MERHABALAR BEN GELDİM. ASİL'DEN DEVAM EDİYORUZ

İYİ OKUMALAR 😊 😊

BÖLÜM ŞARKISI: GÖKHAN TÜRKMEN - BÜYÜK İNSAN

GÜNÜN SÖZÜ: NE ZAMAN İMKANSIZI SEVERSEN İŞTE O ZAMAN GERÇEK SEVERSİN

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Asil'den

Bir hafta sonu daha evde geçmişti. Test çözmekten yorulmuştum. Eşofman takımı giyip kulaklıklığımı takıp eve yakın olan aksu parkına yürüyüş yapmaya gideyim en iyisi evdekilere çıkıyorum deyip evden çıkmıştım. Aksu parkına gelip hızlı yürümeye başladım.

Baya yorulmuştum bir su içip banka oturdum. Onda buraya gelmiştim. Şuan saat bir buçuktu baya kendimi kaptırmışım. Kim bilir kaç tur attım. Telefonum titriyordu. Yaprak arıyordu. Hemen açtım ve

" Alo "

" Merhaba Asil rahatsız ediyorum kusura bakma ama sana bir şey diyecektim eğer müsaitsen."

"Tabi ki buyur de"

" Bu akşam sekiz de konser var Kolpa geliyor da eğer işin yoksa sende gelebilir misin? Diyecektim."

Yaprak beni konsere mi çağırıyor şimdi ben buna koşa koşa giderim. Hemen

" Olur, altı gibi gelsem olur mu erken gidelim konser alanına yer kalsın bize diye "

" Olur, ne iyi olur hem de kabul ettiğin için çok sağ olasın. Yurttan iki arkadaşta bizimle gelecek. Haberin olsun."

" Gelsinler sorun değil akşam altıda yurdun önünde görüşürüz."

Telefonumu cebime koyup eve doğru yürümeye başladım.
Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki iki gün aradan sonra yine Yaprak'ı görecektim. Beni ona çeken bir şey vardı hissediyorum. Sevgili de olmasa yakınım da arkadaşım olsun bana yeterdi ve ben elimden geldiğince dikkat ederdim.
Apartmana gelmiştim. Eve girip direk odama geçtim. Evdekilerle konuşmak mı? Onlarla hiç konuşulmuyordu yalnız kalmak her zaman daha güzeldi.

Üstümü çıkartıp hemen duşa girdim. Oh be rahatlık varmış, saçlarımı tarayıp ıslak bıraktım. Gözlüklerimi takıp test kitaplarını dizip koydum, önüme akşama kadar test çözsem en iyisi idi.

Saat beş olmuştu ve benim beynim yanmıştı. Kitapları toplayıp hafif saçımı taramıştım dalgalı ve uzun olunca duştan sonra porsumaya mahkûmdu ama iyi olmuştu. Saçımı bu şekil seviyordum. İşin garip yani bahar şenliği ama hafif kar yağıyordu. Burası Sivas'tı çok görülmez. Hazırlanıp cüzdan ve telefonu aldım evdekilere görüşürüz deyip çıktım direk arabaya geçip. Arabayı çalıştırıp yola koyuldum.

On dakika içinde kampüs içine gelmiştim hastane otoparkına arabayı park etmiştim. Yurdun önüne geçip beklemeye başladım. Saat beş buçuktu. Yurdun kapısından Yaprak ve iki kız daha çıkmıştı.

Yaprak " Asil hoş geldin Derya'yı gruptan tanıyorsun. Bu da Ülkü " Ülkü elini uzatıp bana

" Hoş geldin ben Ülkü " dedi. Bende nezaketen elini hafif sıkıp

" Bende Asil tanıştığımıza memnun oldum." Sonra Derya da " Hoş geldin Asil " demişti. Kafamı hafif sallayıp. Yola koyulmuştuk.

Kar yağdığı için spor salonun da yapılacakmış. Allah'tan yakındı. Hemen salona geçmişti. Kolpa gelmeden baya coşmuştuk. Baya eğlenmiştik. Kolpa geldiğin de daha fazla eğlenmiştik. Bol bol fotoğraf bol bol video çekmiştim. Artık o kadar terlemiştik ki nefes alamayacak kadar ve bunalmıştık.

Artık konser bitmişti. Dışarı çıkmıştık ama acayip soğuktu ve kar yağıyordu. Yaprak ile yan yana yurda doğru yürümeye başladık.

Yaprak'a bakıp " Çok eğlendim bugün beni çağırdığın için çok sağ ol. " demiştim.

Yaprak " Eğlenmene sevindim ve çokta mutlu oldum." Yaprak'a gülümseyip.

" Benim için çokça iyi oldu yani her şeyi unutup kafa dağıtmış oldum." Bana gülüp

" Senin için mutlu oldum." Konuşarak yurdun önüne gelmiştik.

" Hadi görüşürüz Asil " bende topluca kızlara da " Görüşürüz kızlar " demiştim.

Arabaya atlayıp eve geçtim. Eve geldiğim de saat baya geçti. Herkes uyuyordu. Sessizce odama girip üstümü değiştirip yatmıştım.

Bir hafta geçmişti. Yaprak yine konsere beni çağırmıştı. Kızlarda iyiydi. Konser hem test bir anda kurs falan uğraştım. Bu bir hafta baya yoğun ve eğlenceli geçmişti. Konserden sonra Derya ile biraz yakınlık kurmuştum. Kızlar grup kurmuştu ben ve kızlar konuşuyordu ama Yaprak konuşmuyordu.

Yaprak demişti. Demi onu unutmak mümkün mü masama geçip yine defterimi çıkartıp kalemi elime alıp oturmuştum. İçime dökmek her zaman iyidir.
---------------------------------------

Bu bir hafta baya eğlenmiştim en çok da Yaprak'ı görmüştüm ve bu beni mutlu etmişti. Onu ilk gördüğüm gün aklıma geldi. O gözleri unutmak mümkün mü yaşadıklarımı bu deftere yazacağım günü geldiğinde biliyorum çekik gözlü kız bu defteri senle beraber okuyacağız. Sevmek mi? İliklerime kadar seviyorum her sabah senin için uyanıyorum her gün senin için açıyorum gözlerimi kalbim dur durak bilmiyor o kadar hızlı atıyor ki anlayacaklar diye elim ayağıma dolaşıyor. Elin elime değmese bile gözlerin gözlerimi görmese bile sorun değil ben hep iyi ki seni sevmişim bu kalbim seni seçmiş diyeceğim.

-------------------------------------------

Defteri kaldırıp yerine koydum. Elimdeki teste devam ettim. Sınava bir şey kalmamıştı. Şurada Mayıs ayına geldik. Bu sefer de kazanıp başka bir bölüm ile devam etmeliyim.

Bir saat geçmişti. Telefonum çaldı. Arayan Derya idi.

" Efendim Derya "

" Öylesine aramıştım. Yozgat'a geldim. Benim sınavlarım erken olmuştu. Bir hafta burada olacağım da bir seni arayayım dedim."

" İyi yapmışsın bende YKS çalışıyorum. Test çözüyorum habire elimden geldiğince."

" Hım anladım."

" Neyse sonra görüşsek olur mu? "

" Olur görüşürüz."

" Görüşürüz " deyip telefonu kapattım. Bu kızda bir şey var. Ama hadi hayırlısı.

Akşam olmuştu. Bizimkiler yemek yemeğe çağırmıştı. Her zaman gibi sofraya oturdum. Saçma muhabbetlere kulak vermeye başlamıştım. Bir kavga asla dinlemek istemiyordum. Yemeğimi yiyip yavaşça sakince masandan kalkıp odama geçtim.
Kaldığım yerden devam ettim. Bilgisayarı açıp kodlama çalışmaya başladım. Bir andan da bu işi yapmayı seviyordum. Artık gece saat bir olmuştu. Yatağıma geçip uyuma başladım.
Bir hafta daha geçmişti. Yaprak olmadan o kadar dokunmuştu ki onu görmemek. Bir an da Derya ile konuşmaya başlamıştım. Ama bugün tabuları yıkıp Yaprak'ı arayacaktım. Sınavlarını sorardım hem telefonu elime alıp. Aramaya başladım.

İkici çalıştı açmıştı.

" Alo "

" Yaprak "

" Efendim Asil "

" Ne yapıyorsun diye bir sormak istedim. Sınavlar falan "

" Sınavlar bitti ya şükür hepsi iyi geçti. Bu akşam da Samsun'a geçeceğim. Valiz hazırlıyorum."

" Hım kolay gelsin bende öyle aramıştım."

" Sorun değil ben şu valizi hazırlasam daha sonra görüşsek olur mu? "

" Olur, hadi görüşürüz. " Telefonu kapattım.

Buradaki beş saniye yetmişti. Bu demek oluyor ki bir hafta daha Yaprak'ı göremeyecektim. Bugün de Derya gelmişti. Buluşmak istiyordu. Bakalım neler olacaktı. Bir şeyler vardı ama bunu en fazla Derya'nın yanın da olursam anlardım.
Yaprak gitmişti. Bugün günlerden Salı idi. Derya ile buluşacaktık. Üniversiteye gidecektim evden çıktım. Üniversiteye doğru yola koyuldum. Kampüs içine girip her zaman ki yere arabayı park ettim. Derya beni bekliyordu.

" Hoş geldin Asil "

" Hoş buldum." Derya bana bakıp

" Doktor kafeye geçelim mi? "

" Benim için fark etmiyor. "

" İyi gidelim o zaman." Beraber doktor kafeye gittik. Kafede cam kenarı boş olan yere oturduk.

Derya konuya hemen girip

" Yaprak ile aranız çok iyi "

" Olması gerektiği gibi yani iyi bir arkadaş "

" Sevgilisi varken senle konuşması çok kötü değil mi? Bana itici geliyor."

" Benim arkadaşım sonuç da bir kız bir erkekle arkadaş olamaz mı? " Derya'nın yüzü biraz düşmüştü.

" Olur, neden olmasın yani "

" Bu konuyu kapatsak mı? Acaba"

Derya yarım gülüp " Tamam, olur sen neler yapıyorsun." Ben cevap vermeden çay ve meyveli soda gelmişti. Sodamı önüme alıp

" Bildiğin gibi devam ediyor telefon da konuştuğumuz gibi "

"Hım inşallah olur bu sene senin için de iyi olsun." Dedi.
Baya oturup muhabbet ettik. Yaprak'ın adı geçmediği sürece sohbeti çok iyiydi. Derya'ya bakıp

" Artık kalksak olur mu? "

Derya " Tamam, olur " deyip hesabı ödeyip dışarı çıktık. Yurda kadar yürüdük. Arabama doğru gitmek üzereyken

Derya " Asil ben seni seviyorum." Kalmıştım.

" Ne diyorsun Derya "

" Sevdiğimi diyorum çok sakinsin çok değişik bir insansın ve ben seni sevdim."

" Bunu sonra konuşsak olur mu? "

" Tamam, olur " dedi. Kafamı sallayıp oradan ayrıldım. Arabaya bindim. Eve geçtim.

Odama gelip kafamı toparlamam lazım. Ne yapsam bilemedim. Yaprak'ı sevmiyor belli alma bu işte bir iş vardı bu kızın teklifini kabul etmeliyim ve bir şeyler öğrenmeliyim. Çok yıpranacağım ama bu şekil de bazı şeyleri öğrenecektim. En azından Yaprak'tan uzaklaşırlardı. En iyisi geçip yatıp ve uyumak.

İki gün geçmişti. Derya ile sevgili olmuştuk. Tam da düşündüğüm gibi oldu. Direk gruba atmıştı. Yetmemişti. Yaprak'ı arayıp söylemişti. Akşam olmuştu ve ben Yaprak'ı aramam lazımdı. Telefonu elime alıp aramaya koyuldum. En son ki çalmada Yaprak açmıştı.

" Yaprak "

" Efendim Asil " sesi baya soğuktu.

" Nasılsın Yaprak "

" İyiyim bu arada hayırlı uğurlu olsun. Derya ile sevgili olmuşsunuz."

" Evet olduk. Bu şekilde olması gerekiyordu."

" Benim için sorun değil mutluluklar dilerim. Derya çok kıskanç biri bana patlar falan konuşmayalım biz en iyisi dedim."

" Tamam görüşürüz."

"Görüşürüz." Deyip telefonu kapattım.

Derya ona saldırmasın diye kabul etmek zorunda kalmıştım. Her şey Yaprak içindi. Onu sevmek için bile fedakârlık ediyordum. Bu kızlar bir şey çeviriyordu öğrenmem gerekirdi. Öğrenip sonra her şeyi bitirecektim.

Mayıs ayına girmiştik. Ramazan ayındaydık. Yaprak araya mesafe koymuştu ve ben öğreneceğim ne varsa öğrenmiştim. Ailem bu akşam arkadaşlarımı iftara çağırmıştı. Derya Yaprak'ın bana gelmeyeceğini söyledi ama Yaprak gelmeliydi gelmek zorundaydı. Görmeliydim uzun süredir göremiyordum telefonumdaki resimle idare ediyordum.

Hemen Yaprak'ı aradım.

" Yaprak "

" Efendim Asil "

" Bu akşam gelmiyormuşsun da ben de bir arayıp söyleyeyim dedim belki ben dediğim de gelirsin."

" Yok ya Asil hiç havam da değilim. Size iyi eğlenceler "

" Yok öyle yağma ben seni de istiyorum."

" Üsteleme lütfen "

" Yaprak kalkıyorsun ve hazırlanıyorsun bu iftara geleceksin."

" Of of ben miyim, laz yoksa sen misin? Başka zaman gelirim."

" Hayır geleceksin."

" Tamam geleceğim."

" Tamam, sen hazırlan ben sizi almaya geleceğim arabayla uğraşma."

" İstesem de otobüsle gelemem evini bilmiyorum sonuç da " kahkaha atmıştım.

Özlemişim resmen şu hallerini bile

" İyi oldu sana akşam almaya geleceğim." Deyip telefonu kapattım.

Akşama kadar bilgisayar da kod yazmakla geçirmiştim. Artık vakit gelmişti. Yaprak'ı o kadar özlemiştim ki elim ayağım sesim bari titremese belli etmesem ne olur. Biraz daha idare et Asil.

Akşam olmuştu. İftara az kalmıştı. Gidip kızları almam gerekiyordu. Arabanın anahtarını alıp yola koyuldum. Derya'nın haberi yoktu. Yaprak'tan inşallah sorun olmaz. Geldiğim de kızlar bekliyor da Yaprak geldi.

Derya " Bana gelmeyeceğini söylemiştin."

Yaprak " Zaten gelmeyecektim ama Asil arayıp rica da bulundu. Kabul etmek zorun da kaldım." araya girip

" Neyse haydin gidelim iftara az kaldı." Demiştim.

Arabaya binmiştik. Derya yanıma oturmuştu. Ülkü ve Yaprak arkaya oturmuştu. Kimse görmeden aynamı ayarlayıp yol boyu sessizce Yaprak'ı izledim eve gelmiştik. Kızlar ailemle tanışmıştı. Sohbet baya iyiydi. İftar zamanı sofraya oturmuştuk. Yemekler falan yenmişti. Baya sohbet koyuydu sofrada çaylar havada uçuşuyordu. Ama Yaprak'ın bunaldığını anladım. Çok da konuşmamıştı. Kendini yormamıştı. Yaprak konuşmanın arasına

" Artık ben gideyim." Dedi. Araya girip

" Ben aldım sizi ben bırakacağım."

Yaprak " Tamam, o zaman kalkalım, ben yarın erkenden okula gideceğim." Dedi.

Hemen ayağa kalkıp arabanın anahtarını aldım. Hep beraber evden çıktık en son Yaprak kalmıştı o da bizimkilere

" Her şey için teşekkürler ellerinize sağlık hakkınızı helal edin."

Annem " Ne demek helal olsun." Dedi. Apartmandan çıktık.

Arabaya doğru ilerledim. Arabayı çalıştırdım ve şarkı açtım. Yurda kadar konuşmadan gelmiştik.

Yaprak " Her şey için teşekkür ederim." Deyip arabadan indi. Yurda doğru gitti. Cevap vermemi bile beklememişti. Derya bana dönüp

" Görüşürüz her şey için teşekkür ederiz canım " dedi.

" Ne demek canım görüşürüz." Dedim.

Onlar içeriye girene kadar bekledim. Arabama binip eve geçtim.

Uzun zamandır. Yazı yazmamıştım. Yazamazdım ki zaten hayatımın merkezin de Yaprak olamadığı sürece yazamazdım. Artık uyumalıyım.
Bugün Mayıs'ın yirmisi idi. Yaprak'ın doğum günüydü. Sadece tek mesajla kutlamak zorundaydım. Hemen mesaj bölümüne girip

" Merhaba Yaprak bugün senin gününmüş doğum günün kutlu olsun. İyi ki doğdun"

" Teşekkür ederim." Dedi. Telefonu kapatıp masanın üstüne bıraktım...

Bir hafta geçmişti. Derya ve Ülkü birkaç kız daha buluştuk. Kafe de oturuyorduk. Konu birden Yaprak'a geldi. Bir şeyler dönecek gibi hissedince gizliden telefonumu ses kaydına aldım.

Derya " Yaprak çok samimiyetsiz akşamları sevgilisi ile buluşuyor ve bazen yurda gelmiyor kuzenim de kalıyorum diyor ama bana kalırsa sevgilisinin yanın da kalıyor" dedi. Konu Yaprak olunca bende meraklı gibi gözüküp dinlemeye devam ettim. Ülkü araya girip

" Derya bence o kadar deme sonuç da bilmiyoruz."

Derya " Neden öyle diyorsun Ülkü sonuç da Asil de baya bakıyor ediyor sevgilisi varken resmen Asil'e yürüyor ben aralarına girmesem kim bilir Asil'e elimden alır. " dedi. Ben hemen araya girdim.

" Yanlış düşünüyorsun Derya ben Yaprak ile arkadaşça konuştum hep aramızda bir mesafe vardı. Biraz düzgün konuş sonuç da sende kızsın ve bir kız hakkında bu kadar bilmeden net konuşamazsın. Şuan çok itici bir durumdasın." Derya hemen

" Ben öyle demek istemedim ki siz baya yakındınız "

"İyi de Yaprak ile yakın olmasam seninle tanışamazdık, bir de öyle düşün."

Derya " Doğru diyorsun Canım " deyip bana sarılmıştı. Biraz daha bilgi alabilirim diye Derya'nın telefonu gizli elime alıp uygulama indirdim. Böylece daha ne kadar halt karıştırıyorlar diye bakacaktım.

Kızları yurda bırakıp hızlıca eve geçtim. Telefona yüklediğim uygulamayı açtım. Derya Ülkü ile konuşuyordu.

Derya " Yaprak'a sinir oluyorum baksana akşam Asil bana onu korudu. Delireceğim sinirlerim alt üst oldu. Ne var Yaprak da anlamış değilim."

Ülkü " Yaprak kendi halinde kız ayrıca ona sevgilinle kalıyorsun ne ayaksın desen sana diyeceği tek laf bu seni ilgilendirmez kalırsam da benim yanlışım der geçer."

Derya " Anlamadığım da bu ayrıca grup da ki başka insanlara bile Yaprak dan uzak durun o ne yere bakan yürek yakan kız herkesin altına yatıyor dedim ama hala onunla konuşuyorlar."

Ülkü " Saçmalama Derya bu çok acımasızca bir şey kızın ne yaptığını bile bilmiyorsun. Hem kimlere dedin."

Derya " Grup da bir kaç erkeğe dedim. Onur'a dedim. Yaprak'a musallat olsa ne iyi olur Asil'i elimden alamaz. Asil de ne olduğunu onun anlar."

Ülkü " Yanlış hesaplar yapıyorsun benden sana demesi neyse hadi ben yatar." dedi ve konuşmaları kesildi. Bunları öğrendiğim iyi oldu yarın direk Onur ile konuşmam gerek. Ben boşa bunlara yakın olmadım gözümü bunlar hiç tutmamıştı.

Sabah erkenden evden çıktım. Onur ile Aksu parkta buluşmak için sözleşmiştik. Aksuya gittiğim de bir banka da oturuyordu.

" Naber " deyip elini sıktım.

Onur " İyi Merhaba Asil ne için çağırmıştın beni "

" Ben bir şeyler suydum Derya sana Yaprak hakkında bir şeyler demiş."

Onur " Evet dedi ama bu seni ilgilendirmez."

" He tam işte bu konu ilgilendirir. Uğraşmayacaksın Yaprak ile yanından bile geçmeyeceksin yoksa sonu kötü olur."

Onur " Ne yapabilirsin ki "

" Dur bir düşünelim ben buralıyım önüne adam çıkar Asil den haber geldi deyip başına bir şey gelse sence ne olur he Onur Bey"

Onur " Tamam, yapmadık bir şey Yaprak Hanım'a"

" Bu da aramızda kalacak o ağzını her yerde açma. Bilmem anlatabildim mi? "

Onur " Anladım, tamam." omzuna vurup oradan uzaklaştım bu işi de halletmiştim.

Hafif korkması için arkadaşları aramıştım birazdan Onur'un önünü kesmelerini istemiştim. Az korku iyidir başka kızlara belki dokunmazdı. Şimdi geriye kaldı Derya uzaktayken ayrılma kararı almıştım bunun için biraz daha beklemem gerekti.
Gün gelmişti. Derya Yozgat'a gitmişti. Yarın Arife günü idi. Eve geçip annemle biraz konuşup yatağıma geçmiştim. Kulaklığımı taktım kendimi uykuya attım.

Bugün bayramdı. Bizim evde fazla telaş yoktu. Hep kalabalık evleri merak etmişimdir. Annemin dedemin anneannemin teyzemin ellerini öpüp bayramlarını kutlamıştım. Tüm sokakta tanığım kim varsa bayram kutlamıştım. Parka doğru gidiyordum. Şimdi planıma devam edecektim. Derya'yı aradım. İlk çalışta açmıştı.

" Alo "

" Efendim canım "

" Bayramın kutlu olsun "

" Senin de canım "

" Ben bir şey diyeceğim Derya "

" Söyle " biraz sessiz kalıp

" Ben bitirmek istiyorum, seni sevmiyorum."

" Gerçekten mi? Asil ben bu şekil de beklemiyordum."

" Ben diyeceğimi dedim."

" Tamam, Asil " dedi, telefonu kapattım.

Hemen kabullenmesine şaşırmıştım bakalım bir geri dönsün neler olacaktı.
Bu yükten de kurtulmuştum. Akşam olmuştu. Yaprak'ı aramayacağım dedim ama bence Bayram gibi bir sebep varken aramalıyım. Telefonumu alıp hemen aradım ikinci çalışta açtı.

" Alo Yaprak "

" Efendim Asil "

" Yaprak bayramını kutlayacaktım. Hayırlı bayramlar."

" Teşekkür ederim hayırlı bayramlar."

" Yaprak ben bir şey diyeceğim."

" Evet dinliyorum."

" Ben Derya'dan ayrıldım." biraz sessiz kaldı.

"E Asil ben ne deyim. Senin için ne hayırlı ise o olsun."

" Yaprak ben senle konuşmayı muhabbet etmeyi özledim."

" Ne yalan söyleyeyim bende özledim. Senin muhabbet etmeye alışmışım baya." Ah be sevdiğim sensiz olmuyordu ama bu senin içindi. Hemen

" Eskisi gibi olalım. Yaprak hem ben neden Derya ile çıktım neden ayrıldım. Bunları hep sen gelince anlatacağım ve bana hak vereceksin."

" Tamam, Asil senin hayatın bu istediğini yapabilirsin."

" Ben yine de anlatacağım, her şeyi tamam mı?"

" Tamam, hadi görüşürüz."

" Görüşürüz, Yaprak " telefonu kapatmıştı. Aklı karışmıştı ama bana hak verecekti ben eminim Yaprak beni dinler ve anlar.

Bayram bitmişti. Ben sınava bile girmiştim. İyi geçmişti. Burada kalmak için tercihlerimi hep Sivas'tan yana kullanacaktım. Yaprak buraya geldiğinde de konuşacaktım. Telefonumu açıp Yaprak'ı aradım.

" Yaprak "

" Efendim Asil "

" Bugün geliyor musun diye aramıştım."

" Evet, şuan Tokat dayım, bir buçuk saate Sivas da olurum."

" Seni alayım mı? Terminalden "

" Yok sağ olasın. Ben gelirim."

" O zaman yorgun değilsen geldiğin de buluşsak olur mu? "

" Hemen akşam mı? "

" Evet, Ne olur."

" Tamam, gelirim direk yurda valizi koyar yanına gelirim."

" Kampüs için de olalım ama yorgun olurum, çünkü "

" Tamam, olur görüşürüz Yaprak " telefonu kapatıp. Hemen cebime attım.
Direk dışarı çıkıp arabaya bindim. Hemen kampüse geçtim. Bir buçuk saat burada bile beklerdim....

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Güzel bir bölüm oldu.
Asil'i sevdik sanki.. Güzel seven adam..

Oy veren ellerinizin dert görmesin... 😊 😊

Kocaman kalplerinizden öpüyorum.

Bir dahaki bölüm de görüşmek dileğiyle....

Hoşça Kalın

😊 😊 😊