@yazarruhluadam
|
İç Mekan: Ormanlık Alan - Şafak Vakti Grup, gece boyunca maskeli figürden kaçmayı başarmıştır. Artık yorgun, korkmuş ve güvensiz bir halde ormanın derinliklerine doğru ilerlemektedirler. Ellie, Patrick, Sidney, Alice, Melissa, Diego ve Aurora, durup nefeslerini toparlamaya çalışırken ormanın içinde yankılanan kuş sesleri, sanki bir anlığına onları rahatlatıyor gibidir. Ancak kimse konuşmak istememektedir, sessizlik o kadar gergin ki, herkesin üzerinde bir yük gibi hissedilmektedir. Ellie: (yorgun ve hafif titreyen bir sesle) "Bu gece neredeyse hepimiz ölüyorduk. Artık bir plan yapmamız gerekiyor. Böyle kaçmaya devam edemeyiz." Patrick: (kararlı) "Doğru söylüyor. Bu katilin kim olduğunu öğrenmeden, bu kabustan kurtulmamız imkansız." Sidney: (başını sallayarak) "Daha önce bununla başa çıktım. Ama bu sefer farklı... Daha organize, daha acımasız." Melissa: (endişeyle) "Ya o kişi Nancy'nin yaptığı gibi bize oyun oynuyorsa? Belki de daha büyük bir planın parçasıyız." Grup arasında kısa bir sessizlik olur. Herkes bir an için Melissa'nın dediklerini düşünür. Gerçekten de yaşadıkları, Nancy'nin ölümünden bu yana daha korkutucu bir hal almıştır. Maskeli figür, onları adeta bir av gibi takip etmektedir ve bu katili durdurmak hiç de kolay olmayacaktır. İç Mekan: Patrick ve Ellie'nin Evi - Sabah Erken Saatler Patrick ve Ellie'nin evine dönüyoruz. Burası saldırıdan sonra hâlâ dağınık ve karanlık. Evin içinde, çatışmanın izleri görünmektedir; yere dökülmüş vazolar, kan lekeleri ve kırık camlar... Sabahın ilk ışıkları pencereden süzülürken, evin içindeki sessizlik ağır bir hüzünle doludur. Kapı aralığından, evin güvenli olduğunu zanneden polisler içeri girer. Polis Memuru 1: (etrafa bakarak) "Bu yer bir savaş alanı gibi görünüyor. İçeride kimse kalmamış." Polis Memuru 2: (başını sallayarak) "Gelen rapora göre, hepsi saldırıdan sağ kurtulmuş ama katilin peşinde olduğu kesin. İzleri ormana doğru kaybolmuş." Dış Mekan: Ormanın Derinlikleri - Sabah Grup, kaçışın ardından ormanın derinliklerinde kendilerine bir güvenli alan bulmuştur. Ateş yakmışlar, kısa bir süreliğine dinlenmektedirler. Ancak herkesin üzerinde büyük bir baskı ve endişe hakimdir. Gece boyunca yaşadıkları, onları daha da tedirgin hale getirmiştir. Diego: (ateşe bakarak) "Bu maskeli katil kim olursa olsun, hepimizi hedef alıyor. Sadece bir oyun oynuyormuş gibi hissediyorum. Bu bir kovalamaca değil, bir tuzak." Aurora: (gözlerini kısarak) "Belki de bu kişi Nancy'nin hayaletidir. Nancy öldü ama onun nefret dolu ruhu hâlâ bizi izliyor olabilir." Alice: (ters bir bakış atarak) "Hayaletlere inanmak istemiyorum. Bu bir insan, ve kimse sonsuza kadar kaçamaz." Sidney: (ciddi bir şekilde) "Ne olduğuna karar vermek önemli değil. Önemli olan, bu kişinin kim olduğunu anlamak ve bir an önce onu durdurmak." İç Mekan: Polis Karargahı - Öğleden Sonra Grubun kaçışının üzerinden birkaç saat geçmiş, polisler Patrick ve Ellie’nin evinde incelemelerine devam etmektedir. Başkomiser Blake, Ellie'nin eski dostu olan Dedektif Adams'la birlikte olay yerinde incelemelerde bulunurken, ortaya çıkan ipuçlarını değerlendirirler. Başkomiser Blake: (derin bir nefes alarak) "Bu iş hiç hoşuma gitmiyor. Nancy'nin öldüğüne eminiz ama bu olaylar onun gibi birinin işlediği cinayetler. Onun izleriyle dolu." Dedektif Adams: (düşünceli bir şekilde) "Nancy öldü. Ama onun arkasında başka bir şey vardı. Belki de Nancy tek başına değildi. O, sadece bir piyondaydı." Başkomiser Blake: (ciddi bir şekilde) "Eğer bu doğruysa, o zaman bu katil hâlâ dışarıda ve her an yeni bir saldırı olabilir." Dış Mekan: Kasabanın İçinde Bir Ev - Akşam Ormanın dışındaki kasabanın sessizliğinde, iki genç üniversite öğrencisi, Sophie ve Jake, bir arada vakit geçirmektedirler. Onların hayatında her şey sıradan gibi görünmektedir. Televizyonun karşısında oturmuş film izlerlerken, etraflarındaki tehlikenin farkında değillerdir. Sophie: (gülerek) "Şu korku filmlerinin klişe olduğunu söylemek zorundayım. Katil hep aynı şekilde gelir." Jake: (alaycı bir gülüşle) "Evet, bir de aynı maskeleri takarlar, değil mi?" Televizyonda devam eden korku filmi, o sırada evin dışındaki sessizlikle birleşir. Ancak bir anda kapıdan gelen garip bir tıkırtı, Sophie'yi yerinden sıçratır. Sophie: (fısıldayarak) "Jake? Kapıda biri mi var?" Jake yerinden kalkar ve kapıya doğru ilerlerken kapı hafifçe açılır. Kapının arkasında kimseyi görmediği için rahatlayarak geri dönmeye hazırlanır. Ancak o sırada, çelik bir maskeyle gölgelerden çıkan figür Jake'in arkasında belirir ve hızlı bir hamleyle onu yere savurur. Sophie: (çığlık atarak) "Hayır! Jake!" Sophie, korkuyla geri çekilmeye çalışırken maskeli figür Jake'e son bir darbe indirir. Ardından Sophie’ye yaklaşır. Sophie çığlık atmaya çalışsa da, kimse onu duyamaz. Maskeli figür, elindeki kanlı bıçağı Sophie’ye doğru savurur ve ardından ekran karanlığa bürünür. İç Mekan: Orman - Gece Grup, Sophie ve Jake'in vahşice öldürüldüğünden habersizdir. Ateşin etrafında sessizce otururken Patrick birden yerinden kalkar. Patrick: (kararlı bir şekilde) "Bu işi çözmemiz lazım. Bu katil bir sonraki kurbanı arıyor olabilir." Ellie: (tedirgin) "Daha fazla insanın ölmesine izin veremeyiz. Ama nasıl durduracağız? Kim olduğunu bile bilmiyoruz." Sidney: (ciddi) "Onun hakkında daha fazla bilgi edinmeliyiz. İpuçlarını takip edeceğiz ve onu kendi oyununda yeneceğiz." Aurora: (umutsuzca) "Bu kişi bizimle oyun oynuyor. Ama ya biz kazanamazsak?" Diego: (kararlı) "O zaman, daha fazla insanı kaybedeceğiz. Ama en azından savaşacağız." İç Mekan: Nancy'nin Mezarı - Gece Geç Saatler Bölüm, maskeli figürün Nancy'nin mezarının başında durduğu sahneyle sona erer. Figür, elindeki bıçağı kanla kaplanmış halde mezarın üzerine bırakır. Ardından mezarın üzerine eğilir ve sessizce, içten bir kahkaha atar. Maskeli Figür: (fısıldayarak) "Oyun daha yeni başlıyor..."
İç Mekan: Polis Karargahı - Gece Başkomiser Blake ve Dedektif Adams, Sophie ve Jake’in vahşice öldürüldüğü haberini aldıktan sonra olay yerinde inceleme yapmak üzere harekete geçer. Onlar olay yerine varırken kasabadaki gerginlik tırmanmaktadır. Halk, bu yeni cinayetler karşısında dehşet içindedir. Başkomiser Blake: (sakin ama kararlı bir şekilde) "Bu iş artık kontrolden çıkmaya başladı. Bir sonraki kurban kim olacak diye bekleyemeyiz." Dedektif Adams: (yüzündeki endişeyle) "Katili bulmak için daha fazla zamana ihtiyacımız var. Fakat insanlar korkmuş durumda, bu şehirde işler daha da karışacak." Blake ve Adams, polis barikatlarından geçerek olay yerinin içine girerler. İçerideki manzara, Sophie ve Jake’in korkunç bir şekilde katledildiğini gösterir. Kan izleri, parçalanmış eşyalar ve dehşet dolu bir sessizlik, eve hakim olmuştur. Başkomiser Blake: (başını sallayarak) "Bu iş Nancy'nin tarzı... Ama o öldü. Gerçekten ölü." Dedektif Adams: (ağır adımlarla odanın etrafında dolaşarak) "Eğer Nancy bu işi tek başına yapmadıysa, onun yolundan giden biri olabilir. Ya da... onun mirasını devam ettiren birisi." Blake, bu sözler üzerine kısa bir an duraklar. Gözleri odanın köşesinde bir noktaya takılır. Kanlı bir maske yerde yatmaktadır. Blake, maske üzerinde inceleme yapılması için bir memura işaret eder. Başkomiser Blake: "Bu maske... Bu onun imzası gibi. Katilin oyununu çözmemiz için tek ipucu bu olabilir." İç Mekan: Orman - Gece Yarısı Ellie, Patrick, Sidney, Alice, Melissa ve Diego, ormanın derinliklerinde bir gece daha geçirmek zorunda kalmıştır. Yorgunluk ve korku, onların zihnini yavaş yavaş tüketmektedir. Ateşin başında sessizce otururlarken, herkesin aklında aynı soru vardır: Bu katil kim ve ne istiyor? Ellie: (sessizce ama kararlı bir şekilde) "Bu iş, Nancy’nin ölümünden sonra başladığına göre bir mesaj veriliyor. Bu kişi, Nancy'nin yarım bıraktığını tamamlamaya çalışıyor." Sidney: (derin bir nefes alarak) "Nancy yıllarca peşimdeydi. Şimdi benzer bir oyunla tekrar karşı karşıyayız. Ama bu sefer daha farklı, daha hesaplı." Patrick: (Ellie'ye dönerek) "Burada kalmaya devam edersek bizi tek tek avlayacak. Daha güvenli bir yere gitmemiz gerek." Alice: (paranoyak bir tonla) "Peki ya bu kişi içimizden biriyse? Belki de bizi takip eden biri değil, bizi kandıran biri var." Ellie, Alice'in bu sözlerine karşı tedirgin olur. Şüphe dalgası grubu sararken herkes birbirine bakmaya başlar. Sidney, grubu sakinleştirmeye çalışır. Sidney: (sessiz ama etkili bir sesle) "Bunu yapmayın. Korku bizi birbirimize düşman eder. Şu an ihtiyacımız olan şey güven." Diego, ateşin üzerinde duran dalları karıştırarak tedirgin bir şekilde konuşur. Diego: "Eğer bu kişi Nancy'nin mezarını açtıysa, onunla bağlantısı olan bir şey ya da biri olmalı. Bu işin arkasındaki kişiyi bulmanın tek yolu bu. Kim olduğunu bulmak zorundayız." İç Mekan: Nancy'nin Mezarlığı - Gece Geç Saatler Nancy’nin mezarının başında, maskeli figür tekrar belirir. Etraf karanlık ve mezarlığın loş ışıkları altındaki sessizlik ürperticidir. Figür, elinde tuttuğu kanlı bıçağı mezarın üzerine sürer ve ardından toprağın içine doğru hafifçe gömer. Mezarlığın kapısı gıcırdayarak açılır ve başka bir karaltı figüre doğru yaklaşır. Maskeli Figür: (fısıldayarak) "Oyun devam ediyor. Her şey hazır." Bu sırada mezarlığın etrafındaki güvenlik kameraları sessizce çalışmaktadır. Polis memurları, mezarın başında birinin olduğuna dair alarm alırlar. Mezarlığa doğru hızla ekipler yola çıkar. Ancak maskeli figür çoktan kaybolmuştur. Polisler mezara ulaştıklarında, yalnızca kanla boyanmış bir bıçak ve toprağa işlenmiş bir yazı bulurlar. Polis Memuru: (şok içinde) "Bu iş hiç iyiye gitmiyor. Blake’e haber vermeliyiz." Toprağa kazınmış yazıda şu sözler yer almaktadır: İç Mekan: Ormanın İçinde Bir Ev - Şafak Vakti Ellie, Patrick, Sidney ve diğerleri, ormanda güvenli bir ev bulmuşlardır. Ev, eski ve terk edilmiş görünse de, kısa bir süre için onlara güvenli bir sığınak sağlayacaktır. Kapıları kilitleyip, pencereleri kontrol ettikten sonra herkes bir arada toplanır. Sidney: (ellere bakarak) "Burada uzun süre kalamayız. Bu kişi bizi bulmadan önce bir çıkış yolu bulmalıyız." Patrick: "Bu kişi nerede yaşıyor olursa olsun, şehri çok iyi biliyor. Karanlıkta saklanmayı ve fırsat kollamayı seviyor." Melissa: (korkuyla) "Ya tekrar gelirse? Biz de o iki genç gibi ölmek istemiyoruz!" Ellie, Melissa’ya bakar ve onun ellerini tutarak sakinleştirmeye çalışır. Ellie: (nazik ama kararlı bir şekilde) "Buradan çıkmanın bir yolunu bulacağız. Pes etmeyeceğiz, tamam mı?" O sırada dışarıdan bir tıkırtı sesi gelir. Grup, hemen sessizliğe bürünür ve dikkatlice pencerelere doğru bakar. Sessizlik yeniden çökerken, kimse hareket etmez. Ancak birkaç dakika sonra gelen bir kapı vurma sesi herkesin kalbini yerinden oynatır. Sidney, elindeki silahı sıkıca kavrayarak kapıya yaklaşır. Sidney: (fısıldayarak) "Kimse kıpırdamasın." Kapının önünde beliren gölge giderek netleşir ve kapıyı çalan kişi ortaya çıkar. Bu, Dedektif Adams’tır. Adams, elinde bir dosyayla kapıda durmaktadır. Dedektif Adams: "Blake size ulaşmamı istedi. Cinayetlerle ilgili yeni bir gelişme var. Ancak daha önce konuşmamız gereken başka şeyler var." Grup, nefesini tutmuş şekilde Adams’ı içeri alır. Patrick, Adams’ın getirdiği dosyalara göz gezdirirken, gözleri giderek büyür. Dosyadaki deliller, maskeli figürün onları uzaktan izlediğini ve her hareketlerini takip ettiğini ortaya koymaktadır. Patrick: (şok içinde) "Bu… Bu nasıl olabilir? Bizi sürekli izliyormuş… Her adımımızı biliyor." Adams, dosyayı elinden alır ve ciddiyetle konuşur. Dedektif Adams: "Bu iş çok daha derin. Artık sadece bir katille değil, geçmişin gölgeleriyle savaşıyorsunuz." |
0% |