@ygitklc
|
Sude bugün bana I,İ,J,K ve L harflerini öğretti. Ata ise bana çarpım tablosuna çalıştırmaya başlamıştı ve ayrıca toplama ve çıkarma işlemine de çalıştırmaya başlatmıştı. Yaklaşık bir saat çalıştıktan sonra mola vermeye karar verdik. Mola da Ata telefonla birisiyle konuşuyordu ben ise yazı yazma ödevimi yapıyordum. Harfleri nerdeyse tamamlamıştım az kalmıştı matematikte ise sınıf seviyesine yaklaşmıştım şu anda sadece Türkçe ve matematik dersini sınıfta öğreniyorduk. Sanırım ilerleyen zamanlarda başka dersleri öğrenmeye başlayacağız. Mola bitince Ata geldi ve anlatmaya devam etti. Birkaç işlem yapıp pekiştirdikten sonra bugünkü ders çalışma bitmişti. Acıktık fakat hâlâ yemek saati gelmediği için Ata çantasında bulunan abur cuburları çıkardı ve yemeye başladık. Yarısında doymuştuk o yüzden yarısını bıraktık. “Ata bu hafta sonu beraber filim izleyelim mi?” “Olur ama ne izleyeceğiz Atakan içinde uygun olmalı” “Animasyon izleriz o zaman” “Tamam olur o zaman yarın okuldan çıkıp odamıza eşyaları bırakınca üçümüz gidelim beraber” “Tamam olur, Atakan?” “Olur” Dedikten sonra beraber bahçeye indik. Bahçede çok çocuk yoktu okul başladığından beridir çok dışarıya çıkılmıyordu. Bir banka oturduk ve bahçeyi izlemeye başladık. Ata arkadan bir tane müzik açtı “Bilmem kaç yüz kişi içinden Gördüm deli gözlerini birden Belki tanımazdım seni o konsere gelmesen” Diyordu şarkı bunu dinlerken bir şey fark ettim Ata çaktırmadan Sude’yi izliyordu ve gülümsüyordu. Ata’ya bakarak gülümsedim ve benim gördüğümü fark edince hemen gözleriyle bahçeye bakmaya başladı. Yanakları biraz kızarmıştı. Beyaz ten rengi yüzünden utandığı çok rahat belli oluyordu. Sude ise bunu fark etmemişti. Ata birden derin soluklar alarak nefes aldı ve ardından “Odaya çıkalım mı artık?” “Tamam olur Ata” dedi Sude, hepimiz beraber odaya çıktık. Sude birden Ata’nın üstüne yastığını attı. Ata da bulduğu yastıkları Sude’ye atmaya başladı. Bende bir anda her ikisine yastık attım. Bana şaşkınla baktılar ve birde ikisi de üstüme atlayıp beni gıdıklamaya başladılar. Gülmekten artık karnım ağrıyınca “Yeter durun karnım ağrıyor” dedim bağırarak. Birazcık daha devam ettikten sonra durdular ve bana bakmaya başladılar gülmekten gözümden yaşlar akmıştı. Nefesim kesilecek gibi gülüyordum. Sude ve Ata birbirine bakıp gülmeye başladı. 🤝🤝🤝🤝🤝🤝 Neredeyse bir saat geçti bir saat içinde matematik hakkında birkaç şey daha öğrendim. Aşağıya akşam yemeği yemek için indik. Tabağıma nohut, pilav ve salata aldım. Ardından Ata ve Sude’de yemeklerini aldılar ve bir masaya oturduk. Yemeği yedikten sonra beraber dışarıya çıktık. Bahçede yürüdük o sırada Sude ve Ata kendi aralarında “Eee Sude ne oldu sevdiğin çocuğu hâlâ seviyor musun?” “Bilemiyorum seviyorum ya da sevmiyorum çok karışık geliyor. Kalbim ona açılmamı söylerken, beynim başka bir yola gitmemi söylüyor hangisini dinleyeceğimi bilemiyorum.” Dedi Sude. Kendimi tutamayıp “Sude bence beynini dinle sevgi zayıflıktır ilk başlarda güzel bir duygu iken sonradan en acımasız ve en kötü duygu olabilir mesela annem beni bir yaşıma kadar severken bir anda sevgisini çekip bana şiddet uyguladı sevgi ne demek o anda unuttum sevgi görmeden büyüdüm ailem bana sevgi versin diye yalvardım içimden çünkü sevgi hissini aldıktan sonra seni yarı yolda bırakırsa o hisse muhtaç olursun ve boşluktaymış gibi hissedersin.” “Atakan haklısın ama sevgi duygusu hayatımızın önemli bir parçasıdır sevgi duygun yoksa da yaşayamazsın.” Dedikten sonra Ata; “Atakan bence doğru söylüyor sevgi zayıflıktı bunu birisini severek söylüyorum sen istediğini yap Sude, ama seni sevmiyorsa üzüleceğini bil.” “Zaten birisini sevmek için bir riski karşına almak lazım Ata bunu göz önüne alıyorum.” Dedikten sonra derin bir sessizlik çöktü. Ardından odamıza çıkmak için merdivenlere yöneldik. Ata birazcık dışarıda kalmak istediğini söyledi bizde tamam dedikten sonra, Sude ile odamıza çıktık. Pijamamı giyinip hemen yatağımın içine girdim. Uyumaya çalıştım ama olmadı acaba dediğim gibi sevgi bir zayıflık mıdır? Ben sevgiyi çok az gördüm sadece bir yıl o yılları iyi ki hatırlıyordum ama ondan sonraki hiçbir zamanı hatırlamak istemiyordum. Sevgiyi suya benzetirim, çiçeği ise insana. Çiçek her zaman su ister su olmazsa çiçek yaşayamaz; çok fazla su alırsa ise çiçek ölür ve su yarı yolda kalır. Dediğim ne kadar anlaşılır bilmiyorum. Ben Atakan sadece bir yaşına kadar annemden sevgi gördükten sonra şiddete uğradım ve sonsuza kadar annemin sevgisine ihtiyacım olduğunu hissediyorum ve hâlâ sevgisini bekliyorum, bu bekleyiş benim ölümüm olabilir. Yarım kalan sevgi insanı öldürür… |
0% |