Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3)...

@yazarsinem

gece

 

bugün okul tatildi yani hafta sonuydu gözlerimi tavana dikmiş rüzgarı düşünüyordum onu düşünmedim bi günüm bile yoktu tutkulu bi şekilde aşık olmuştum galiba diye düşünüp hızlıca yataktan kalktım refleks yapmıştım ve hızlıca hazırlanmıştım saclarım yine haddinden fazla uzamıştı kesmem gerektini düşündüm ve makası alıp düz bi şekilde kestim kendi sacım oldugu için biraz zorlanmıştım kesmekten ama yinede güzel kesmiştim mavi tişörtü ve kırmızı pantolonu birbiriyle kombinleyip sacımı tarayıp aşağa inmiştim annem beni farketi " gece kızım biz gidiyoruz İzmire 2 gün sonra geliçez sen kaan abinle dur evde" dedi bende "nereye" diye sordum

annem ise " halanın oğlunu amaliyata almışlar yeni öğrendik"

şoka girmiştim vede üzülmüştüm cünkü emrah cok iyi bi kuzendi "tm haber edin berk abimdemi gidiyor " dedim berk abim o sırada yanıma gelip yanağından makas alıp "evet fıstık" dedi sesi iyi geldine göre bu sefer sevdi biri vardı neyse gitmişlerdi bugün kasn abim evdeydi büyük ihtimal bu fırsatı değerlendirmeliydim mutfaga girdimde masanın üstünde kahfaltının hazır oldugunu görmüştüm ve gülümsemiştim "kesin kaan abim için hazırladı benim için annem cok bişey yapmaz" diyip gülümsemem yarıda kalmıştı mutfaktan cıkmıştım ve kaan abiyi farketim bişey demedim ve odaya cıkacaken " kahfaltı yaptınmı?" diye sormuştu abim ben ise "hayır afiyet olsun ben senin tadını kacırmıyım " dedim

bana baktı "sabah sabah beni sınama şu kahfaltını gel yap" dedi bende geri mutfaga gidip oturmuştum abimde gelip oturdu benim canım cok bişey istemiyordu cünkü şu evde dışlanmış gibi hisediyordum... bunu özelikle kaan abim cok hisetiriyordu ben onun kız kardeşii değilmişim gibi... ben kaan abime baktım ara oda bana bakmıştı ve o an "beni neden sevmiyorsun" diye sordum ilk defa böyle bişey sormuştum ve korkmuştum acıkcası

bana bakmaya devam etti " böyle bişeyi sorduna göre biraz malsın" dedi her kelimesinde hakaret vardı bi soru sordum ve cevabı bile hakareti gözümden istemsizce yaş geldi "evet malım ben size göre aptal ve malım ezik bi kızım" beni hiç sevmiyorsun ama bari hakaretlerinle bunu belli etme "diyebildim sadece

masadan kalkıp mutfaktan ayrıldım gözyaşlarımı tutamayıp ağlamaya başladım canım yanıyordu hemde hadinden cok hızlıca odaya cıkmıştım kulaklı taktım müzik acıp dinlemeye başladım müzik dinlemek iyi geliyordu bana mutlu oluyordum

 

kaan

 

sen benim kardeşim değilsin... ve bütün herşeyin sorumlusu benim... seni abinden ayırdım ben bi. katilim sana baktımda abini görüyorum ona cok benziyorsun eğer bunu bilseydin benden nefret ederdin yada polise şikayet ederdin... vicdanım susmuyor ama ben hiçbişeyi göze alamıyorum bi kez daha hayatını yıkamam özür dilerim binlerce kez derin nefes alıp verdim yine kalbim susmuyordu ben yorulmuştum artık bu yükü taşımaktan...

 

ali 

 

gözlerini ondan ayırmadan bakıyordum bana o kadar çok benziyorduki gözleri yüz hatları

ama ben onu acı Bi hayata mahkum etmek zorunda kaldım kendimden nefret ediyordum bu sefer onu bırakmiçaktım kendime söz verdim.

uyanmaya başlıyordu " beril beril uyanıyor" diye seslenmiştim

beril koşarak geldi ve rüzgarın elini tutu "oğlm..." dedi

 

ben hala rüzgara bakıyordum cünkü ne diçekti bilmiyorum onu bundan sonra koriçaktım

 

rüzgar

 

gözlerim bulanık görüyordu her yerim ağrıyordu gözlerimi tam actımda bi evde oldugumu farketim kalkmaya calıştım ve zor bi şekilde kalktım cok halsizdim bi adam ve kadın bana bakıyordu bunlar kimdi??

"siz kimsiniz" diye sorabildim onlar ise birbirine bakıyordu ne diçeklerini bilememiş gibi...

sesimi yükselterek "siz kimsiniz!..." dedim

karşımda oturan adam bana bakıp " bizim kim oldugumuzu öğrenmeden önce bazı gercekleri bilmeni istiyoruz..." dedi

ben şaşkınlıkla adama bakıyordum kafam cok karışıktı

adam yeşil harelerini gözlerime dikti "Erdal senin baban değil..."

gözlerim şaşkınlıkla acılmıştı ve o cümle kafamın içinde yankılanıyordu...

 

Erdal senin baban değil...

 

"ne diyorsun" diye sert cıktım

 

ve konuşmaya devam etti umursamadan " senin annen o kadın değil" dedi ben bu sefer şaşkınlıktan cok sinirlenmeye başlamıştım hızlıca kalkıp adama el kaldırıcaken elerimi sıkıca tutup "sakın! buna cürett etme şuan kabulenemiyorsun bunu anlıyorum ama gercekler can yakar elbet alışıçaksın" dedi bileğimi o kadar kötü acıtıyorduki cok güclü bi adamdı gözleri gözlerim gibi yeşil... bu adamın benle alakası ne?

 

kolumu hızlıca bıraktı " bundan sonra bu eve gel o adamın sana zarar verme ihtimali yüksek burda güvende olucaksın" dedi ve gitti ama ben dediğini yapmiçaktım... Hala halsiz ve gücsüzdüm bunu umursamadan evden cıktım arkamdaki o kadının seslenişini umursamadan "rüzgar hala hastasın gel buraya lütfen"

 

kafamda bin bir soruyla yürüyordum okula gitmek istemiyordum ve gitmiçektimde kücüklümden beri saklandım o yere gidiçektim adımlarım beni ağacın altına götürdü ağacın altında eskimiş evi izliyordum... Yarın okul vardı gitmek istemiyordum kücük cocuklar gibi herşeyden soğumuştum

ertesi gün...

gece 

hızlıca yataktan fırlamıştım baya gec olmuştu saat 07:40 okula 20 dk içinde yetişmeliydim yoksa profösörden kötü azar işiticektim

annem olmadı için beni uyandırıcak hiç kimse yoktu ne yazıki uykuyu seven bi insandım o yüzden kendim kalkamıyordum! neyse üzerime bu sefer mavi tonda sade bi kombin yapmıştım ve sacımı bu sefer toplayamazdım cünkü kesmiştim tarayıp cantamı alıp aşağa indim mutfaga girdimde tezgah temizledim gibiydi abim bişey yememiş olmalı giderken hastaneye annem yoktu o yüzden bişey hazırlayan olmamıştı kendimi kastettim hafi ifce kıkırdadım ama napim uyanamıyorum ki annem gelince biricik oğlunun hastaneye ac karnına gitini öğrenirse azar yicektim kesinn! kol saatine bakıp hızlıca evden cıktım otobüsüde kacırdıgımın farkına vardım büyük ihtimal taksiye para vericektim taksiye binmek benim için büyük sorundu cünkü baya bahalıydı aldıkları fiyat hızlıca çantamda para varmı diye konturel edip gözüme carpan taksiyi durdurup bindim "abi biraz lütfen hızlı sür olurmu ünüversteye gec kalmak istemiyorum" dedim taksici abi ise tebesüm etti bana soru yönelti "kacını sınıf" gülümseyerek cevap verdim "2 abi daha iki senem daha var"

dedim ardından tekrar soru yönelti "hangi bölüm peki kızım"

yine gülümseyerek yanıt verdim "hukuk fakültesinden"

taksici abi şaşkınlığını beli etmişti "yaa öylemii ne güzel başarılısın demek benim kızımda avukattır" şaşırmıştım "ya öylemi ne güzel ama ben cok zorlanıyorum pekte ders calışamıyorum şu sıralar"

taksici abi konuşmamı yanıtsız bırakmıştı arabayı durdurdu

ben ünüversteye geldiğimizi farkedip parayı cıkartıp uzatım taksici abi elini kaldırdı "istemiyorum bu sefer benden olsun öğrencisin başka ihdiyacına harcarsın" dedi tebesüm etim gercekten böyle insanlar hala varmıydı diye düşündüm arabadan inip adımlarımı hızlandırdım tam 5 dk vardı profösörün sınıfa girmesine koşmaya başladım yetişebilirdimm sınıftan içeri girip oturdum hızlıca arkamdan orofösör gelmişti tam zamanında güzel bi zamanlama olmuştu derin bi nefes alıp defterimi cıkardım

Buse beni arkadan dürtükledi "tam zamanında bende seni merak ediyordum" dedi tebesüm ettim önüme döndüm profösör yoklamayı aldıktan sonra derse başladı bende notları almaya başladım tabi o sırada etrafa bakıyordum bi yandan cünkü rüzgar yoktu yine... belki sonra gelir umuduyla bekledim ama yoktu ders bitmişti teneffüste kantine gitmiştik buseyle ben yine rüzgarı düşünmeye başlamıştım busenin dürtüklemesiyle düşüncelerim dağıldı "nereye daldın kız" diye sordu bende "hiç kimi düşüncemde farketinmi rüzgar okula cok gelmiyor ve soğuk"

Buse de soğuk bi sesle "evet tuhaf bi adam sınıftaki herkes içine düşüyor ama o görmezden geliyor ukala bi cocuk oldugunu düşünüyorum ve de duygusuz bi cocuk" dedi bunu demesi nedense beni rahatsız etti sevdiğimin dellili olabilirdi hihi tepkiyle ona bakıp " hayır öyle biri oldugunu düşünmüyorum ön yargılı olma bence" diyip masadan kalktım

Buse şaşkınlıkla bana baktı ", o adam için bana tirip atmiçaksın dimi" diye sordu bende hızlı ve net yanıtla "hayır tabiki" dedim ve kayayı farketim rüzgarın neden gelmedini sorabilirdim nede olsa en iyi ve en yakın arkadaşıydı "kaya!" diye seslenip yanına gitim kaya beni farkedip "efendim" dedi bende "şey rüzgar nerde biliyormusun" diye sordum ve etkileyici bi cevap verdi gercekten etkileyiciydiiiii jhjjkk "bilsemde söylemem"

bende göz devirdim " lütfen bak"

kaya bana bakıp "sebep söyle niye bu kadar bilmek istiyorsun"

bende net bi şekilde "söyleyemem" dedim o ise tabiki tm söyliyim dicek hali yoktu "sebebini söylemesen demem" dedi bende "tm ama kimseye söyleme" dedim kaya ise bana bakıp " benden asla sır cıkmaz merak etme" dedi güvenebilirdim dürüst cocuk tu cok tanımasam bile anlamıştım bunu neyse utanargac bi şekilde pat diye söylemiştim"rüzgara aşığım "yanaklarım elma gibi olmuştu yada kızarmış tavuk gibi mübalağ yapıyordum ya neyse neyse

kaya şaşkınlıkla bana bakıyordu kızarmış tavuk görmüş gibi gerci şuan öyleydim kesin gözünde

" gercekten aşıkmısın "diye sordu inanmamış gibi bende kekeleyerek" ev-et "dedim

kaya " tm diçem " kaya söyledikten sonra busenin yanına gitim masaya yaklaşıp" Buse ben gidiyorum kalan ders notlarını atarsın bana bide bi bahane bulursun acil işim var "

" nereye ya "dedi stemle bende" gelince anlatırım söz "diyip cıktım ünüversteden cantamı Buse alırdı o yüzden gerek görmedim hemen bi taksiye atladım yine param taksiye gidicekti param ne anladım ben bu işte ya diye içten içe isyan ettim ama yürüyerek gidemezdim o yüzden mecburdum neyse diyip düşüncelere daldım radyoda calan şarkıyı duyup

(gece)

 

 

 

Loading...
0%