Yeni Üyelik
20.
Bölüm

18.BÖLÜM

@yikizima

 

 

MERHABALAR BEN GELDİM. BU SEFER ÇOK GÜZEL BİR BÖLÜM İLE GELDİM. BABASI OLANA DEĞER BİLİN DERİM. BABA SIĞINACAK BİR LİMAN VE ONUN GÖLGESİ BİLE YETER. BU BÖLÜM GÜZEL YÜREKLİ BABALARA GELSİN..

 

 

İYİ OKUMALAR

 

 

😊😊😊

 

 

BÖLÜM ŞARKISI: DİYAR PALA - BABA

 

 

GÜNÜN SÖZÜ: BİR ŞEYE İHTİYACIM OLURSA SÖYLE DEMİŞTİ BABAM. SANA ÇOK İHTİYACIM VAR.

 

 

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

 

 

Asil'in dediği ile şok olmuştum. Aslın da ben bir kişiye ulaşmıştım ama bu iş benden çıksın istememiştim. Yarın bir gün bu adam kötü çıkar da sevdiğim zarar görür diye susmuştum. Başka birinin bu kadar çabuk olacağını bilmiyordum.

 

" Asil ben şaşırdım ve senin adına çok mutlu oldum." Gözüm dolmuştu ve sesim titremişti.

 

" Kumsalım sen ağlıyor musun? Ağlanmaz ama gözyaşına kurban olurum. Mutlu olmak gerekir ama biraz da tuhafım yarın konuşuruz demi." Hemen gözyaşımı silip

 

"Tabi ki konuşuruz kuzum." dedim.

 

Asil " Tamam, o zaman şimdi uyku vakti her şey çok güzel olacak kumsalım."

 

" Her şey güzel olacak bende inanıyorum. İyi geceler hayatım "

 

" İyi geceler kumsalım." Telefon kapatmıştı.

 

Çok tuhaf işti inşallah çok iyisindir. Asil'in bir kez daha üzülmesini istemezdim. Bu gece rahat bir şekil de kafamı yastığı koydum.

 

Sabah acele ile hazırlanıp. Dışarı çıktım. Asil beni bekliyordu. " Günaydın kuzum." Deyip sarıldım. Sanki tüm yaralarına daha iyi gelsin diye daha sımsıkı sarıldım.

 

" Günaydın kumsalım. Hadi en yakın parka geçelim çünkü anlatacak çok şey var." elini tutup arabaya binip üniversite içindeki göle gelmiştik. Dışarda oturduk ama ne soğuk var ya.

 

"Seni dinliyorum hayatım." dedim.

 

" Biraz uzun kumsalım." Ellini tutup

 

" Ben dinlemeye hazırım sen yeter ki anlatmaya hazır ol." Dedim.

 

Biraz durup göle bakıp " Suçlu aramıyordum ama tüm bildiğim doğru sandıklarımın yalan olması beni çok yıktı. Babam bugüne kadar yaram ve her daim adını bile duymak istemediğim insandı benim için biraz da senin için kabullenip iyidir deyip yol aldım bulmak istedim. Adam her şeyi yapmış aslın da kumsalım beni almak için dava açmış. Ben başka şehir de okurken gelmiş kaç defa apartmandan gönderilmiş polisler gelmiş ve bizim o apartmandaki kimse bana bir şey demedi şu yaşıma kadar bir sürü belge göndermiş. En son gün gelir Asil beni bulacak demiş çünkü ona göre on sekiz yaşım geldiğin de ona bulabilecekmişim, aslında körü körüne tutulmadım doğru da diyebilir yalan da sonuç da her daim onu tanımıyorum inşallah iyi adamdır. Anlattığı gibi adam gibi adamdır inşallah, bu öğrendiklerim ağır geldi anneme de kızmak istedim avazım çıktığı kadar bağırmak istedim ama olmadı be kumsalım ben ne yapağım."

 

Elimi yüzüne koyup

 

" Ne mi yapacaksın babanla konuşacaksın ve senin hiçbir suçun yok. Neden dersen sen bebekken gelmişsin annenle buraya ve annene inanmayı seçmişsin ki başka inanacağın kimse yok, hayatın da inanabileceğin tek insan annedir. Ama bunlar artık geçmişte kaldı. Şimdi sıra geldi. Babanı tanımada bir tanıyalım bakalım. Nasıl biriymiş öğrenmiş oluruz." Dedim. Gözlerimi gözlerinden ayırmadan konuştum.

 

Bana daha dikkatli bakıp " İyi ki sen kadın iyi ki sen olmasan bu süreci ben atlatamazdım. Yirmi iki yılın sonun da babamı buldum. Şimdi burada arayacağım beraber konuşalım bunu bir tek seninle yapabilirim." Ellerini tutup

 

" Sen nasıl istersen hadi arayalım bakalım." Ellerimi öpüp hemen telefonu çıkartıp aradı.

 

Telefon hoparlöre almıştı. Efendim diyen ince naif bir ses duymuştum. Oğlum deyişi biraz içliydi.

Asil

 

" Efendim "

 

" Oğlum beni dinleyeceksin demi."

 

" Evet dinleyeceğim."

 

" Belgeleri attım sana ve her şey orta da aslında onca sene seni görmeden yaşlandım ben oğlum." Denecek ne söz vardı ki

 

" Belgeleri gördüm. Hepsi de gerçek biraz araştırdım....."

 

Gerisi Asil'in bana anlattığı aynı şeyleri anlatmıştı. Adam baya uğraştığını söylüyordu. Kız kardeşi erkek kardeşi ve üvey anne bile Asil ile konuşmuştu. Gerçekten bu zamana kadar hiç saklamamış her gün anlatmış bir abiniz var demiş çocuklarına her gece yastığa başını koyduğunda ağlamış bunları üvey anne anlatmıştı. Telefon konuşması bittiğin de Asil ile birbirimize bakmıştık. Sessizce ayağa kalkıp. Bu soğuk hava da bize en iyi gelen şey el ele tutuşup yürümek oldu.

 

Sessiz hiç konuşmadan iki tur atmıştık. Asil benim üşüdüğümü anlayıp arabaya geçti.

 

" Kumsalım neden üşüdüğünü demiyorsun baya üşümüşsün." Ona bakıp

 

" Bende dalmışım kuzum öyle anlamadım bile." Tel eli ile elimi salmadan arabayı çalıştırıp merkezi kafeteryaya geçmiştik.
Dumanı üstün de kahveleri alıp oturmuştuk.

 

Asil " Kumsalım çok yoğun bir gündü demi."

 

" Biraz öyle idi ama ben halimden memnunum sen mutlu ol yeter ki sevgilim." dedim.

 

Yanıma gelip bana sımsıkı sarıldı. O şekilde kaldık birbirimize ihtiyacımız vardı.
Bu şekil de vakit geçirip yurda geçmiştim gün baya yoğundu Asil ve benim için erken yatmıştık...

 

#####################################

 

Soğuk bir kış günü yine donmuş halde içimiz ısınsın diye koşa koşa bir çay içmeye merkezi kafeteryaya girmiştik. Nereye otursak diye dönüp dolaştık ve yine ilk geldiğimiz noktaya oturmuştuk. O kadar dolaşmaya o soğuğun üzerine tüm kafeteryayı turlayıp ilk geldiğimiz yere oturmak mı işte ben buna kızarım dönüp

 

" Asil sen benim için bir tık fazlasın, bir tık her defasın da beni yoruyorsun." dedim.

 

O sıra kafamı Asil'e çevirdim ve her defasın da olduğu gibi tüm kafeteryayı dolduracak bir kahkaha atmıştı. Bu bir tık fazlasın lafı aramızda her yerde geçiyordu. Artık tüm arkadaşlarımız alışmıştı. Geçende marketti turlayıp yine ilk gittiği şeyi aldı ve benim tüm sinirim bozulmuştu. Ben o an bir tık fazlasın demiştim.

 

Asil'in babasını bulmamızın üstüne bir hafta geçmişti. Her şey iyiydi. Asil annesi ile yüzleşmişti. Her şey geri de kalmıştı. Babası yazın Asil'i bekliyordu. Okul tatil olduğunda Asil gidecekti. İki gündür hava iyi soğumuştu ve bugün kar yağmıştı. Dersten çıkıp koşa koşa arkadaşlarla beraber kafeteryaya gelmiştik.

 

Can bana bakıp

 

" Sanki yine Asil'in gazabına uğradın he Yaprak Hanım." Gözlerimi kısıp

 

" Ben gazabına uğrarken sen oturuyor muydun sen de turluyordun bizimle Can Bey." Dedim. Can gözlerini devirip

 

" Her şekil de şu kıza yeniliyorum ya artık bir şey dersem var ya." Sedef Can'a bakıp

 

" Sen rahat durmazsın Can " Demişti.

 

Nur " Bak ne doğru dedi Sedef ama akıllanmıyorsun Can akıllanmıyorsun." Emel araya girip

 

" Can Bey sen benim tatlı kuzumu laf yarışında yenemezsin yani artık bunu bil." Deyip gülmüştü.
Asil bana sarılıp kulağıma yaklaşıp

 

" Kimin sevgilisi ama kimsenin lafın altın da kalmaz benim balım." dedi. Gülümseyip

 

" Kalmam tabi sevdiğim Bey " deyip daha çok sarılmıştım.

 

Arkadaşlarımız ile aramız çok iyiydi ve her şey iyi gidiyordu...

 

 

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

 

 

Her şey gönlünüzce olsun. Kocaman kalplerinizden öptüm.

 

 

Lütfen oy vermeyi unutmayalım. 😊

 

 

Görüşmek dileğiyle

 

 

Hoşça kalın..

 

 

😊😊😊

 

Loading...
0%