@yazarruhluadam
|
İç Mekan: Ellie ve Patrick’in Evi - Sabah Erken Saatler Ellie, odasında uykusuz bir gecenin ardından pencereyi açar ve Londra'nın gri sabahına bakar. Şehir, geceki saldırıların ve maskeli figürün yarattığı korkuyla boğulmuş gibidir. Patrick mutfakta kahve hazırlarken, Sidney sessizce masanın başına oturmuştur. Ellie'se hâlâ dünkü delilleri düşünmekte, adım adım izlendiklerini bilmenin ağırlığını hissetmektedir. Patrick: (kahve fincanını Sidney’e uzatırken) "Bu iş artık sadece eski bir düşmanın gölgesi değil. Bu adam bir adım ötemizde, ne yapacağımızı biliyor." Sidney: (dalgın bir şekilde fincanı alarak) "Nancy'nin mezarı açıldığında anladım ki bu sadece bir tesadüf değil. Bu kişi Nancy’yi değil, onun bıraktığı dehşeti yeniden canlandırmaya çalışıyor." Ellie, derin bir nefes alarak pencerenin önünden uzaklaşır. Ellie: (kararlı bir sesle) "Kim olursa olsun, Nancy’nin mirasını sürdüren bu sapığın peşine düşeceğiz. Artık kaçmak yok. Bu kabusu bitirmenin bir yolunu bulmalıyız." Kapı çalar ve herkesin kalbi bir an duracak gibi olur. Patrick, göz ucuyla Sidney’e bakarak kapıya yönelir. Kapıyı açtığında Dedektif Adams elinde yeni delil torbalarıyla içeri girer. Dedektif Adams: (yorgun ama ciddi bir ifadeyle) "Sabahın ilk ışıklarıyla yeni bir haber aldık. Başka bir çift, şehir merkezindeki apartman dairelerinde öldürülmüş." Patrick: (kaşlarını çatarak) "Yine mi? Bu iş gerçekten kontrolden çıkıyor." Dedektif Adams: "Öldürülenler bu sefer iki gençti. Sabahın erken saatlerinde cesetlerini apartman komşuları bulmuş. Maskeli figür bu sefer daha açık bir iz bırakmış gibi görünüyor." Adams, masanın üzerine birkaç fotoğraf ve belgeleri yayar. Fotoğraflar korkunç bir sahneyi gösterir: Kanlı bir oturma odası, maske şeklinde çizilmiş kan izleri ve duvara işlenmiş rahatsız edici bir mesaj: "Başlangıç sadece bir hatırlatmaydı." Ellie, fotoğraflara bakarken ürperir. O an Sidney’in gözleri de mesajda takılı kalmıştır. Sidney: (derin bir nefes alarak) "Bu mesaj, bizi kasıtlı olarak yönlendiriyor. Katil bir oyun oynuyor, ve bu oyunun sonu yokmuş gibi görünüyor." Ellie: (sinirle) "Ama biz bu oyunu durduracağız. Daha fazla kurban vermeyeceğiz." İç Mekan: Polis Karargahı - Aynı Sabah Başkomiser Blake, karmaşık bir tabloyla karşı karşıya kaldığı için sinirleri gergindir. Ellie, Patrick, Sidney ve Adams karargaha vardıklarında, Blake onları bir odaya alır ve son olaylar hakkında bilgi verir. Başkomiser Blake: (sert bir şekilde) "Bu katil giderek cesurlaşıyor. Onu durdurmazsak, daha fazla insan ölecek. Bir an önce harekete geçmeliyiz." Ellie, Blake’in karşısına geçer. Ellie: (kararlılıkla) "Bu iş sadece sizin bildiklerinizden ibaret değil. Biz bu dehşeti yıllar önce yaşadık, şimdi yeniden karşımızda. Bu katil, Nancy’nin işini bitirmeye çalışıyor. Biz onun mirasçılarının peşindeyiz." Blake: (kaşlarını çatarak) "Eğer bu işin içinde daha fazla bir şey varsa, neden bana şimdiye kadar söylemediniz?" Sidney, Blake’in sert tavrını fark edip araya girer. Sidney: "Nancy’nin ölümüyle her şeyin bittiğini sanıyorduk. Ama bu katil Nancy’nin işlediği cinayetleri taklit ediyor ve onun izlerini kullanıyor. Eski dosyaları yeniden açmalıyız." Blake, bir an duraklayıp düşünür. Adams, eski vakaların yeniden incelenmesinin ne kadar tehlikeli olabileceğini fark eder ama sessizce Ellie’ye destek verir. Başkomiser Blake: (rahatlamış bir şekilde) "Eski dosyalar yarım kalmış olabilir. Peki, nereden başlamalıyız?" Ellie, kararlı bir şekilde Blake’e döner. Ellie: "Nancy’nin mezarının açılmasından. Orada bir şey var, belki bir sır, belki de katilin kim olduğunu anlayabileceğimiz bir ipucu." İç Mekan: Nancy’nin Mezarlığı - Öğle Vakti Blake, Adams, Ellie, Patrick ve Sidney, mezarlığa vardıklarında mezarın başında bir grup polis beklemektedir. Mezarlık sessiz ve ürpertici bir atmosferle doludur. Toprak yeniden kazılmış, mezarın çevresine polis şeridi çekilmiştir. Adams: (mezarın başına yaklaşarak) "Katil buraya ne bırakmış olabilir? Bu iş sadece bir meydan okumaya benziyor." Blake ve Ellie, mezarın içine bakarken, toprak altından bir kutu çıkarılır. Kutunun üzerinde kanla çizilmiş bir maske işareti vardır. Kutu açıldığında içinden eski fotoğraflar ve mektuplar çıkar. Ellie: (şok içinde) "Bunlar... Nancy’nin kurbanlarının fotoğrafları. Hepsinin ölümünden önceki anları. Bu katil her şeyi biliyor." Sidney, bir mektuba bakarken elleri titrer. Sidney: (sessizce) "Bu mektuplar... Bu iş, Nancy’nin çok ötesinde. Bizi daha önce izleyen biri olmalı. Bir şey biliyorlar." Patrick: (öfkeyle) "Bu kişi kimse, bizi delirtmeye çalışıyor. Nancy’nin yarım bıraktığı işi bitireceklerini söylüyorlar." İç Mekan: Patrick ve Ellie'nin Evi - Akşam Üzeri Ellie ve Patrick eve döndüklerinde, kapıdaki güvenlik kameralarının incelemesini yapmaya başlarlar. Adams’ın son araştırmalarına göre, maskeli figür evin çevresinde defalarca dolaşmış ve her hareketlerini kaydetmiştir. Ekranda beliren görüntülerde, maskeli figürün gece yarısı evin önünde durduğu ve bir an kapıya doğru hamle yaptığı görülür. Ellie: (dehşet içinde) "Buraya kadar geldi... İçeri girmesine ramak kalmış." Patrick, ekrana dikkatlice bakar. Maskenin arkasındaki kişinin kim olduğunu öğrenmek için daha fazla zamana ihtiyaçları olduğunu bilmektedir. Ama bu sefer iş daha da kişiseldir. Patrick: (sessizce) "O bizi izliyor, her hareketimizi biliyor. Burada güvenli değiliz." Kapı bir anda tekrar çalınır. Ellie ve Patrick hızlıca yerlerinden kalkar ve kapıya yaklaşırlar. Kapıyı açtıklarında, dışarıda kimse yoktur. Ancak yerde bir zarf bulurlar. Zarfta tek bir kelime yazılıdır: "Yakında." Ellie zarfı ellerinde tutarken bir an ürperir. Patrick ise içerideki güvenlik kameralarına yeniden bakmaya başlar. Kamera görüntülerinde maskeli figür tekrar belirir ve yavaşça evin dış kapısına doğru yaklaşmaktadır. Bu sırada Ellie, Patrick'e döner ve kaşlarını çatar. Ellie: "Ne yapacağız? Bizi izleyen sadece bir katil değil, biri daha var." Patrick derin bir nefes alarak düşünceli bir şekilde yanıt verir. Patrick: "Bu iş sadece Nancy'nin mirasıyla bitmeyecek. Bizi buraya çeken daha büyük bir oyun var." İç Mekan: Blake’in Ofisi - Gece Blake, elindeki raporlarla mücadele ederken gelen bir telefonla irkilir. Telefondaki kişi, katilin bir sonraki hamlesi hakkında yeni bir bilgi verdiğini söyler. Blake, telefonu kapatır ve düşünceli bir şekilde masasının üzerine eğilir. Başkomiser Blake: (sessizce kendi kendine) "Oyun daha yeni başlıyor."
Bir grup dedektif ve ana karakterler, Gainesville Polis Merkezi'nde bir araya gelmişti. Odayı karanlık bir atmosfer kaplamıştı, çünkü masanın üzerinde duran bir dizi eski dava dosyası geçmişin acımasız gerçeklerini yeniden gözler önüne seriyordu. Cinayet tarihleri, yöntemleri ve kurbanlar, kağıtlar üzerinde sırayla dizilmişti. Ellie, Patrick, Alice, Melissa, Brandon ve diğerleri, bu vakaların ardındaki sırları çözmeye odaklanmıştı. Dedektiflerden biri elindeki kalemi döndürerek sessizliği bozdu. Dedektif Carson: "1999’dan başlayarak, bu cinayetlerin zaman çizelgesine bakınca belirgin bir model var. İlk saldırılar Grace ve Michael Lavin’e yönelik. Sonrasında Judy Jarvin... Bu saldırılar arasında, yer ve zaman farkı olsa da bir çeşit düzen göze çarpıyor. Hepsi evlerinde öldürüldü ve saldırıların şiddeti zamanla arttı." Melissa (dikkatlice eski dosyaların üzerinden geçerken): "Yani 1999’da başlayan bu cinayetlerin hepsi evde mi işlenmiş?" Dedektif Carson: "Evet. Hepsi kendi evlerinde saldırıya uğradılar. Lavin çifti, Jarvin... Maureen Larson da öyle. Ayrıca, saldırıların çoğu sabaha karşı gerçekleşmiş. Bu bir tesadüf değil." Patrick (kaşlarını çatarak): "Annemi öldürdüklerinde de sabaha karşıydı. Nancy, annemin hayatını alırken bizi ayakta bıraktı... ama bu cinayetlerin bağlantıları daha derin olmalı." Melissa: "Bu saldırılarda bir tür kişisel intikam var gibi. Evdeki güvenlik açığını kullanarak kurbanlarını yakalıyorlar. Bunu yapan kişi, kurbanlarını tanıyor olmalı." Ellie: "Maureen Larson, Megan Larson... İkisi de hayatımızdaki en önemli kadınlardı. Annemizi kaybettik. Megan ise evlenip bana yeni bir hayat sundu. Şimdi burada, birbirinden kopuk gibi görünen bu vakaların hepsinde bir ortak nokta var mı?" Dedektif Carson: "Evet, ama sadece o değil. 2000 yılında Ethan Zetch ve Kenny Dorsing’in işlediği cinayetler de evlerde gerçekleşmiş. O yıl, bu iki adam bir katil çifti olarak yakalandı ve evdeki saldırıların ardında oldukları tespit edildi. Ancak dikkat edin, bu saldırılar sonrası Woodsboro’daki katil Nancy James, benzer bir tarzda cinayetlerine başladı. İntikam üzerine kurulu bir suç eğrisi izliyor gibi." Alice (dosyaları karıştırırken): "Ama 2001’de Travis Walker ve David Torino’nun işlediği suçlar farklı. Bu vakalarda şiddet aynı, ama yöntemler değişmiş. Yine evlerde cinayetler işlenmiş, ama daha planlı ve sistematik bir şekilde." Brandon: "Bu olayların bir döngüye girdiği açık. Her birkaç yılda bir yeni bir katil ya da katil çifti ortaya çıkıyor ve bir süre sonra yakalanıyor. Ama neden durmuyor? Aynı yerlerde, aynı türde suçlar işleniyor. Olayların her biri bir diğerine sinyal veriyor gibi." Ellie (derin bir nefes alarak): "Bir şey daha var. Annemiz Maureen, Nancy’nin elinde öldü. Megan ise benimle birlikteydi. Hepsi bir şekilde bizi, ailemi hedef aldı. Burada hem kişisel bir hesaplaşma var, hem de uzun vadeli bir plan." Patrick: "Soru şu, bu döngüyü başlatan neydi? Nancy James bile bu tür cinayetlerin parçasıydı ama onu ne tetikledi? Bizim ailemizle bağlantısı neydi?" Melissa (daha da dikkatli bir ses tonuyla): "1999’daki ilk cinayetler, Lavin çifti… Sonra Judy Jarvin, Maureen Larson ve diğerleri. 2000’de Ethan Zetch ve Kenny Dorsing, yine aynı şekilde evdeki insanlara saldırıyorlar. Bu döngü nasıl başladı? Aynı tür saldırılar devam ediyor, ama neden?" Brandon: "Bir şey daha fark ettim. Nancy James, bu cinayetlerle bağlantılı değil miydi? O da benzer bir şekilde evde cinayet işledi ve Patrick ile Ellie’yi hedef aldı. Ama cinayetler onun ölümüyle bitmedi." Alice: "Nancy’nin katil olması bir ipucu olabilir. Belki de tüm bu olayları başlatan, onun yaptığı ilk suç. Ama neden tekrarlanıyor? Onun öldüğünü biliyoruz ama cinayetler yeniden başlıyor." Patrick (sessizce, düşünceler içinde): "Belki de Nancy bu döngüyü başlatan kişi değildi. Belki o da bu zincirin bir halkasıydı, bir kuklaydı." Dedektif Carson: "Saldırıların benzerlikleri var: Sabaha karşı evlerde işlenen cinayetler, kurbanların kişisel olarak hedef alınması, bıçak kullanımı ve cinayetlerin ardından çok az iz bırakılması. Ancak her birkaç yılda bir yeni katiller ortaya çıkıyor. Ethan ve Kenny yakalandığında bu döngü bitmemişti. Travis Walker ve David Torino, 2001’de devam ettiler. Bu bir tesadüf olamaz." Melissa (kaşlarını çatarak): "Nancy öldüğünde, sanmıştık ki kabus sona erdi. Ama görünen o ki, sadece başka bir adımın başlangıcıymış. Bu döngüyü durdurmanın bir yolu olmalı. Yoksa her seferinde başka bir katille karşılaşacağız." Ellie (derin bir nefes alarak): "Bu sadece bizimle ilgili değil. Saldırganlar arasında bağlantı var. Nancy sadece bir parçasıydı. Ama o öldüğünde, katillerin ortaya çıkışı durmadı. Bu bir saplantı. Birileri sürekli bu suçları işliyor, belki de Nancy’den çok önce başladı." Patrick (ellerini masaya vurarak): "Bu cinayetlerin hepsi ailemize yönelik bir saldırı gibi hissettiriyor. Annemizi kaybettik, Megan’ı kaybettik… Bu bir tesadüf değil." Dedektif Carson (düşünceli bir sesle): "Bir model var. 1999’daki Lavin ve Jarvin cinayetlerinden 2023’te Jeff Doe’ya kadar… Hepsi birbirine bağlı. Suçların işleniş tarzı aynı ama katiller değişiyor. Bu, tek bir kişinin değil, bir grup ya da bir tarikatın işi olabilir." Alice (şüpheyle): "Bir tarikat mı? Peki neden sürekli evlere saldırıyorlar? Ve neden bu kadar çok kişisel intikam izleri var?" Brandon: "Belki bu katillerin hepsi birbirine bağlı ve ortak bir amacı var. Bu döngü, aynı suçu yeniden yaratmak üzerine kurulu olabilir. Her seferinde başka bir katil, ama aynı sonuçlar." Ellie (sessizce, düşünceler içinde): "Bu döngü bizimle başlamadı… Ama belki bizimle sona erebilir." Ellie (şüpheyle, dosyaların üzerine eğilerek): "Bir cemaat olabilir mi? Yani… Bu cinayetlerin ardında organize bir grup var mı? Her şey çok sistematik görünüyor. Aynı tarzda, aynı yöntemle işlenmiş cinayetler… Ama katiller sürekli değişiyor. Bu nasıl mümkün olabilir?" Patrick (Ellie’ye dönerek): "Bir cemaat mi diyorsun? Yani bu insanlar bir tür sapkın inanç sistemi etrafında mı toplanmış olabilir? Belki Nancy de bu grubun bir parçasıydı." Dedektif Carson (başını sallayarak): "Bu olasılığı daha önce düşündük. Fakat elimizde bu yönde kesin bir kanıt yok. Ama evet, bir grup ya da tarikat olabilir. Belirli bir ritüel ya da saplantı etrafında dönen bir suç dizisi. Sürekli yeni katillerin ortaya çıkması, bir örgütlenmenin işareti olabilir." Melissa (Ellie’ye dönerek): "Bir cemaatse, Nancy onların bir piyonu olabilir mi? Belki o bile tam olarak neyin parçası olduğunu bilmiyordu." Brandon: "Peki ama bir cemaat neden özellikle sizin ailenizi hedef alsın? Bu kişisel saldırılar, tek bir katilin işi gibi görünüyor. Ama eğer bu bir cemaatse, daha büyük bir planın parçası olabiliriz." Ellie (derin bir nefes alarak): "Bu tür tarikatlar genellikle belirli bir amaç ya da inanç etrafında toplanır. Annem, Megan… Bizi neden bu kadar hedef aldıklarını anlamamız gerekiyor. Bu saldırıların arkasındaki motivasyonu çözmeden bu döngüyü kırmamız mümkün değil." Patrick (düşünceli bir ifadeyle): "Eğer bir cemaat varsa, bu iş çok daha büyük olabilir. Cinayetleri işleyen herkes, bir çeşit lider ya da öğreti tarafından yönlendiriliyor olabilir. Nancy sadece bir kurban gibi görünüyor, ama belki o da bir halkaydı." Dedektif Carson (notlarını karıştırırken): "Daha önce bu tarz tarikatların adını duymuştum, cinayetleri ritüelistik bir şekilde işleyen gruplar. Ama bu kadar uzun süre aktif olmaları, yakalanmadan faaliyetlerini sürdürmeleri… Bu gerçekten sıra dışı olurdu." Ellie (kararlı bir ifadeyle): "Eğer bu gerçekten bir cemaatse, onların bizi seçmesinin bir sebebi var. Ve o sebebi bulmak zorundayız. Yoksa bu döngü hiç bitmeyecek." |
0% |