@yikizima
|
MERHABALAR BEN GELDİM. BENCE ÇOK HOŞ GELDİM.
İYİ OKUMALAR
😊😊😊
BÖLÜM ŞARKISI: BABA ELLERİM AYNI SENİN GİBİ
SEDEN GÜLER - ÇALKALA
ATHENA - KAFAMA GÖRE
GÜNÜN SÖZÜ: VE HERKESİN DERDİ KENDİNE AĞIR . GERİSİNİN DİLİ LAL, KULAĞI SAĞIR...
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Artık Samsun'a gelmiştim. İki buçuk aya yakın Samsun da olacaktım. Sivas'a o kadar alışmıştım ki Samsun da artık bunalıyordum ve her gün neredeyse Asil ile mesajlaşıyorduk. Baya eğleniyorduk ikimize de iyi gelmişti. Tüm yaz tatilim Asil ile geçmişti. Ona Selim'den de ayrıldığımı söylemiştim. İkimiz de birbirimize iyi geliyorduk.
Elim de kahve balkon da keyif yapıyordum. Ağustos ayın da idik. O sıra telefon çalmıştı.
" O Asil Bey nasılsın."
" O Yaren Hanım iyiyim sen."
" Bende iyiyim kuzum. Elim de kahve balkon keyfi her zaman bildiğin gibi "
" O bende istiyorum."
" E gel istediğin kahve olsun."
" Hemen geliyorum."
" Deli ya yola çık zaten beş dakikaya yol."
" Gayet mantıklı bence çıkıyorum yola yarın sabah ordayım."
" Açtım kollarımı seni bekliyorum kuzum."
" Kuzum ya vakit geçmiyor. Okul açılsa da beraber vakit geçirip eğlensek."
"Aynen gel şafak sayalım ya kuzum bence gayet mantıklı."
" Resmen kahkaha attım kuzum ya."
" Neyse beni annem çağırıyor. Sonra görüşürüz kuzum."
" Görüşürüz."
Telefonu kenara koyup annemin yanına geçtim. Asil bizim üniversite de iki yıllık mimarlık bölümünü kazanmıştı. Bu sene beraberdik. Baya da eğleneceğiz.
Ağustos ayı da geri kalmıştı. Ailemle geçirip bol bol denize gidip vakit geçirip eğlenmiştim. Pikniklerin alasını yapmıştık ve ben gerçekten çok eğlenmiştim. Bu yaz tatilim güzel geçmişti. Artık Eylül ayına girmiştik ve ben bu hafta Sivas'a geçecektim.
" Yaprak kızım "
" Efendim anne "
" Her şeyin hazır demi "
" Hazır anneciğim sadece gitmek kaldı."
" Tamam, kızım benim." Odama geçip yine etrafı kontrol etmiştim. Bir şeyim kalsın istemiyorum.
Yeğenlerim ablamlar bizde idi hepsini ayrı seviyordum. Hepsi benim ailem idi. Onlarsız dünya düşünemiyorum bile ama okumak için gitmem gerekiyordu. Bu akşam yatağıma yatmış yarın sabah yine yola çıkacaktık.
" Yaprak kızım hadi kalk yola çıkmamız gerek."
" Tamam, anneciği uyandım geliyorum. " Telefonuma bakmıştım. Asil mesaj atmıştı.
" Evet, bizim kız bugün geliyorsun seni bekliyor olacağım." Direk mesaja cevap vermiştim.
" Geliyorum bizim oğlan." Deyip telefonu bırakmıştım.
İçeri geçip herkese " Günaydın millet " deyip sofraya oturmuştum. Çay içip bir güzel muhabbet edip kahvaltı yapmıştık. Yeğenim " Teyzoş ama sen yine gidiyorsun ya ben seni yine özleyeceğim." Ona sarılıp
" Geleceğim, tamamen gitmiyorum ya kuzum benim " sarılıp biraz da öptüm.
Valizleri arabaya yerleştirip herkese sarılıp araba da yerimi almıştım. Kulaklığımı takıp şarkı dinleyecektim yol boyu. Telefonu elime aldığım da mesaj vardı. Tabi ki Asil idi. Resim atmış ve bekliyorum demiş. Bende araba da fotoğraf çekip geliyoree dedim. Biraz eğlenceli olsun diye Seden Güler'den çalkala dinliyordum. Yol boyu şarkıya devam etmiştim.
Annem ve babamı yollamıştım. Telefonumu elimi alıp, Asil'i aramıştım ilk çalışta açmıştı.
" Merhaba Asil Bey bu kızı yurdun oradan alma şansınız var mıdır? Acaba "
" Hemen bizim kız geliyorum." Deyip telefonu suratıma kapatmıştı. Üstümü değişip yurdun önüne çıkmıştım. Güvenlik abiye selam vermiştim.
Asil gelmişti. Yavaştan arabaya ilerdim. Hemen arabaya bindim.
" O bizim oğlan hoş gelmiş." Asil bana bakıp
" O bizim kız hoş gelmiş." Gülümsedi bende
" E nereye gidiyoruz."
Asil " Bilemem sen nereyi istersen." Gülümseyip
" Benim için fark etmez. Sana bıraktım ben sen Sivaslısın ki." Deyip gülmüştüm.
Asil " O zaman markete gidelim oradan bir park var oraya geçelim azıcık adrenalin bize iyi gelir." Ben de ona uyup
" Tamam, olur." Demiştim.
Markete gidene kadar yağmur yağmaya başlamıştı. Markette hızlı hızlı girmiştik. Bizle beraber bir abla daha markete girmişti. Markete gelmişken Asil'e dönüp
" Asil gelmişken ben market görsem alacağım malzemeler var. Hem yağmur yağıyor herhalde parka gidemeyiz." Asil bana bakıp
" Açıklama yapana gerek yok kuzum. Alalım her şeyi araba da var sonuç da demi." Deyip göz kırpmıştı. Bende malzemeler almaya başlamıştım.
Reyonlar arası gezerken içeri beraber girdiğimiz abla bize bakıp
" Gençler ne kadar güzelsiniz ya birbirinize bakışınız konuşmanız çok hoş hızlı hızlı markete girişinizi şakalaştığınızı gördüm çok güzeldiniz." Ablaya tebessüm edip
" Teşekkür ederiz." Dedim.
" Birbirinize çok yakışıyorsunuz? " dedi.
Ben tebessüm edip gitmiştim arkam da Asil'in sesini duymuştum, teşekkürler demişti.
Kasaya geçip malzemeleri poşete koyup parasını ödeyip arabaya geçmiştik. Hala da yoğun yağmur yağıyordu. Yağmur doluya dönmüştü. Benzinliğe geçip arabayı bir şey olmasın diye bekliyorduk. Asil bana dönüp
" Bizde şans olsa var ya neler olurdu." dedi. Ben ona gülüp
" He bizde o şans yok işte." Demiştim. Kahkaha atmıştık.
Bulutlara bakıp
" Asil Karşıyaka tarafında yağmur yok bari oraya gidelim. En azından çekirdek çıtlatırız he." Asil bana şaşkın şaşkın bakıp
" Yağmur olmadığını nerden anladın ki." Ona yandan bakıp
" Orada yağmur bulutu yok. E ben Karadeniz kızıyım o kadarını bilirim."
Asil gülüp " Hadi bakalım gidelim. Şansımızı deneyelim."
Bende şaka ile " E madem deneyelim o şansımızı " dedim.
Yola koyulmuştuk. Araba şarkı açıp eğlenmiştim. Athena'dan Kafama Göre dinlemek gibisi yok be çok iyiydi. Karşıyaka'ya gelmiştik. Dediğim gibi bir damla yağmur bile buraya yağmamıştı. Asil şaşkınlık ile bana dönüp
" Ben sen şaka yapıyorsun sandım da gerçekten buraya yağmur yağmamış." Tek kaşımı kaldırıp
" Asil ben Karadenizliyim en çok yağış alan bölgedeyim gelen yağmur bulutunu anlarım. Ayrıca yağmur arkada taraftan geliyor hadi çabuk olalım iki çekirdek çitleyip muhabbet edelim yağmur buraya gelir bir yarım saat sonra " demiştim. Asil yine şaşırıp arabayı park edip çekirdek alıp sallanan oturaklara doğru ilerledik onlara oturup çekirdek çıtlatıp muhabbet ettik.
En son o kadar derinlere ilerledik ki. Koyu sohbette başlamıştık. Geleli on beş dakika olmuştu. Asil " Yaprak kucağına kafamı koyup yatsam olur mu? " dedi. Ona bakıp kalmıştım sonra kafamı hafif sallayıp kabul etmiştim.
Asil " Beni hep babasızlıktan vurdular biliyor musun?" Asil'in her şeyden bahseder ama bir kere baba dediğini duymamıştım bunu da hiç sorgulamamıştım. Ona bakıp, gözlerimi kapatıp açtım. Asil anlatmaya devam etmişti,
Asil " Ben babasız büyüdüm. Hatta 14 yaşıma kadar babamı ölü olarak biliyordum. Ta ki birileri konuşurken kulak misafir olana kadar, orada ölmediğini konuşuyorlardı. 14 yaşıma kadar babam yoktu ama o beni bir kere bile aramadı, şuan kaç yaşıma geldim, babamın adını bile aklımda tutmuş değilim. Biri sorduğun da nüfus cüzdanına bakmadan cevaplayamıyorum. Ondan bende kalan tek şey soyadı var. En yakın çevrem dediklerim bile bu acılı tarafımdan vurdu. O kadar canım yandı ki hep isyan ettim. Neden bir kere beni sormadı, aramadı. Biliyor musun? Benim babam beni hiç parka götürmedi, konuşmayı öğrendiğimi görmedi, yürümemi, okula başlamamı, liseye, üniversiteye giderken yanımda yoktu. Hiç bir zaman babam ne der diyemedim." Ağlayarak anlatıyordu. Göz yaşlarını silip " Kalk bakalım Asil Bey " kalkmıştı. Tam gözlerine bakıp
" Senin acınacak tarafın yok ve ben bu konu hakkında hiç bir şey diyemem ben babasız hiç olmadım. Sana sadece üzülürüm ama kesinlikle acımam anladın mı?" Asil bana bakmaya devam edip
" Sen nasıl bir şeysin."
" Farklı bir şeyim eşim benzerim olmaz hadi bu kadar ağlama yeter gülmek gerekir hem sana gülmek çok yakışıyor." kafasını sallayıp gülmeye devam etmişti.
Kara bulutlar da buraya toplanmaya başlamıştı. Yağmur buraya da gelmişti. Kalkmış koşa koşa arabaya geçmiştik. O hüzünlü halimiz geçmişti. Şarkı dinleyerek yurdun önüne geldik. aldığım eşyaları odama bıraktım. Asil'in yanına geçmiştim. Sivas'ı en güzel nerden bakılır deseler kardeşler dağı derim. Oraya çıkmıştık araba ile akşam olmuştu ve çok güzel bir görüntü vardı.
Manzaraya karşı birbirimize öyle bakıp biraz da ağlayıp vakit geçirmiştik. Araba ile gezmiştik. Küçük Sivas ama altını üstünü getirmek çok zevkli oluyor. Saat artık on olmuştu.
"Asil artık yurda gitsem iyi olacak yerleştireceğim eşya çok ve yol yorgunuyum üstümden tır geçmiş gibiyim." Asil saçını karıştırıp bana bakıp
" Hemen yurda gidiyoruz bizim kız." Demişti. Gülmüştüm.
" Bugün için teşekkür ederim bana baya iyi geldi."
Asil " Bana da çok iyi geldi. Seninle vakit geçirmek diye bir şey var ya o bana çok iyi geldi." Küçük tebessüm edip
" Çok sevindim artık ben gideyim." Arabadan inip Asil'e el salladım.
Yurda geçmiştim. Odama geçip her şeyi düzenlemeye başladım. Yemek yiyesim de yoktu. On ikiye kadar eşyalarımı yerleştirdim. Suyu açıp birde duş aldım rahatlık varmış. Oh be en son telefonu elime alıp Asil mesaj atmıştı. " İyi geceler kuzum " diye bende ona " İyi geceler kuzum " yazdım. Kendimi yatağa attım. Tatlı uykum ve ben baş başayız.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kocaman kalplerinizden öpüyorum.
Oy veren elleriniz der görmesin.. 😊😊
Bir daha ki bölüm de görüşmek dileğiyle...
Hoşça kalın.
😊😊😊
|
0% |