Yeni Üyelik
8.
Bölüm

6.BÖLÜM

@yikizima

 

MERHABALAR BEN GELDİM. ÇOK GÜZEL BİR BÖLÜM İLE KARŞINIZDAYIM.

 

 

BOL ASİL VE YAPRAK BIRAKTIM SİZE...

 

KEYİFLİ OKUMALAR.

 

GÜNÜN ŞARKISI: MODEL - DEĞMESİN ELLERİMİZ

 

GÜNÜN SÖZÜ: "DÜNYA'NIN EN SOĞUK YERİ, SEVMEKTEN VAZGEÇEN KADININ KALBİDİR."

 

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

 

Artık nisan ayına girmiştik. Yavaş yavaş Sivas sıcak olmaya başlamıştı. Nisan ayının başındaydık. Okulda öğretim görevlileri ve öğrenci arası tartışma vardı. Vize sınavları bir andan bahar şenliği de olacak. Sınavlar bir ileri bir geri alınıyor. Ortasını bulup biz sınav olacaksak ne ala memleket. Bugün günlerden Çarşamba idi. saat on birden akşam beşe kadar dersim vardı. Selim zaten aramıyordu. Bir sevgilim var mı? Yok mu? Tartışılırdı.

 

Kahvaltımı yapıp okula doğru yürüdüm. Binaya girdim, kartımı okutup kantine geçtim. Bir tane çay alıp dersliğe girdim. Emel ders çalışıyordu. Yanına oturup ders çalışmaya başladım. Konuşacak havam da bile değildim. Emel zaten halimden anlamıştı. İlk derse girmiştik hayırlı uğurlu ola.

 

Akşam beş olmuştu. Beynim yine her zaman ki yanıyor. Bu konuların ağırlığı beni öldürecek. Her zaman ki isyanımı yaptım. Yüksek seste " Beynimi geri verin bana " sınıftakilerde gülmeye başladı. Emel koluma girip hemen

 

" Sen gel bakalım " diyerek merkezi kafeteryaya getirdi. Gelişi güzel yere oturduk. Emel iki kahve alıp gelmişti.

 

Emel "E anlat bakalım Yaprak Hanım bu halin ne" kahvemden bir yudum alıp öyle bomboş bakmıştım suratına.

 

" Ne olsun Emel iyiyim işte " Emel sinirli bir şekilde gözlerime bakıp

 

" Yaprak beni çıldırtma tipinden belli bir şey var işte üstelik senin için yansa bile dışına vurmazsın sen ben bilmem mi? " yarım bir şekil de Emel'e bakıp

 

" Ne olsun ki Emel ne olsun her şey üst üste geliyor. Selim ortalıklar da yok. Bir sevgilim var mı? Yok mu? Belli bile değil onu geçtim. Sanki artık bir tık bunaldım." Emel tek kaşını kaldırıp

 

" Sen bunu kafaya takacak kız değilsin eğer Selim yoksa hayatından def edecek insansın sen, sınavlar başlayacak sen canla başla çalışan bir kızsın bu halinle sınava mı? Gireceksin." Dedi. Öyle oturup düşündüm. Emel haklıydı. Ben böyle kız değildim. Kahvemden bir yudum daha alıp.

 

" Haklısın kuzum ben böyle kız değilim kendimi toparlamam gerek." Emel hafif gülümseyip

 

" He şöyle ya hele şükür ." Demişti.

 

Biraz daha kafeterya da kalıp sonra kalktık. Emel'i kocaman öpüp, ben yurda geçtim o sevgilisi ile bulaşacaktı. Yemek yiyecek havam da değildim. Üstümü çıkartıp yatağa oturdum. Telefonu elime alıp azıcık baktım. Ne var ne yok diye bizim grup benim yurdun yanındaki kafede oturacakmış. Acaba kampüs içi nasılsa gitsem mi ki belki benim için de değişiklik olur. Gruba yazıp bende geliyorum dedim. Kalkıp hemen hazırlanmaya koyuldum. Üstümü giyinip kartımı telefonu alıp çıktım nasılsa kampüs içindeydim.

 

Yurttan çıkıp güvenlikten geçip. Kafeye geçtim. Herkes buradaydı. " Herkese merhaba gençlik " dedim. Bir tek Asil'in yanı boştu. Hemen onun yanına geçip oturdum. Yüz bir oynuyorlardır. Öyle ilginçtir ki ben oynayamıyorum ama kuralları biliyordum. Bende Asil'e yardım etmeye başladım.

 

Baya ilerlemiştik. Asil'i kazandırmaya başlatmıştım. En son bir arkadaş işlek atmıştı. Direk sevinip " İşlek attı." deyip bağırdım ve bardağı yere düşürdüm. İşte benim sakarlığım da bu kadarı yani neyse ki herkesi yine güldürmüştüm. En son Asil taşı atınca yenmiştik. Asil'e bakıp

 

" Hadi gel fotoğraf çekinelim."

 

Asil " Olur." deyip kendi telefonunu vermişti ve biz zafer pozumuzu vermiştik. Kolumdaki saate bakıp, saat on buçuk olmuş ve yurda en son saatine az kalmış yurda gitmek gerekiyordu.

 

Masaya dönüp " Millet iyi hoşta artık kalkmamız gerek yurda geç kalacağız." herkes beni onaylamıştı.
Paraları ödeyip kafeden çıkmıştık.

 

" Haydin ben kaçar gençler " deyip el salladım.

 

Mehmet " Yaprak yarın semaver yakacağız Ethem Bey parkın da sen de gel."

 

" Gelirim de ben Ethem Bey parkını bilmiyorum ki ya " Asil oradan atlayıp

 

" Beraber gidelim. Hem sen orayı da öğrenmiş olursun." Benim için hava hoştu hem de yarın boş günümdü

 

" Olur, grup da numaram var sabah ararsın beni "

 

" Tamam hadi görüşürüz." Dedi. Ben de arkamı dönüp yurda doğru yürüdüm.

 

Güvenliğe gelip parmağımı basıp içeri girdim. Binaya girip odama vardım. İçeri girip üstümü çıkartıp direk duşa girdim. Oh be şu duş gibisi var mı? Kremlerimi sürüp bir güzel saçımı kurulayıp yattım yatağıma yarın ola hayr ola.
Saban telefon sesine uyandım. Bakmadan kulağıma götürdüm.

 

" Yaprak orda mısın? " Asil'di bu

 

" Efendim Asil kusura bakma tanıyamadım bir an yeni uykudan kalktım."

 

" Asıl sen kusura bakma rahatsız ediyorum ama saat on iki ve bugün semaver gidecektik. Bir de başlayacaktı haber edeyim dedim."

 

" A o kadar olmuş mu? Ben seni beklettim asıl sen kusura bakma sen git istersen bana konum atarsın ben bir şekil de gelirim."

 

" Yok, dün söz verdim. Ben götüreceğim valiliğin arkasındayım hadi hazırlan gel gidelim."

 

" Ay çok sağ ol hazırlanıp geliyorum. Hemen hadi görüşürüz."

 

" Görüşürüz." Telefonu kapattım.

 

Hemen kalkıp dolap da ne bulduysam üstüme geçirdim. En son kot ceketi aldım. Dışarısı umarım iyidir. Telefon cüzdanımı anahtarlığı çantaya atıp. Hemen ilk otobüse bindim. Saat bir olmuştu. Hadi be otobüs yeminle kağanı arabası gibi ya.
En sonunda durağa gelmiştim. Hemen inip etrafa baktım. Asil az ilerde oturuyordu.

 

" Merhaba kusura bakma Asil ya resmen seni beklettim. Özür dilerim bu kadar uyuyacağımı düşünmemiştim."

 

Yüzüm düşmüştü.

 

" Yok, olur öyle şeyler dert etme hem bak geldin hadi gidelim." Yola koyulmuştuk.

 

"Asil uzak mı? Gideceğimiz yer."

 

" Yok ya uzak değil merak etme on dakikaya oradayız herkes bizi soruyor. Bir de sana sandviç ekmek aldım. Sormadan aldım ama aç geleceğini düşündüm o acele ile."

 

Asil'e dönüp gülerek " Ay düşünmen yeter Asil ya öyle şey mi? Olur, hem çok teşekkür ederim." Gülümseyip

 

"Ne demek" demiştik.

 

Hızlı bir şekil de Ethem Bey parkına gelmiştik. Bizimkileri görmüştük. Başkan da burada idi.

 

" Kusura bakmayın ya ben uyuya kalmışım. Bugün boş günüm de dalmışım öyle "

 

Başkan " Sorun değil. Yaprak Hanım, haydin gelin çay için." İki bardak alıp çay doldurmuştum.

 

Birini Asil'e vermiştim. Göz kırpmıştı. O da çantadan sandviç ekmeğini çıkartıp bana vermişti. Elime alıp çay eşliğin de yemeğe koyuldum.

 

Herkes çay eşliğin de çekirdek falan yemişti. Hava yaz gününden bir gündü sanki bu Sivas da güneş varsa her yer sıcaktır. Güneş gittiği an sıcaklık gider ve anında hava buz gibi olurdu. Artık alışmıştım. Sıcak çay ile temiz hava bir ayrı güzeldi.
Kızlar bana dönüp

 

" E Yaprak bizler söyledik bir şeyler de sen dalmıştın baya var mı? Bir sevgilin " onlara gülümseyip elimdeki plastik bardağımla onayıp

 

" Evet var ."

 

Ama ne var demi arayıp sormayan kendi âlemin de sevgilim vardı. Neyse sinirlerimi bozmayacağım.

 

O şekilde muhabbet devam etmişti. Deli gibi resim çekinmiştik. Bu Asil gerçekten deli idi. Benim gözlüklerime kafaya takmıştı arada gözlüklerimi takardım gözlerim baya ağrırdı. Bugün de gözlükleri çantama atmıştım. Çay içerken takmıştım. Asil gözlüklerimi takıp fotoğraf çekinmişti. Artık deli olduğunu kesinlikle anlamıştım öyle resimler çekinmiştik ki ve bizi baya eğlendirmişti.

 

Bir yerden telefonumun sesi geliyordu. Çantanın en altındaymış. En sonun da bulup bakmıştım ki arayan Selim'di. Acaba ne işi düştü yine başka türlü zaten aramaz ki

 

" Efendim Selim " biraz gruptakilerden uzaklaştım.

 

"Buluşalım mı diyecektim."

 

"Selim sen benle boşa buluşmazsın ağzındaki baklayı çıkart." Kahkaha atıp

 

" Vallahi bir şey yok görüşelim işte özleyemez miyim? "

 

" A özlersin tabi ne demek yani. "

 

" Tamam, işte buluşalım."

 

"Hayır, benim işlerim var. Sonra görüşürüz. Hadi bay " telefonu kapattım.

 

Aradan bir hafta geçmiş anca beni hatırlıyor. Sinirlenmemek elde değil ki. Hayır, kendini soğutmak istiyorsa bunu tamamen başarıyor. Neyse bunu düşünmeyeceğim.

 

Telefonun sesini kısıp. Bizimkilerin yanına geçip sohbete çay içmeye devam ettim. Artık saat beş olmuştu. Hava kararıyordu ve ben kot ceketim ile duruyordum. Biraz daha saat ilerlese donardım. Asil'e dönüp

 

" Ben yavaştan üşümeye başlıyorum şimdi kalkacağım sen de gelecek misin? " Bana yarım bir gülüş ile

 

" Olur hadi gidelim." Bizimkilere dönüp

 

" Oy oy kurban olduklarım artık ben kaçar. Asil de benle gelecekmiş haydin görüşürüz." Herkes

 

" Görüşürüz " demiştim. El sallayıp parktan ayrıldım.

 

Asil " Sevgilin olduğunu bilmiyordum eğer sorun olacaksa yanında gelmeyebilirdim."

 

" Hayır, ne sorunu olabilir. Edebimle bir erkekle arkadaş olabilirim. Bunu bir şey demeye kimsenin hakkı yok."

 

" Senlik sorun yoksa benlik hiç olmaz." Deyip yol boyu susmuştuk.

 

Valiliğin önündeki durakta beklemeye başladık. Otobüs geliyordu. Kartımı çıkartıp. Asil'e dönüp

 

" Bugün için çok sağ ol çokça teşekkür ederim."

 

" Ne demek ayrıca teşekküre gerekte yok habire teşekkür etme." Otobüs gelmişti ve Asil'e el sallayıp

 

"Görüşürüz." Dedim.

 

Otobüste en arka koltuğa oturup. Çanta da kulaklığımı bulmuştum. Kulaklığımı takıp en son değmesin ellerimiz şarkısın da kalmışım. Vay be nasıl becerdiysem tam şarkısında kalmışım. Yol boyu başa sarıp aynı şarkıyı dinledim.
Yurdun önünde inmiştim. Yurda girip odama geçip. Yatağa kendimi attım. Bir yerler de telefonum titriyordu. Zor bela telefonumu bulup ekrana baktım. Arayan Asil'di ne oldu acaba

 

" Efendim Asil "

 

" Bende gözlük kılıfın kalmışta onu sana ne zaman verim diyecektim."

 

" Yarın benim birden akşam altıya kadar dersim var. Altıdan sonra işin yoksa kampüse gelebilirsin ya da sende kalsın illa ki bizimkilerle yine buluşuruz."

 

" Sana lazım olabilir. Dersin varmış hem bak ben yarın altı buçuk gibi kampüse gelirim."

 

" Tamam, yarın görüşürüz." Telefonu kapatıp gerisin geriye kendimi yatağa attım...

 

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

 

Bölümün sonuna gelmiş bulunmaktasınız.
Kocaman kalbinizden öpüyorum.

 

 

Lütfen!!! Beğeni ve Oylarınızı bekliyorum.

 

Görüşmek dileğiyle.

 

Hoşça kalın.

 

😊 😊 😊

Loading...
0%