Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@yikizima

 

MERHABALAR

 

HOŞ GELDİNİZ

 

ŞARKI: ŞEBNEM FERAH - SİL BAŞTAN

 

SÖZ: BULUTLAR DİYORUM, BU DÜNYAYA GÖRE FAZLA GÜZELLER

 

:) :) :)

 

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Sesim nasıl çıktıysa herkes bana bakıyordu. Bir an gözlerim arkamdaki beyefendiye takıldı. Ellerim titriyordu. Beyefendi

“Hanımefendi iyi misiniz.”

Deyip beni koltuğa oturttu. Birine seslendi su istedi benim için her halde.

“Hanımefendi bir bardak su için isterseniz.”

Sibel Hanım yanıma doğru geliyordu. Yanımdaki beyefendiye

Dedi. Acaba neyi hallediyor.

Ediz Bey “Tam olarak neyi hallediyorsun Sibel hem neler oluyor burada bu hanımefendi neden böyle” diye sordu. Ben araya girip

“Ona değil de, ne olduğunu bana mı sorsanız acaba” dedim. Ediz Bey bana bakıp

“Dinliyorum” dedi.

“İş görüşmesine geldim ve Sibel Hanım ile görüşme sağladım kapıdan çıkarken cv ve doldurduğum formu kenara salladı ona takılmadım da en son ki yaptığı dil hareketi ile bu da buraya niye gelmiş dercesine hakaret etti bana bende kendimi tutamadım saydırdım. Şirketteki herkesten özür dilerim ama Sibel Hanım hariç” dedim.

Ediz Bey Sibel Hanım’a bakıp

“Ne diyorsun Sibel” dedi.

Sibel Hanım “Ediz Bey ben hakaret olarak yapmadım o hareketi sadece o an ki tepki idi. Deneyimsiz olduğu için de ben de kendisine değerlendirmelerden sonra sizi ararız dedim.” Dedi.

“Tabi ki dedim ben ararsınız bir yıldır ben ararız kelimesine o kadar alıştım ki inanın inancım sıfır size karşı” dedim.

Ediz Bey Sibel Hanım’a bakmaya devam etti. Sibel Hanım bana dönüp

“Yanlış anlaşılmak istemem ama özür dilerim.” Dedi.

“Sorun değil.” deyip ayağa kalktım son kez Sibel Hanıma doğru bakıp, zaten bir şey olacağı da yoktu. Asansöre doğru ilerdim. Çantamdan telefonumu çıkartıp bizimkilere akşam yedi de bizim kafe de buluşalım diye mesaj attım.

Motorumun yanına gelip bagajdan kaskımı ve montumu alıp giyindim çantamı bagaja koyup motorumu binip eve geçtim. Annem okul da babam da kim bilir hangi ülkeye uçuyor. Odama çıkıp anneme iş görüşmesi olmadı diye mesaj atmıştım. Elime kitap alıp okumaya başlamıştım. Kitap okurken uyuya kalmıştım annemin sesini duyuyordum derinden “Efendim anne” dedim.

“Hadi kalk çocuklara buluşmaya çağırmışsın ama sen yokmuşsun Can aradı kızım.”

Hadi be o kadar uyudum mu ben ya deyip ayaklandım rahat bir şeyler üstüme geçirip direk merdivenlerden aşağı indim.

Annem “Kızım bir şeyler yememişsin.”

“Canım bir şey istemiyor benim hemen gitmem lazım.” Deyip annemi öptüm evden çıktım.

Motoruma binip direk kafeye gittim. Motorumu park edip içeri girdim. Can beni görmüştü. Kafama eğip

“Hepinizden özür diyorum. Kitap okurken uyuya kaldım.” Deyip masaya oturdum direk.

Can “Çok şaşırmadık ama korktuk bir şey oldu diye sana küçük insan” deyip sarıldı.

“Ya Yakup öyle bakma uyuya kalmışım işte”

Yakup “Bir şey demiyorum.” Dedi. Kızlar ellerini kaldırıp

“Her zaman ki Lidya şaşırmamak gerek dua edin Sevinç Teyze elimiz kolumuz da hemen nerede olduğunu öğreniyoruz.”

Ben de kafamı eğip durdum.

Pınar “İş görüşmesi ne oldu kuzum.” Dedi. Gel de şimdi anlat

“Acaba anlatmasam mı?” dedim.

Can “Ne yaptın bu bakış bir şey yaptım ama anlatamam bakışı seni tanıyoruz çabuk anlat.” Dedi. Herkese bakıp şöyle başımdan geçen olayı tamamını anlattım.

Selin “Elin titremiş iyisin demi sen çok fazla sinirlendiğin de böyle olursun. Etrafa falan vurmadın.” Diye sorgularken elime bakıyordu.

“Hayır, bir yere vurmadım. Ediz Bey diye biri vardı. O yardımcı oldu kadın özür diledi ama beni öyle aşağı görmesi zoruma gitti. Yani deneyimsiz olmak bu kadar kötü bir şey mi anlamış değilim.” Deyip en sonun da patlamıştım ve ağlamaya başlamıştım.

Selin, Pınar, Yakup ve Can hepsi bana sarılmıştı.

Can “Sen bizim değerlimizsin senin de bir günün olacak ve sen bizden de daha iyi yerlere geleceksin. Önce buna inan ve başarmanı basamakları nasıl çıktığını biz arkadan izleyeceğiz ve her daim yanın da olacağız.” Dedi.

Selin, Pınar ve Yakup üçü de “Al bizden de o kadar Can’ın dediğine katılıyoruz.” Deyip beni daha fazla sevindirmişlerdi.

Yakup “Hem al bakalım sana en sevdiğin şey” deyip elime sürpriz yumurta vermişti.

Fazlaca mutlu olmuştum. Beni mutlu etmek en kolay işti. Yakup’a kocaman sarılmıştım. Bir anda da soda içiyorduk hep beraber. Benim iş konum bir süreliğine kapanmıştı. Başka konulardan konuşmuştuk. Çok fazla geç kalmadan evlere dağılmıştık.

Eve geldiğim de motoru yerine koyup eve girmiştim. Babam bir uçuştaydı. Annem masaya kurulmuş sınav okuyordu. Anneme arkasından sarıldım. Kocaman yanaktan öpüp.

“Nasılsın Sevinç Sultan”

“Sen iyi ol bende iyi olurum anneciğim.” Dedi.

“İyi ki senin kızınım biliyor musun? Her halde tüm şansımı orada kullandım anne”

Annem “Sen öyle düşünme iyi düşün ki iyi gelsin güzel kızım”

“Tamam, anneciğim seni mi kıracağım.” deyip kağıtlar çoktu.

“Yardım edeyim mi?” diye sordum.

“Yok, ben okurum güzel kızım hem bu sefer daha sanki zevkli sen git yat bir dinlen bir tanem kafanı topla hem ben Can dan haberleri aldım sen ne yaptıysan doğru yapmışsındır.” Dedi.

İşte boşa demiyorum şansımı bu kadından yana kullanmışım. Başka açıklaması olamaz.

Pijamalarımı giyip yatağa bildiğiniz balıklama atladım. Uyu Lidya uyu başka türlü kurtuluşu yok kızım. Sabah telefonumun sesine uyandım bu ses nereden geliyordu. Çünkü telefonumu bulamıyordum. He sonun da buldum.

“Alo” dedim. “Lidya Hanım ben Göktaş Holdingden arıyorum. İnsan Kaynaklarından Sibel dün görüşmüştük.”

“Evet, Tanıdım buyurun.”

“Sekreter işi için sizi arıyorum eğer kabul ederseniz bugün görüşmeye gelir misin?” önce duyduğumu algılayamadım. Beni bu sefer iş için çağırıyorlar ve bu olumlu oldu.

“Tabi ki saat kaç gibi orada olayım.” Dedim.

“Saat bir size uygun mudur?” dedi.

“Tabi ki uygun iyi günler” deyip telefonu kapatır kapatmaz. Çığlık attım. Bu sefer gol oldu. Bağırmaya ve tepinmeye devam ediyordum. Annem odama girdi.

“Ne oldu Lidya”

“Anne bu sefer oldu. Vallahi oldu, olumlu dönüş sağladılar dünkü yerden saat bir de görüşmede olacağım.” Annem de bana sarılıp zıplamaya başladı. Ben mutlu olunca o da mutlu oldu. Saat dokuz idi baya saatim vardı hazırlanıp giderdim.

Bizim gruba hemen mesaj attım.

###################################################################################################

Whatsapp Grubu

Beşli Grup :)

Ben: "Gençler dün ki gittiğim şirketten aradılar olumlu sonuç ile döndüler. Saat bir de görüşmede olacağım. Bu sefer oldu vallahi oldu. Son İş Görüşmem demiştim.” Deyip mesajı yolladım.

Sinem: “Hadi be demek ki senin bir yerde bağırıp çağırman gerekiyormuş kızım.” Dedi.

Pınar: “Sinem’e katılıyorum canım hadi şimdiden hayırlı olsun.”

Can: “Ben demiştim demiyorum ama küçük insan bu sefer başardın.”

Yakup: “Senin yapacağına emindim küçük kurabiye bu sefer sinirlenmeden olumlu haberler ile bize dönüş yap. Seni seviyoruz.” Dedi.

Ben: “Bende sizleri seviyorum öptüm.” Deyip telefonu kapattım.

###################################################################################################

Mutfağa geçip kendime özel kahvaltı hazırlamaya başladım. Annem çoktan okula geçmişti. Güzel bir tabak hazırladım. Yanına da dere otlu, yulaflı omlet yaptım. Yaklaşık üç yıldır. Ekmek bırakmıştım. Belirli yerlerde yiyiyordum ama onun dışın da ağzıma sürmüyordum. Bir güzel kahvaltı tabağımı yedim iki bardak suyumu da içtim. Biraz daha kendime gelmek için yarım saat yürüyüşe çıktım. Kulaklığımı taktım. Mahallede sokak aralarında yürümeye başladım.

Yürüyüş bitmiş eve gelmiştim. Direk duşa girdim. Oh mis gibi olmuştum saçlarımı hafif dalgalandırdım. Hafif makyaj yaptım. Siyah bol paça pantolon üstüne beyaz tişörtümü giydim. Siyah küçük çantamı aldım. Telefonumu ve cüzdanımı içine koydum. Kaskımı ve montumu elime aldım. Kapıyı kapatıp motorumun yanına gittim üstünü açıp biraz sevdim. Montumu ve kaskımı giydim. Motorumu çalıştırıp bu sefer sinirlenmek yok deyip yola koyuldum.

Şirketin önüne gelmiştim montumu ve kaskımı bagaja koydum. Çantamı elime aldım. Danışmana doğru ilerledim.

“Merhabalar ben Sibel Hanım ile görüşecektim.”

“Hemen haber ediyorum adınız”

“Lidya Kandemir” dedim. Danışman haber ediyordu.

“Buyurun ikinci kat sağ tarafa dönün görürsünüz?” dedi.

“Teşekkür ederim” deyip gülümseyerek asansöre doğru gittim.

İkinci kata çıktım kapıya tıklatıp “Sibel Hanım ile görüşecektim” dedim. Hemen Sibel Hanım kafasını çevirip

“Buyurun Lidya Hanım oturun lütfen.” Dedi.

“Geçen ki olaydan dolayı tekrar özür dilerim.”

“Sorun değil unutalım gitsin hatırlamaya gerek yok.”

“Size işimiz ile ilgili bilgi verelim. Biz köklü bir şirketiz bazı dönemlerde en azından ay da bir kez de olsa gece mesai dönemlerimiz oluyor sabah dokuz akşam beş mesai saatlerimiz, deneyim olmadığı için yirmi bin den sizi başlatacağız üç ay deneme süreniz var. Sizi patronumuz Ediz Bey'in yanında asistanın sekreteri olacaksınız? Ne dersiniz.” Dedi.

“Biraz çabuk olacak ben direk kabul ediyorum.” Dedim.

Sibel Hanım gülümseyerek bana belgeleri verip yapılacakları sıralayarak söyledi ve pazartesi sabah bana belgelerin ile gelirsin dedi. Bugün Perşembe idi. Hemen anlaşmalı oldukları hastaneye gidip sağlık raporu alma gerekiyordu. Motorumun yanına gelip kaskımı ve montumu giydim bagaja çantamı koyup yola koyuldum. Sağlık merkezin önüne geldiğim de motordan inip, telefonu elime aldım. Hemen benimkilere mesaj attım. “Evet, gençler ben bugünden itibaren işe alındım. Hadi tebrik hadi çabuk olun.” Deyip mesajımı gönderdim. Telefonu çantaya atıp hemen içeri girdim. Danışmana hemen sordum. Bir saat sonra sağlık raporu elimdeydi. Vay canına deyip sevindim. Allah’tan yanımda vesikalık resmim vardı. Sağlık merkezinin önünü oturdum. Telefonumu elime aldım tabi ki bizimkiler mutluluktan havalara uçmuşlar. İlk mesaj tabi her zaman ki gibi

###################################################################################################

Whatsapp Grubu

Beşli Grup :)

Can: “Küçük insan ben şuan koda yazarken yanlış tuşa basmış olabilirim. Kızım sen gurur kaynağısın.”

Sinem: “İşte bu kimin arkadaşı bu 😊”

Pınar: “Ben bu mesajı dersten sonra görmem ve koridor da bir zıplamam ve öğrencilerime rezil olmam dışın da sorun yok.”

Yakup: “Küçük kurabiye var ya havalara uçtum. İşte bu başaracaksın demiştik demi.”

Ben: “Siz bana dönene ve ben size bakana kadar sağlık raporumu bile aldım pazartesi evraklarla iş yerine gideceğim ve başlayacağım.”

Can: “Sen artık işçi sınıfına girdin mi? Kız aferin sana.”

Ben: “Evet ben galiba işçi sınıfına girdim.”

Can: “😊”

Can: “Millet cevap verin hepiniz akşam her zaman ki yer de bu kutlanır.”

Sinem: "Kutlama ve biz akşam oradayım."

Pınar: "Dersten çıkar çıkmaz. Oradayım."

Yakup: "Bugün işler yoğu biraz geç kalabilirim. Tabi ki bu kutlamayı kaçıramam."

Ben: "Hep beraber yine aile olduk hepinizi çok seviyorum… Öpüldünüz. 😊"

Can: "Öpüldünüz."

Yakup: "Seni seviyoruz. Öptüm."

Sinem: "Öptüm. Seviyoruz seni."

Pınar: "Öpüldünüz. Seviyorum sizi."

###################################################################################################################

Telefonu kapatıp. Oturmaya devam ettim. Cidden bu arkadaşlıklara sahip olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. Bana akşama kadar deniz havası iyi gelir. Tabi sahile gitmeden annemi aramam geriyordu.

“Efendim güzel kızım.”

“Anne bu kızın işe alındı.”

“Hadi hayırlısı güzel kızım başardın sonun da aferin benim akıllı kızım.”

“Anne babamı arasam ulaşabilir miyim?”

“Yok, kızım baban uçuş da yarın sabah anca görürsün.”

“Akşam kutlama var çocuklarla buluşacağız iki dakika Can ayarladı.”

“Can olmasaydı ne yapacaktınız acaba”

“Orasını yaşamadan bilemeyiz anne”

“Deli kız çok da geç kalma motor ile geliyorsun aklım sende kalıyor.”

“Tamamdır annem seni üzmem merak etme öptüm seni”

“Bende seni öptüm prenses bay bay”

"bay bay” deyip telefonu kapattık.

Motoruma atlayıp sahile geldim. Ben burayı ayrı seviyorum hem kafeye de yakın akşama da bir şey kalmadı zaten. Çimenlere kafamı gömüp güneşin keyfini çıkardım.Derinden bir ses geliyordu. Telefonumdan geliyordu tabi ki Can' dı

“Efendim Can'ım”

“Küçük insan neredesin sen.”

“Buradayım geliyorum” deyip telefonu kapatıp motorumu alıp kafenin önüne koydum. Kaskımı montumu bagaja koyup içeri girdim.

Can’ı görür görmez sarıldım. Gözlerim dolmuştu.

Can “Ya deli sakın o boncuk gözleri doldurma bak oldu ve sen işi hemen adapte olursun para biriktirdiğin de çıkmak istediğin de seni salmazlar görürsün bak” Dedi.

“Ya Can hep elim kolum ayağımsın.” Dediğim de

Pınar “Bizsiz sarılmak nedir ya çok ayıp”

Sinem “Çok doğru Pınar’ım” deyip ikisi de sarılmamıza ortak oldu.

Sinem “Bizim kız işçi mi olmuş ne”

Pınar “Başarı senin yolundan geçer kuzum sen her şeyin üstünden gelirsin.”

“Siz benim canımsın ya Yakup daha çok mu geç kalacak acaba”

Can “Sanırsam baya yoğun bu aralar işi”

“Doğrudur” deyip bir şeyler içmeye devam ettik.

Aradan bir saat sonra Yakup geldi. Direk bana sarıldı

Yakup “Sen bizim gurur abidemizsin. Bu saatten sonra yapacağın tek şey biraz daha sakin olman gerekiyor. Biliyorsun demi.”

“Bilmem mi sakin olacağım emin ol. Zor buldum zaten para biriktirip benim istediğim yeri kafamda oluşturup açmam lazım.”

Sinem “Evet, bizim kız sahalara geri döndü. İstediğimiz Lidya bizim selam gönderdi millet.” Dedi. Hep beraber güldük. Kahvelerimiz içmeye sohbet etmeye devam ettik. Fazla geç olmadan herkes ayaklandı. Hepimiz eve geçtik.

Kapıyı açıp eve girdim. Anne ben geldim diye seslendim.

“Geldim kızım.” Deyip yanıma gelip sarıldı.

“Tekrardan hayırlı olsun bir tanem.”

“Keşke babam da burada olsaydı.” Annem dayanamayıp beni öpüp

“Sabah haberi verirsin bir tanem” dedi. Kafamı eğip odama doğru ilerledim yatağıma yattım. Sabah evraklarla ilgilenecektim.

Sabah babamın sesi ile uyandım.

“Güzel prensesim uyan artık seni özledim”

“Uyandım babacığım” bir andan öpüp bir andan

“Nasılsın güzelim.”

“Çok iyiyim dün işe alındım baba”

“Başaracağına emindim güzel kızım benim. Nerede nasıl bir pozisyon.”

“Göktaş Holding Patron asistanının Sekreteri olacağım babacığım.”

“Hadi bakalım hayırlısı olsun sen kendin için ne iyisi onu yaparsın zaten güzelim benim.” Gülerek sarıldım. Bazen hemen söylemediğim için üzülüyorum. Uçuş da olması beni çok üzüyor ama babam mesleğinden çok memnun.

“Hadi annen çağırmadan kalk da kahvaltı edelim.”

“Tamam, kral babam benim” dedim.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

DİĞER BÖLÜM DE GÖRÜŞMEK ÜZERE

 

BEĞENMEYİ UNUTMAYALIM

 

LÜTFEN!!!

 

:) :) :)

 

 

Loading...
0%