MERHABALAR BEN GELDİM. YAPRAK'DAN KALDIĞIMIZ YERDEN DEVAM..

İYİ OKUMALAR...

😊 😊 😊

BÖLÜM ŞARKISI: TUĞÇE KANDEMİR FT. EYPİO - SENİ ÖPTÜĞÜM SOKAK

GÜNÜN SÖZÜ: KÜÇÜCÜK BİR SEVGİ NE KADAR MUTLU EDEBİLİR Kİ.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Samsun'dan yurda gelmiştim. Dışarı çıkıp tam Asil'i arayacakken Asil'i yurdun girişin de gördüm. Asil deyip bağırmıştım. Asil bana dönüp yanıma geldi.

" Hoş geldin Yaprak " gülümseyip

" Hoş buldum " dedim.

Asil bana bakıp " Bilmem sana kalmış." Dedi.

" Tamam, o zaman iktisat Fakültesinin önüne gidelim orası yeşillik otururuz."

Asil " Olur " demişti.
Beraber yürüyüp iktisat bahçesine gelmiştik. Boş bir masa bulup oturduk.

" Evet, seni dinliyorum."

Asil " Ben nereden nasıl başlayacağımı bilmiyorum ama anlatmam gerek beni kesmeden dinle tamam mı ? Kızlarla konsere gitmiştik, o günden sonra . Sana daha yakın olmak için Derya ile sevgili olabilirim dedim ve biraz daha bekleyip sen Samsun'a gidince bende Derya'ya sevgili teklifi ettim. Planım kısaydı ama işin içine katmadığım bir şey oldu sen ne Ülkü ile ne de Derya ile yakın değilmişsin. Tam tersi senden daha uzak kaldım. Ayrılmak istedim, Derya ile ama sonra ortada bir şeyler olduğunu hissettim. Bir gün kızlar ve bir arkadaşları daha vardı, kafede oturuyorduk. Konu bir anda dönüp dolaşıp sana geldi. Nasıl oldu başta anlamadım hatta ses kaydına bile aldım." Duyduklarım ile şok olmuştum Asil ne anlıyordu böyle telefonu eline alıp ses kaydını başlattı.

Derya " Yaprak çok samimiyetsiz akşamları sevgilisi ile buluşuyor ve bazen yurda gelmiyor kuzenim de kalıyorum diyor ama bana kalırsa sevgilisinin yanın da kalıyor" dedi. Ülkü araya girip "Derya bence o kadar deme sonuç da bilmiyoruz."

Derya " Neden öyle diyorsun Ülkü sonuç da Asil de baya bakıyor ediyor sevgilisi varken resmen Asil'e yürüyor ben aralarına girmesem kim bilir Asil'e elimden alır. "

Asil " Yanlış düşünüyorsun Derya ben Yaprak ile arkadaşça konuştum hep aramızda bir mesafe vardı. Biraz düzgün konuş sonuç da sende kızsın ve bir kız hakkında bu kadar bilmeden net konuşamazsın. Şuan çok itici bir durumdasın."

Derya " Ben öyle demek istemedim ki siz baya yakındınız."

Asil " İyi de Yaprak ile yakın olmasam seninle tanışamazdık, bir de öyle düşün."

Derya " Doğru diyorsun Canım " ses kaydı burada kesildi ben duyduklarım ile daha şaşkına döndüm.

Bu nasıl vicdansızlık bu nasıl kötü düşünceler iyi de ben ne yapmıştım ki Derya'ya böyle konuşabiliyordu.
Tam konuşacakken Asil " Dur daha duyacağın şeyler daha var." daha ne duyacaktım ki ben kasıldım kaldım. Asil başka kaydı daha açtı.

Derya " Yaprak'a sinir oluyorum baksana akşam Asil bana onu korudu. Delireceğim sinirlerim alt üst oldu. Ne var Yaprak da anlamış değilim."

Ülkü " Yaprak kendi halinde kız ayrıca ona sevgilinle kalıyorsun ne ayaksın desen sana diyeceği tek laf bu seni ilgilendirmez kalırsam da benim yanlışım der geçer."

Derya " Anlamadığım da bu ayrıca grup da ki başka insanlara bile Yaprak dan uzak durun o ne yere bakan yürek yakan kız herkesin altına yatıyor dedim ama hala onunla konuşuyorlar."

Ülkü " Saçmalama Derya bu çok acımasızca bir şey kızın ne yaptığını bile bilmiyorsun. Hem kimlere dedin"

Derya " Grup da bir kaç erkeğe dedim. Onur'a dedim. Yaprak'a musallat olsa ne iyi olur Asil'i elimden alamaz. Asil de ne olduğunu onun anlar." Ülkü " Yanlış hesaplar yapıyorsun benden sana demesi neyse hadi ben yatar." dedi ve konuşmaları kesildi.
Duyduklarımla şok oldum. Neler demiş neler yapmış arkamdan yurtta hastalandığım da baktığım kız benim arkamdan ne işler çevirmiş. Asil'e dönüp

" Ne diyeceğimi bilmiyorum hatta konuşmak bile istemiyorum. Bu kadar şeye delirdim ama ben ne yaparsam yapayım hatta ne dersem diyeyim kötü zaten kötüdür. Bu konu aramızda konuşulmamış gibi davranalım olur mu? Ayrıca benimle yakın olmak için Derya'yı kullanmışsın resmen bu hiç hoş bir şey değil. Birde aklıma sadece Onur işi takıldı."

Asil hemen " Ben Onur işini hallettim."

" Nasıl hallettin."

Asil "Orası da bende kalsın halettim senin yanından bile geçemez."

Kafamı gökyüzüne kaldırıp öylece baktım. Öylece durdum, acaba sessizliğin çığlığını atabilir miyim ki...
Belli süre sonra Asil yüzüme doğru elini salladı.

Asil " Yaprak iyi misin? Baya bu şekilde kaldın."

" Ne yapmış olabilirim de bir insan bu kadar kötü düşünebilir. Onu düşünüyorum."

Asil " Sen dünya tatlısı insansın anlatmak zorunda kaldım yoksa seni üzmek istemezdim, bilmeye hakkın vardı diye düşünüyorum."

" Bilmiyorum Asil hala ne diyeceğimi ağzımdan ne tür cümle çıkartabilirim onu bilmiyorum." biraz daha hava soluyup

" Ben yurda geçsem olur mu? "

Asil " Tamam ama seni bırakıyım hadi " Beraber kalkıp yurda kadar yürüdük " Görüşürüz " diyerek yurda girdim. Kafam o kadar karışık ki sadece uyuyup unutmak istiyorum.

Bir hafta geçmişti. Asil'in anlattıklarını unutup bir köşeye attım. Ülkü'yü Derya'yı bir çok kez gördüm onlara bakmadım yanlarından öylece geçtim. Sınavlarım olduğu için sadece ders çalışmaya odaklanmıştım. Bir hafta boyunca sınavlara gir çık. Güzel bir hafta geçmişti. Zorlu da olsa atlatmıştık. Emel ile deli gibi çalışmıştık. Yarına bilet almıştım. Emel kendi memleketine bugün gitmişti.

Bugün Asil'i arayıp onunla vakit geçirmek istiyorum. Telefonumu alıp Asil'i aradım.

Asil " Efendim Yaprak "

" Ne yapıyorsun diye soracaktım."

" Uçak kursundayım. Model yapıyoruz."

" Hım müsaitsindir diye düşündüm de yanına gelmeye planlıyordum."

" Yine gel kimse sana burada bir şey demez ki"

" Bilmem ki "

" Gel gel kimse bir şey demez merak etme sen"

" Tamam, sen bana konum at ben gelirim daha yurttayım."

" Tamam, hadi görüşürüz."

"Görüşürüz" deyip telefonu kapattım.

Üstüme haki yeşili gömlek dar paça pantolon siyah spor ayakkabı üstüme kot ceketimi atıp siyah şalımı takmıştım kafama çantama kulaklığımı atıp cüzdanımı güneş gözlüğümü almıştım hava çok sıcaktı ama akşama doğru üşüyebilirdim. Hemen yurttan çıkıp otobüse bindim.

Asil konum atmıştı. Bende gençlik merkezine doğru gittim.

Asil'i arayıp " Asil ben geldim neredesin "

" En üst kattayım."

" Tamam, geliyorum." Deyip telefonu kapatıp iki kat çıktım.

" Merhaba " dedim. Bir çocuk daha vardı. Ben Asil'in yanına geçip ona bakmaya başladım. Vallahi baya meşakkatli işti bu basit deyip geçmemek lazım. Ben yap yap bir yerden sonra sinirlenirdim.

Asil bir yeri yapmadı. Araya girip

" Asil gördüğüm kadarıyla deneyim mi? Belki yaparım." Bana bakıp gülümseyip

" Olur " dedi. Elime bir parçayı alıp yerine koydum. Tam yerine oturmuştu. Asil'e dönüp gülmeye başladım

Asil " Ya ama bu olmaz olmamalı ya ben o kadar uğraşıyorum burada kız eline aldı tam yerine oturdu." Kahkaha atmaya başlamıştım.

" Vallahi ilk denememdi hiçbir bilgim yoktu, sadece gördüğüm kadarı ile yaptım." Asil gülüp bir malzeme almaya dışarı gitti bir an Asil'in telefonu çalmıştı elime alıp ona verecekken mesajı fark ettim bugün Asil doğum günüymüş. Bilseydim hediye alırdım hiç bilmiyordum ki Asil'e seslenip " Asil telefonun çaldı."

" Boşver çalsın elbet susar " diye bağırdı. Baya burada vakit geçirdik. Uçağı da azıcık bitirmiştik. Daha uğraşılması gerekiyordu.

Gençlik merkezinden Asil ile yan yana çıkmıştık. Yol boyu yürürken Asil dedim bana dönmüştü.

" Bugün senin doğum gününmüş." Biraz gülüp

" Evet doğum günüm ama kutlamayı pasta falan sevmediğim için dışarlar da geçiriyorum öyle."

" Hım anladım o zaman bizde değişik bir şekil de kutlarız hadi gel " dedim.

" Nereye Yaprak "

"Bana bırak sen, halledeceğiz işte." Dedim.

Yol boyu sormadı onu Şifaiye getirdim çoktandır gelmemiştim. İçeri girip hemen oturduk. İki tane meyveli soda isteyip beklemeye başladık. Pipeti Asil'e tutup

" İyi ki doğdun Asil " dedim. Baya gülmüştü.

Asil " Gerçekten böyle doğum günüm daha önce olmadı. Çok teşekkür ederim." Asil'e gülümseyip

" Ne demek seni mutlu edebildiysem ne mutlu bana ya"

Asil " Hem de çok mutlu ettin baya mutlu oldum." Dedi. Bende gülümsedim. Soda mı içerken Asil'e bakıp içimden küçücük şeyden mutlu olup doğum günü kutladık ne kadar samimi sıcacık idi.

Orada baya sohbet edip oturmuştuk baya eğlenmiştik.

" Asil kalkalım mı ben çok açıktım." Bana bakıp düşünüp

" O zaman seni bir yere götüreceğim hadi gel bakalım." Ayağa kalkıp

" İyi hadi bakalım. Yemek de senden." Parayı vermiştim, kasayı o halletmişti. Asil ödeme yapana kadar Şifaiye'nin içinde takıcılar vardı bende onların önünde geziyordum. Asil de gelmişti. Bana bakıp

" Gel bileklik alalım."

" Ne alacağız ki"

Asil " Ya sen gel işte " bir takıcının önünde durup iki bileklik almıştık. İkisini de ikizim yazdırmıştık. Bileklikleri kolumuza takıp yemek yemeğe geçmiştik. Yemek yiyelim muhabbet edelim diyelim derken saat dokuz olmuştu.
Artık gitmek vaktiydi.

" Asil artık ben gidim tüm eşyalarımı toplayacağım yarın gidiyorum."

Asil " Evet gidiyorsun. Bugün için teşekkür ederim ben hayatım da bu kadar mutlu olmamıştım."

" Ya ne yaptım ki Allah aşkına bir soda ile kutladım."

Asil " Olsun soda falan ama en azından mutlu oldum. Bu bile benim için çok iyiydi." Gülümseyip kolumdaki bilekliğe bakıp

" Teşekkür ederim ikizim bilekliğim çok beğendim."

" Ne demek ikizim."

" Artık ben gider." El sallayıp otobüse binip yurda geçmiştim.

Eşyalarımı çıkartıp valize koymuştum. Her şey hazırdı. Şimdi sıra uyumak da yatağa kendimi atmıştım.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Kocaman kalplerinizden öpüyorum.

Oy veren elleriniz dert görmesin 😊

Bir dahaki bölüm de görüşmek dileğiyle...

Hoşça kalın

😊 😊 😊