Yeni Üyelik
1.
Bölüm

Bağlantı isteği

@yazarsilaaaa

Yeni evime ve şehrime alışmam biraz zaman alacağa benziyordu. Yeni yapılacak bir oyun salonunun iç mimarisiyle ilgileniyordum. Yaşadığım şehre, Antalya'ya uzak olması sebebiyle, oyun salonunun yapılacağı şehre, İstanbul'a taşındım. Buraya taşınalı bir hafta olmuştu ve şehre karşı biraz yabancılık çekiyordum. En yakın arkadaşım Deren, Antalya'da kalmıştı mesleği sebebiyle. Ben burada en çok da Deren'in eksikliğini hissediyordum. Deren ile birlikte Antalya'dayken her günümüzü birlikte geçiriyorduk. İstanbul'da sakin bir mahalleye taşınınca da bir hayli yalnızlığı hissetmeye başladım.Henüz eve yerleşmemiştim Evim gerçekten geniş ve modern bir tasarıma sahip. Dışarıdan bakıldığında, gri ve beyaz tonlarının hakim olduğu, çağdaş bir mimarisi var. Cam pencereler, evin ferah ve açık bir görünüm kazanmasını sağlıyor. Bahçem geniş; bir köşede büyük bir havuz var ve etrafı çimlerle kaplı. Ağaçlar ve çeşitli bitkilerle çevrili ama bahçeyi daha da güzelleştirmek için yapmam gereken çok şey var.

İçeri adım attığımda geniş bir giriş holü karşılıyor beni. Yüksek tavanlar ve büyük cam kapılar, mekânın genişliğini vurguluyor. Hol, şimdilik biraz boş ama düzenli. Yalın ama zarif bir şekilde döşenmiş.

Salon, evin en geniş ve ferah alanı. Modern oturma grubu ve büyük bir düz ekran televizyon var. Burada vakit geçirmeyi çok seviyorum. Beyaz ve gri tonlarındaki döşemeler, ortamdaki rahatlığı artırıyor ve büyük pencerelerden gelen doğal ışık, her şeyi daha da aydınlatıyor.

Yatak odalarım rahat ve geniş. Her biri pastel renklerle dekore edilmiş. Evin en özel odası, üst katta yer alan ve duvarları camdan yapılmış olan oda. Burada yıldızlara daha yakınmışım gibi hissediyorum. Oturma köşesi oldukça rahat ve buraya gelip dinlenmek çok keyifli.

Bodrum katında ise birçok koli ve valiz var. Odanın karanlık ve biraz gizemli bir havası var. Burada eski eşyalarımı saklıyorum ve oyun salonu için planlar yapıyorum.

Evin içinde onlarca koli ve valiz vardı ve bütün bu eşyaları yerleştirmem en az 2-3 günümü alacaktı. Eminim ki benim oyun salonu işi, eve yerleşme sürecim yüzünden gecikecekti. Bu yüzden bilgisayarımın başına geçip hızlıca oyun salonu projesi için çizimlerimi devam ettirmeye başladım.Oyun salonunun giriş bölümünü bitirmiştim ki “Yeni Bağlantı” bildirimi ile dikkatim dağıldı. Bu bildirim, bağlantı isteği üzerindeydi. Biri, benim cihazıma bağlanmak istiyordu. Dikkatimi toplayıp isteği reddedeceğim sırada, bilgisayar ekranı dondu ve sistem isteği otomatik olarak kabul etti. Ekranda “Veri aktarımı başladı” yazısıyla daha da telaşlandım. Biri, benim çizim verilerimi kendi cihazına gönderiyordu. Ekranda aktarma işlemini durduracak bir şey aradım ama bulamadım ve veri aktarımı bu süre zarfında bitmişti.“Kim ne yapsın benim çizimlerimi? Ne istiyordu çizimlerimden?” diye düşündüm. Olanları anlamaya çalışırken sinirden neredeyse parmaklarım titriyordu. Bilgisayar ekranına bakıp derin bir nefes aldım.ekranda verilerimi alan kişinin adı yerine bir e-posta adresi yazıyordu: enguvenliatlas@gmail.com.

"Ne saçma bir e-posta adresi!" Diye söyledim.Bu adamın kim olduğunu öğrenmek zorundaydım. Derin bir nefes alıp e-mail uygulamasına girip klavyeye hızlıca bir şeyler yazmaya başladım.

Konu: Çizimlerim neden sana gitti?

Mesaj:"Merhaba,Beni tanımıyorsun ama az önce bilgisayarıma bir bağlantı isteği geldi ve bu nasıl oldu bilmiyorum ama otomatik olarak kabul edildi. Çizimlerim senin cihazına aktarıldı. Ne yapmaya çalışıyorsun? Bilgilerimi hemen geri gönder ve bunun bir daha tekrarlanmayacağından emin ol. Yoksa bu durumu farklı yollarla çözmem gerekecek."

Parla.

Göndermeden önce biraz durakladım. Mesaj fazla sert miydi? Ama adam resmen benim dosyalarımı almıştı! Bu kadar da sert olabilirdim. "Gönder" tuşuna bastım ve beklemeye başladım. Birkaç dakika bekledikten sonra, içimden bir ses onun hemen cevap vermeyeceğini söylüyordu. Bilgisayarı kapatmadan mutfağa gittim. Kahvemi yaparken olanları tekrar düşündüm. Kimdi bu en güvenli Atlas? Neden çizimlerimle ilgilenmişti?Bir yudum kahvemi aldım ve masaya geri döndüm. Bilgisayarın ekranı ışıldıyordu. Gözlerim hızla ekranın sağ köşesine kaydı. Evet, bir bildirim vardı: Atlas'tan cevap gelmişti.Hızla tıklayıp cevabını okudum.

**"Merhaba Parla,Yanlış anlama, amacım seni rahatsız etmek değildi. Verilerin yanlışlıkla bana geldi, gerçekten istemedim. Ancak çizimlerini görünce ilgimi çekti ve projenin oldukça iyi olduğunu söylemeliyim. Verilerini hemen geri gönderiyorum. Merak etme, her şey güvende. :) Mahalleye yeni taşındığını biliyorum, eğer yardıma ihtiyacın olursa buradayım:)"

Atlas

Bir an ne diyeceğimi bilemedim. Bu adam cidden beni takip mi ediyordu? Mahalleye yeni taşındığımı nasıl biliyordu? Kafamın içinde sorular dönüp duruyordu. Bir yandan da bu kadar rahat ve gizemli birine sinirlenmem gerektiğini biliyordum ama… Bu işin altında daha fazlası olduğunu hissediyordum.Kahvemi alıp pencereye doğru yürüdüm. Ve İstanbul'un havasını ciğerlerime doldurdum daha fazla dayanamayıp bilgisayarımın başına geri geçtimAtlas’ın mesajını tekrar tekrar okudum. Bir yandan sinirlenmeye çalışıyordum ama bir yandan da o kadar sakin ve kendinden emin bir hali vardı ki… Gerçekten ne yapmaya çalışıyordu? Kafamda sorular dönüp dururken, pencerenin önünde birkaç dakika daha durdum. Hangi konuda daha çok takılı kaldığımı bile bilmiyordum; çizimlerimi ele geçirmesi mi, yoksa yeni taşındığımı bilmesi mi?Hızlıca kafamdaki düşünceleri toparladım ve ona cevap yazmaya karar verdim. Ne de olsa bu işin peşini bırakacak değilim.

Konu: Güvende olduğuna emin miyim?

Mesaj:

Atlas,

"Çizimlerimin ilgini çekmesine sevindim ama bu durumu biraz fazlasıyla garip buluyorum. Yeni taşındığımı nasıl bildiğini ya da neden çizimlerime bu kadar hızlı ulaştığını anlamıyorum. Verilerimin güvende olduğunu söylüyorsun ama sana nasıl güvenebilirim? Bu olanları nasıl açıklıyorsun?"

Parla.

Mesajı gönderdikten sonra, içimden bir ses ona böyle sorular sormanın çok fazla bir şey değiştirmeyeceğini söylüyordu ama başka seçeneğim yoktu. Ona güvenip güvenemeyeceğimi bilmek zorundaydım.Bilgisayarımdan uzaklaşıp birkaç adım attım, ama aklım hep oradaydı. Ne cevap verecekti? Yoksa hiç cevap vermeyecek miydi? Belki de bu işten daha fazla bir şey çıkmazdı, sadece ufak bir teknik hata ve biterdi… Ama neden bana mahallesiyle ilgili yardıma hazır olduğunu söylemişti? Tanımadığım birinin bana böyle bir teklifte bulunması, üstelik gizemli bir biçimde, hiç de rahatlatıcı değildi.O sırada bilgisayarımdan bir bildirim sesi geldi. Kahve fincanımı hızlıca masaya bıraktım ve ekranın başına geri döndüm. Beklediğimden daha hızlı bir cevap gelmişti. Kalbim hızla atmaya başladı.Atlas’tan gelen kısa bir mesaj daha:

Konu: güven için emin olabilirsin sonuçta enguvenliatlas'im.

Mesaj:

Parla

"Mahalleye yeni taşınan biri olduğunu bilmek için fazla gizemli bir şey yapmam gerekmiyor. Hepimiz buradayız, sadece dikkat etmek yeterli. Yardıma ihtiyacın olursa kapım açık, ama endişelenmene gerek yok. Verilerin güvende, zaten senin projeni bozmak gibi bir niyetim de yoktu.

Atlas.

Mesajı okurken, içimdeki huzursuzluk bir türlü geçmiyordu. Sadece "dikkat etmek yeterli" demişti. Ne kadar basit ama aynı zamanda ne kadar ürpertici bir açıklama…Daha fazla düşünmeden balkona çıktım, şehrin havasını biraz içime çekmek istedim. İstanbul’un sessizliği bile tuhaf geliyordu bana. Derin nefes alıp etrafa baktım, ama tek düşündüğüm şey o gizemli adamdı. Gerçekten kimdi bu Atlas? Ve daha da önemlisi, neden sanki beni izliyormuş gibi hissediyordum?Balkonun serin rüzgarı yüzüme vururken, Atlas’ın mesajındaki her kelimeyi kafamda tekrar tekrar döndürdüm. "Dikkat etmek yeterli." Ne kadar basit, ama bir o kadar da ürpertici bir cümleydi. Sanki mahallede olan her şeyden haberi varmış gibi konuşuyordu. Hemen bir şeyleri çözmek için harekete geçmem gerektiğini hissettim, ama ne yapacağımı tam olarak bilemiyordum.Birkaç dakika daha balkonda kaldım, sonra içeri girdim. Bilgisayara bakmak için masaya geri döndüm, ama bu sefer bir şey dikkatimi çekti. Ekranda yeni bir bildirim yoktu, ama masaüstündeki klasörlerimden birinin yeri değişmişti. O an kalbim hızla atmaya başladı. "Bu klasörü ben mi buraya koydum yoksa...?"Hemen dosyaları kontrol etmeye başladım. Her şey yerli yerinde görünüyordu ama bu küçücük değişiklik beni daha da rahatsız etmişti. Atlas’la olan bu tuhaf bağlantının bana düşündüğümden daha fazla etki etmeye başladığını hissettim. Gerçekten yanlışlıkla mı olmuştu? Yoksa bilerek mi bir şeyleri değiştiriyordu?Atlas’a tekrar yazmayı düşündüm. Belki de ona daha doğrudan sorular sormam gerekiyordu. Ama tam klavyeye dokunacakken, içimde bir tereddüt oluştu. Eğer gerçekten beni izliyorsa? Ya da daha fazlasını yapmaya niyetliyse?Derin bir nefes aldım ve kendi kendime bir karar verdim: Onu daha fazla tanımadan bu işin peşini bırakmayacaktım. Kim olduğunu, ne yaptığını ve neden çizimlerime bu kadar ilgi duyduğunu öğrenmek zorundaydım.Biraz düşündükten sonra, ona çok daha açık bir mesaj yazmaya karar verdim. Ne kadar sakin ve sıradan gözükmeye çalışsam da içimdeki huzursuzluğu saklamam zordu.

Konu: Cevaplara ihtiyacım var.

Mesaj:

"Atlas,Yardım teklifin için teşekkürler, ama dürüst olmak gerekirse, bu durum beni oldukça rahatsız ediyor. Bilgisayarımda gördüğüm değişiklikler ve seninle olan bu tuhaf bağlantı, basit bir teknik aksaklıktan çok daha fazlası gibi geliyor. Beni takip ediyor musun? Mahalleye yeni taşındığımı nereden biliyorsun? Seninle açık konuşmam gerek: Bu işin arkasında ne olduğunu bilmem gerekiyor.Bekliyorum.

Parla."

Göndermeden önce derin bir nefes aldım. Göndermeye hazır olduğumdan emin miydim? Bilemiyordum. Ama başka çarem yoktu. Mesajı gönderdim ve beklemeye başladım.Zaman ağır ilerliyordu. Hemen bir cevap gelmeyeceğini biliyordum, ama içimde bir yerlerde sanki her an bir şey olabilecekmiş gibi bir his vardı. Bilgisayar ekranına bakarken, her saniye geçen zaman bana bir sonsuzluk gibi geliyordu.Sonunda, bir bildirim sesi duyuldu. Ekrana heyecan ve bir parça endişeyle baktım. Atlas’tan gelen yeni bir mesaj vardı.

Konu: açık sözlülüğünü sevdim

Mesaj:

"Parla

Dürüstlüğünü takdir ediyorum. Ama senin düşündüğün kadar korkutucu bir durum yok. Seni takip etmiyorum, sadece iyi bir gözlemciyim. Mahallene yeni taşındığını bilmek zor değil, zaten sen de pek gizli kalmaya çalışmıyorsun.Ancak beni daha fazla tanımak istiyorsan, bununla ilgili bir şeyler yapabiliriz. Eğer cesaretin varsa, yarın saat 15.00'te mahallenin köşesindeki kafede buluşalım. Kim olduğumu yüz yüze görmeye ne dersin?

Atlas"

Mesajı okurken içimden bir ürperti geçti. Atlas beni gerçekten de bir buluşmaya davet etmişti. Ama bu davet de, her kelimesi gibi, tuhaf ve gizemliydi. Bir yanım "asla gitmem" diyordu, ama diğer yanım deli gibi merak içindeydi. Ne yapacaktım?

🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻

Oy vermeyi unutmayın aşklarım

🤩

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%