "Adım Maya. Nancy beni kaçırdı çünkü onun hakkında çok şey biliyorum."


Ellie: (Kaşlarını çatarak) "Ne gibi şeyler?"


Maya: "Onun tüm planlarını, geçmişini. Nancy'nin bu hale gelmesinin sebeplerini..."


Ellie, Maya'nın söylediklerini dikkatle dinledi. Bu bilgiler, Nancy'nin durdurulması için gerekli olan anahtar olabilir.


Ellie: "Maya, bize yardım edebilir misin? Nancy'yi durdurmak için senin bilgilere ihtiyacımız var."


Maya: (Başını sallayarak) "Evet, elimden geleni yaparım. Bu kâbusu bitirmek zorundayız."


Loading...
0%