Kulağıma sesler geliyordu. Sesler git gide artıyordu. Etraf karanlıktı çünkü gözlerimi açamıyordum. Kirpiklerim birbirlerine yapışmış gibiydi.Beton gibi pürüzlü, soğuk bir yerde yatıyordum. Seslerden mi bilemiyordum ama kafam çatlıyordu. En sonunda biraz zorlamayla gözlerimi açabildim. Dışarıda bir yerdeydim. En son evdeydim. Nasıl buraya geldiğimi hatırlamaya çalıştım. Ama hatırlayamıyordum. Etrafıma bakındım. Burası teras gibi bir yerdi. Ayağa kalktım. Ama başım o kadar döndü ki yere düştüm. Annem neredeydi? Ya da babam. Burada tek başımaydım. Üiüyordum. Kendimi ilk defa kimsesiz hissediyordum.Kilit sesi duydum. Arkama döndüm. Biri kapıyı açıyordu. Kimse ona buranın neresi olduğunu sorabilirdim. Merakla kapıyı izledim. İçeri bir kız çocuğu girdi. Benim uyanmış olduğumu görünce korktu. Kapı onu koruyabilirmiş gibi kapıya sarıldı. Aynı annemle babam kavga ederkenki bana benziyordu. Benden korkmasın istiyordum.

Merhaba güzelim. Korkma ben sana asla zarar vermem. Yanıma gelsene. Saçlarını örerim belki. Tabii eğer istersen. ​​​​​​

Küçük kızın elleri saçlarına gitti. Saçları özenle yapılmış bir topuzdu. Üzerinde pembe bir tulum vaardı. Gözleri yeşildi. Saçları ise gecenin karası.

Korkmadı bu sefer. Ama adımları yavaştı. Yanıma geldi. Yere bağdaş kurdu. Gözlerimin içine baktı. Sonra saçlarıma. Dolgun dudaklarıma, özenle yapılmış gibi olan burnuma baktı. Ağzı kocaman açılmıştı. Güldüm. Ben gülünce utandı. Elleriyle oynamaya başladı. Ellerine bakınca kızarmış olduğunu gördüm.​​​​​​

Ellerin neden kırmızı? Bir yere mi çarptın?

Ellerine baktı. Yüzü asılmıştı. Ama bana cevap verdi.

Ben utanınca her yerim kızarıyor.

Sesinin huzuruna, saflığına hayran kalmıştım.Küçük kız her şeyiyle bir elması, zümrütü andırıyordu. Gülümsedim.

Sen çok tatlı ve güzel bir kızsın biliyor musun? Bence sen benim hayatımda gördüğüm en güzel kızsın hatta.

Yeşil gözleri kahve gözlerime dokundu. İçime sıcaklık yayıldı. Üşüyordum normalde ama şimdi terliyordum. Ellerim kızın saçlarına kaydı. Kafasını geri çekti. Kaşlarımı çatmıştım.

Annem düzene önem verir abla saçımın bir teli çıksa kızar. Dokunma ondan. Hatta ben gitsem iyi olur. Abim senin yanında olduğumu bilse kızar.

Kızın son sözleri bu oldu. Koşarak gitti, kapıyı kapattı ve kilitledi. Abim demişti. Kimdi o abisi? Takıntılı annesi ya da? Merak etmiştim ama vücudum erimiş tereyağı gibiydi. Kayıyordum sanki. Dayanamadım. Yere yattım. Sırtüstü yatıyordum. Gözlerim açıktı. Yıldızları gördüm. 10 tane yıldız görüyordum. Sanki yıldızlar birer V harfini oluşturuyordu. Aklımda dönüp dolaşan sorulardan kurtulamıyordum. Üstüme baktım. Üzerim değişmişti. Pahalı bir pijama giyiyordum şu an. Bu kişiler kimdi, nasıl gelmiştim buraya? Daha da önemlisi benim ailem neredeydi?

Kalkmayı denedim. Yanımdaki duvara yaslandım. Duvarda sürünürcesine ilerliyordum. Kapıya vardığımda kapıyı yumrukladım. Ayak sesleri duydum. Kapının kilidi açıldı. Kalbim yerinden ayrılırcasına atıyordu. Kapının arkasından tok bir erkek sesi geldi.

Defne kapıyı açacağım. Kapının arkasından çekil.

Dediğini yaptım.Duvarda sürünerek geri çekildim.

Tamam çekildim. Gel hadi.

Kapı açıldı. Yaklaşık 2 metre boylarında 20li yaşlarında bir genç erkek belirdi. Gözleri beni bulunca kapıyı kapattı. Yanıma yaklaştı. Yanıma bağdaş kurdu. Hayretler içerisinde ne olacağını bekliyordum. Bana zarar vermesinden korktuğum için biraz geri çekildim. Gözleri sorgularcasına baktı.

Defne ben sana zarar vermem. Ateşine bakacaktım.

Kafamı onaylarcasına salladım. Bana biraz yaklaştı. Ilık eli alnıma dokundu. Gözleri korkarcasına açıldı. Hemen ayağa kalktı ve beni kucakladı. Kocaman kolları arasında ondan ayrılmaya çalıştım ama nafileydi.

Ya bırak beni. Sen kimsin. Annem ve babam nerde? Ya sal kardeşim beni aaa. Ama bırakmıyordu. Hatta daha da sıkı tutmaya başladı. Ama benim çenem durur mu tabii ki de hayır

Ya bak ne oluyor anlamıyorum. Anlatta bileyim kardeşim. Nesiniz siz mafya mı? Ay yoksa örgüt falan mı? Ya da ya da ay nesiniz siz be?

Gülmeye başladı ama cevap vermedi. Beni bir odaya getirdi. Büyük bir odaydı. İçeride 25li yaşlarda bir adam vardı. Beni görünce şaşırdı. Ayaklandı hemen. Sonra beni kucaklayan adama baktı ve ondan beni aldı. Beni sertte yatağa fırlattı. Evet abartmıyorum fırlattı hatta yataktan zıplayım yere düştüm. Ama onlar benim yere düşmemi zerre umursamadan kavga etmeye başladılar.

Murat sen onu nasıl buraya getirirsin he nasıl? Bu kız (bana baktı​​​​​​) biliyorsun. Her neyse. Daha değildi Murat şimdi değildi.

Adının Murat olduğunu öğrendiğim çocuk konuşmaya başladı

Bak Selim ben ne senin ne de annem gibi acımasız değilim. Kızın nasıl ateşi var bir görsen. Acıdım. Dursun burda işte ne var!

Bana acımış. Ne kadar aşağılayıcı bir söz. Acıdım. Gururum kırıldı ama ben bunun altında kalamazdım.

Pardon? Acıdım derken. Neyime acıdım kardeşim?Acımış.Acığdığm.Nesin sen ya!?

Çocuk bir bana bir Seline bakarak sabır diledi.

Tencere kapak buldunuz birbirinizi. Ne yapıyorsanız yapın(işaret parmağını bana sallayasallayarak) ilerde benden özür dileyeceksin. Sana iyilik yaptım be. Karşılığına bak.

Sabır sabır sabır yani.

Bak Murat mısın nesin bilmiyorum. İlerde senden özür MÖZÜR dilemem kardeşim bi gidin ya. Evime götürün beni evime! Neresi burası hem?

Selim bir peçeteye ilacımsı bişi döktü. Muratta bana yaklaştı ve bana onu zorla koklamaya çalıştılar. Çırpındım ama karanlık beni çağırıyordu. Ben de karanlığa yenildim..

​​​​​

​​​​​