@yesim16
|
İğrenç , mahkeme suratlı , sevimsiz , meymenetsiz herif, diye içimden ona saydırırken beni nasıl bu kadar sinirlendirebildiğini düşündüm ben mete'yi çok sevdiğim için ilgilenmiştim ama o geri zekalı herif bana para teklif etmiştim duygusal değerleri para ile satın alabileceğini sanıyordu ve karşısındakinin duygularıyla oynuyordu. Ayakkabılarımı elime alıp yürümeye devam ettim saat 12.00'ye geliyordu ve güneş gökyüzündeki konumunu dikleştirmişti eve gitmem gerektiğini kendim hatırlatırken yürümeye devam ettim. Evden gelen sakin bir müzik sesi ile bizimkilerin arkadaşları ile evde olduğunu anlama uzun zaman almamıştı içeri girdiğim anda annem kolumdan kavrayıp hızlıca beni kadınların arasına aldım tüm gözler bana dönmüştü cevap vermem gerekiyordu fakat hiç canım çekmiyordu annem kolumu çimdirerek cevap vermem gerektiğini hatırlatmıştı. "Evet,hoş geldiniz" dedim ve matruşka gibi giyinmiş kadınlara göz gezdirdim. Aralarından bir kadın beni baştan ayağa süzerek bilmiş bir tavırla "okuyor musun kızım sen?"diye sordu "evet" diye cevapladım, gelmesi büyük ihtimalle 2 devam sorusunun gelmemesi için "üniversiteye 2'ye gidiyorum" diye ekledim . Kadının kısa süreli açılan ağzı hemen kapandı bir süre daha bu sıkıcı ortamına takılıp yine dışarı kaçmaya karar verdim. Bunca insanın içindeyde rahat edemezdim ve kalabalıktan her zaman nefret ederdim. Geldiğimden beri odamda dondurma yiyip dizi izleme hayalimi henüz gerçekleştirememiştim. Hızlıca evden kaçırıyorken, hala elimde duran ayakkabılarımı yere bıraktım ve giydim. Kimseye görünmeden evden çıktım yürümeye başladım. Aşağı doğru yürüdüğümde mete'nin bahçe duvarının yanından geçmek zorunda kaldığımda bahçelerine gözüm takılmıştı. Arkası dönük olan sıfatsız adamın üzerinde hiçbir şey olmadığını fark ettim. Altındaki gri bermudo ile bahçenin ortasında öylece spor yapıyordu. Öndeki ağırlığı kaldırdığında hızla arkasını dönmüştü onunla birlikte ben kendimi duvarın arkasına attım duvarın boyu kısa olduğu için ayağa kalkarsam beni kesinlikle görürdü. Belki de görmüş bile olabilirdi onların evinin bahçe duvarının hizasından çıkana kadar yerde emekleyerek yol almaya devam ettim. Gerçekten bir daha ona bakmayacaktım veya muhattap olmayacaktım. Her seferinde ödümü koparıyordu duvarın hizasından çıkınca ayağa kalktım ve normal insan gibi 2 aylık üzerinde yürümeye başladım riork'ün üzerime yapışan pislik ve toz zerrelerini temizlemeyi ihmal etmedim. Aklıma çantamdaki kulaklığım gelmişti hemen çıkarıp telefonuma taktım ve son günlerde fazlaca dinlediğim just Tonight şarkısını açtım şarkıda hafif rock, beynimi rahatlatıyordu yolda yürürken bile çeşitli hallerde daldırabiliyordu bu şarkı beni yine o hayalleri dalmışken kulaklığımın çekilmesi ile arkamı dönerken kim olduğunu görmeden bağırmaya başlamıştım bile. "Sen kim oluy-"derken bütün lafları ağzıma dolanınca öylece kalakalmıştım karşındayım bahçeşehir'deki haliyle duruyordu yüzümün tam ortasında bakıyordum çünkü vücuduna baktığımda o mahkeme suratlı değişik anlayabilirdi. "Seni bir daha çevrende görmek istemediğimi söylemiştim." "Ciddi misin sen ya? şu an çevremde olan sensin."dedim kendimi tutumlayarak şaşkınlık ve aynı orandaki korkumdan dolayı bu laflar neremden çıkıyor bu konuda hiçbir fikrim yoktu kollarının önünde birleştirip kaşlarını havaya kaldırarak tüm vücudumuz süzdü ve gözlerini bacaklarında fazla takılı kalınca rahatsız olduğumu yerimde kımıldayarak belli etmeye çalıştım. "Evet tam bir sapıkbgibi bahçenin kapısından beni gözetleyen de beğendim zaten haklısın"dedi ve sinirli yüz ifadesi takınarak bana bakmaya başladı daha bir şey söylemeyerek yanında hızlıca geçtim yürümeye devam ettim *** Balkondaki sandalyeden babamın seslenişi ile kalkın ve bahçeye baktım. "Heh Baba söyle" "Markete git,bana bira al" diye bağırdığında sinir katsayım artmaya başlamıştı. İğrenç alışverişinizi kendiniz yapın diye bağırdım annem ve babam İŞKUR kullanmazdı yani en azından ben böyle biliyordum büyük ölçüde yine misafirler için aldırtacaklardı ama ben almak istemiyordum o şey elimi sürmek istemiyordu bundan önce birkaç defa da almıştım galiba yine almak zorunda kalacaktım. "Aşağı gel!" Diye bağırınca dişlerimi sıkıp elimi bacaklarımın yanına yumruk yapıp merdivenlerden aşağı hani mutfağın bahçe kapısından bahçeye çıktığımda babam bana bakıp "bu son, haydi bizim için değil, biliyorsun." Dedi ve elime parayı tutuşturdu.
Devam edicek...
|
0% |