Yeni Üyelik
16.
Bölüm

14.BÖLÜM

@yikizima

 

MERHABALAR BEN GELDİM. HOŞ GELMİŞ BULUNMAKTAYIM.

 

İYİ OKUMALAR...

 

😊😊😊

 

BÖLÜM ŞARKISI: NEŞET ERTAŞ - SEN BENİMSİN, BEN SENİNİM

 

GÜNÜN SÖZÜ: DELİ KADINLAR İYİDİR. ÇÜNKÜ NE KAHKAHALARI TUTSAK, NE GÖZYAŞLARI SINIRLI, NE ARZULARI MAHPUS. NE ÖFKELERİ PRANGALIDIR...

 

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yeni bir güne gözümü açtım saat sekizdi. Dokuza ders koyan üniversiteye saygı sunuyorum. Dokuzda ders var anladık da akşam beşe kadar neden sürüyordu, yani beynim kesin yanacak. Elimi yüzümü yıkadım dışarısı güneşli idi. Üstüme dar paça pantolonumu giyip üstüne sarı renkte gömlek tunik giyindim. Beyaz şalımı taktım güneş gözlüklerimi kafama taktım. Sandalet ayağıma geçirdim. En son dolaptan Asil ile beraber aldığımız bilekliği taktım. Saat takıp kulaklığımı kulağımı takıp telefonumu çantama koyup. Elime ne olur ne olmaz diye kot ceketimi aldım.

Yukarı yemekhaneye çıkarken telefonu çantamdan çıkartıp Emel'i aradım.

" Kuzum "

" Ah kuzum özledim seni neredesin "

" Yemekhaneye çıkıyorum kuzum. Okula gelim bol bol sarılıyoruz."

" Tamamdır güzelim "

" Görüşürüz " deyip telefonu kapattım.

Telefonu çantaya atıp kahvaltılık bir şeyler alıp, yedim. Elim de çay ile aşağı indim. Asansör ile aşağı inene kadar çayımı bitirmiştim. Şarkımı açıp yurttan çıktım. Fakülteye doğru yola koyuldum. O an telefonum çaldı. Asil arıyordu.

" Efendim bizim oğlan."

" Mesaj attım da görmedin."

" Sabahın dokuzuna ders koyan fakülteyle derdim var onu geçtim akşam beşe kadar bir de o yüzden o telaş ile ben mesajı görmemişimdir kuzum."

" Sorun değil merak ettim benim de on da dersim öğlen de görüşür müyüz? "

"Görüşürüz tabi ki kuzum "

" Tamamdır ben seni tutmayayım."

" Tamamdır görüşürüz." Deyip telefonu kapattım.

Fakülteye gelmiştim. Kartımı okutup. Dersliğe doğru ilerledim. Az iler de Emel'i gördüm. Direk arkadan sarıldım.

" Oy kuzum benim " dedim.

Emel " Kuzuların kuzusu gelmiş ve tüm yaz özlediğim." Gözlerimi kısıp

" Yalan atma kuzum sanki sevgilini özlediğini bilmiyoruz." Emel bana bir yan bakışı atıp biraz da kafa eğip

" Yani o da var ama ikinci sen kuzum be "

Emel onu dedikten sonra daha çok kendimi tutamadan kahkaha atmaya başladım.

Dersliğe girip yerimize oturmuştuk. Emel'e seslenip

" Beşe kadar beynim Çin işkencesi çekeceği için şimdiden canım beynim özür dilerim " dedim. Bir anda da başımı seviyordum. Emel de elini kafasına koyup " Canım beynimiz " dedi. Tam kahkaha atacakken hoca gelmişti. Ve başlasın maraton çok sevdiğim dersler başlasın...

İlk üç saatlik ders bitmişti. Bende bitmiştim. Emel " Kuzum ne yapıyoruz." Bir andan eşyalarımı çantaya koyarken Emel'e

" Benim Asil'e sözüm var. Onun yanına gececiğim. Sen de gel kuzum." Emel yan göz ile bana bakıp

" Ne ayak kız." Dedi.

" Kırkayak Emel ne ayak olabilir. "

" Kızmasana kuzum ya sadece merak ettim." Bakışımı atıp

" Merak ettiysen sende gel işte kuzum." Dedim. Emel hemen yanıma gelip bir andan gülüp

" Tabi ki geleceğim kaçırır mıyım? Be " dedi. Bu kız vallahi deli idi. Çantamı koluma takıp telefonu elime almıştım.

Telefonum çalmıştı. Asil arıyordu.

" Efendim Asil "

" Neredesin diye soracaktım. Ben senin fakültenin girişindeyim kuzum."

" Bende şimdi derslikten çıktım. Emel ile beraberim o da gelecek hep beraber merkezi yemekhaneye geçelim olur mu? "

" Olur, fark etmez. Hadi görüşürüz."

" Görüşürüz." Deyip telefonu kapattım.

Arkamı döndüm Emel sınıftan bir kız ile konuşuyordu. Emel diye bağırdım.

" Geldim Yaprak Hanım " dedi. Okuldan çıktım. Direk Asil'i gördüm.

" Hoş geldin bizim oğlan." Dedim. Arkamdan

Emel " Hoş geldin Asi l" dedi. Araya girip

" Neysem hoş geldin faslını geçelim ben çok açıktım vallahi haydin daha akşam beşe kadar dersim var." dedim.

Yan yana yürürken

Emel " E Asil ne yapıyorsun."

Asil " Artık ben buradayım, iki yıllık mimarlık bölümünü kazandım."

Emel "A ne hoş vallahi çok iyi oldu."

Asil " Aynen benim içinde hoş oldu. Sizinle olmak eğlenceli olacak."

Konuşa konuşa eğlenceli muhabbet ederek yukarı yemekhaneye geçtik her zaman ki gibi yine sıra vardı. Bir gün şura boş olsa var ya. Yemekleri alıp cam kenarında yer bulup oturduk.

O kadar acıkmıştım ki deli gibi yemek istiyorum ama sakince yedim. O sıra Asil'e seslendim

" Asil " Asil yemekten başını kaldırıp

" Efendim " dedi sessizce

" Sınıftan birileri ile tanıştın mı? "

Asil " Birkaç kişi ile evet tanıştım ama iyi tanımam lazım. Huyumu biliyorsun." Hafif yemek yiyişine baktım sonra

" Evet, biliyorum." Dedim. Sessiz bir yemekten sonra hep beraber bu sıcak hava da kendimizi çimlere attık.

" Vallahi beşe kadar dersimiz var önce bir beynimi oksijen girsin de derste lazım olur." Dedim.

Emel " Oy kuzum sen dersten bunalıyorsun." İkisine gözlerimi kısıp bakıp

" Kusura bakmayın ama ben gülemiyorum beyime Çin işkencesi oluyor ya resmen."

Asil " Ben seni anlıyorum kuzum." Emel'e omuz devirip

" Sağ ol vallahi bir tek sen anlıyorsun Asil " dedim. Emel de yan yan bakıp güldüm hı işte.

Emel " Ders saati gelmiştir gençler " bende

" Hadi kalkalım, Asil beşten sonra görüşürüz."

Asil " Görüşürüz " Emel ile beraber fakülteye doğru geçtim.

Kart okutup içeri dersliğe doğru girdim. Hadi gazamız mübarek olsun.

Sabahın dokuzundan akşamın beşine kadar ders koyan heyet birazda bize acı be çektiğimiz çileye bak resmen beynim tecavüze uğradı, tabi ben bunu sesli söyledim tüm sınıf yine kahkahalar havada uçuyordu.

" Emel ben gider bu baş ağrısı ile ben uyurum. Bana yarın öğlende ders var deyin ne olur."

Emel " Tabisi derim yarın öğlende dersimizi var." bir kahkaha attım. Bu kız cidden deli ya

Kot ceketimi giydim. Eminim ki dışarı soğuktur beşten sonrası buz gibi bir Sivas ile baş başa kalıyoruz. Dışarı çıktığım da Asil beni bekliyordu.

" Asil sen beni aradın mı? Ben mi görmedim." Asil yanıma yaklaştı.

" Yok, aramadım mesaj attım ama görmedin dersten dolayı her halde bende geleyim, dedim." ona gülüp

" İyi yapmışsın ama ben başımı hissetmiyorum." Kafasını eğip

" Olsun bizde başını yerine getiririz bir tur atarız hem." O kadar tatlı dedik ki hayır diyemem ki

" Olur, hadi seni kırmayayım. Bir tur atalım." Dedim.

Hava kararmıştı. Sessiz sedasız yürüyorduk sanki bir bilinmezliğe doğru ikimizde suskun birer yolcu gibi.

Asil " Kuzum arabayı üniversite içine sokmak için belgeler lazım ve arabayı kayıt etmem gerekiyor." Dedi. Bende

" Yarın hallederiz kuzum ama benim yarın öğlenden sonra birden beşe kadar dersim var sabah gidelim sen belgeleri çıkar biz güvenliğe gidelim." Asil bana gülüp

" Olur, sabah on bir de gelirim seni alayım geçelim." Dedi.

" Tamamdır, ama şimdi artık yurda gideyim direk yatağa gömüleceğim başım felaket ya " bir andan da başımı tutuyordum. Asil " Tamam, olur hadi seni yurda bırakayım benim araba da sizin yurdun orada " dedi.
Beraber yurda kadar yürüdük.

" Hadi kuzum yarın görüşürüz." Dedim. Arkamı dönüp el salladım.

Asil de " Görüşürüz " demişti. Y

urda girip direk yemekhaneye çıkıp yemek yiyip babamla konuşup aşağı odama inip duş aldım ve yarın ki kıyafetlerimi hazırladım ve mis gibi yatağım ve ben.
########
Sabah mis gibi yatağımdan yine kalktım. Dokuzdu saat elimi yüzümü yıkayıp kahvaltıya çıktım rahat rahat kahvaltımı yaptım. Telefonuma bakmamıştım alıp telefonuma baktım. Bir yandan da odaya iniyordum. Asil mesaj atmış günaydın diye bende ona " Günaydın kuzum " diye mesaj atmıştım.

Elimi yüzüme krem sürüp deodorantımı sıkmıştım akşamdan hazırladığım elbisemi mavi elbisemi üstüne beyaz eşarp taktım beyaz sandaletlerimi giydim her zaman ki bilekliğimizi taktım ne Asil ne ben çıkarmıyorduk. Çantamı hazırladım ve saat gelmişti. Bir de dersim vardı, dışarı çıkmıştım o sıra da Asil gelmişti.

" Hoş geldin bizim oğlan " dedim

" Hoş buldum bizim kız " dedi.

Asil durgun idi. Sanki bir şey olmuş. Ama sormak istemedim. Güvenliğe gelip içeri girip on beş dakikaya işimizi halletmiştik. Artık daha fazla dayanamadım. " Asil bir şey mi oldu." Dedim. Asil uzun uzun bana baktı öyle durdu.

Ben bugün belge çıkardım ya al bak annem boşanma davasından bahsederken bana yalan söylemiş burada ki tarih ile bana dediği tarih uymuyor. Elime aldım belgeye babasına baktım ve iki kardeşi vardı.

" Asil bana olayları anlatmazsan ben anlamam ki." Dedim.

Asil " Doğru diyorsun kuzum. Gel oturalım ve sende anla ve bana bir şeyler söyle." Asil derin nefes alıp

" Baba olayını zaten biliyorsun ama annem bana yalan konuşmuş buradaki tarih ile annemin dedikleri uymuyor. Üstelik annem babam için ne kadar kötü adam olduğunu ona ne zorluklar çektiğini anlattı boşanma davasına kadar her şeyi anlattı ve değişik şeyler oluyor ve benim beynim almıyor Yaprak."

Ne diyeceğimi şaşırmıştım. Şimdi bu adama ne denir annen kötü desem olmaz babayı tanımıyoruz. Benim bile kafam karışmıştı.

" Asil öncelikle bana güvenip anlattığın için teşekkür ederim ve biz bu konuyu şöyle yapsak, derinlemesine araştırsak dava nasıl görüldü tek celse de falan mı boşanmışlar falan bir baksak sonra belki babanı da buluruz olmaz mı?"

Asil " Baba bulma konusun da bilmiyorum istemiyorum ama araştırmak da istiyorum." Ben hemen

" Sen şimdi bu aklındakileri siliyorsun derse gidiyorsun ve ders dinliyorsun bu işe sonra bakacağız tamam mı o yüzündeki tebessüm de silinmeyecek Asil Bey anlaşıldı mı?"

Asil " Tamam size söz Yaprak Hanım hep güleceğim." Dedi. Ve okula doğru yol aldık.
Asil ile okullarımıza geçmiştik ve gerçekten zor bir durumdu bu konuyu bir araştırmam gerek ve kim ne kadar doğru ya da yalan söylüyor bilmiyoruz. Şimdilik benim de derse girmem gerekti.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

 

Kocaman kalplerinizden öpüyorum.

 

Oy veren elleriniz dert görmesin 😊😊

 

Bir daha ki bölüm de görüşmek dileğiyle...

 

Hoş çakalın.

 

😊😊😊

 

Loading...
0%